Gazeteci Can Dündar'ın tutuklanmasına tepki seli!

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanma kararının ardından İzmir’den tepkiler çığ gibi büyüyor. CHP İzmir İl Örgütü, Cumhuriyet Gazetesi İzmir Temsilciği’nin önünde bir araya gelerek kararı protesto etti. Gazeteciler Dündar ve Gül’ün tutuklanma kararına

Ege Postası
27.11.2015 - 12:42

EDA EBRU NANECİ / HABER SERVİSİ - CHP İzmir İl Örgütü, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanma kararına, Cumhuriyet Gazetesi İzmir Temsilciliği önünde bir araya gelerek tepki gösterdi. Açıklamada ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz’, ‘özgür basın susturulamaz’, ‘faşizme karşı omuz omuza’ sloganları atıldı.

"İGC BAŞKANI DİKMEN: HUKUK YOK SAYILDI, GAZETECİLİK TUTUKLANDI!"

Basın açıklamasına CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter, CHP İzmir milletvekillerinin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur, DİSK, sendikalar, belediye başkanları, CHP ilçe başkanları, il yöneticileri, meclis üyeleri ve partililer katıldı. İzmir Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri de yaşanan olayı kınayarak birlik çağrısı yaptı.

"CHP'Lİ ÇAM'DAN DÜNDAR VE GÜL'ÜN TUTUKLANMASINA TEPKİ: BİR ÜLKE İÇİN KOCA BİR AYIP" OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

"AYTUN ÇIRAY'DAN BASINA TUTUKLAMAYA TEPKİ": MİLLİ BİRLİK ZAMANINDA... HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

SERTER: BASIN MENSUPLARINI VE HALKIMIZI ZOR DURUMDA BIKAKTI
CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter, kararın faşizan düzenin sonuçlarından biri olduğunu ifade etti. Serter, “Dün akşam saatlerinde gerçekleşmiş olan haberler hepimizin morali yerle bir oldu. Bu faşizan düzenin sonuçlarından birini daha karşımızda görmekteyiz. Gazetemizin genel yayın yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül arkadaşımızın tutuklanarak ceza evine konmaları bizleri, siz basın mensuplarını ve halkımızı gerçekten çok zor durumda bırakmıştır” şeklinde konuştu.

“TEK ADAM İKTİDARININ SONUCUDUR”
“Tek adam iktidarının sonuçlarının buraya geldiği nettir. Biz CHP olaraktan öncelikle hukuk düzeninin özgürce hareket etmesinden yanayız” diyen Serter, “Basın yayın organlarının hiçbir yandaş organa bağlanmadan özgürce her türlü haberi halkla paylaşmasından yanayız. Bizler haberleri ancak sizlerin kanalıyla, televizyon ekranlarından alabilmekteyiz. Basın özgürlüğünü kısıtlamak hiçbir haklılığı göstermemektedir. Hukukun üstünlüğü, gazetecilik ve basın özgürlüğü demesinin yegane nedeni budur. Bu sürece artık dur denmesi için biz CHP olarak elimizden ne geliyorsa yapacak, özgür basın yayın organlarının yanında olacağız. Havuz medyasının ve buna yandaşlık eden hiçbir organın yanında olmayı düşünmüyoruz” dedi.

“ÖZGÜR TÜRKİYE İSTİYORUZ”
Dündar ve Gül’ün tutuklanarak ceza evine konulmasını inkar ettiklerini belirten Serter, “Düzgün ve doğru haberi kim veriyorsa onların yanında olacağız. Kutularda çıkan trilyonların, kollarda tutulan saatlerin hesabının sorulmadığı bu ülkede halkın haber almasıyla ilgili köşesinde veren bir anlatım yapan sayın Can Dündar ve Erdem Gül kardeşimizin tutuklanarak cezaevine konulmasını inkar ediyoruz. Buradan faşizan düzene ve diktatörlük düzenine hayır diyoruz. Önümüze geçemeyeceksiniz. Biz özgür bir Türkiye istiyoruz. Cumhuriyet Türkiyesi istiyoruz” ifadelerini kullandı.

