Dolar 38,4876
%0
Euro 43,8675
%-0.06
Altın 4.093,200
%-0.3
Bist-100 9.103,00
%-1.32

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Fuat Oktay'dan 'Erdoğan' açıklaması: Bugün birazcık istirahat etmesi gerekti

Fuat Oktay'dan 'Erdoğan' açıklaması: Bugün birazcık istirahat etmesi gerekti

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaşadığı rahatsızlıktan dolayı katılamadığı Kırıkkale’deki toplu açılış töreninde, “Sadece bugün birazcık istirahat etmesi gerekti. Yarın inşallah çok daha hızlı, çok daha dinamik, çok daha coşkulu çalışabilmek için. Bıkmadan, usanmadan, yorulmadan çalışabilmek için sadece küçücük bir ara vermesi gerekti” dedi.

  • Ege Postası
  • 26.04.2023 - 17:19
  • Güncelleme: 27.04.2023 - 12:31

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün katıldığı bir televizyon programında rahatsızlanması ve bugün istirahat etmesi nedeniyle katılamadığı Kırıkkale Gar’da düzenlenen Kırıkkale Millet Bahçesi, Kırıkkale Belediyesi Bilim Merkezi ve Yahşiyan Yenişehir Köprülü Kavşağı ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılışına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay katıldı.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin de katıldığı törende Oktay şöyle konuştu:

“BIKMADAN, USANMADAN, YORULMADAN ÇALIŞABİLMEK İÇİN SADECE KÜÇÜCÜK BİR ARA VERMESİ GEREKTİ”

“Sözlerimin başında milletimiz için, milleti için gece gündüz çalışan, durmak bilmeden çalışan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm ilçeleriyle ve tüm köyleriyle, merkeziyle, tüm Kırıkkale’ye hepinize en kalbi selamlarını, muhabbetlerini getirdim. Biliyorum, hepiniz Cumhurbaşkanımızı bekliyordunuz. Biraz önce de ifade ettim, Cumhurbaşkanımız bizimle biz de Cumhurbaşkanımızlayız. Mekân fark etmez. Öyle miyiz Kırıkkale, öyle miyiz?  Hepinizin gönlünde biliyorum ki Cumhurbaşkanımızın çok ayrı bir yeri var, hepimizin gönlünde çok ayrı bir yeri var. Cumhurbaşkanımızın gönlünde de siz değerli Kırıkkaleli kardeşlerimizin çok ayrı bir yeri var.

Cumhurbaşkanımız bu milleti, sizleri, bu ülkeyi o kadar çok seviyor ki, o kadar çok seviyor ki, inanın gece gündüz uyku bilmez, gece uyku bilmez, gündüz yorulmak bilmez. Çünkü aşk ile çalışıyor, aşk ile çalışıyor tüm kadrolarıyla birlikte. Şevk ile çalışıyor, sevda ile çalışıyor. Aynen sizin aşk ile sevda ile Cumhurbaşkanımıza gönül vermeniz gibi. Sadece bugün birazcık istirahat etmesi gerekti. Yarın inşallah çok daha hızlı, çok daha dinamik, çok daha coşkulu çalışabilmek için. Bıkmadan, usanmadan, yorulmadan çalışabilmek için sadece küçücük bir ara vermesi gerekti. Kırıkkale’den öyle bir ses verelim ki, Cumhurbaşkanımıza moral olsun buradan.

Bugün ülkemizin en önemli yatırımlarından birini daha devreye almanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) projesinin şehrimize, ülkemize ve 85 milyonun her bir ferdine hayırlı olmasını diliyorum.

Her aşaması titizlikle yürütülmüş zorlu bir sürecin meyvesi olan hızlı tren hattımız ülkemizin iftihar vesilelerinden de birisi olacak. Türkiye’yi hızlı trenin konforuyla 2009 yılında ilk defa tanıştırmıştık, hatırlıyorsunuz değil mi? Yani birileri gibi, bu Fransa’dakine ‘Böyle mi olacağız’ falan diyordu ya. Fransalı kardeşlerimiz bak burada. 2009 yılında tanıştırmıştık. Ankara-Eskişehir hattıyla ülkemiz dünyanın sekizinci, Avrupa’nın da altıncı yüksek hızlı demiryolu işletmecisi olmuştur.

Şimdiye kadar yüksek hızlı trenin rahatlığını tecrübe eden, yüksek hızlı treni kullanan yolcu sayımız 73 milyona ulaştı. Bugün bu hizmet zincirine 405 kilometre uzunluğunda yeni bir altın halka ekliyoruz. Ankara-Sivas hattının ilave edilmesiyle Ankara merkezli yüksek hızlı demiryolu ağımızın en kritik aşamalardan birini daha tamamlıyoruz.

