Gaziemir Meclisinde AK Partili Aslan'dan 'özelleştirme' güzellemesi: Fabrikalar satılmış iyi olmuş!
Gaziemir Belediyesi Kasım ayı olağan meclis toplantısının ikinci birleşiminde tansiyon yükseldi. AK Parti Grup Başkan Vekili Hüseyin Aslan geçen toplantıda CHP tarafından gelen eleştirilere yanıt verdi. Aslan, "AK Parti iktidarı döneminde fabrikaların satıldığı gündeme geldi. Bu ülkede eskiden de iktidarlar devlete zarar getiren yerleri satmışlar. PETKİM İzmir'in en iyi iş yeriydi. Devlet her ay çalışanların maaşına destek vermek için kasasından para çıkarıyor. Sonra özelleştirildi Azerbaycan'a verildi. PETKİM şu an devlete vergi ödüyor. Çimento fabrikaları ve Sümerbank satılmış iyi yapmışlar" dedi.
- Ege Postası
- 08.11.2024 - 20:18
- Güncelleme: 09.11.2024 - 00:05
BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- Gaziemir Belediyesi Kasım ayı olağan meclis toplantısının ikinci birleşimi Başkan Ünal Işık idaresinde gerçekleştirildi.
Zeytince Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ile Gaziemir Belediyesi arasında PS Lifestyle Pozitif Sürdürülebilir Yaşam Tarzı Projesi’nin yürütülmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla işbirliği yapılarak ortak hizmet projesi gerçekleştirilmesine ilişkin önerge oy çokluğu ile meclise geldi.
ÇEKİNCELERİMİZ VAR
Önerge için söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Hüseyin Aslan, "Referanslarına baktığımızda belediyelerle ve ticaret odaları ile çalışması var. Biz de bir çalışma yapılmasını istedik. Görütüsü var mıdır bilelim istedik. Çekincelerimiz olduğu için oy çokluğu verdik" dedi.
ELLERİNİ SALLAYARAK ANLAŞMA YAPAMAZLAR
Başkan Ünal Işık ise yanıt olarak, " Bu tür derneklerin ya da protokollerin yapılmasının kontrolü İçişleri Bakanlığı tarafından yapılıyor. Ellerini sallayarak belediye ile anlaşma yapacak dernekler olamaz. Bizim de öyle bir dernekle işimiz olmaz zaten" ifadelerine yer verdi.
ALT YAPIYI HALLETMEDEN KARBON AYAK İZİ AZALMAZ
AK Partili Uğur İnan Atmaca ise, " Gönderilen qr koduna tıkladığınızda Bir anket çalışması vardı. Bu anketin anamcı ise karbon ayak iziydi. Size önerilerde bulunuyor. Araç kullanma diyor. Ancak İzmir'in ulaşımının uüzde 43'ü raylı, lastikli ise yüzde 57. Kentsel dönüşüm planlarının yapılmaması sebebiyle o alanda doğal gaz yok. Biz alt yapıları halletmeden karbon ayak izini bireysel olarak azaltamayız. Belediyelerin yapması gereken çalışmalar öncelenmeli" ifadelerini kullandı.
ALİAĞA GÖNDERMESİ: ZEHİR YÜKLÜ GEMİLER GELİYOR!
Ünal Işık ise, "Bugün yapılacak diye bir kural yok. Gelecek nesillere aktarırsak ne mutlu bize. Ancak çöp ithalatının durması gerekiyor. Aliağa'ya zehir yüklü gemilerin gelmemesi gerekiyor. Herkesin aynı duyarlılığı göstermesi gerekiyor" dedi.
İŞLETMELER ATIL DURUYOR...
Taşınmazın 3 yıldan fazla süre ile 10 yılı geçmemek üzere kiraya verilmesi ve Meclis kararının uygulanması için Belediye Encümenine yetki verilmesinin oy birliği ile meclis gündemine geldi.
AK Partili İnan, "Geçtiğimiz dönem kiracılarımızla ilgili sorunlar yaşadık. Belediyemizin gelirlerinin artmasına vesile olacak. Kiralama konusunda bizim bir bütüncül bakış açısını ortaya koymalıyız. Belediyenin tasarrufu altında olan işletmeler var ancak bazıları atıl bekliyor. Bu işletmeler zarar ediyorsa gözden geçirilmeli" diye konuştu.
