Dolar 34,6056
%0.18
Euro 36,3305
%0.9
Altın 2.971,440
%-1.13
Bist-100 9.631,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Gökce İzmir’in yapı stokuna dikkat çekti: Önceliğim vatandaşın canı

Gökce İzmir’in yapı stokuna dikkat çekti: Önceliğim vatandaşın canı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökce, İzmir’in en büyük sorunlarınan biri olan yapı stokuna dikkat çekti. Önceliğin vatandaşın canı olduğuna dikkat çeken Gökce, “Bir vizyon tarif etmek diye iddialı şeyler söylemek sansasyonel oluyor ama ben birinci vizyon olarak kentsel dönüşümü söylüyorum. Bu kentin yapıcı sorunu budur. Bunları vatandaşın temel derdi olarak öne koymadan diğer işleri büyük bir vizyon gibi anlatmak eksik kalır. Önce bu kentin vatandaşın canını koruyacağız” dedi.

  • Ege Postası
  • 20.12.2023 - 14:34
  • Güncelleme: 20.12.2023 - 16:03

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökce, İzmir’in yapı sotkuna dikkat çekerek ‘sosyal konut’ üretilmesi gerektiğine dikkat çekti.

SOSYAL KONUT TİPİ

Uzundere’de yapılan konutların deprem döneminde ve kentsel dönüşüm sürecinde önemli bir görev üstlendiğini hatırlatan Buğa Gökce, “Belediyenin devleti de zorlayacak şekilde sosyal konut, halk tipi konut üretmesi gerekiyor. Uzundere’deki konutlarımız büyük vazife gördük. Depremde de büyük vazife gördü. İnsanların bir bölümünün kentsel dönüşüm sürecinde de vazife gördü. Bu amaçla konutlar yapmamız gerekiyor. Hangi ilçeye yapılır şu an bilemiyorum. Elimizdeki arsalar üzerinden doğru bir etüt ile yapmak gerekir. Kamunun da elinde olan arazileri gözden geçirip Milli Emlak ile çalışabiliriz. İzmir’de sosyal konut yapılmalı. Rezerv konut anlamında da önemli” ifadelerine yer verdi.

EMSAL DEĞİL KESİN ÇÖZÜM

Emsal artışlarının soruna çözüm olmadığıı vurgulayan Gökce, “Depremde dönüşüm yapacaksınız, evi boşaltacaksınız ama vatandaş kiralık yere çıkamıyor. Devlet 3.500 kira veriyor, ancak kira fiyatları 10 bin liranın üzerinde. Vatandaş aradaki farkı verebilme ihtimali olmadığı için riskli evde oturmaya devam ediyor. 3.500 lira vermekten ziyade elinizde rezerv konutunuz olursa daha cazip olur. Diğer türlü riskli yapıları boşalttıramazsınız. Yeni konutlar da lüks konutlar için yapılıyor. Bayraklı’da bir evi olan ve evini yenilemek isteyen bir vatandaşın emekli maaşıyla gidebileceği başka bir konut yok. Çıkamadığı için de evini yenilemiyor. Burada şu durum meydana geliyr;, 2 kat daha ruhsat alarak müteahhite veriyor. Bu şehri içinden çıkılmaz hale getirecek yeni yoğunlaşmalar, yeni otopark sorunları, yeni yeşilalan eksikliklerini satın almak demektir” diye konuştu.

REZERV KONUT VAADİ

Rezerv konut yaratmanın önemine değinen CHP’li Buğra Gökce, “Ben bir rezerv konut yaratırım. Bu olası bir deprem anında da acil durum müdahale planı içindedir. Bu konutların bir bölümü kamunun elinde kalır bir bölümü ise ilk defa konut alacak dar gelirli vatandaşlar için halk tipi konut olur. Bu bir öncelik işidir. İzmir’in depremden kaynaklı önceliklerinden birisidir. Ekonomik krizde dar gelirli, emekli insanların çaresiz kaldığı durumu aşmak için belediyenin kolaylaştırıcı, yol gösterici bir pozisyonda harekete geçmesini gerekir. Çevre, Şehircilik Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi, TOKİ tek başına yapı stokunu dönüştüremez. Vatandaş evini yenilemek için müteahhite vereceği 1 milyon veremiyor. Müteahhit 2 kat ver, 1 milyon verme diyor. Burada da yoğunlaşma meydana geliyor. Biz vatandaşın kiralık evini de sağlayacak rezerv konutu düşünelim. Vatandaşın evini yenilerken vatandaşa da olanak sağlamak gerekiyor. Bu önerilerin işlemeyeceği yerlerde ise planları revize edeceğiz. Meclis kararıyla 2 kat vermek yerine revize etmeliyiz. Bu durumları bütünlüklü olarak düşünmeliyiz. Halktan yana konut politikası olarak tarif edebiliriz. Barınma hakkını gözeten bu politikanın finansman modellerini olgunlaştırmaya çalışıyoruz. Bu biraz da sermayenin girmesi gerekiyor. Biz sermayeye ballı işler yaratacak bir şehir değiliz ama yatırım yapacak insanları bulmak gerekiyor” dedi.

