Gazeteciler TV 35’te gündemi değerlendirdi

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI-TV 35 Genel Müdürü Refik Pak, TV 35 Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları ve Gazeteci-Yazar Halit Tunç, yılın son programında İzmir kent ve siyaset gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Programa İZBAN’daki grev sürecini değerlendirerek başlayan gazeteci-köşe yazarı Halit Tunç, Ulaştırma Daire Başkanlığı yöneticileriyle yaptığı görüşmeyi anlatarak, yetkililerin İzmir’de bir daha böyle bir grev olmaması için ciddi tedbirler alacaklarını söylediğini açıkladı.

HALİT TUNÇ: ANLADIĞIM KADARIYLA BUNDAN SONRA İZMİR BÖYLE BİR SIKINTI YAŞAMAYACAK

Halit Tunç, “İZBAN krizi ile ilgili iki gün önce Ulaştırma Daire Başkanlığı ve Personel Daire Birimi ile görüştüm. Sizin bir B planınız yok m? Bana, önümüzdeki yıl için bir daha böyle grevlerin olmaması adına ciddi tedbirler alacağız dediler. Nasıl tedbirler dedim. Bir B planı uygulayacağız dediler ancak detay vermediler. Ancak anladığım kadarıyla bundan sonra İzmir böyle bir sıkıntı yaşamayacak” dedi.

MİTHAT UMUTOĞULLARI: AZİZ BEY BU İŞE BULAŞMAMAK İSTEMEKTE HAKLI

TV 35 Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları, İZBAN krizini çözmek için geriye çekilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun haklı olduğunu belirterek, “DDY ve büyükşehir ortaklığı var İZBAN’da. Geçen sefer Aziz Kocaoğlu devreye girdiğinde iş büyükşehirin üzerine kaldı. Hatta AK Partili bazı siyasetçiler bile siyasi manevra yaparak neden bu işi çözmüyorsun diye CHP’ye yüklendi. Bu tavrı haklı bir gerekçe olarak görüyorum ben açıkçası. İş siyasi bir malzeme haline gelince, AK Partilisi de CHP’lisi de. Kentin B planı yok. Bu konuda büyükşehiri suçlayabiliriz. Yarın İZBAN arıza yaptığında senin bir B planı olmalı. Senin otobüslerle insanları merkeze taşıman lazım. Geçen dönemki durumdan dolayı Aziz Beyin bu işe bulaşmak istemediğini, bu işin bir tarafı da hükümet diyerek geri çekildiğini düşünüyorum. Ki haklı bir gerekçe” değerlendirmesini yaptı.

TUNÇ: AZİZ BEY, SON KEZ-BİR DÖNEM DAHA DİYEBİLİR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yeniden aday olarak gösterilme durumu olduğunu dile getiren Köşe Yazarı ve Gazeteci Halit Tunç, bu öngörüsünü, “Aziz Başkan açısından birşey diyemem. Ama her an her şey olabilir. Sayın Kocaoğlu, kendini yak derlerse yakarım demişti. Kim gelirse gelsin bu süreci onaramaz. O süreci onaracak tek kişi Aziz Bey. Son kez, bir dönem daha diyebilir Aziz Başkan”sözleriyle dile getirdi.

TUNÇ: BANA KALIRSA İZMİRLİ ONA HAKKINI HELAL EDER ÇÜNKÜ...

AK Partili Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez’in danışmanlığını da yapan Gazeteci-Yazar Halit Tunç, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun hizmetler noktasında birçok eksiği olduğunu ancak şahsi anlamda dürüst bir yapısı olduğunu söyledi. Başkan Kocaoğlu’nun şahsına övgüler dizen Halit Tunç, “ Entelektüel bir yapısı vardır Aziz Beyin. Her zaman kitap okur. Aziz Başkan hiçbir zaman etnisite üzerinden siyaset yapmadı. Kimse Mardinli, Tokatlı, İzmirli misin demedi. Herkese eşit mesafede durdu. Bana kalırsa İzmirli birçok konuda ona hakkını helal eder. Hizmetler konusunda birşey diyemem. Aziz Başkanın şahsına sonsuza kadar saygım var. Ama İzmir’de bir başarı hikayesi yazarak gittiğine inanmıyorum. Altyapı, çöp, ulaşım gibi sorunları çözemedi. Kentin entelektüel birikimine pozitif katkı yaptı. Tarıma da dokundu. Her akşam kitap okuyarak uyur. Kitap okumadan uyuyamazmış.