KAR AMACI GÜTMESE BİLE
Başkan Ünal ise yanıt vererek, "Kiralayarak müşteri bulmakta zorlanıyoruz. İşyeri kirasını rayiç bedelden tutunca kimse yanaşmıyor. İşletmeler gelir getirmek zorunda ancak Gazziemirlilere daha iyi hizmet verecek ve kar amacı gütmezse bile vatandaşın da eşiyle, çocuğuyla oturabileceği bir yerin kiralanmasını hedefliyorum. İkisini de aynı müşteri alabilir" diye konuştu.
FABRİKALAR SATILMIŞ İYİ OLMUŞ!
Gündem dışı söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Aslan, "Gündem dışı sürelerle ilgili sorun yaşamıştık. Muhalefete de söz verilir ve meclis kapanır. Bunu 2 toplantıda göremedik. Dilek temenniler bölümü varken direkt dilek ve temennilerle başladı. Geçen gtoplantıda tarafımıza ithamlarda bulundular. Kayyum olan belediyelerle ilgili tepkileri birlikte görüyoruz. Belediyelerin kanunun içerisinde başkanların görevden uzaklaştırılması ve kayyum atanmasının sebeplerine baktığımızda 47. maddeye uyulmuş. Soruşturma tamamlanınca neticeye varılamazsa göreve iade edilir. AK Parti iktidarı döneminde fabrikaların satıldığı gündeme geldi. Bu ülkede eskiden de iktidarlar devlete zarar getiren yerleri satmışlar. PETKİM İzmir'in en iyi iş yeriydi. Devlet her ay çalışanların maaşına destek vermek için kasasından para çıkarıyor. Sonra özelleştirildi Azerbaycan'a verildi. PETKİM şu an devlete vergi ödüyor. Çimento fabrikaları ve Sümerbank satılmış iyi yapmışlar. Zarar eden yerlerin satılması ve vergi alınması fabrikalar satılıyor anlamına gelmesin. Devlet bir şey olsu mu IBAN verip para topluyor dediler. Devlet IBAN verip insanları zorluyor mu? Büyükşehir Belediyesi de vermedi mi? Devletimiz bu konularda hassas. Pandemide hepimiz gördük. Avrupa'daki insanların naaşları tırlarda depolandı. Bizim ülkemizde 45 günde hastane yapıldı. 11 ilde deprem yaşadık. 124 tane ilçe depremi yaşadı. Bu depremde yıkılan yerleri devletin imaknlarıyla teslim etmesi mümkün mü? Yine IBAN'a gelenlerle evler teslim edilmeye başlandı. Paralı yollar konusu gündeme geldi. Paralı yolda, tünelde, köprüler de oluyor. Paralı yollar için devlet sizi zorluyor mu? Biz buraya neden geldik hizmet için. Bugün insanlar tapıya Alsancak'a gidiyordu şimdi Kaymakamlık binası var. Bu hizmet değil mi? " dedi.
ZENGİNE AYRI FAKİRE AYRI YOL OLMAMALI!