KIZIK: TÜM ÖZGÜRLÜKLERİMİZ TEHDİT ALTINDA
Cumhuriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık, halkın doğru ve dürüst bilgi alabilmesi için en başından itibaren gösterdikleri çabayı sonuna kadar sürdüreceklerini vurguladı. Kızık, “Hepinize gösterdiğiniz dayanışma ve destek için teşekkür ediyoruz. Ülkemiz bir süredir basın özgürlüğü başta olmak üzere birçok özgürlük alanında sıkıntılı günler geçiriyor. Bugün geldiğimiz aşamada bu kez talimatlı tutuklamalar başladı. Arkadaşlarımız Can Dündar sadece gazetecilik yaptığı ve halkın haber alma özgürlüğünü yaşadığı için tutuklandı. Biz gazeteciler olarak halkın doğru ve dürüst bilgi alması için ta başından beri gösterdiğimiz çabayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Biz gazetecileri baskılar etkileyemeyecek. Bu mesele sadece basın özgürlüğüne yönelik değil. Tüm özgürlük alanlarımız tehdit altındadır. Cumhuriyet gazetesi dün olduğu gibi bugün de özgürlük mücadelesini her ne pahasına olursa olsun sürdürecektir” dedi.

UĞUR: BU BASKI VE ZULÜM…
Türkiye’de baskının sadece Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılmadığını söyleyen HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur, “Bu sermaye düzeninde, işçilere emekçilere hayatı zindan eden rejiminin devamından başka bir şey değildir. Bu baskı zulüm sadece Cumhuriyet Gazetesine yapılmış değildir. Herkese yapılmıştır. Herkesi kendinize benzetmeye çalışırsanız o zaman insanlığı ayağa kaldıracağız” şeklinde konuştu.

CUMHURİYET OKURLARINDA TUTUKLAMA PROTESTOSU
İZMİR'de Cumhuriyet Gazetesi okurları Tülay Cengiz, Nuray Doğan ve Ayşe Tosuner, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmasını protesto etti.

Konak Meydanı'nda Gazeteci Hasan Tahsin İlk Kurşun Anıtı önüne gelen Cumhuriyet Gazetesi okurları Tülay Cengiz, Nuray Doğan ve Ayşe Tosuner, burada oturararak tutuklamaları proteste etti. Cumhuriyet Gazetesi okurları ellerinde, 'Cumhuriyet Bizim Cumhuriyet Hepimizin', 'Haber Alma Özgürlüğümüz Engellenemez', 'Demokrasilerde Basın Susturulamaz Sustaramayacaksın' yazılı dövizler taşıdı.

İZMİR BAROSU'NDAN AÇIKLAMA
Türkiye'de demokrasi ve basın özgürlüğü kara bir gününü daha yaşayarak güne başlamıştır.

Can Dündar ve Erdem Gül, sadece haber yayınladıkları için tutuklanarak cezaevine gönderilmişlerdir.

Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül'ün gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklanmaları kabul edilemez. Gazetecilerin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanması Türkiye'nin girdiği çıkmaz tünelin en dip karanlığa doğru hızla yol almasıdır.

Bu karar, sadece halkın haber alma özgürlüğüne kısıtlamak anlamına gelmiyor, bundan daha da vahim olan, gelecekte özgür toplum unsurlarını değiştirmeye yönelik bir araçtır.

Alınan bu karardan sonra Türkiye’de; ne demokrasiden ne basın özgürlüğünden ne de bağımsız ve tarafsız yargıdan söz etmek mümkün olmayacaktır.

Basın özgürlüğünü, yargı bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri, vatandaşın bilgi almak hakkını savunmak, uygulamak, ülkenin saygınlığı ve aydınlık geleceği için yaşamsal önem arz etmektedir. Bu değerleri savunmak ve uygulamak temel hedef olmalıdır.

İzmir Barosu Başkanlığı olarak; Gerçeklerin aydınlığa çıkması için hukuk mücadelemizin devam edeceğini, gerçekleri sonuna kadar savunacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.