Gençler sordu, Özlale içini döktü
İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, İzmirli gençlerle bir araya gelerek çarpıcı açıklamalarda bulundu. 6’lı masada yaşananların perde arkasını anlatan Ümit Özlale,’ İzmir CHP’nin kalesi’ anlayışının karşılıksız olduğunu aktardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde bankamatik memurları olduğunu iddia eden Özlale, ‘bunları temizleyeceğim’ dedi.
- Ege Postası
- 10.09.2023 - 10:51
- Güncelleme: 10.09.2023 - 16:00
BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İYİ Parti İzmir Milletvekili ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale, gençlerle bir araya geldi. Gençlerin sorularını yanıtlayan Özlale, gençlerden İzmir’i daha iyi yönetebileceği iddiası üzerine oy istedi.
AKŞENER’DEN ÖZLALE’YE ‘ŞEREFSİZ’ SÖYLEMİ
Siyasete nasıl girdiğini anlatan Özlale, “Ben akademisyenim. Böyle bir özgeçmişte insanlar tepeden bakan bir profil bekliyorlar. Ben buna üzülüyorum. Ben zaten halktanım. Burada babamla kalıyorum. Babam emekli. Hatay'da semt pazarına giderim. Ben salon çocuğu değilim, mahalle çocuğuyum. İstesem de üstten bakamam. Ben Harvard'da ders verdim. Amerika'da kalma ihtimalim vardı, bir gün bile yurtdışında kalmayı düşünmedim. Ben burayı çok seviyorum. Buranın keşmekeşliğini seviyorum. Ben içinizden birisiyim. Bir hata yapıp siyasete girdim. Benim 3 yıl öncesine kadar siyasetle işim olmadı. Benim annem Balkan göçmeni, Meral hanım da Balkan göçmeni, ben Balkan göçmeni birini karşıma alamam. Merak Akşener bana niye gelmiyorsun şerefsiz dedi. O şekilde siyasete girdim. Bana oy vermek zorunda değilsiniz ama beni anlayın. Temiz biri olduğumu biliyorum. Siyasette kirlenmediğimi biliyorum. İfadelerine yer verdi.
BÜYÜKŞEHİR’DE BANKAMATİK MEMURU
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki personel sayısına dikkat çeken Ümit Özlale, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin personellerinin yarısının bankamatik memuru olduğunu düşünüyorum. Bunları temizleyeceğim. Ben daha iyi bir belediye başkanı olacağını düşündüğüm için bu işe talip oldum. 53 bin çalışanı olan şirket İzmir'in çöpünü toplamıyorsa, İzmir hala kokuyorsa daha iyi belediyecilik vardır. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi!’nin iyi yönetilmediğini düşünüyorum” dedi.
İZMİR CHP’NİN KALESİ DEĞİL
‘CHP ceket assa kazanır, İzmir CHP’nin kalesidir’ söylemlerinin bir karşılığı olmadığına dikkat çeken Özlale, “İzmir CHP'nin kalesi değildir. İzmir hiçbir siyasi partinin kalesi olamayacak kadar kadimdir. İzmir demokratiktir, muhaliftir. Hemen inanmaz, ikna edilmeyi bekler. İzmir'e kendini sevdirmek kolay değildir” diye konuştu.
‘ÖĞRENCİLERİ TARİKAT AĞINA DÜŞÜRÜYORLAR’
İzmir’de 2020 yılında meydana gelen 6,8’lik depremde 60 yıllık Buca Cezaevi ağır hasar aldı. Cezaevinin geçtiğimiz yıl yıkımı tamamlandı. Yıkımın tamamlanmasının ardından Cezaevi alanının nasıl değerlendireceği kent siyasetinin gündemine oturdu. Gençlerin yurt yapılsın talebi üzerine konuşan Özlale, “Buca cezaevinin alanını Buca’nın nefes alacağı yeşil alan yapmak istiyorum. Buca bir üniversite ilçesi ama Karşıyaka değil. AK Partinin bilinçli politikasıdır. Bu üniversitelerde önceden yurt problemi yoktu. Mükemmel değildi ama öğrenciler açıkta kalmazdı. AKP öğrencileri tarikatların ağına düşürmektedir için yurt yapmıyor. Biz bunları inceliyoruz . Buca'da kötü kentleşme var. Buca'da öğrenciler için yapılacak yurt alanı var” dedi.