TUNÇ: ZEYBEKCİ İZMİR’DE BİRÇOK EZBERİ BOZUYOR

Köşe yazarı ve Gazeteci Halit Tunç, programda AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’yi de değerlendirerek, Zeybekci’nin sade yaşam tarzı ve kampanyası ve insanan dokunan tarzıyla ezber bozacağını söyledi. Tunç, bu tespitini şu şekilde yaptı: “Zeybekci’nin bir aylık performansını söyleyeyim. Hatta bir ay bile olmadı. Zeybekci İzmir’de birçok ezberi bozuyor. İhtişamlı bir ekibi yok. Sade, sade giyiniyor, sade dolaşıyor, kimseye çatmıyor, eleştirmiyor, polemik yaratmıyor. Gittiği her yöreye özgü projeler ortaya koyuyor. Gittiği her yer insan seline dönüşüyor kısa sürede. Şu anda CHP çok zorlanacak Nihat Zeybekci ile. Çünkü insana nasıl dokunacağını biliyor. Bindiği araca bakın, giyindiği elbiseye bakın, çevresindeki insanlara bakın. Ne koruma ordusu var. Çok sıradan bir görüntü veriyor. Sosyal medya üzerinden kendini ifade etmeye çalışıyor. Son derece sade, ulaşılabilir. Gece iki veya üçte onunla konuşabiliyor insanlar telefonla. Bir kırmızı kart gösterilebilir diye düşünüyorum.”

PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

Mithat Umutoğulları: Kent A.Ş’de insanlar mağdur olmuştu. İZBAN’da grevin 19’uncu günü ancak İzmirliler perişan oldu. Sendikacılar, insanlar rahatsız olsun ama biz ne diyorsak bütün kent, bizim yapacağımız eylemde arkamızda dursun diyor.

İZBAN KRİZİ İLE AK PARTİ İŞÇİ HAKLARINA KARŞI ALGISI YARATILIYOR

Halit Tunç: İZBAN krizi ile ilgili iki gün önce Ulaştırma Daire Başkanlığı ve Personel Daire Birimi ile görüştüm. Sizin bir B planınız yok m? Bana, önümüzdeki yıl için bir daha böyle grevlerin olmaması adına ciddi tedbirler alacağız dediler. Nasıl tedbirler dedim. Bir B planı uygulayacağız dediler ancak detay vermediler. Ancak anladığım kadarıyla bundan sonra İzmir böyle bir sıkıntı yaşamayacak.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle grev 3 ay ertelenebiliyor. Mahkeme kararıyla da ertelenebiliyor. Lakin seçim süerci olduğu için İZBAN grevi siyasette bir gizli malzeme olarak da kullanıldı. Malzeme yapılıyor. Çünkü top ortada. Yüzde 50 Devlet Demiryolları (DDY), yüzde 50 büyükşehir belediyesine ait İZBAN. İZBAN grevini bir iplik fabrikasındaki grevle karşılaştırmamız lazım. Karşıyaka’dan buraya 2,5 saatte gelebildim. Bu nasıl olabili? İstanbul’da dahi böyle birşey yok. İZBAN grevi Ankara’da yaşanabilir m? Müsaade edilmez, etmezler. İstanbul’da olabilir mi, Konya’da, Kayseri’de olabilir m? Hayır olamaz. Burada İzmirlilerin iyi niyetinden, hoşgörüsünden ve demokratik yapısı istismar ediliyor. İzmir’in hoşgörüsü istismar ediliyor. Sendikal haklar anlamındaki pozitif yapısı, insanların hoşgörüsü, hak ve özgürlüklerine verdiği önem biliniyor. Yoksa hükümetin ve belediyenin önerdiği ücret az bir miktar m? 4 bin 500 lira önermişler sendikaya, kabul etmemişler.

AK Parti işçi haklarına karşı diye bir algı yaratılıyor. CHP’nin böyle bir beklentisi var. AK Parti bu grevi uzatsın, seçim sonrasına ertelesin ama biz de bunu seçim malzemesi yapalım. Dikkat edin hiçbir CHP’li milletvekili İZBAN grevi ile ilgili bir şey söylemedi. Bugün İZBAN, hastanelere ve fabrikalara da ulaşımı sağlıyor. Siz bunu sıradan bir fabrika grevi gibi destekleyip daul zurna çalamazsınız. Aslında bir düzenleme var. Eğer MİT’in talebi olursa DDY’deki grevleri yönetir ve yönlendirir. Çünkü stratejik kurumdur. Toplu ulaşım kurumları stratejik kurumlardır. Siz buralarda grev yaparsanız yaşamı bloke edersiniz. Yaşamın tamamını mağdur ediyorsunuz. Yaşlıları, bebekleri, işçileri, okuluna ve işine giden insanları biliyorum. Ben 10 gündür okula gitmemek için rapor alan çocukları biliyorum. Gidemiyorlar. Nasıl gidecekle? Torbalı’da üretime ara veren fabrikalar var. İzmir’in yapısıyla, iki seçim sürecinden dolayı bu grev istismar ediliyor. Kimse kusura bakmasın işçilerin başkasının yaşamını bloke etme hakkı yok. Beni işçi düşmanı ilan edecekler biliyorum.

