Dolar 34,6421
%0.01
Euro 36,6244
%0.08
Altın 2.936,200
%-0.02
Bist-100 9.640,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Gıda güvenliği konusu rektörlerin gündeminde

Gıda güvenliği konusu rektörlerin gündeminde

Rektörler, Sinop Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen 'Gelişen Dünyada ve Bölgemizde Gıda Güvenliği ve Güvenirliliği' toplantısında bir araya geldi. Toplantıda, her geçen gün daha da önem kazanan gıda kaynaklarının iyi korunması...

  • Ege Postası
  • 01.07.2013 - 12:56
Rektörler, Sinop Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen 'Gelişen Dünyada ve Bölgemizde Gıda Güvenliği ve Güvenirliliği' toplantısında bir araya geldi. Toplantıda, her geçen gün daha da önem kazanan gıda kaynaklarının iyi korunması ve verimin artırılması için uzman yetiştirilmesi tartışıldı.

Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan’ın ev sahipliğinde yapılan toplantıya; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kudret Saylam, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan Aslan, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Uçar, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Güvenç ve Siirt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Galip Bakır katıldı.

Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan’ın hoş geldiniz konuşması ile başlayan toplantı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları’nın sunumu ile devam etti. Bakanlık olarak yürüttükleri çalışmaları anlatan Mirmahmutoğulları, üniversitelerle bir araya gelerek bir sinerji oluşturmaya çalıştıklarını ve ülkenin potansiyelini harekete geçirmek için uğraştıklarını ifade etti. Mirmahmutoğulları, konuşmasında, ziraat bölümünü neden seçtiğini, kendi öğrencilik dönemindeki koşulları ve alanda nasıl çalışmaya başladığını da anlattı. Ziraat fakültelerinin tercih edilme oranlarının düşüklüğüne değinen Mirmahmutoğulları, zirai eğitimin 166. yılında bölümlerin boş olmasının ve az öğrenci tarafından tercih ediliyor olmasının çok vahim bir durum olduğunu ve ülkenin potansiyelinin çok gerisinde bulunulduğunu dile getirdi.

Müsteşar Vedat Mirmahmutoğulları, şöyle devam etti: “Dünyada, başta gıda olmak üzere enerji ve güvenlik alanlarında çok büyük bir rekabet ve mücadele var. Buna karşılık ülkemizin müthiş bir biyolojik zenginliği var. Bu geniş çeşitliliğin korunması konusunda sorumluluğumuz çok büyük. Biyoteknoloji alanında çok büyük yatırımlar yapan firmalar var. Meyveyi meyve olarak dünyaya pazarlamak kolay değil, artık meyve tozu satışı yapılıyor. Katma değeri artıracak, Anadolu’yu endüstrileştirecek çalışmalar yürütmek gerekiyor. Bilgi üreten kurumlarla iş birliği içinde olunması gerekiyor.”

Prof. Dr. Recep Bircan ise 'Su Ürünleri Fakültelerinin Tercih Edilmemesindeki Çıkmazlar' başlıklı bir sunum yaptı. Su ürünleri alanında eğitim-öğretimin durma noktasına geldiğini ifade eden Bircan, su ürünlerinin son iki yılda en hızlı büyüyen sektör olmasına rağmen su ürünleri mühendisliğinin ne meslek tanımı ne de yetki yasası bulunmadığı için alanda sıkıntıların baş gösterdiğini dile getirdi. Bircan, alana dair yapılabilecekleri şöyle sıraladı: 1) Su ürünleri mühendisi meslek tanımının yapılması 2) Su ürünleri mühendislerinin yetkilendirilmesi 3)Kamuda yeterli sayıda istihdam yapılması 4) Özel sektörde istihdamı artırıcı yasal düzenlemelerin yapılması.

Toplantının devamında, konuk rektörler alana dair görüşlerini bildirirken, taleplerini ve sıkıntılarını da dile getirdiler. Toplantıda ayrıca, “Bakanlığın ad karmaşası, staj imkanları, ziraat fakültelerinin durumu, iş birliği çalışmaları, tarım üniversiteleri kurulması, laboratuvar ile araştırma ve uygulama imkanlarının yetersizliği, imkanların ortak kullanılması, yeni fakülte açılmaması, müfredatın değiştirilmesi ve geliştirilmesi, öğretim üyelerinin rehavet hali ve proje üretmemeleri gibi konu başlıkları ele alındı. Toplantıda, her üniversiteye her fakültenin, her fakülteye de her bölümün açılmaması gerektiği ve ihtiyaçlar ve imkanlar dahilinde hareket edilmesinin uygun olduğu dile getirilirken önce kurum içerisinde sonrasında da kurumlar arasında “biz” olmayı başarabilmenin önemine değinildi.



Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.