6’LI MASADA NELER OLDU?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 6’lı masadan kalkma sebebini ve sonrasında yaşanan gelişmelerin arka perdesini anlatan Özlale, “Bütün anket sonuçlarında Kemal Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan’ın altındaydı. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ise üstündeydi. Benim için Mansur Yavaş, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu arasında bir fark yoktu. Benim tek istediğim o adamı yenmekti. Bütün anketler Kemal Bey'in az oy aldığını gösteriyordu. Ben Kemal beyi mecliste yakaladığımda onu söyledim. Selin Sayek’e söyledim, Faik beye söyledim. Kazanamıyoruz dedik. Faik bey ise, ‘genel başkanın aday olması en doğal hakkıdır’ dedi. Seçimi kazansaydık ben kritik bir rolle karşınızda olabilirdim. Dürüst bir diyalog izlenmedi. 3 Mart’taki açıklama daha yumuşak olabilirdi ama o süreçleri bilen birisiyim. Biz kazanacak insanlara bir çağrı daha yaptık. 5 Mart günü anketlerden çıkan iki başkan, Kemal Bey'in yanına monte edilsin önerisi geldi. Bize 5 Mart günü bize getirilen öneri şuydu, Mansur bey ve Ekrem bey yardımcı diğer genel.başkanlar Cumhurbaşkanı yardımcısı olmayacaktı. Biz öneriyi kabul ettik. Diğer partileri ikna ettiklerini söylendi. Biz Saadet Partisi genel merkeze gittik. Genel başkan, ‘burada beklemeye gerek yok formülü kabul ettiyseniz hemen imzalayın, dışarıda bekleyen halka söyleyelim’ dedi. Babacan ‘biz kabil etmedik, sizi masaya çekmek için bunu yaptık’ dedi. Biz oradan çıktığımızda anlatsaydık seçimi o gün kaybederdik. Anlatsaydık şansımız kalmazdı. Biz bu işin siyasi iletişimini beceremedik. Bu da bize dert olsun. Bizim de hatamız vardı ama hatanın büyüğü biz de değil. O süreç şeffaf bir şekilde yürütülmedi. Biz masadan kalkmasaydık biz 5 vekille çıkmıştık. Biz masadan kalkmayı ve oturmayı anlatamadık. Anadolu’ya gittiğimizde 6’lı masanın ortaklarıyla ilgili soru geldiğinde vekiller zor duruma düştüler. 6 farklı partinin bir noktada buluşması imkansızmış. Bizim CHP'yle de farklılıklarımız varmış. Biz kendi partimizi anlatamadık. Bizler birbirimize prangalarla bağlanmış gibiydik. 6lı masa kurulduğunda bütün partilerin oyları daha yüksekti. Bütün partiler oy kaybetti. Bence açıklama şu, 6li masa sürecinde partiler birbirleriyle olan farklılıkları anlatamadı” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ MUTABAKAT METNİNE KOYAMADIK”
İstanbul Sözleşmesi’nin masada tartışıldığını dile getiren Özlale, “Masada 5’e karşı 1 kaldığımız için biz İstanbul sözleşmesini mutabakata koyamadık. Temel bey masayı terk ediyordu. Koalisyonda da krize sebep oldu. Ben sonra en fazla CHP'den taş yedim. Biz tek girseydik daha rahat ederdik. 7 tane cumhurbaşkanı yardımcısı vardı, her birinde farklı bir ses çıkıyordu. Kemal bey ben ülkücüyüm diyor ama değilsin. Ülkücülerden oy almak için ülkücü olmak şart değil. Seçmenin bu açıklamalarla kafası karıştı. Kararsız seçmen Cumhur’a döndü. Biz kendi içimizde net değildik. Bu bana ders oldu. Seçimi kazanmayı oğlum için çok istiyordum. Benim oğlum Erdoğan'dan başka Cumhurbaşkanı görmedi. Bir şeyler değişsin istiyordum. Bir seçimle bizim AKP iktidarına son vermemiz ve iyi bir yönetim sunmamız lazımdı. AKP'ye oy veren vatandaşlar için üzüldüm. Onların hiçbir sorunu çözülmedi” dedi.
İZMİR’E NELER YAPACAK?
İzmir’in eksiklerini ve projelerini anlatan Ümit Özlale, “Daha fazla battı çıktı olması gerekiyor. Şehrin içinde trafiği tıkayan yerler var mesela otogar. Onu dışarı çıkarmak gerekiyor. Oraya İZBAN götürmek gerekiyor. Buca ve Karşıyaka başta olmak üzere ciddi trafik ve otopark sorunları halledilmeli. Kamu kurumlarının altını otogar yapıp o otoparkları ücretsiz yapılabilir. Şehir planlaması açısından sanayinin dışarı taşınması gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde çimento fabrikası şehir içinde olmaz. İzmir, üvey evlat muamelesi görüyor. İzmir Ankara'dan ödenek alamıyor. AKP’ye oy vermediği için altyapı yatırımı yapılmıyor. Ben başkan olunca bütün bakanların kapısını çalacağım. Ahmet Piriştina bunu yaptı. Bütün İzmir'in belediye başkanı olacağını olacağım için herkesin kapısını aşındıracağım.. Ben siyasi çekişmelerden dolayı AKP'li bakanın kapısını çalmam demem. Ben boyun eğmeden alırım, ve İzmir'i cezalandırma sorunu sona ermeli.
GÖÇMENLER VE SUÇ EKONOMİSİ
Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan düzensiz göçe yönelik uyarılarda bulunan İYİ Partili Özlale, “Suriyeliler burada olduğu sürece Türkiye’de suç ekonomisi kendini geliştirebilecek alan bulacak. Bu insanlar bir süre sonra kendi gettolarını oluşturduğunda suça meyilli bir şehir olacak. Bu insanları haklarını ihlal etmeden göndermeliyiz. Bu ırkçılık değil, düzensiz göç Roma’yı bile yıktı. Bizi yıkması 50 yılı anca alır. Bir an önce bizim aksiyona geçmemiz lazım. Daha fazla bu iş uzamadan göndermeliyiz” dedi.
Yorum Yazın