İZBAN’a aylık 2 bin 500 liradan operatör, makinist arıyorum diye ilan verilse bir buçuk milyon insan başvurur. Gerçekten çok çalışıyorlar. Çalışma koşullarını biliyorum işçilerin. Onbinlerin hayatıyla ilgili bir konu. Ama İzmir’de İZBAN’ın hitap ettiği potansiyel çok yüksek. Aliağa’dan Tepeköy’e kadar. Türkiye’nin en uzun raylı ulaşım sistemi. Siz böyle bir sistemi bloke etmeye hakkınız yok. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu, bu grevi çözebilir. Ancak geçen dönem yaşanan bir sıkıntıdan dolayı Aziz Başkan bu konuda tavrını ortaya koymuyor.

Mithat Umutoğulları: DDY ve büyükşehir ortaklığı var İZBAN’da. Geçen sefer Aziz Kocaoğlu devreye girdiğinde iş büyükşehirin üzerine kaldı. Hatta AK Partili bazı siyasetçiler bile siyasi manevra yaparak neden bu işi çözmüyorsun diye CHP’ye yüklendi. Bu tavrı haklı bir gerekçe olarak görüyorum ben açıkçası. İş siyasi bir malzeme haline gelince, AK Partilisi de CHP’lisi de. Kentin B planı yok. Bu konuda büyükşehiri suçlayabiliriz. Yarın İZBAN arıza yaptığında senin bir B planı olmalı. Senin otobüslerle insanları merkeze taşıman lazım. Geçen dönemki durumdan dolayı Aziz Beyin bu işe bulaşmak istemediğini, bu işin bir tarafı da hükümet diyerek geri çekildiğini düşünüyorum. Ki haklı bir gerekçe. 20’inci güne girdik insanlar çok mağdur. İşçilerin istediğinin 4-5 katı zarar var. Kamu zararından sendikaya dava açarım ben olsam.

Halit Tunç: İBB’ye ulaşım ödülü verilmiş. İzmir Modelini Türkiye’ye lanse ediyorlar.

AZİZ BEY KIRSAL KALKINMADA BENCE ÇOK BAŞARILI

Mithat Umutoğulları: Kırsalda kalkınma bence çok başarılı. O anlamda Aziz Beyin hakkını yedirtmem. Ama eksikleri var. Şu grev olmamalıydı. Ama bir tarafı da hükümet. Hükümet de devreye girmeli. Sendika kötü niyetli. Daha yeni 2 bin lira ile asgari ücretle çalışanlar var. Adamlar 4 bin 500 lirayı beğenmiyor. İstanbul’da olsa bir günde kapının önüne koyarlar. İşi yavaşlat ama vatandaşı bekletme. Aziz bey, dolmuşları, otobüsleri ve taksi dolmuşları kaldırdı. Evka 5’ten İzmir’e geleceğim diyor vatandaş. Seni aktarma merkezine götürürüm. Oradan geçersin diyor. O hat kesildi şu an. Nasıl gidece? Bu durumun tek sorumlusu sendika. İBB ve DDY beraber karar veriyor fiyat artışı verirken.

Halit Tunç: İBB İzmir Türkiye’nin en yaşanabilir kenti diyor. Manisa’da halk otobüsleri ve özel otobüslerin tamamında kent kart sistemi getirilmiş. Bir ortak havuz getirilmiş. Siz belediye otobüsüne de binseniz özel otobüse de binseniz kartınızı basıyorsunuz. Rekabet yok. Bunu yapan yanı başımızdaki bir kent. Bir kentte grev varsa onun siyasi sorumlularını konuşursunuz. Bu kentin ulaşım planıyla ilgili mühendislik çalışmaları yapıldı ama bunların hiçbiri hayata geçirilmedi. Rahmetli Piriştina’dan önce başlayan