“KILIÇDAROĞLU VE AVANESİ NE DİYORDU, ‘FRANSA’DAKİ GİBİ OLMAZ’”

Bu hattın devreye girmesiyle toplam demiryolu hattı uzunluğu 13 bin 896 kilometreye, hızlı tren hat uzunluğu ise 2 bin 228 kilometreye çıkmış oluyor. Halihazırda toplam 3 bin 593 kilometre uzunluğunda hızlı tren hattımızda da yapım çalışmaları devam ediyor. İnşallah Türkiye’yi diğer alanlarda olduğu gibi hızlı tren ve yüksek hızlı trende de yine dünyanın lider ülkelerinden biri hâline getireceğiz. Birileri bunu anlayamaz tabii. Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu ve avenesi ne diyordu, ‘Fransa’daki gibi olmaz’ veya ‘Onun gibi de olacağız’ gibi bir şeyler söylüyorlardı, değil mi? Halbuki biz ne diyoruz, ‘Dünya liderliğine oynuyoruz’ diyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye en üst ligdedir, Türkiye artık sadece bölgesinde değil, dünyada liderliğe oynayan bir ülkedir. Birilerinin izleme noktasında değildir artık, onu çok geride bıraktık. Onu Kılıçdaroğlu ve avenesi düşünsün artık. Onlar oradalar. Birilerinden aferin alma peşindeler. Onlar onla uğraşıversinler, biz yolumuza devam edelim.

“YAPARSA REİS YAPAR, DEĞİL Mİ?”

Yaparsa reis yapar, değil mi? Biz ‘Yaparız’ dersek, söz verirsek yaparız. Öyle Kılıçdaroğlu ve avenesi gibi boş vaatlerle içi boş konuşmalarla günümüzü geçirmeyiz, doğru mudur?

“BUNLARI SEKİZİ DE DEĞİL 18’İ, 180’İ BİR ARAYA GELSE ŞU PROJELERİ HAYATA GEÇİRMELERİ MÜMKÜN MÜ?”

Yaparsa kim yapar? Recep Tayyip Erdoğan. AK Parti ve kadroları, Cumhur İttifakı yapar. Kılıçdaroğlu’nun bunları anlaması bile mümkün değil. Hele avenesinin tahayyül etmeleri mümkün değil. Onlar neyle meşgul olsunlar; yedi tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacakmış da sekiz dokuz Allah bilir kim, bir bakkalı dahi yönetemeyecek olanlar, bu ülkenin yönetimine talip olacaklar. Kırıkkale buna izin verir mi? Bunları sekizi de değil 18’i, 180’i bir araya gelse şu projeleri hayata geçirmeleri mümkün mü? Bırakın hayata geçirmeyi, bunu kendi aralarında istişare etmeleri bile mümkün değil. Kafaları da karışmıştır zaten, ‘Şunları bir sayın’ deseniz onu da beceremezler.

TOGG’u gördük, değil mi? TCG Anadolu’yu gördük mü? İlk uçak gemimizi, Altay’ı, Kızılelma’yı, Akıncı gibi hava savunma sanayi projelerimizi, bunları da gördük mü? Birileri görmüyor da Kırıkkale’den onlara ses vermek lazım. Belki uyanırlar, belki anlarlar. Ama nerede. Bu durum yarın açılışını yapacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santralimiz için de aynı şekilde geçerlidir.

“BATI’DAN AFERİN BEKLİYORLAR. BEKLESİNLER, ÇOK ALIRLAR DAHA”

Recep Tayyip Erdoğan herhangi birisinden veya bir ülkeden icazet alır mı? Birisinden aferin bekler mi? Peki bunlar ne bekliyor? Batı’dan aferin bekliyorlar. Beklesinler, çok alırlar daha. Karşılığında ne diyorlar? ‘Sana söz’ diyorlar. ‘Sana söz’ dedikleri, Kırıkkaleli hemşerilerimiz değil hem kendilerine destek veren FETÖ hem Kandil hem de yine onların iplerini ellerinde tutan ağababalarına söz veriyorlar. ‘Söz size verdiklerimizi, sizin bize talimatlarınızı yerine getireceğiz’ sözü veriyorlar. Benim Kırıkkaleli hemşerilerim bunlara yetkiyi verir mi? Vermez.

