Dolar 35,2085
%-0.04
Euro 36,6967
%0.06
Altın 2.974,800
%0.39
Bist-100 9.956,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
HDP, Cumhurbaşkanı adayı belirleme çalışmalarına başladı

HDP, Cumhurbaşkanı adayı belirleme çalışmalarına başladı

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin dün yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında Cumhurbaşkanı aday kriterlerini belirlediklerini kaydederek “Kendi adayımız için de bu niteliklere uygun isim arayışını başlattık… Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmalarımız açık ve şeffaf bir tarzda çalışmalarına başlamıştır. Kim hangi tartışmayı yürütürse yürütsün, kim hangi hesabı yaparsa yapsın biz önümüze bakacağız, yolumuzda yürüyeceğiz. Halklarımızla birlikte açtığımız yolu güçlü ve kararlı bir şekilde büyütmeye ve bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.

  • Ege Postası
  • 25.10.2022 - 17:27

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplantıya, Gezi aileleri, ODTÜ öğrencileri ve mezunları ile HDP'nin yerel yöneticileri katıldı. 

Sancar, "Gezi aileleri aramızda. Buradan Gezi tutuklularını, aslında rehinelerini demek daha doğru, Gezi rehinelerini ve ailelerini ben de yürekten selamlıyorum. Gezi davasında özgürlükleri aylardır gasp edilen arkadaşlarımız için hemen özgürlük, ülke için hemen adalet. Acil demokrasi taleplerini duyurmak için buradalar. Biz de bu sese ses olmaktan onur duyuyoruz. Hoş geldiniz" diyerek aileleri selamladı. 

Sancar'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:  

"GEZİ GÜNLERİNİN HEYECANINI SELAMLIYORUM: Bu topraklarda nehir gibi her şehirde yükselen, büyüyen bu itiraz dalgasını; örgütlü, örgütsüz sel gibi akıp giden o başkaldırı dalgasını, Gezi günlerinin heyecanını, coşkusunu buradan ben de selamlıyorum. Bu hatırayı canlı tutacağımızı, bu birikimi her fırsatta hatırlatacağımızı ve canlandırmak için elimizden geleni yapacağımızı sizlere buradan duyuruyorum.

KAVALA, ATALAY, YAPICI, KAHRAMAN, MATER, ALTINAY, ÖZERDEN...: Bir selamımız da cezaevi duvarlarının arkasındaki dostlarımıza. Hepsi aynı zamanda şahsi dostlarım olan ama bunun ötesinde hepsi mücadele insanı, boyun eğmeyen, özgürlük direnişçileri olan Osman Kavala, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden... Sizlere de yürek dolusu selam olsun buradan.

SİZLERLE BİRLİKTEYİZ, MÜCADELENİZ MÜCADELEMİZDİR: Aramızda ODTÜ bileşenlerinin ve Ankaralıların talebini dile getiren mücadele arkadaşları da var. ODTÜ bileşenlerinin ve mücadelesinin talebini çok iyi biliyoruz. ODTÜ ormanından geçmesi planlanan Bilkent-İncek Bulvarı Çevre Yolu bağlantı projesinin yani gerçek adıyla rant yolu projesinin ihalesinin iptalini istiyorlar. Ankara'nın şehir içinde kalan son ormanı, ODTÜ ormanı yok edilmek isteniyor. Bu mücadele de tam bu rant ve talan politikasına karşıdır. Sizlerle birlikteyiz. Mücadeleniz mücadelemizdir. Sizleri de mücadelenizden ve inançlı yürüyüşünüzden dolayı kutluyor, selamlıyorum.

ÇOK SAYIDA GAZETECİ GÖZALTINA ALINDI: Bu sabah yeni bir gözaltı dalgasıyla uyandık. Hedef gazeteciler, özgür basın emekçiler. Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır, Urfa ve Mardin'de; Mezopotamya Haber Ajansı ve Jinnews Haber Ajansı çalışanlarının evlerine baskınlar yapıldı. Yazı işleri müdürleri, kadın muhabirlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci gözaltına alındı. Baskın sırasında gazetecilere silah doğrultma, ters kelepçe, yere yatırma gibi muamele yapıldığı da yansıyan haberler arasında.

