Gökhan Günaydın Ege Postası'na konuştu
Ege Postası imtiyaz sahibi Mithat Umutoğulları’nı Genel Merkezde makam odasında ağırlayan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, yaklaşan yerel seçimler öncesi önemli açıklamalarda bulundu.
- Ege Postası
- 28.08.2013 - 14:25
Yerel seçimler yaklaşırken, CHP ve MHP arasında bir ittifak yapılacağı konuşuluyor. Bu algı doğru mu yoksa CHP’nin anketlerde yükselen oy oranları karşısında kafa karışıklığı mı yaratılmak isteniyor'
Bizim bir başka siyasal parti ile ittifak yapma gibi bir çabamız yok. Siyaset mühendisliği üzerinden başarı sağlayabilmenin mümkün olmadığını da düşünüyoruz. Genel geçer bir söylem ama doğru bir söylem, ittifakı hak ile yapmak lazım. Bunu nasıl yaparsını? İki yolla yaparsınız. Programınız, söyleminiz ve eyleminiz halkın beğenisine hitap edecek düzende biçimde olur. İkincisi de bunu taşıyacak kadrolarınız bu programa uyumlu olur. Halkçı kadrolarla beraber bu programı da alana indirebilirseniz, başka siyasal parti ile ittifak yapma amacı içinde olmadan, bu tip şeylerle zaman harcamadan doğrudan halk nezdinde gücünüzü ve değerinizi yükseltirsiniz. CHP de bunu defalarca dile getirmiştir. Biz bu ülkede yaşayan alın teri ile, bu ülkenin iyiliği için mücadele eden insanlarla bir araya gelmeyi hedefliyoruz.
“KİMSE ANKETLER ÜZERİNDEN KENDİNİ KANDIRMASIN”
İzmir’de CHP’nin seçimi kaybettiği takdirde, Genel Başkan’ın bile koltuğundan olacağı söylenir. Kritik bir bölge. Anketlerdeki değişimleri de dikkate alırsak, siz bu konuya ne diyorsunuz'
Başbakan bundan birkaç ay evvel, “AK Parti ile CHP arasındaki fark 3 puana indi” dediği zaman, ben de o günlerde İzmir’e geldiğimde bir şey söylemiştim. Anket üzerinden kamuoyunu yönlendirmek bir sonuç vermez. Bununla bir adım attığını sanırsın ama sandık ona sana göstermez. Bu kendini kandırmaktan başka bir işe yaramaz. Biz anket yaptırıyoruz, sadece İzmir’de değil, hiçbir yerde anket sonuçlarını açıklamadık. Çünkü biz anketle durumumuzu görmek istiyoruz. Kamuoyunu yönlendirme gibi bir çabamız yok. Ama İzmir isçin bir istisna yapabiliriz. Sen 3 puan kaldı iddiasının ardında durabiliyorsan, ben İzmir ve 30 ilçenin anketini alırım, oturur, teker teker karşılıklı bakarız. Karşıyaka ne, Konak ne, Bayraklı, Karabağlar, Buca, Çiğli, Kiraz, Seferihisar, Bergama… Tüm bu anketleri teker teker karşılaştırırız, eğer sen bu anketlerde CHP’ye yaklaştığını gösterebiliyorsan, ilçe bazında bizim anketler ile karşılaştırdığımızda bunu halen iddia edebiliyorsan ben bırakır, o masadan kalkarım. Ben onlara şunu söylüyorum, iki ilçe var, Tire ve Bayındır. Bayındır AK Parti’de, Tire Demokrat Parti’de. Biz bu iki ilçenin peşindeyiz. İzmir’de AK Parti ile CHP arasındaki fark, CHP lehine olmak üzere, 10 puanın altına hiç düşmedi. Biz İzmir’i muhafaza etmek, Antalya’yı muhafaza etmek politikası yapmıyoruz. Daha bir çok şey var ama, Adana’yı, İstanbul’u, Ankara’yı ve daha birçok yeri CHP’li belediye ile yönetilir bir şansa kavuşturma çabası içerisindeyiz. Ben sadece defans ağırlıklı bir düzen ile futbol oynanamayacağını düşünüyorum. Çok güzel orta saha ve forvet oyuncularımız var. Ve defanstan bile uzun toplarla çıkıyoruz. Dolayısı ile, kendilerini kandırmak istiyorlarsa devam etsinler. Ama gerçeği görmek, gerçekle yüzleşmek gibi cesaretleri varsa, oturup anketler bazında konuşmaktan, herkesin önünde rakamlar bazında tartışmaktan memnun olurum. Bu çağrıyı daha önceden de yaptım, yeniden yapıyorum.
