Dolar 34,2398
%0.28
Euro 37,6309
%-0.37
Altın 2.922,340
%0.22
Bist-100 9.109,00
%2.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Görmez'e CHP'nin tepkisi dinmiyor

Görmez'e CHP'nin tepkisi dinmiyor

İzmir üzerine ‘irfan’ tartışmasına CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin de katıldı. Keskin yazılı olarak yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Diyanet İşleri Başkanlığı makamında oturması ulusal birliğimiz ve İzmir’e zararlıdır” vurgusu yaptı. CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

  • Ege Postası
  • 27.03.2013 - 12:52
İZMİR - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in geçen ay İzmir Müftülüğü’ne atanan Ramazan Muslu’nun göreve başlaması nedeniyle Balçova Kaya Termal Otel’de Diyanet'e bağlı din görevlileriyle buluşmasındaki, "İzmir’in farklı bir dindarlığı var. İzmir'in bu dindarlığının biraz irfan geleneğine ihtiyacı var. Öyle olduğu için bu tesadüf değil, çok güzel bir tevafuk. Bir tasavvuf profesörünün, irfan geleneğinden gelmiş, onu hayatında özümsemiş bir arkadaşımızın İzmir’e atanması tesadüf değildir. İzmir Müftülüğü’nde yeni bir dönem, sayfa yazmaya başlatacağınıza inanıyorum" sözleri tartışma yaratmıştı. CHP ve MHP, Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in sözlerine tepki göstermişti. Diyanet İşler Bakanlığı’da resmi siteden yaptığı açıklamada, “Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez, İzmir’de din görevlileriyle bir araya geldiği bir toplantıda, şehrin, hizmet sürekliliği açısından genel bir değerlendirmesini yapmış, bu çerçevede Başkanlık hizmetlerinin sürdürülmesinde genellikle İzmir’in ihmal edildiğine işaret etmiş, bu hususta duyduğu mahcubiyeti dile getirmiştir. Her ilimiz tıpkı İzmir gibi, yüce dinimiz İslam’ın farklı mecralarda hayata dahil olan zenginleştirici özelliklerini yansıtmaktadır” ifadeleri kullanılmıştı.

SORU ÖNERGESİ!

DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in İzmir’in dindarlığını sorgulayan sözlerine CHP’li milletvekillerinin tepkisi dinmedi. CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in İzmir’de din görevlilerine yaptığı konuşmada “İzmir'in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var” sözlerine dün getirdiği açıklama, bu sözlere tepki gösterenleri tatmin etmedi. CHP İzmir Milletvekili Haldun Çıray, “Tekrar ediyorum, Sayın Görmez İzmir hakkında tefekkürü (Gereği gibi ve hikmetle düşünme) olduğunu göstermelidir. Aksi halde Diyanet İşleri Başkanı'nın gereği gibi ve hikmetle düşünmediği konusunda kanaatim güçlenecektir. Sayın Başkan'ın kutsal dinimizi siyasallaştırdığını düşüneceğim. Böyle bir gaf karşısında çağdaş bir ülkede istifa etmesi gereken Diyanet İşleri Başkanı'nından İzmirliler adına ricam, 'Kentin manevi hayatını din görevlileriyle yeniden ayağa kaldıracak müftü' sözleri nedeni ile özür dilemesidir. Bir hafta içinde özür dilenmedikçe Başkanlık ile görüşmeyeceğim gibi milletvekili olmaktan gurur duyduğum İzmirliler adına Diyanet İşleri Başkanlığına laik, demokrat ve inançlı İzmirliler adına kutsal dinimizin siyasallaştırılmasını protesto etmek için Türk bayrağına sarılı bir Kur'an-ı Kerim götüreceğim” dedi.