BU İKTİDAR, DARBECİ BİR İKTİDARDIR DİYORUZ: Sansür yasasının yürürlüğe girmesinin hemen ardından gerçekleşen bu operasyon tesadüf değil. Muhalif basını ve toplumu susturma planının bir parçasıdır bu. Halkın haber alma özgürlüğe bir saldırıdır bu. İktidar, seçimler yaklaştıkça toplumu susturmak, muhalifleri sindirmek için bu operasyonlara devam edecek dedik. Bunu biliyoruz. Ama hakikat mücadelesi karşısında başarılı olamayacaklarını da hep söyledik, bir kez daha söylüyoruz. Bu iktidar, darbeci bir iktidardır diyoruz.

BUNDAN DAHA KAPSAMLI DARBECİ ZİHNİYET OLUR MU: Siyasete, basına, emekçiye, hak arayanlara darbe yapıyor. Bundan daha kapsamlı darbeci bir zihniyet olur mu? Ama hiçbir darbeci zihniyet ve yönetim, başarılı olamamıştır. Sadece toplumlara ağır bedeller yaşatmış ve ülkede büyük tahribatlar yaratarak çekip gitmiştir. Bu iktidarın sonu da böyle olacaktır. Bu ülkeye verdiği zararları, tahribatları önlemek bizim boynumuzun borcudur. Bizler tam da bu darbeci iktidara karşı ortak mücadeleyi büyüterek geleceği karanlıktan kurtaran, aydınlığa çıkaran yolun yolcularıyız. Bu yolda hep birlikte yürüyoruz.

BÜTÜN AÇIKLIĞI İLE DİLE GETİRDİK: Bir metni, seçimlere ilişkin tutumumuzu içeren 27 Eylül 2021'de kamuoyuyla paylaştık. Burada seçim stratejimiz bütün açıklığı ile yer alıyor. Üstelik, stratejisini bu kadar açık ilan bizden başka parti de olmadı. Bizler ne demiştik parlamento seçimleri için; demokrasi ittifakı şiarıyla halklar ve barış ittifakı, kadın dayanışması ve ittifakı, ekoloji ittifakı anlayışı temelinde toplumsal ve siyasal muhalefet; emek, kadın ve gençlik hareketleriyle en geniş birlikteliği ve ortak mücadele zeminini yaratma kararlılığımız var dedik. Bunun dışında parlamento seçimleri için herhangi bir ittifak içinde yer alma arayışımızın ve anlayışımızın bulunmadığını da bütün açıklığı ile dile getirdik.

İLKELER VE YÖNTEMLERİN TARTIŞILMASI GEREKTİĞİNE İNANCINDAYIZ DEDİK: Keyfiliği ve zorbalığı kurumsallaştırıp kalıcılaştırmayı hedefleyen ve yaşadığımız çoklu krizin ve çözümsüzlüğün başlıca kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni ve bu sistemi besleyen yapıları değiştirmek istiyoruz. Amacımız bütün kuvvetleri ve nihai karar yetkisini bir kişide birleştiren bu otoriter ve tekçi sistemin yerine güçlü demokrasinin, çoğulcu demokratik sistemin tesis edilmesini sağlamaktır dedik. İşte bu anlayış ile Cumhurbaşkanlığı seçimi için de hangi yöntemi benimsediğimizi ilan ettik. Dedik ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkesel buluşmaların gerçekleşmesi, HDP seçmenlerinin ülkenin geleceğini belirleyici bir role sahip olmaları nedeniyle son derece günceldir. Bunu ta Eylül 2021'de söylüyoruz. İster HDP'li ister başka bir aday olsun isimler yerine ilkelerin, yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız dedik. Çünkü demokratik dönüşüm şahıslar aracılığıyla değil, ilkeler ve yöntemler üzerinde müzakere ve mutabakat yoluyla gerçekleşebilir.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE ORTAK ADAY FİKRİNE AÇIĞIZ: Basitçesi, defalarca söyledik ama bunu ama tekrar edelim. Sırf bu spekülasyon meraklılarına bir cevap olsun ve boşuna uğraşmaya devam etmesinler diye. Doğrudan diyalog ve açık müzakere ile Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday fikrine açığız. Bu çerçevede siyasal muhalefete ve demokrasi güçlerine çağrı yapmış olduk. Bu çağrımıza karşılık bulamazsak dedik, diğer seçenekler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Yani bizler önerimizi yaptık, çağrıda bulunduk. Şimdi bir kenara geçip oturuyoruz demedik. Türkiye'de demokratik dönüşüme giden yolu açmak için siyasi sorumluluğun bilincinde bir tavır geliştirdik. Maalesef bu önerimiz hak ettiği ölçüde tartışılmadı. Ya özünden saptırıldı ya da kulak ardı edildi.