CHP’NİN İZMİR’DEKİ GÜCÜ TALEBİ ARTTIRDI
İlçelerde geçmiş yıllara göre çok fazla aday adayı var. Bunu neye bağlıyorsunuz'
Son derece doğal bir durum. 1396 yerde seçim yapacağız. Önümüzdeki 30 Mart tarihlerinde. Orada CHP’nin güçlü olduğu yerlerde daha yüksek talep var. Daha az güçlü olduğumuz yerlerde talep de düşüyor. Bu her parti için böyledir. Bunu olağan karşılamak lazım.
“2009’UN GERİSİNDE OLAN İLÇE YOK”
İzmir’de anketlerde sizi yanıltan ilçeler var m? 2009 yerel seçimlerine baktığınızda, geriye düşen ilçeler oldu mu'
İsim vermek istemiyorum ama, kendisini geliştiren, bizim beklentilerimizi aşan ilçeler var İzmir’de. 2009’un gerisinde olan ilçe yok. Daha hızlı koşan ya da daha yavaş koşan ilçeler söz konusu. Şöyle bir yorum getirmek mümkündür, kimi yerlerde soyal demokrat taban daha güçlü. Orada alınan oy oranı ile geleneksel sosyal demokrat tabanının daha az güçlü yerlerde alınan oy oranını karşılaştırıp, A belediyesi başarılı, B belediyesi başarısız demek hayatın gerçekleri ile örtüşmez. Ben kolay olan belediyeler ile değil, zor olan ilçelerle ilgileniyorum. Dolayısı ile oralardaki arkadaşlarımı desteklemek, teşvik etmek benim görevim.
“PARTİ KİŞİYE DEĞİL, KİŞİ PARTİ’YE KATKI KOYMALI”
Geçtiğimiz ay CHP İl Başkanı Ali Engin’in açıkladığı anketlerde, Karabağlar ve Bayraklı Belediye Başkanlarının oy oranlarının partinin gerisinde olduğunu söylemişti. Bu durum ciddi tartışmalara da yol açtı. Yaşanan çöp krizi sonrasında da belediye başkanları yine karşı karşıya geldi. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz'
İzmir’de İl Başkanı’mız, bence başarılı bir il başkanı. Hem beyefendiliği ile, hem de çalışkanlığı ile benim takdir ettiğim bir çalışma arkadaşım. Genel merkezin yaptırdığı anketlere dair temel bilgiler yalnızca bizde var. Bütüncül olarak bir anketi okumak, değerlendirmek önemli. Oradan bir iki rakam çekerek o rakamlar üzerinden açıklama yapmak doğru değil. kaldı ki, bazı çapraz sorular ile bunlar, ortaya çıkan sonuçlar denetleniyor. Elbette biz, belediye başkanlarımızın algısının partinin gerisinde olmasını istemiyoruz. Parti kişiyi taşımamalı, kişi partiye katkı vermeli. Temel düşünce bu. Zor yerlerde de bu, kolay yerlerde de bu. O arkadaşlarımız zor yerlerde başarı ile görev yapan arkadaşlarımız. Bende böyle bir bilgi yok, bunun altını çizmek isterim. Çöp meselesine gelince, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yetkilerini 5216 sayılı yasa belirliyor. Bu ilçe belediyeleri ile ilçe belediyeleri arasındaki ilişkiyi de belirleyen yasa. Büyükşehir Kanunu. Burada Büyükşehir’in yetkileri ile ilçe belediyelerinin yetkileri arasında bir kademeleme ve hiyerarşi de var. Tüm bunlara rağmen, İzmir’i ilgilendiren bir karar alındığı zaman bu kararın karardan etkilenecek yurttaşların katılımı ile alınması gerekir. Büyükşehir Belediye Başkanı ile herhangi bir ilçe belediye başkanının anlaşması yetmez, yurttaştın bu konuda hemfikir olması lazım. Arkadaşlar bunu arıyorlar. Bu tip tartışmaların olması da demokrasinin doğasında var. Önemli olan en uygun yerin seçilmesidir. Büyükşehir’in yapmaya çalıştığı şey, İzmir’in ortak yararı için doğru bir projedir. Yer seçimi konusunda doğru yolun bulunması için biz de gayretlerimizi sürdürüyoruz.
