Gazeteci Solak: Kaygınız varsa sahaya çıkın!

EGEPOSTASI- Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Halil Solak, Haftanın Notları programında Gönül Morsünbül’ün sunumuyla gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

TUGAY VE SOYER'İN SOĞUK SAVAŞI

Soyer ve Tugay krizini değerlendiren Gazeteci Halil Solak, “Soyer ve Tugay, adaylar açıklandıktan yaklaşık 1,5 ay sonra bir araya geldiler. Çok belli etmeseler de ikili arasında soğuk bir savaş var. İş dünyası zirvesinde çok samimi bir ortam olmadı. Soyer, Özel ve Tugay iş dünyası zirvesinde, birbirlerine değişim ve dönüşümün alt mesajları verildi. Ender Yorgancılar'ın, ‘İzmir siyasi partinin arka bahçesi değildir, hizmete bakar’ söylemine Özel anında cevap vererek, ‘iltifat olarak kabul ediyorum’ dedi. Ticaret Odası’ndaki atmosfer biraz gergindi. Soyer programın yarısında halasının hastalığını dile getirdi ve ayrıldı” dedi.

İSTANBUL DESTEĞİ BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA

Soyer’in aday gösterilmeyince partiye bayrak açtığını aktaran Gazeteci Solak, “Kurultaydaki tavrı dolayısıyla aday gösterilmediğini söyledi. Özel katıldığı canlı yayınlarda adayların anketlerle belirlendiğini söylese de kurultaydaki duruş aday belirleme sürecine yansıdı. Aday gösterilmeyenler cezalandırıldı, kendilerini destekleyenler de ödüllendirildi. Önemli olan CHP. Partiden kimler geldi, kimler geçti. Yarın öbür gün üst yönetimler, vekilleri, belediye başkanları da gider. Parti 100 yıllık bir parti. Soyer’in İmamoğlu’na desteğe gitmesi çok konuşuldu. Soyer bu durumu; ‘biz 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 5 yıl birlikte çalıştık. Onlara nasıl katkı sunabilirim diye gittim’ diyerek açıkladı. Soyer’in 1,5 aydır Tugay’ın yanında olmaması partide ikili bir durum yarattı.  İstanbul’a destek verip, Soyer’e destek vermemesi de bardağı taşıran son damlaydı. Tugay, Dersimliler Derneği buluşmasında isim vermeden sitem etti. Siteminde haksız sayılmaz. Soyer ise kendini Tugay’ı, açılışlara davet ettiğini ancak davete icabet etmediğini dile getirerek savundu. Bu durumda hem partililerin hem de İzmirlilerin kafası karıştı. Tugay ardından yanlış anlaşıldığını söyledi. Murat Bakan, Soyer’i sahaya davet etti. Özel ise destek vermemesinin tahribat yaratacağını söyledi. Parti sizi bu dönem aday göstermedi diye genel merkeze sert açıklamalar yapılması hem size hem partiye zarar verir” ifadelerine yer verdi.

“KAYGINIZ VARSA SAHAYA ÇIKIN!”

Özgür Özel’in Cemil Tugay hakkında söylediği, ‘sütte leke var Tugay’da yok” sözlerinin çarpıtıldığını dile getiren Solak, “Soyer buradan bile kendine alan açarak, ‘yanında bulunmam ona zarar verir’ dedi. Siyaset bu kadar basit değil. Aralarındaki soğuk savaş sürüyor. Tugay, Soyer için, ‘adaylığıma bir kırgınlığı yok’ dedi. Soyer’in ise, ‘benim partililiğimi kimse sorgulayamaz’ söylemi de çok sertti. Başka bir programda Soyer, ‘İzmir’de oy farkı azalıyor. Kaygılıyım’ dedi. Eğer oy farkı kapanıyorsa dönüp 5 yılınıza bakmanız lazım. 5 yılda CHP neden kan kaybetti diye bakması lazım. İşi ‘aday değişti, bakın ben gittim oylar düştü’ye indirgememeli. Kaygılıysanız sahaya çıkıp çalışırsınız. Bir de şöyle bir durum var. ‘Bir çok ilçede sıkıntılar olduğuna dair duyumlar alıyorum’  diyor. Büyükşehir Belediye Başkanı duyumla hareket eder mi? Madem sıkıntı var. Duyum aldığınız ilçelerde neden çalışmıyorsunuz diye sorarlar?” diye konuştu.