GÖREVDEN ALACAK MISINIZ'

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da TBMM Başkanlığı’na bu konuda Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın yazılı olarak yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi. Çam önergesinde şu soruları yöneltti:

“Sizce de İzmir’in farklı bir dindarlığı mı va? Var ise bu farkı açıklar mısını? Diyanet İşleri Başkanı marifetiyle diğer 80 ilimizin din ile kurdukları farklı ilişkiyi açıklar mısını? Açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla Diyanet İşleri Başkanlığı İzmir’e atanan müftüye özel görevler vermiştir. İzmir müftüsüne verilen bu görevler nedi? Bu tür bir uygulama yasal mıdı? Diyanet İşleri Başkanın bu açıklamasını; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen ayrımcılık yasağı (madde 14) ve Anayasamızda yer alan 'Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar' ilkesine aykırı görüyor musunu? Görüyorsanız Diyanet İşleri Başkanını görevden alacak mısınız'”

KESKİN'DEN İSTİFA ÇAĞRISI
İzmir üzerine ‘irfan’ tartışmasına CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin de katıldı. Keskin yazılı olarak yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in diyanet işleri başkanlığı makamında oturması ulusal birliğimiz ve İzmir’e zararlıdır” vurgusu yaptı.

Keskin’in yaptığı yazılı açıklama şu ifadeler yer aldı;

Osmanlı'da din hizmetleri Meşihat makamı adına Şeyhulislam tarafından yürütülürken, 1920 de kurulan Meclis Hükümeti'nde " Şer'iye ve Evkaf Vekaleti " olarak yeralmış, yani Bakanlığa dönüştürülmüştür. 3 mart 1924 de ise 429 sayılı kanunla Başbakanlığa bağlanarak bu günkü statüye kavuşturulmuştur.
İlk Diyanet İşleri Başkanımız Ankara Anadolu Müdafaai Hukuk Cemiyeti Başkanlığı ve milletvekilliği de yapmış olan büyük vatansever ve islam alimi Börekçizade Rifat efendi'dir. Kendisine bakanlara tahsis edilen kırmızı plakalı makam aracı verilmiş, Atatürk'ün emri ile merhum başkana en yüksek devlet memuru maaşından 5 lira daha fazla ödeme yapılmıştır. İlk Diyanet İşleri Başkanımızın, Atatürk tarafından daima ayakta karşılandığı da bilinen bir gerçektir. İlk Başkan rahmetli Rifat Börekçi'den sonra Diyanet İşleri Başkanlığına getirilen pek çok değerli din büyüklerimiz, bu yüce makamın omuzlarına yüklediği ağır sorumluluğun idrakinde olmuşlardır.
1961 anayasasının 154’üncü maddesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı anayasal bir kurum haline dönüştürülmüş, görevleri de;" İslam dini'nin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek ve ibadet yerlerini yönetmek" olarak tanımlanmıştır. Diyanet İşleri Başkanı'nın görevleri arasında," Hangi İl'in ne kadar dindar olduğunu
ve irfanının ne düzeyde bulunduğunu ölçmek" gibi bir garabet ve sorumsuzluk bulunmamaktadır. Bu, dinen de mümkün değildir. Sayın Diyanet İşleri Başkanı'nın, İslamiyeti layıkı ve olanca derinliği ile anlayamadığı ve kavrayamadığı görülmektedir. Böyle olmasa, " İzmir'in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var " diyebilir miyd? Sayın Başkana hatırlatmak isterim ki; " İzmir'in dindarlığı " elbette tarikat dindarlığı değildir, Kur'an dindarlığıdır, yani, uydurma ve dayatma değil, gerçek İslam'dır. Sayın Görmez'in, Diyanet'i, AKP nin yan kuruluşu haline getirme, iktidarın laik Cumhuriyeti çökertme hesap ve hedeflerine paralel bir kurum haline dönüştürerek, bu saygın teşkilatı anayasal konumundan uzaklaştırma çabaları bilinmektedir. Gelmiş geçmiş hiç bir Diyanet İşleri Başkanı, milletin birliğine ve dirliğine katkıda bulunması, gereken Diyaneti, iktidarın yan örgütü haline getirme zilletine düşmemiştir. Yine bu güne değin hiç bir Diyanet İşleri Başkanı, milli tarihimizin iftiharları arasında saygın bir yeri olan İzmir ve İzmirli'ler hakkında böylesine sorumsuz ve pervasız bir söz etmemiştir. Sayın Görmez; ehliyet, liyakat ve güvenilirlik açılarından ağır yara almıştır.

O makamda oturması, ulusal birliğimize de, dinimize de zararlı olacaktır. İzmirli'lerden ve tüm kamuoyundan özür dilemesi ve istifa etmesi gerekir"





Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.