GÜNAYDIN SON TARİHİ AÇIKLADI: 7 EYLÜL 2013
Yöntem konusunda gördük ki İzmir’de örgütlerin kafası karışık. Genel Merkez’in de bu konuda kafası karışık gibi. Sizce nasıl bir yöntem belirlenmeli'
Genel Merkez’in hiçbir konuda kafası karışık değil. Tam tersine CHP Genel Merkezi, sadece bu partinin tarihinde değil, Türkiye’nin siyasal tarihinde hiç olmayan sistemli ve planlı bir çalışmayı yıllardır yürütüyor. 2 yıldır yürütüyor. Kamuoyu yeni yeni bunlarla tanışıyor. Yerel seçim sürecine girmeden bu açıklamalar yeterince ilgi görmedi demek ki… Seçimlere 7 aydan fazla bir zaman var. Ve CHP aday adayları belirleme süresinin sonuna geldi. Başka herhangi bir partide var mı bu hazırlı? Duydunuz mu, gördünüz m? Sadece CHP’de var. Sadece bu değil, aday adayı olmak isteyen örgüt yöneticisi arkadaşlarımızın da istifasını 15 Temmuz tarihi itibarı ile istemiştik. Bunun amacı neyd? Aralık ayında bu arkadaşlarımız zaten istifa edeceklerdi, ve Aralık ayında örgütlerin boşalması ile birlikte başka bir sorunla baş başa kalacaktık. Oysa yaz aylarında boşalan, düşen örgüt varsa, ilçe kongrelerini şakır şakır yapıyor. Örgütler yenileniyor, tazeleniyor, yeniden filizleniyor. Ve böylece sonbahara ayakları yere basan, sağlam kadrolar ile devam ediyoruz. Aday adayı olmak için istifa eden örgüt yöneticisi arkadaşlar da kendi olmak istedikleri kulvarda koşmaya başladılar. Genel Mekez’in yöntem konusundaki tavrına gelince; 63 il, Türkiye’de tüm ilçeleri ve beldeleri ile beraber genel merkezde teker muhatapları ile masaya yatırılarak buraların her birinde hangi yöntemin uygulanması gerektiğine karar verildi. 3 eylülden başlayarak, geriye kalan 18 ili bitireceğiz. 6 Eylül’de Ankara ve İzmir’i konuşacağız. 7 Eylül’de de İstanbul’u konuşacağız ve 7 Eylül akşamı itibarı ile Türkiye’deki 81 il ve 1396 noktada, bu parti hangi yöntemi uygulayacağını demokratik bir çalışma düzeni içerisinde belirlemiş olacak. Başka herhangi bir partide böyle bir şey var m? Örneğin AK Parti’de var m? Geçmişte bu partide böyle bir şey var mıyd? Biz masa başında Bornova şöyle olsun, Mudanya böyle olsun demiyoruz. Biz ilgili arkadaşlarımıza beraber saatlerce kafa yorarak senaryonun iyisine kötüsüne dikkat ederek bir yöntem belirliyoruz. Peki bu yöntem 1396 noktada aynı mı olaca? olmayacak. Çünkü her yerin farklı özellikleri var. Merkez yoklaması yapacağımız yer olacak, ön seçim yapacağımız yer olacak, eğilim yoklaması seçeneklerin arasında bolca kullanılacak. Anketleri şakır şakır yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Dolayısı ile tüzüğün bize verdiği olanakların tamamını parti başarısı için kullanacağız. İki ayrı ilçede farklı yöntem uygulamak, genel merkezin kafasının karışık olduğunu değil, bu iki bölgenin farklı koşulları olduğunu gösterir. Yani altını bir kez daha çizeyim, zaman geçtikçe görülecek, seçim başarısı da bunu teyit edecektir, siyaset biliminde planlı bir çalışmanın, sistemli ve kararlı bir çalışmanın nasıl yapılacağına örnek teşkil edecek niteliktedir.
