Genç avukatlar rahatsız!
İzmirli avukatlar Türkiye Barolar Birliği’nin oluşumunu sil baştan değiştiren yasa değişikliği teklifine karşı bayrak açtı. Avukat Murat Talat Ünlü ve Fatih Ülkü, AK Parti, CHP ve MHP Grup Başkanlıkları’na gönderdikleri bir bildiriyle İstanbul, İzmir ve Ankara Baroları’nın aleyhine olan bu değişikliğin önüne geçilmesi için harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
- Ege Postası
- 05.10.2012 - 13:19
ÇOK ÖNEMLİ BİR TÜZEL KİŞİLİK
Bilindiği gibi, avukatların meslek örgütleri olan barolar, üst ölçekte birleşerek Türkiye Barolar Birliği’ni oluştururlar hatırlatmasında bulunan Ünlü ve Ülkü, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi
“Türkiye Barolar Birliği; Avukatlık Kanunu ve ilgili yönetmelikler anlamında, avukatlık mesleği ve bizzat avukatlar ile ilgili çok ciddi yetkileri olan üst ölçekli bir meslek örgütü olduğu gibi, yargının üç temel ayağından biri olan savunmayı ülke genelinde temsil eden çok önemli bir tüzel kişiliktir. Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu’nu, Türkiye’deki her baronun kendi genel kurulunda seçilen delegeler oluşturmaktadır. Halen yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu’nun 114. md.si, bu delegelerin belirlenmesinde, baroya kayıtlı avukat sayısından daha çok, baro sayısını esas alan anti demokratik bir yöntem benimsemiştir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Büyükşehirlerde, avukat sayısı hızla arttıkça, yasa maddesindeki yöntemin yarattığı anti demokratik sonuçlar da artmaktadır. Ancak, bu yöntemi daha da anti demokratik bir hale getirmek amacıyla, TBMM Başkanlığı’nda bir yasa değişikliği teklifi bulunmaktadır.”
100 ÜYESİ OLAN BARO
Bu değişikliği teklifi ile, 7000 üyesi olan baroya kayıtlı avukatların 583 tanesinin oyuyla bir Barolar Birliği delegesi belirlenirken, 100 üyesi olan baroya kayıtlı avukatların 20 tanesinin oyuyla bir Barolar Birliği delegesi belirlenir hale gelecektir.
5. Kanun teklifinin gerekçesinde, üye sayısı fazla olan bir-iki baronun tüm Barolar Birliği organlarını seçmesini sağlayan bir tahakkümden söz edilerek, yapılacak değişiklikle tüm baroların Barolar Birliği organlarına çoğulcu ve eşit biçimde katılımının sağlanacağı iddia edilmekte ise de;
Baro, Barolar Birliği gibi meslek kuruluşları (tüzel kişilikler) avukatlardan oluşur. Bu nedenle, bu tüzel kişiliklerin yönetiminde çoğulculuğu sağlamaktaki temel ölçüt Baro sayısı değil, Barolara kayıtlı avukat sayısıdır. Ancak yapılmak istenen değişiklik, zaten mevcut düzenlemedeki Baroyu esas alan anlayışı iyice ağırlaştırmakta ve avukat sayısını ölçüt olmaktan tamamen çıkarmaktadır.
Kanun teklifinin gerekçesinde geçen “çoğulcu demokrasi ve katılımcılığın sağlanması” ilkeleri, ancak avukat sayısını esas alan bir yöntemle sağlanabilir.
Barolar ve Barolar Birliği, avukatların meslek örgütleri olduklarına göre, aynı Baro Genel Kurullarında olduğu gibi, Barolar Birliği Genel Kurulu’nda da; her avukatın oyunu eşit sayan bir anlayış benimsenmek zorundadır.
Bu kanun teklifinde getirilen çözümle ise, kayıtlı avukat sayısı fazla olan Barolar’daki avukatların oyları değersiz hale getirilmektedir.
ANTİDEMOKRATİK BİR YASA
Bu sonuçtaki anti demokratik durum açıktır, tartışılacak bir yanı yoktur. Kanun teklifinde kastedilen üye sayısı fazla olan barolar, temelde İstanbul, Ankara ve İzmir Baroları’dır. Yapılmak istenen değişiklik; bu barolar ile birlikte ve hatta bu barolardan daha çok, bu barolara kayıtlı, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de avukatlık yapan meslektaşlarımızın haklarını kısıtlayacak, ve üst meslek kuruluşu olan Türkiye Barolar Birliği’ndeki temsil yeteneklerini azaltacaktır.
Avukatlar olarak, bu yasa değişikliği teklifine tepki vermek zorundayız. Bu tepkimiz kapsamında, Ekim 2012’de TBMM’nin açılmasından önce, grup başkanlıklarınızı bu yasa teklifinin yasalaşmaması için göreve çağırıyoruz.
Yorum Yazın