CHP Grup Başkanvekili Cemal Çalışkan AK Partili Aslan'ın eleştirilerine yanıt verdi. Çalışkan açıklamasında, "Grup başkan vekillerine yönelik adaletli davranılmadığını iddia etti. Kendi oturduğu yerden haklılığı vardır ancak matematiksel veriler böyle değil. Ben 37 dakika, Hüseyin Bey 61 dakika konuştu. Maalesef ülkemizde birçok fabrika satıldı. Hiçbir şey satılmamaış gibi algılanmasını istemiyorun. Ankara Çiçek fabrikası, şeker fabrikaları, Nazilli Basma Fabrikası... Bu liste uzuyor. AK Parti hükümeti tarafından satılan hükümetin iktidar olduğu zamanda satılan fabrikalardır. Kayumlarla ilgili dersiniz ki 'Yetki bizde, mühür bizde, Süleyman biziz.. Biz belediye başkanını da meclisi de aldık' derseniz benim söyleyebilecek bir şeyim yok. Siz kayyumları ya da belediye meclis üyelerini görevden alınmasını eleştirirken Abdullah Öcalan'ı meclise çağıran iradeyle kınayabildiniz mi? Devletimizin bütçesi yetmez dendi. Vergiler yönetilen bir ülkeyiz. Büyük holdinglerin vergi borçları silinmezse belki bizim paraların, belki hükümetin parası, belki devletin parası daha rahat yeter. Devlet bizi bu yollardan geçmeye zorlamıyor. Bu yollardan geçmeyen vatandaşlar da bu yolun parasını ödüyor. Evet kimse zorlamıyor. Ama 'araç garantili, geçiş garantili yol' bu demek. Vergi anlamında bizi devlet zorluyor, esnafı zorluyor. Türkiye Cumhuriyeti sosyal hukuk devletidir. Yani bütün vatandaşlarına eşit hizmet etmek zorundadır. Zengine ayrı yol, fakire ayrı yok. Zengine ayrı okul. Fakiri ayrı okul olmamalı. Ama Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında böyle bir şey asla olmayacak. Bana Gaziemir'de emekli bir karı kocanın nerede tatil yaptığını söylerse sevinirim" dedi.
MENEMEN'DE OYUN VARDI!
Başkan Ünal Işık ise eleştirilere yanıt olarak, "Kayyumu konuştuk. Bir teröre bulaşmış, yolsuzluğa bulaşmış bir belediye başkanının görevden alınmasının koşulları oluştuğunda karşı değiliz. Biz bir tek şeyi söylüyoruz; Belediye meclisleri neden görevden alınıyor? Niye kapatılıyor? Başkan başka ilçelere örnek verildi. Torbalı'yı örnek verdiniz. Menemen’i örnek verdiniz. Urla'yı örnek verdiniz. Torbalı'yla karıştırmayalım. Belediye Başkanı vefat etmişti. Allah rahmet etsin. Menemen'de hiçbir demokraside örneği görülmesin istiyorum. Kötü bir pazarlık sonucu iki meclis üyesinin, üç meclis üyesinin transfer edilmesiyle bir oyun vardı. Orada yaşandı. Urla terörden gözaltına alındı. Biz de devletin bir bildiği vardır dedik. Kimse sesini çıkarmadı. Ama iki üç sene sonra ‘aa bu terörist değilmiş’ dendi. Terörle, FETÖ'yle ilişkisi yok dendi. Burada yani suçun şahsiliğinden hareket edersek seçilmiş meclis üyelerinin görevden alınmasına karşıyız. Her kimse suç işleyenin görevden alınmasına hiç kimse karşı değil. Kayyuma bundan karşıyız. Özelleştirme konusuna değinildi. Siz bir kurumu zarar ediyor diye zararın da genel yönetim giderlerinden yönetim kurulu ücretlerinden kaynaklandığını görmüyorsanız burayı satmak için bir kılıf uydurulmuş demektir. Bizim de karşı olduğumuz durum budur. Yoksa özel sektör evet gelişmeli parası olan sermaye yurt dışından gelmeli, yatırım yapmalı. Buna yani Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz de karşı değiliz. Ama peşkeş çekilmesine biz karşıyız. Arkadaşlar Her şeyi belediyeden niye bekliyorsunuz? Hani peki burada devlet nerede? İzmir'e yapılan yatırımı İzmir'den giden vergiyi niye konuşmuyoruz? 24 yılda İzmir'den ödenen vergiye de baktığımızda o zaman kar zarar hesabı yapmış oluruz. Körfezi söylediniz. Arkadaşlar ya Körfez bir tek büyükşehirin değil. Körfez'i temizlemek görevi birinci derecede Çevre Şehircilik Bakanlığının ya bu bir el birliği içerisinde olmazsa akan nehirler temizlenmezse, Gediz Nehrini durdurmadığınız müddetçe siz körfezde istediğiniz kadar uğraşın. Belki bunlar ifade edilmiyor, eksik ifade ediliyor. Biz bunların önünü kesersek körfez temizlenir ya da çevre şehircilik bakanlığı büyükşehir belediyesi ikisi el ele verip yapılmalı" dedi.
Yorum Yazın