Gribe karşı aşı
İZMİR Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Asya Banu Babaoğlu, her yıl hastalığa karşı bağışıklık kazanılmasına rağmen, virüslerdeki ufak değişimlerin bile tekrar tekrar gribin pençesine düşülmesine neden olduğunu, bu yüzden, risk grubunun aşılanması gerektiğini söyledi.
- Ege Postası
- 17.01.2016 - 14:09
Yrd. Doç. Dr. Babaoğlu, gripte risk grubunda yer alan ve mutlaka aşı yapılması gerekenlerin, 65 yaş ve üzeri kişiler, hamileler, bakımevi ve huzurevinde kalanlar, kronik böbrek yetmezliği olanlar, astım, kronik akciğer hastalığı, kalp-damar sistemi hastalığı, kan hastalığı, şeker hastalığı, nörolojik hastalığı, metabolik hastalığı, kronik karaciğer hastalığı olanlar, aşırı kilolular, sağlık çalışanları, 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süre aspirin kullanması gerekenler ve bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar olduğunu belirtti. Korunma ve kontrol için en etkili yöntemin aşı olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Babaoğlu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) referans merkezlerinde her yıl virüs tiplerinin belirlendiğini, bir sonraki yılda ortaya çıkabilecek virüs tiplerinin tespit edilip, uygun aşı kombinasyonlarının hazırlandığını ifade etti. Antibiyotiklerin gribin tedavisinde kesinlikle etkisiz olduğunu kaydetti.
GRİP ÜÇ YOLLA BULAŞIYOR
Grip virüsünün temel olarak üç yolla bulaştığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Babaoğlu; bunların infekte kişi ile doğrudan yakın temas (tokalaşma, yakın konuşma, öpüşme vb.), virüs bulaşmış eşyalara dokunma (kapı kolu, çatal-kaşık vb.), konuşma, öksürme, hapşırma sonucu yayılan damlacıklar olduğu bilgisini verdi.
ÖNLEMİ ELDEN BIRAKMAYIN
Yrd. Doç. Dr. Babaoğlu, henüz hastalığa yakalanmamış kişilerin; risk grubunda ise aşı olması, ellerini su ve sabun ile sık sık yıkaması, kalabalık ortamlardan ve hasta kişilerle temastan kaçınması, genel hijyen ve sağlıklı beslenme kurallarına uymasının, hastalığa yakalanma riskini azaltacak en önemli noktalar olduğunu dile getirdi. Hastalığa yakalanmış kişilerin; evde istirahat etmesinin hem iyileşme süreci için, hem de hastalığın daha çok kişiye bulaşmasının önlenmesi açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Hasta kişilerin öksürürken mendil kullanması veya ağızlarını kol içi ile kapatması gerektiğini söyledi. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, bilinç bulanıklığı, yüksek ateş, öksürük gibi belirtilerin ortaya çıkması, ağırlaşması durumunda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmasını tavsiye etti. (DHA)
Yorum Yazın