AYTUN ÇIRAY, YAZILANLARIN HİÇBİRİ DOĞRU DEĞİL, HEPSİ YALAN DEDİ

Mithat Umutoğulları: Aytun Çıray, yazılanların hiçbiri doğru değil, hepsi yalandır. İzmir ile ilgili tek bir cümle konuşmadık. Yazılan çizilenlerin hepsi yalan dedi. Mevcut başkan Adnan Yaşar Görmez ile bir gün dolaştık. Yemek yiyemiyoruz. Telefon çalıyor, adam açıyor, vatandaşın her sorunu için ilgilileri tek tek arıyor. Vatandaş beklemeye gelmez dedi. Yemeğini yiyemedi. Torbalı güzelleşiyor. Bir taraftan da CHP’nin ciddi sıkıntıları var orada. CHP orada iddialı. Uzun dönem CHP’de idi. Bu dönem AK Parti’de. CHP’nin elinde anketler varsa, biz zaten burayı kazanamıyoruz. Torbalı’yı İYİ Parti’ye verelim olabilir m? Yüzde 44 Millet İttifakı, Cumhur İttifakı Yüzde 40. Partinizin yüzde 38 olduğu bir yerde sizden daha düşük oy almış bir partiye orayı verirseniz CHP açısından sonuç ne olur'

AK PARTİ TORBALI’YI KAYBEDERSE İZMİR’İ KAYBEDER, BU NEDENLE...

Halit Tunç: Medya takip merkezinden bir haber geldi. Haberde İYİ Partili bir vekil diyor ki, bize Torbalı’yı bıraktılar ama biz bunu yeterli bulmadık dedi. Torbalı dışında başka ilçeler de isteniyor. Anket şirketlerinin aylardır Torbalı’da olduğunu biliyorum. AK Parti Torbalı’yı kaybederse İzmir’i kaybeder. Torbalı İzmir’in en büyük ilçelerinden biri. Hükümet buraya  büyük yatırımlar yaptı. Örnek bir ilçe oluşturdu. Kemalpaşa daha rahat bir ilçe olarak görülüyor, ama Torbalı daha zor. Aradaki oy farkı da fazla değil. Böyle bir ilçede sayın mevcut belediye başkanı seçimi kazandı. Seçimi kazandıktan sonra AK Parti’nin Torbalı ile ilgili strateiki hem hizmet yapacaksınız hem de vatandaşın gönlünü alacaksınız şeklinde. Başkan inanılmaz bir performans gösteriyor. Başkan nefes bile almadan çalışıyor. İnanın Adnan Yaşar Görmez’in beş yılda sarf ettiği çabayı inanılmaz buluyorum. Bu aşamadan sonra böylesine stratejik bir ilçede böyle bir başkan var iken, bu belediye başkanına sen önümüzdeki dönem vekil yapalım, başkasını belediye başkanı yapalım  deme lüksü yok AK Parti’nin. Adnan Yaşar Görmez’in oyu AK Parti’nin altında kalırsa taşıyamaz zaten.

Mithat Umutoğulları: İzmir’deki AK Partili belediye başkanları içerisinde Adnan Başkan ve Menderes Belediye Başkanının adı partinin üstünde çıkmış yapılan anketlere göre. AK Parti’nin İzmir’de seçim kazanabilmesi için adayın partiyi taşıması gerekiyor.

Halit Tunç: Mevcut belediye bakşanları kendileri bir değer katmamışsa bir ilçeye ben adayım bile dememeleri gerekiyor. Kenara çekilmeli ve başkası gelmeli. Birinci dönem başkanlarından beklentiler de çok yüksektir. 17 bin oy alan HDP orada kilit parti. Bu seçmen kitlesi eğer Adnan Başkana kayarsa siyasi açıdan hiçbir sorun olmaz. Torbalı AK Parti’de kalır. Yerelde herşey olabilir. Biz AK Parti olarak ben kendim olarak gideceğim farklı siyasi görüşlerden insanlardan oy isteyeceğim.

Mithat Umutoğulları: Nihat Zeybekçi’ye dönelim. İlk iki yazımda Zeybekçi’ye karşı çıkmıştım. Zeybekçi benim fikrimi değiştirdi.

NİHAT ZEYBEKÇİ KARŞISINDA CHP ÇOK ZORLANACAK

Halit Tunç: Zeybekçi’nin bir aylık performansını söyleyeyim. Hatta bir ay bile olmadı. Zeybekçi İzmir’de birçok ezberi bozuyor. İhtişamlı bir ekibi yok. Sade, sade giyiniyor, sade dolaşıyor, kimseye çatmıyor, eleştirmiyor, polemik yaratmıyor. Gittiği her yöreye özgü projeler ortaya koyuyor. Gittiği her yer insan seline dönüşüyor kısa sürede. Şu anda CHP çok zorlanacak Nihat Zeybekçi ile. Çünkü insana nasıl dokunacağını biliyor. Bindiği araca bakın, giyindiği elbiseye bakın, çevresindeki insanlara bakın. Ne koruma ordusu var. Çok sıradan bir görüntü veriyor. Sosyal medya üzerinden kendini ifade etmeye çalışıyor. Son derece sade, ulaşılabilir. Gece iki veya üçte onunla konuşabiliyor insanlar telefonla. Bir kırmızı kart gösterilebilir diye düşünüyorum.