OTURUP BEKLEMEDİK: Öneri ve çağrımızın karşılık bulmaması halinde Cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adayımızla girmemizin en önemli seçenek olarak gündemimizde yer aldığını sık sık hatırlatmak zorunda kaldık. Elbette deklarasyonumuzu yayınlandık ve çağrımızı yaptıktan sonra oturup beklemedik; çalışmaları çok boyutlu bir şekilde devam ettirdik. Tabanımız ile buluşmalar gerçekleştirdik. Demokrasi güçleri olarak nitelendirdiğimiz çevre ve kurumlarla istişareler yaptık. Kurullarımız ile çalışmalar yürüttük, komisyonlar kurduk. Şimdi bu çalışmalar belli bir olgunluğa ulaştı. Dünkü MYK toplantımızın en önemli gündem maddesi bu idi. Bu konuda biraz önce anlattığım Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda geldiğimiz aşamayı halklarımız ile paylaşma kararı aldık. Bu kararın birbirini tamamlayan iki boyutu var.

CUMHURBANI ADAYNIDA ARADIĞIMIZ NİTELİKLERİ BELİRLEDİK: Öncelikle bu geçiş süreci son derece kritik. Cumhurbaşkanlığı seçimi, hayati önemde. Bunun farkındayız. Ama aynı zamanda demokratik sorumluluğu da dikkate alan hatta bunun gereklerini titizlikle, eksizsiz yerine getirmeye çalışan bir parti olarak hareket ediyoruz. Cumhurbaşkanı adayında aradığımız nitelikleri belirledik. Aslında yeni değil bunlar. Ama yine de hatırlatmak istiyorum. Geçiş sürecinin gerekliliklerini yerine getirebilecek demokratik dönüşümün önünü açabilecek bir aday profili çıkardık. Bundan önceki konuşmalarımızda ve 27 Eylül deklarasyonumuzda yer alan başlıklara baktığınızda bu Cumhurbaşkanı adayının hangi niteliklere sahip olması gerektiğini istediğimizi açıkça görebilirsiniz.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NİN LAĞVEDİLMESİNİ SAVUNUYORUZ: Bir defa güçlü demokrasiden yana olacak. Yani sadece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine parlamenter sistemi getirmenin yeterli olmadığını söylüyoruz. Yerel demokrasi ile tamamlanmış bir güçlü demokrasi talep ediyoruz. Parlamenter sistem talebimiz de bunun içinde yer alıyor. Biz de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin lağvedilmesini savunuyoruz. Bunu talep ediyoruz, bunun için çalışıyoruz. Şüphesiz tarafsız ve bağımsız yargı da taleplerimiz arasında yer alıyor. Yargının siyasallaştırılmasının, siyasal iktidar eliyle toplumu sindirme ve demokratik siyaseti tasfiye etme aracı olarak kullanılmasının sonucu olan siyasi dava ve hükümlerin bütün neticeleri ile birlikte geçersiz kılınması talebimiz var. Bir Cumhurbaşkanı adayı bunu taahhüt etmeli, güçlü bir şekilde bu konuda topluma güvence vermeli.

KÜRT SORUNUNDA DEMOKRATİK ÇÖZÜME İNANACAK: Kayyum rejimini değil, halk iradesini tereddütsüz savunacak ve bunun hayata geçmesi için de sorumluluk üstlenecek. Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak. Bunun gereklerini yerine getireceğine dair bir samimi duruş sergileyecek. Ve tekrar sorumluluk üstlenmeye hazır olacak. Dış politikada barışçıl yolu izlemek böyle bir Cumhurbaşkanı adayı için bizler bakımından vazgeçilmez niteliklerden biridir... Ekonomide adalet... Kapsamlı bir başlıktır, sosyal adalet bu programın, adil paylaşım, bu talebin talebidir. Bu da yine Cumhurbaşkanı adayının savunması gereken bir program olacaktır. Kamu yönetiminde liyakat. Doğaya ve ekolojik sistemine saygılı ve duyarlı olmak da böyle Cumhurbaşkanı açısından, bizler bakımından vazgeçilmez bir özelliktir. Gençler için özgür yaşam. Sadece sloganlar değil somut programlar ve çok güçlü plan ortaya koymasını bekleriz.

