Güler:Başörtüsü sorunumuz olmadı!
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, TBMM Genel Kurulu’na türban ile girilmesi olayına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
- Ege Postası
- 02.11.2013 - 11:28
Menemen’de TBMM Genel Kurulu’na türban ile girilmesi olayına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Güler, 31 Ekim günü Meclis’te tarihi bir gün yaşadık diyerek sözlerine başladı. Güler, “O tarihi gün Türkiye’yi karanlığa boğan AKP için ak günlerden, Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti için ne yazık ki en kara günlerden biri oldu. Herkes tarafından bilinir, bizim başörtüsü sorunumuz hiç olmadı. Bizim türbanla sorunumuz oldu. Çünkü bizim geleneklerimizin ve inancımızın gereğidir. Hepimiz başörtüsünü takan annelerin, ninelerin çocuklarıyız. İçimizden, arkadaşlarımızdan o geleneğe uyup başörtüsü kullananlar her zaman olmuştur” dedi.
“31 Ekim günü Meclis’te kadınların özgürlükleri bir adım ileri gitmedi”
Başörtüsünden hiçbir zaman rahatsız olmadıklarını ifade eden CHP’li Güler, “Ama ne zamanki Atlantik ötesine yerleşmiş Fethullah Gülen’in 40 senelik sinsi çalışmalarıyla başörtüsü siyasi bir simge haline geldi, işte o zaman biz alarm verdik. Pis siyasetinize dini alet ediyorsunuz buna izin vermeyeceğiz. Uzun yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. 31 Ekim günü Meclis’te kadınların özgürlükleri bir adım daha ileri gitmedi, Türkiye’nin demokrasisi çiçekler açmadı. Dün Meclis’te doğrudan doğruya din devletinin temeli hepimizin gözü önünde atıldı. Hangi kitabı açarsanız açın şunu söyler; bir devlet kendi nizamını inançlara, dini emirlere göre düzenlerse, o devlete din devleti denir.’ Başbakan diyor ki bu başını örtme işi dinimizin emridir. O halde başbakan kendi dili ile söylüyor ‘bu devleti ben dinin emirlerine göre düzenlemeye başladım.’” Dedi.
“Kadın erkek eşitliğini ortadan kaldırır!”
Devletin tüm inançlara eşit mesafede ve ayırım gözetmeksizin durması gerektiğini, kamu hizmetinde hiçbir dini inanç ve simgesinin öne çıkarılmamasının laik devlet ilkesi olduğunu ifade eden Güler sözlerini şöyle bitiridi: “Türbanın devlet dairelerine girmesi, sınıflara, okullara öğretmen diye gelenlerin başında girmesi devletin dinin emirlerine göre düzenlenmeye başladığı anlamına gelir. O devlete laik devlet denmez din devleti denir. ‘Olsun kardeşim hepimiz Müslüman değil miyi? Neden rahatsız etti beni şimdi bu'’ Sünni Hanefi inancına sahip olanlardan biri olarak, dinimizin kadınların başını örtmeyi emrettiğine inanmıyorum. Bu bir mezhebin, birkaç tarikatın; Arap geleneklerinden Türkiye’ye taşıdıkları bir olay. Dini kendi isteklerine alet etmek çabasından başka hiç bir şey değildir. Beni dinin emridir diyerek kendi yorumuna tabi tutamazsın. Ben bunun yanlış yorum olduğunu düşünüyorum. Ama ben bunu söylediğimde sen iktidarda olduğun için dönüyorsun bana sen dinsizsin diyorsun. Bütün Cumhuriyet Halk Partililer olarak bu ülkede AKP’ye oy vermemiş herkesimden insan adına söylüyorum. Dinsiz sizsiniz. İnanç gereği baş örtülür sözü laik devletin tasfiye sözüdür ve bununla mücadele etmek boynumuzun borcudur. Bu ‘bizim dinimizin emridir’ sözü aydın din adamlarımdan alacağımız yardımlarla beraber mücadele etmek zorunda olduğumuz çok büyük bir yalandır. Türkiye’de kadın erkek eşitliğinin ortadan kaldırmasından başka sonucu olmadığını haykırmak bundan sonra bizim yaşam amacımız halindedir. Daha ben şimdiden diyorum 31 Ekim 2013 günü laik Türkiye mücadelemizin yeni başlangıç tarihidir. Başarı bizimdir. Başarabileceğimizden hiç kuşku duymuyorum. Gazamız mübarek olsun.”
Yorum Yazın