Gül adı masada hedef sıfır baraj
CHP ile Saadet Partisi liderleri dün bir araya geldi. Görüşmede “sıfır baraj ittifakı” ile güçlü bir parlamento ve ortak cumhurbaşkanı adayı konuşuldu. SP Cumhurbaşkanlığı’na ortak aday olarak Abdullah Gül’ü önerdi, CHP “Tüm isimler değerlendirilecek” dedi. Karamollaoğlu, bugün Akşener ile görüşüp daha sonra Gül’e gidecek.
- Ege Postası
- 24.04.2018 - 06:32
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu kabul etti. Görüşmede CHP’nin cumhur ittifakı dışında kalan tüm partilerle yapılacak barajı sıfırlama ittifakını önerdiği, bu ittifakla birlikte güçlü bir parlamento ile ortak cumhurbaşkanı adayı formüllerinin değerlendirildiği belirtildi. İsimlerin de gündeme geldiği görüşmede, SP heyetinin Abdullah Gül’ün, “ortak adaylığı” durumunda toparlayıcı bir isim olacağını söylediği öğrenildi. CHP tarafının ise bu öneriye tüm isimlerin değerlendirileceği karşılığını verdiği belirtildi. SP bugün İYİ Parti ile görüşmesinin ardından yarın Gül’e gidecek. Akşener’in tavrına göre, muhalefetin ortak aday mı, yoksa ilk turda kendi adaylarını mı çıkaracağı da büyük ölçüde netleşecek.
Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu’nu kabul etti. CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen basına kapalı görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. CHP genel başkan yardımcıları Bülent Tezcan, Haluk Koç, Lale Karabıyık ile CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın bulunduğu görüşmede, “Sıfır baraj ittifakı ile güçlü bir parlamento” ve “ortak cumhurbaşkanı adayı” formülü masaya yatırıldı.
Edinilen bilgiye göre görüşmede 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçmesine ilişkin Karamollaoğlu şu ifadeleri kullandı: “Moraller yükseldi. Çok önemli bir adımdır. Demokrasinin önündeki engeli kaldırdınız. Yargının siyasallaşmasına karşı önemli bir pozisyon aldınız. Siyasette bugüne kadarki kurguyu onlar yapıyordu. Kendi isteklerine göre siyaseti şekillendiriyorlardı. Bu sefer şaşırdılar. Çünkü beklemedikleri kontrol edemedikleri bir alana kaydı süreç. Bundan sonraki süreçte de önemli adımların atılması faydalı olacaktır.”
Sıfır baraj masada
CHP ise cumhur ittifakı dışında kalan 7 partiyi içine alacak, tüm partiler için barajı sıfırlayacak, “sıfır baraj ittifakı” önerisini dile getirdi. CHP heyetinin “sıfır baraj ittifakı”nın güçlü bir seçenek olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirttiği ve “Bu ittifak, Türkiye’nin geleceği ile ilgili önemli bir perspektif oluşturacak. Türkiye’nin temel sorunlarını çözecek, toplumsal uzlaşmayı, toplumsal barışı sağlayacak, çatışmayı, kutuplaşmayı ortadan kaldıracak, tıkanan siyaseti yeniden çözüm üretir hale getirecek bir toplamsal uzlaşma işaretidir. Bunun çok güçlü bir seçenek olduğu kanaatindeyiz” dediği belirtildi.
CHP’nin sıfır baraj teklifinde iki seçenekli bir durum ortaya çıkıyor. İlk seçeneğe göre, AKP-MHP ve BBP dışındaki tüm partilerle bir ittifak kurulacak. Genel seçimlere birlikte gidilecek ancak her parti kendi cumhurbaşkanı adayını çıkaracak. İkinci seçenekte ise genel seçim ittifakının yanı sıra ortak aday da olacak. Partiler ikinci turda oluşacak doğal ittifak yerine ilk turda tek bir adayla çıkacak.
İlkelere vurgu
Görüşmede, doğru beraberliklerin kurulması, doğru bir stratejinin belirlenmesi durumunda, seçimlerden iyi bir iktidarın çıkacağı görüşü paylaşıldı. Ortak aday konusunda, sonuç getirecek bir ilkeler ittifakı olması gerektiği kaydedildi.