“KENDİ BELEDİYESİNE VURANLARIN BU PARTİDE YERİ YOK”
İzmir’de bazı aday adayları, mevcut belediye başkanlarını muhalefet partisinin yapmadığı şekilde eleştirerek adaylıklarında bir adım öne geçmek gibi bir çaba içerisinde…
Bunu genel başkanımız da açıkladı, ben de İzmir’e geldiğimde aynı konuya değinmiştim. Mevcut belediyesini eleştirerek, ona haksızlık ederek onu yerden yere vurarak aday olabileceğini sananlar, bütün ikazlarımıza rağmen bu tutumlarını sürdürenler, sadece kendilerini zararına çalıştıklarını fark edecekler. Belediyenin eksiği gediği olabilir. Gelirsin genel merkezle konuşursun, yapıcı olarak onu tamamlama görevini üstlenirsin, ve ben daha iyisini yapacağım diye propagandanı yaparsın. Ama kendi partinin belediyesini hak etmediği ölçüde ve muhalefet partisinin yapmadığı, yapmayacağı derecede vuran insanların CHP’li olmadığını düşünüyorum. CHP kadrolarında da yeri asla olmayacak.
“AK PARTİ ÖNCE KENDİNE BAKSIN”
Aziz Kocaoğlu CHP için önemli bir isim. Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz dönemde yüzde 56 oy alarak seçimi galip tamamladı. İzmir’de Aziz Kocaoğlu’nun adaylığı tartışılır durumda. Türkiye genelinde bazı illerde adaylar açıklanmaya başladı. Ama CHP’nin kalesi İzmir’de tablo halen daha net değil.
Bu mantık ancak AK Parti mantığı olabilir. Böyle bir mantık olamaz. Genel Başkanı’mız sadece Aydın’ı Tokat’ı söz ederken, şu anda bizim Türkiye’de yaptığımız bir sürü çalışma var. Ve bu çalışmaların içerisinde saptamalar da var. Ama bir zamanlama bekleniyor. Aydın’ın da resmi açıklaması olmadı, başka bir yerin de resmi açıklaması olmadı. Bunların hepsi uygun takvimde yapılacak. Ne erken, ne geç… En uygun zamanda yapılacak. Bu İzmir için de geçerli. AK Partililer önce kendilerine baksınlar. Daha aday adaylarını saptayamadılar. Daha yöntemleri yok. Sadece sağa sola laf atarak bir siyaset geliştirmeye çalışıyorlar. İktidar partisinin bu dağınıklığı, bu hali bence içler acısı. Bir öz eleştiri yapar, bir an evvel bir çalışma temposuna girerlerse, seçimlerin de bir hazzı olur. Yoksa bu kadar dağınık bir AK Parti ile seçimin bir hazzı olmaz.
“SEÇİM OFİSLERİ DEMOKRASİNİN GEREĞİDİR”
Aday adayları seçim ofisleri kurmaya başladılar. İl Başkanı Ali Engin buna müsaade etmeyeceğini açıklamıştı. Genel Merkez’in bu konudaki tavrı ne olacak'
Biz bu alanı düzenleme tavrı içerisinde olmadık. Yani, onlar il başkanlarının inisiyatifi içerisinde. Her ilin ayrı özellikleri var. İki farklı ihtiyaç birbiri ile çelişebilir. Birincisi, biz eğilim yoklaması yapacağız diyoruz. Anket yapacağız diyoruz. Aday adayları olanların da kendilerini tanıtma çabası içerisinde olmasını saygı ile karşılıyoruz. Diğer taraftan, birbirlerini yıpratma düzeyine varacak çalışmalar ısrarla kaçınılması gereken şeyler. Biraz evvel o konudaki fikrimi söyledim. Özetle, belirli bir düzeyden taviz vermemek koşulu ile, aday adaylarını kendilerini tanıtmaya yönelik faaliyetlerini demokrasinin bir gereği olarak görmek gerekir.
CHP’NİN KALESİ İZMİR’E YENİ KENTLER DE EKLENECEK
İzmir’e bir mesajınız var mı'
İzmir, Türkiye için çağdaşlık yolunda bayrak taşıyıcı olmaya devam ediyor. Ama kendisine çok yakın bir zamanda eşlik edecek koşucular da eklenecek. İzmir bundan sonraki maratonu arkadaşları ile birlikte koşacak. İzmirli ve Türkiye’de yaşayan yurttaşlarımızın hak ettiği yönetim yapısını hem yerelde, hem de genelde sağlamak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Buradan tüm İzmir’e selam ve saygılarımı iletiyorum. Yaşadıklarını kentin kıymetini bilsinler diyorum.
Yorum Yazın