Her kim bu projelere karşı çıkıyorsa, gereksiz diyorsa gaflet içinde değilse ihanet içindedir. Her kim ‘Ben yatırım yapmadan insanlara iş bulacağım’ diyorsa açıkça yalan söylüyordur. Her kim ülkenin yerli kaynaklarını harekete geçirmek yerine ‘Londra tefecilerinden para alarak Türkiye’yi kalkındıracağım’ diyorsa kökü de ipi de dışarıdadır.

“BİRİLERİ MEZHEP SİYASETİ YAPMAYA BAŞLADI YA, PANİKLEDİ HERHALDE. DAHA ÇOK PANİKLEYECEKSİNİZ”

Biz insanlarımızı etnik ve mezhep farklılıkları üzerinden bölmenin değil 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’yi kucaklaştırmanın peşindeyiz. Birileri mezhep siyaseti yapmaya başladı ya, panikledi herhalde. Daha çok panikleyeceksiniz. Sizler şahitsiniz, biz bugüne kadar asla hemşehricilik yapmadık, bölgecilik, mezhepçilik yapmadık. Etnik kökeni, meşrebi, mezhebi, inancı ne olursa olsun kimseyi hor hakir asla görmedik, görülmesine de izin vermedik. Kimseye de ‘Sen kimsin’ diye sormadık, sormayız.

Üç beş oy uğruna birilerinin bu milleti bölmesine, parçalamasına, kardeşi kardeşe düşman etmesine fırsat vermeyeceğiz. Türkiye’yi tekrar 70’lerin, 90’ların anarşi günlerine geri döndürülmesine müsaade etmeyeceğiz.

“HELE HELE PİREYE KIZIP YORGANI YAKANLARDAN ASLA OLMAYACAĞIZ”

Hayal satan işportacı siyasetçilerin vaatlerine kanmayacağız. Oy kullanmaya giderken öfkeyle, kırgınlıkla, kızgınlıkla değil, sağduyu ile basiret ile feraset ile hareket edeceğiz. Hele hele pireye kızıp yorganı yakanlardan asla olmayacağız.

Şimdi sizlere soruyorum. Kırıkkale, 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanımıza balkon konuşması yaptıracak mıyız? 14 Mayıs’ta Meclis çoğunluğunu alıyor muyuz? Kırıkkale’de ve her bölgede rekor sayıda milletvekilini Meclis’e taşır mıyız?”

FUAT OKTAY: "80 YILDA YAPILAMAYANI 20 YILDA YAPTIK. ÜLKEMİZİ DÜNYANIN İLK 10 EKONOMİSİ ARASINA ÇIKARTMANIN PEŞİNDEYİZ"

Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, dün katıldığı bir televizyon programında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle bugün Yozgat’taki Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış törenine katılamadı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin de hazır bulunduğu açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

SADECE BUGÜN BİRAZCIK İSTİRAHAT ETMESİ GEREKİYOR”

“Cumhurbaşkanımız özellikle iletmemi söylediler, yiğidin harman olduğu Yozgat’a, şehitler diyarı Yozgat’a, kahramanlar diyarı, mert insanların şehri Yozgat’a en kalbi selamlarını ilettiler, muhabbetlerini ilettiler, sevgilerini ilettiler size.

Biliyorum, hepiniz Cumhurbaşkanımızı bekliyordunuz bugün. Recep Tayyip Erdoğan’ın hepinizin gönlünde apayrı bir yeri olduğuna bizzat şahidim. Kırıkkale’de de ifade ettim. Cumhurbaşkanımız, bu ülkeye, bu millete o kadar sevdalıdır ki geceli gündüzlü çalışır, yorulmak bilmez. Uyku bilmez, dinlenmek bilmez. Çünkü aşk ile çalışır, şevk ile çalışır, sevda ile çalışır. Sadece bugün birazcık istirahat etmesi gerekiyor. Zaten dün akşam kendileri de ifade ettiler. Yarın inşallah daha hızlı, daha dinamik, daha coşkulu çalışabilmek için; bıkmadan, usanmadan, yorulmadan, çok sevdiği milletine, Yozgat’ına, Yozgatlıya hizmetkar olabilmek için küçük bir ara vermesi gerekiyor. Şimdi Yozgat’tan Cumhurbaşkanımıza, biraz önce Kırıkkale’den öyle bir moral verdik ki şimdi Yozgat’tan daha güçlü bir moral verelim.

