Göç Anıtı’nda duygusal anma
Balkanlar’da yaşamını yitirmiş ve asimilasyona uğramış Türkler, Gaziemir Belediyesi ile İzmir Bal-Göç’ün Göç Anıtı’nda düzenlediği törenle anıldı. Etkinliğe katılanlarla birlikte göç anıtına karanfil bırakan, asimilasyonu kınayan Başkan Şenol, “Göçmenler bu ülkenin demiri, çimentosudur” dedi
- Ege Postası
- 25.12.2017 - 12:16
Aralık 1984’te Balkanlarda yaşayan Türklere yönelik başlayan asimilasyonda hayatını kaybedenler Gaziemir Belediyesi ile İzmir Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği etkinlikle anıldı. Sarnıç girişine belediyenin yaptığı ve Türkiye’nin en büyük göç anıtı olma özelliğini taşıyan Göç Anıtı’ndaki törende, anıta çelenk ve karanfil bırakılarak asimilasyon ve baskılarla Balkanlarda yaşamını yitiren Türkler anıldı.
“Utanç belgesi: Asimilasyon”
Kendi atalarının da 1912 Balkan Savaşları sonrasında anavatana göç ettiğini hatırlatan ve göçün nasıl acı bir olay olduğunu iyi bildiğini ifade eden Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, şunları söyledi: “Biz Türklerin tarih boyunca göçlerle ilgili yaşanmış büyük acıları vardır. Balkanlardan yapılan göçler yakın tarihimizin en fazla kan ve gözyaşının döküldüğü, en büyük acıların yaşandığı göçlerdir. Dünyanın özgürlük ve demokrasi yolunda hızla ilerlediği bir dönemde, Bulgaristan Türklerine yapılan insanlık dışı baskı ve zulüm, zorunlu göç sırasında yaşanan insanlık dışı muamele, şüphesiz tarihe bir utanç belgesi olarak geçecektir. Asimilasyon politikalarını ve baskı girişimlerini bir defa daha şiddetle kınıyor, bu baskılar esnasında şehit düşen bütün soydaşlarımızı rahmetle anıyorum.”
“Unutmayacak, unutturmayacağız”
İzmir Balkan Göçmenleri Dernekleri Genel Başkanı Abdurrahim Nursoy ise, “Bundan tam otuz üç yıl önce Bulgaristan’da totaliter rejim uyguladığı politikalarla doğduğumuz topraklarda yaşama şansını elimizden aldılar. Bulgaristan güvenlik güçleri evlerimize, köylerimize baskınlar düzenleyip, düğün ve merasimlerimizi yapmamızı engellediler. Kundaktaki bebeği annesinin gözü önünde öldürdüler. Dünyanın gözü önünde Tudor Jivkov milisleri tarafından biz Türklere bir soykırım yaşatıldı. Bulgaristan Türkleri’nin haklarını arayan kahramanlarımızın çoğu tutuklandı, cezaevlerine atıldı ve işkence gördüler. Bizler her yıl burada toplanıp o günleri anacağız. Çünkü tarihte yapılan hatalardan ders alınması, bu olayların ve bedel ödeyenlerin unutulmaması için bu anma etkinliklerinin devam etmesi gerekir” dedi.
Yorum Yazın