“MAL VARLIĞI TALİMATI VERİLDİ ANCAK...”

Özgür Özel’in İzmir ziyaretini ve halk buluşmalarını değerlendiren Gazeteci Halil Solak, “Belediye başkanlarına mal varlığı talimatı verdi. Bu ne kadar olur bilemeyiz. Bu millet siyasete girip zenginleşenleri çok gördü. Artık bu duruma ‘dur’ demek lazım. Kenti yönetecek bilgi, birikime ve liyakate bakılsın. Ülke genelinde kutuplaştırma olduğu için partiye bakılıyor. Bu sebeple mal varlığına bakılsın deniliyor. Şeffaf belediyecilik açısından yapılması gerekiyor. Belki 1-2 belediye başkanı yapar ancak tamamı girmez diye düşünüyorum. Ekonomiye yönelik eleştirilerde bulundu ancak Özel her gittiği yerde önce adaylığı ve değişimi anlatıyor. Bu çok yanlış, ekonomiyi konuşmak varken adayların nasıl belirlendiğini anlatıyor. Özel ikini gün programında özellikle hesaplamalar yaparak ekonomi üzerinden iktidarı eleştirdi. İftar programlarında ise daha soft mesajlar verdi. Yağmurlu bir hava olmasına rağmen halk buluşmalarını katılımı çok ve coşkulu gördüm” ifadelerine yer verdi.

AK PARTİ’YE ‘DUT YEMİŞ BÜLBÜL’ BENZETMESİ

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın ‘temcit pilavı’ eleştirisini değerlendiren Gazeteci Solak, “AK Parti’nin yıllardır İzmir’de istediği başarıyı elde edememesinin tek sebebi insanların AK Parti’ye olan yaklaşımı. İnsanlar AK Parti gelirse yaşam tarzımıza müdahale eder’ diye düşünüyor. AK Partili Dağ, Gül Sokakta ‘yaşam tarzı’ mesajlarını vermişti. Buna rağmen CHP ise ‘yaşam tarzı’ üzerinden eleştiriler getiriyor. Saygılı bu duruma tepki göstererek, ‘Temcit pilavı’ eleştirisinde bulundu. AK Parti cephesi ‘Bizim Atatürk ile Cumhuriyetle sorunumuz yok’ diyor.  Atatürk’le sorununuz olmadığını söylüyorsunuz ancak Atatürk’e hakaret edilince tek bir açıklama yapmıyorsunuz. Zübeyde Hanım’a hakaret edilince ağzınızı açmıyorsunuz sonra Alsancak’ta çalışma yapıyorsunuz. ‘Atatürk’le sorunumuz yok’ söyleminin altını doldurmanız lazım. AK Parti karşı tarafı suçluyor ancak alanı AK Parti açıyor. Twitter’dan her şeye sıcağı sıcağına yanıt verenler mesele Atatürk’ hakaret olunca adeta ‘dut yemiş bülbül’ oluyorlar” ifadelerini kullandı.

KARANTİNA ADASI ATIL DA KALMASIN RANTA DA AÇILMASIN

Karantina adası tartışmasını değerlendiren Gazeteci Solak, “Çok güzel bir ada. Atıl kalmasından da hoşnut değilim, ranta açılmasında da hoşnut olmam. Bölge sit alanı ve alan Sağlık Bakanlığı’na ait. Bakanlık izin vermeden oraya hiçbir şey yapamazsınız. Burayı seçilen belediye başkanı bakanlıkla el ele verip doğal yapısını bozmadan İzmirlilerin hafta sonlarını geçirebileceği bir alan haline getirilebilir. Ancak oranın ranta açılıp otel yapılmasını da istemeyiz. Turizm potansiyeli de olabilir, müze de olabilir. Bir şekilde değerlendirilmesinden yanayım” dedi.

120 GÜNDE BATTI-ÇIKTI

Menemen’de açılan battı-çıktıyı değerlendiren Solak, “Aydın Pehlivan 4 ay gibi kısa bir sürede bitirdi. Burada bakanlık ve hükümetle koordineli gitmesinin payı var. Bunu CHP’li bir belediye yapsa sadece kapıda imza için 120 gün bekler. Aydın Pehlivan’ın hayalini küçümsemek için söylemiyorum. İktidarla koordineli gittiği için nasıl çabuk oluyormuş, bu da en güzel örneği. Ben Pehlivan’ı kutluyorum, 120 günde bitirmek büyük başarı” dedi.