Gül de konuşuldu
SP heyetinin cumhurbaşkanlığı adaylığında ortak aday olarak Abdullah Gül ismi üzerinde durduğu, Gül’ün toparlayıcı bir ortak aday olabileceği görüşünü savunduğu ve tüm partilerin adayı olması durumunda seçimin kazanılacağını belirterek, Gül ismini önerdiği öğrenildi. CHP’nin Gül için “olabilir” veya “olamaz” diye bir yorum yapmadığı görüşmede, SP heyeti farklı isimlere de açık olduklarını belirtti. Bunun üzerine İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le birlikte, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici ve CHP’li Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen isimleri de gündeme geldi. İttifak uzlaşması olması durumunda “huzur” ve “sıfır baraj ittifakı” isimlerinin gündemde olduğu öğrenildi.
SP Genel Başkanı Karamollaoğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Akşener bugün görüşecek. Görüşmede CHP’nin sıfır baraj ittifakı önerisiyle birlikte ortak aday konusu ve Gül isimleri değerlendirilecek. Karamollaoğlu, daha sonra ise Abdullah Gül’ü ziyaret edecek. Buradaki en büyük sıkıntı olarak İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in adaylığını açıklaması görülüyor. Ortak adaylı bir formülde, Akşener’in adaylıktan çekilmesi için ikna edilmesi gerekiyor.
‘Demokrasi için dayanışma’
İki lider görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Seçimlerin yaklaştığını ve herkesin hareketlendiğini anlatan Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
“Seçime daha olumlu bir atmosferde gidebilmek için birtakım temaslarımız oluyor. Bu görüşmelerimiz inşallah bu hafta içinde birtakım neticelerin çıkmasına vesile olacak. Bu sıkışık dönemde, baskın seçim dedik. Bazıları ‘hem baskın seçim diyorsunuz hem seçime hazırız diyorsunuz, ne manaya geliyor’ diyor. İfade ettiğim mana, iki ayağımızı bir pabuca soktular. Hazır demeniz ceketinizi alıp evden çıkmaya kalktığınız zaman bunu iki üç dakika içinde yapmak var, bir de 15-20 dakikanın içinde rahat rahat yapmak var. Bu fırsatı vermeden bir panik havasında maalesef iktidar seçime gitme kararı aldı. Kurumları da zorluyorlar. Özellikle Genel Başkanı ve arkadaşlarını tebrik ettim. Çünkü İYİ Parti seçime girmeme ihtimaliyle karşı karşıya kalacaktı. Yaptıkları jest aslında demokrasiye katkı sağlama babında önemli oldu. Bunu herkes de yapamaz, bunu da ifade edeyim. Bundan dolayı kendilerini tebrik ettim. Şu anda bizim temelde kendi partilerimizin menfaatlerından çok ülkemizin geleceği ile ilgili birtakım konularda dirsek temasına, işbirliğine ihtiyacımız olduğunu gördüm.”
‘Seçim bireysel değil’
Verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu ise şunları kaydetti:
“Hepimiz heyecanlıyız ama heyecan güzel bir şey. İnşallah, Allah’ın izniyle hepimiz 25 Haziran’da gülen bir Türkiye’ye uyanacağız. İYİ Parti’ye verdiğimiz destek, elbette ki biz demokrasiyi savunuyoruz. Gücü elinde bulunduran bir siyasal iktidarın bir partiyi seçime sokmamak için özel çaba harcaması, devletin kurumlarını etkilemesi bizim içimize sindireceğimiz bir olay değil. Biz yüzde 10 seçim barajına yıllardır karşı çıktığımızı ifade ettik. Biz demokrasinin bu ülkede olmasını savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki seçimler bireysel seçimler değildir. Sorun bir-iki partinin değil Türkiye’nin sorunudur. Türkiye’de hepimiz birlikte huzur içinde yaşamak istiyoruz. Demokratik standartların oldukça geliştiği bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Bu bağlamda Saadet Partisi’nin demokrasiye olan bağlılığı, demokrasinin geliştirilmesi yönünde attığı adımlar, bizim açımızdan da Türkiye açısından da son derece değerli adımlardır.”
Yorum Yazın