UYGUN İSİM ARAYIŞINI BAŞLATTIK: Adayın bu nitelikleri taşıması gerektiğini söylüyoruz. Kendi adayımız için de bu niteliklere uygun isim arayışını başlattık. Dünkü MYK toplantımızda aldığımız kararın ikinci boyutu budur. Yani bu niteliklere sahip bir aday çıkartmak için mekanizmalarımızın işleyişini hızlandırma ve çalışmalarımızı yoğunlaştırma. Şimdi bu yola girdik. Bu çalışmaları koordine etmek için bu kurul oluşturmuştuk. Şimdi yine bütün kritik meselelerde olduğu gibi uygulandığımız yöntemi hayata geçirmeye başlıyoruz. Bu yöntem de tabanımız ile buluşma, demokrasi çevrelerle istişare, kurullarımız ile tartışma. Bütün bunları şimdi artık kamuoyunun ve halklarımızın daha açık göreceği ve daha fazla bilgilenebileceği bir tarzda yapacağız. Kendi adayımızı çıkartma çalışmalarını kamuoyunun bilgisi ve kontrollü katılımı yöntemiyle yürüteceğiz.

CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZI BELİRLEME MEKANİZMALARIMIZ ÇALIŞMALARINA BAŞLAMIŞTIR: Cumhurbaşkanı adayını belirleme tartışmalarını elbette ittifak bünyesinde de tartışacağız. İttifak bünyesinde yürüteceğimiz tartışma, istişare de Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme yöntemimizin temellerindendir. Bütün bu saydıklarım ve söylediklerim, 27 Eylül 2021 tarihli deklarasyonda belirttiğimiz ana stratejiden vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor. Aksine amaç stratejimizin ruhundan sapmadan bunu somutlaştırma ve sonuç alıcı etkiye kavuşturmaktır. Hedefimiz de bellidir; eşit yurttaşlığa, emeğin haklarına, özgürlüğe ve barışa dayalı demokratik cumhuriyetin inşasının yolunu açmak. İşte bütün çalışmalarında temel hedef budur. Buralardan manşet çıkarmak isteyen gazetecilere yardımcı olmak amacıyla bir cümle yazdım ama yine de onlar istediklerini yapacaklar, yapmalılar. Özcesi, Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmalarımız açık ve şeffaf bir tarzda çalışmalarına başlamıştır. Kim hangi tartışmayı yürütürse yürütsün, kim hangi hesabı yaparsa yapsın biz önümüze bakacağız, yolumuzda yürüyeceğiz. Halklarımızla birlikte açtığımız yolu güçlü ve kararlı bir şekilde büyütmeye ve bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz.

SELAM OLSUN SEVGİLİ CAN: Sevgili Can Atalay arkadaşımız, bizi telefonda dinliyormuş. Sevgili Meral (HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş) arkadaşım söyledi. Selam olsun sevgili Can. Gezi adına, Soma'da katledilen canlar adına, bu alkışlar sana ve mücadele arkadaşlarına geliyor.

ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARMASI PEK MÜMKÜN DEĞİL, ORTADA TAVŞAN YOK, HEPSİ ÇALINDI: AKP Genel Başkanı, Diyarbakır'a gitti. Geçen bir televizyon programında söyledim, 'ne bekliyorsunuz' diye. Ben de şapkadan tavşan çıkarması artık pek mümkün değil, çünkü ortada tavşan yok, hepsi çalındı. Peki ne yapabilir? Bir tek şansı var onu deneyecek herhalde dedim. Şapkadan tavşan çıkartmak isteyecektir. Onu bile başaramadı. Zihniyetini aynen orada da başka ifadelerle sürdürdü. Burada kendisinin grup toplantısının, 5, 10, 15 çocuk laflarının tesadüf olmadığını söylüyoruz. Tesadüf değil bir zihniyetin devamı bu. Temelinde ırkçılık yatıyor. Nüfus mühendisliği diye tarif ediyoruz, çok kibar bulunuyor. Doğrudur, kibar kaçıyor. Ama nüfus mühendisliği modern Türkiye'nin şifresidir desek bu sistemin, anahtarlarının, kilitlerinin ne olduğunu da görebiliriz. Kürt halkına yönelik bu politikaların tarihi eskidir, biliyoruz." (ANKA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.