 KAMU ARAZİLERİ SERMAYEYE DEĞİL HALKA!

Gaziemir- Emrez, Örnekköy’de hayata geçirilen dönüşüm modellerinden bahseden Gökce, “Hak sahipleri ile görüşüldü, projeler olgunlaştı. Bu projeler iğne ile kuyu kazma işiydi. O işlerle ilgili büyük emek sarf edildi. Bu projeler devam etmeli. Ancak bu proje noktasal sorunu çözer. Ben Karşıyaka’da kiralık eve çıkamayan vatandaşın sorununu çözmek istiyorum. Benim yüreğimi kanatan şu, kamu elindeki araziler imara açılıyor birileri 25. dairesini alıyor ama evi başına çökecek vatandaş kıvranıyor. Bu alanlar imara açılmamalı ama zorunlu olduğu deprem gibi durumlarda açılmalı. Ancak açılacaksa da kimlerin evi riskliyse tek tek belirlenerek o vatandaşa verilsin. O alanlar birinin zenginleşme aracı olarak imara açılamaz. Ben Hazineden bir yer alıyorsam ihtiyaç için vermeliyim. İzmir’de hazine veya askeri araziyi imara açacaksa aklını başına alması gereken bir şey söylüyorum, ihtiyaç dışında bir duruma  izin vermeyiz” dedi.

“İZMİR’İN HAKKINI KORUYACAĞIZ”

6306 sayılı yasaya dikkat çeken Gökce, “Bir yeri rezerv alanı ilan etmeye kalktığınızda ihtiyaç durumu dışında bir şey yapmayın. Biz İzmir’in hakkını korumak ve en dezavantajlının sorununu çözmek için işbirliği yaparız. Bunu başka bir şey için kullanmak isteyenlere karşı çıkarız. Kanunun mantığı da afet riskli alanların yeniden yapılanmasına ilişkindir. Birinin zenginleşme aracı olarak tarif eden bir şekilde hayata geçirilmesine karşı çıkacağız, değilse ben işbirliği yaparak ön ayak olacağım. İzmirlinin birinci dereceden sorunu deprem ve kentsel dönüşüm. Yapı stokunun sağlıklı hale getirmek için bir çaba sarf ediliyorsa bir bütünlüklü politika parçası olsun” ifadelerine yer verdi.

 ŞEHİRCİLİK REFORMU

AK Parti iktidar döneminde imar mevzuatının değişmediğini belirten CHP’li Gökce, “Hala 3194 sayılı imar kanunu ile yönetiliyoruz, üstüne üstlük bir sürü imar affı çıkarıyoruz. En son 2018 yılında çıkan imar affının sonuçlarını 6 Şubat depremlerinde gördük. Bu kanunun 32, 42 maddeleri var. Belediye kaçak yapıya ceza kesiyor, bu olunca belediye bürokrasisi kendini kurtarır. Vatandaş ise af çıkana kadar bekliyor. İmar mevzuatının gerçek bir şehircilik mevzuatı olarak büyük bir reform ile yenilenmesi gerekiyor. Ayrı ayrı kentsel dönüşüm, afet kanunu çıkardığınızda örtüşmüyor. Dünyanın tüm ülkelerinde yapı ve plan mevzuatı ayrıdır. Bizim imar mevzuatımız bunları tek çatı altında topladığını sanıyor ama 40 kurumun plan yapma yetkisi var. Bu yenilenmesi gereken bir şehircilik reform işidir” ifadelerine yer verdi.

ÖNCELİĞİM VATANDAŞIN CANI!

Vizyon projelerinin öncelik olmadığını vurgulayan Buğra Gökce, “Bir vizyon tarif etmek diye iddialı şeyler söylemek sansasyonel oluyor ama ben birinci vizyon olarak kentsel dönüşümü söylüyorum. Bu kentin yapıcı sorunu budur. Bunları vatandaşın temel derdi olarak öne koymadan diğer işleri büyük bir vizyon gibi anlatmak eksik kalır. Önce bu kentin vatandaşın canını koruyacağız” dedi.

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.