Yıllar boyunca gelişmiş ülkeler kendi güvenlik ve refahları için herkesle birlikte bizim de vaktimizi ve enerjimizi heba ederken içeride onların değirmenlerine de su taşıyanlar vardı. Bunlar, bize çelme takmaya çalıştı. Ülkemizin 81 vilayetinin eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora her alanda gelişmesini sağlarken önümüze de hep engel çıkardılar. Vesayetçisinden terör örgütüne, darbecisinden ekonomik tetikçisine, işte bu mankurtlarla boğuşarak 21 yılda nice icraatlar yaptık.

“80 YILDA YAPILAMAYANI 20 YILDA YAPTIK”

Bu hizmetlere Yozgat şahit. Peki Kılıçdaroğlu ve avanesi? Onların bunu anlaması bile mümkün değil. Onların işi gücü inkar, inkar siyaseti. Hepsini saymaya kalksak, hepsini göstermeye kalksak günlerce, saatlerce bitmeyecek eser ve hizmetleri, biz sadece 5 seçim dönemine sığdırdık. 80 yılda yapılamayanı 20 yılda yaptık. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla bu altyapının üzerine şimdi asıl hayalimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına çıkartmanın peşindeyiz. Siyasi, sosyal, askeri, diplomatik gücüyle ülkemizi dünyanın önde gelen devletlerinden biri yapmanın peşindeyiz. Biz bunu yaparken karşımızdakiler neyin peşinde? Kurdukları yedili masa koalisyonu ile eski Türkiye’nin kavgasını, dövüşünü, krizini geri getirmenin peşindeler. Üstelik bunun için Kandil’deki terör baronlarından Pensilvanya’daki hainlere, Londra’daki tefecilerden Brüksel’deki LGBT’cilere, eşcinsellere kadar herkese göz kırpıyorlar. Kendi aralarında da ne yapıyorlar? Körebe oynuyorlar.

Onların vaat ettiği ne, biliyor musunuz? Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiği, 3K. Yani kaos, kriz, kakofoni. Yedi tane, sekiz tane cumhurbaşkanı yardımcısı ile ülke yöneteceklermiş. Yüzde 50 oy alan, yüzde yarım oy alan da aynı söz hakkına sahip olacak. Peki ne yapacak? ‘Evet’ demediği sürece cumhurbaşkanı bir karar veremeyecek. Yani sizin verdiğiniz oylara, sizin verdiğiniz yetkiye ipotek koyacaklar.

Bu 3K’nın üzerine bir de ne vaat ediyorlar? 2K. 2K ne? Kemal Kılıçdaroğlu. Yani katmerli kaos. Bunun adı, katmerli kaos. Yozgat buna müsaade eder mi? Türkiye buna müsaade eder mi? İşte bunun için CHP’ye ve onunla birlikte hareket eden tüm partilere gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Kendinizin ve evladınızın geleceğini bu yedili masa, bu yedili maşanın kavgasına emanet etmeyin.

Daha önceki verdikleri sözlerden herhangi birini en azından kendi belediyelerinde tuttuklarını gördünüz mü? Ulaşımı, suyu, sütü, her şeyi bedava yapacaklardı güya. Yaptılar mı? Vatandaşa bedava traktör dağıtacaklardı, dağıttılar mı? Ne sözlerini tuttular ne de tutmadıkları sözlerin hesabını millete verdiler. İşte bunun için 14 Mayıs’ta tercihimizi doğrudan yana yapmalıyız.

“‘ALLAH RAZI OLSUN’ DEMEMEK İÇİN HER YOLU DENERLER. ZATEN ‘ALLAH RAZI OLSUN’ NASIL DENİR, ONU DA BİLMEZLER”

Köprü yaparız, ‘Millet köprü mü yiyecek’ derler. Havalimanı yaparız, ‘Buraya uçak inmez’ derler. Baraj yaparız, ‘Çevreye zarar verir’ derler. Maden buluruz, petrol buluruz, doğal gaz çıkartırız, hepsine muhakkak bir kulp takarlar. Dünyanın ilk SİHA uçak gemisini yaparız, ‘Maket’ derler. Organize sanayi kurarız; inanmazlar, gidip sayım yapmaya kalkarlar. Velhasıl ‘Allah razı olsun’ dememek için her yolu denerler. Zaten ‘Allah razı olsun’ nasıl denir, onu da bilmezler.

Hep birlikte inşa ediyoruz, istikrar için, bu ülkeyi teröre ve terör sevicilerine muhtaç bırakmamak için. O, diyorlar ya hani ‘Halil İbrahim Sofrası’ diye; o, Halil İbrahim Sofrası değil, Türkiye’nin paylaşım sofrası. Onlara bunu bırakmamak için hep birlikte yürümeye var mıyız Yozgat?”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.