Mithat Umutoğulları: Zeybekçi, Ak Parti’nin iletişim kuramadığı kırsal bölgelere dokunabilir.Aziz Beyin kırsalda kalkınma modeli nedeniyle Aziz Beye sevgisi var. Menderes’te seçim kaybetmiştir CHP. Ama Aziz Bey daha fazla oy almıştır. Nihat Bey, Tire, Ödemiş, Menemen’in köyüne gittiğinde Egelilerle çok yakın bir dil kullanıyor. Egeliler çok milliyetçidir. CHP’nin en büyük handikabı bu olacak bence. Nihat Bey için en büyük avantaj Aziz Beyin olmaması olacak aynı zamanda.

İZMİR’E ÜVEY EVLAT MUAMELESİ YAPILMIYOR

Halit Tunç: Nihat Zeybekçi şiveyi, elbisesini biliyor. Bekir Pakdemirli o da Egeli. Bakan. Hamza Dağ, AK Partide ikinci, üçüncü adam. Binali Yıldırım İzmir’den seçtik, şimdi İstanbul adayı. Bütün bu değerler birarada harmanlandığında hükümetin İzmir’e nasıl yaklaştığı da görülüyor. İzmir’e üvey evlat muamelesi yapılıyor, yatırım yapılmıyor söylemleri doğru değil.

CUMHURBAŞKANI İZMİR İÇİN BİR MEGA PROJE HAZIRLAYACAK

Cumhurbaşkanımız İzmir için bir mega proje hazırlayacak. O projeyi açıklama yetkim yok. Yakın kaynaklardan edindiğim bilgiye göre, sayın Cumhurbaşkanı İzmir’e eli boş gelmeyecek. Yani sadece ilçe başkanlarını açıklamaya gelmeyecek. Çantası dolu gelecek.

Mithat Umutoğulları: Cumhurbaşkanı ilk kez İzmir’i alacağız dedi. Seçmenin Aziz Beye bir teveccühü vardı. Bir kayıp CHP açısından.

HER AN HERŞEY OLABİLİR, SON KEZ BİR DÖNEM DAHA DİYEBİLİR AZİZ BAŞKAN

Halit Tunç: Evet Aziz Başkan seviliyor. Dürüst bir başkandır. O tarafını severim. İzmir ile ilgili yapılmış memnuniyet anketleri var. İzmir memnun değil CHP yönetiminden. Ancak korkuyla ve algıyla beslendiği ve yönetildiği için acaba başımıza birşey gelecek mi korkusu var. Yemesi içmesi, denizi kızı rakısı, plajı denizi. Bizim hayatımıza dokunulur mu diyorlar. Binali Bey, yanlış döneme denk geldi. Operasyon yaptılar. Yoksa seçilirdi. İzmir dürüst olanı seviyor. Bunu en çok Torbalı’da yaşıyorum. Daha önce ruhsat alımlarında bir takım işlemlerde zorluk çektiğini söyleyen insanlar, bugün o zorluğu yaşamamanın keyfini yaşıyorlar. Çünkü o mekanizma orada çürütülmüş.

Aziz Başkan açısından birşey diyemem. Ama her an her şey olabilir. Sayın Kocaoğlu, kendini yak derlerse yakarım demişti. Kim gelirse gelsin bu süreci onaramaz. O süreci onaracak tek kişi Aziz Bey. Son kez, bir dönem daha diyebilir Aziz Başkan. Entelektüel bir yapısı vardır Aziz Beyin. Her zaman kitap okur. Aziz Başkan hiçbir zaman etnisite üzerinden siyaset yapmadı. Kimse Mardinli, Tokatlı, İzmirli misin demedi. Herkese eşit mesafede durdu. Bana kalırsa İzmirli birçok konuda ona hakkını helal eder. Hizmetler konusunda birşey diyemem. Aziz Başkanın şahsına sonsuza kadar saygım var. Ama İzmir’de bir başarı hikayesi yazarak gittiğine inanmıyorum. Altyapı, çöp, ulaşım gibi sorunları çözemedi. Kentin entelektüel birikimine pozitif katkı yaptı. Tarıma da dokundu. Her akşam kitap okuyarak uyur. Kitap okumadan uyuyamazmış.