HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, cezaevinden ifade verdi
İZMİR'de katıldığı bir panelde terör örgütü propagandası yaptığı gerekçesiyle hakkında dava açılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, cezaevinden SEGBİS sistemi üzerinden ifade verdi. İzmir'de yargılandığı davada SEGBİS yöntemiyle savunma yaptı
- Ege Postası
- 26.12.2016 - 13:06
İddianameyi kabul etmediğini söyleyen Figen Yüksekdağ, "Benim işim konuşmak, siyaset yapmak. Yaşanan çatışma ve çok trajik olaylara panelde ışık tutmaya çalıştım. Konuşmamın içeriğini çarpıtan bir anlayış var, niyeti görülmemiş" dedi.
İzmir'deki Tepekulu Kongre ve Sergi Merkezi'nde, Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin düzenlediği öz yönetim konulu panelde örgüt propagandası yaptığı gerekçesiyle hakkında 1 ila 5 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan HDP Eş Genel Başkanı ve Van milletvekili Figen Yüksekdağ'ın yargılanmasına, İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Kocaeli F Tipi Cezaevi'nde bulunan Figen Yüksekdağ'ın ilk kez ifade verdiği davanın duruşmasına avukatlarının yanı sıra HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ile partililer de katıldı.
CEZAEVİNDEN İFADE VERDİ
Halen tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ'ın ifadesi, SEGBİS üzerinden alındı. Cezaevinde yanında avukatı ile ifadesini veren Figen Yüksekdağ, evli olduğunu, çocuğu bulunmadığını söyledi. Yüksekdağ, aylık gelirinin de 14 bin TL olduğunu ifade etti. Hakkında düzenlenen iddianameyi reddettiğini söyleyen Figen Yüksekdağ, "Paneldeki konu, siyasi değerlendirme, güncel siyasi konulardı. Öz yönetim modeli, demokratik özerklik modeli tartışıldı. Siyasi tartışma yapmak şu anda bir suç olarak görülüyor. Suç isnadı var. Panel böyle hışma uğradı, söz söyleme özgürlüğü siyasi iktidarın hışmına uğramıştır. Toplumsal kaosla, şiddetli kaosla karşı karşıyayız. Sözü baskılamaktan başka bir amaca hizmet etmez. Keşke her şey sözlerle ifade edilse, keşke Türkiye'de insanlar konuşa, silahlar konuşulmasa" dedi.
Sözlerinin birçok kesime aykırı gelebileceğini de anlatan Figen Yüksekdağ, demokrasilerde sözlerin birçok kesime aykırı gelebileceğini söyledi. Yüksekdağ, şöyle dedi:
"Sözleri beğenmeyebilirler, duyunca şok olabilir, öfkeye kapılabilirler. Bu sözler, bir panelde yaptığım konuşmada, toplumsal gerçeklik içerisinde çıkmıştır. Bir realitedir. Bu sözlerin özgürlüğünün alınması lazım. Söz söyleme hakkını güvence altına alması gereken yargıdır. Söylediğimiz sözleri, iktidarın güvence altına alması lazım. Yasamanın güvence altına alması lazım. Ne yazık ki bu şartlarda özgürlükleri güvence altına alması mümkün değil. Mecliste, siyaset kurumu aracılığıyla siyaset yapma hakkının güvence altına alınması için mücadele ediyoruz. Ne yazık ki bu yeterli olmadı. Siyaset yapmanın bedenini ağır ödemek zorunda kalıyoruz. Bedel ödemek gerekirse, söz söyleme hakkı için bedel ödemeye hazırız."
"CEZA ALABİLİRİZ AMA TARİHTE TAKDİR GÖRECEĞİZ"
Tarih boyunca siyasi davalar görüldüğünü de ifade eden Figen Yüksekdağ, haklarında açılan bu davaların sonucunda sadece mahkum olmayacaklarını, 'tarihte, takdir ve teşekkür de alacaklarını' söyledi. Yüksekdağ, şöyle devam etti:
"Sözlerimin siyasetçi olarak ifade özgürlüğü içerisinde ele alınması lazım. İfade özgürlüğü, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının doğdunu andan itibaren sahip olduğu bir haktır. Her vatandaşın hakkı olan ifade özgürlüğüne siyasetçi olarak sahip olamıyoruz. Onlarca davadan dolayı yargılanıyorum. Bir söz ne kadar ağır olursa olsun, kabul edilmez olursa olsun benim sözlerimin kamu düzenini tehdit ettiğini düşünüyorsa, demek ki iyi bir düzen kuramamışlar. Olması gereken gibi inşa edememişler."
Paneldeki konuşmadan bazı bölümlerinde kendisine hatırlatılması üzerine sözlerine devam eden Figen Yüksekdağ, şöyle konuştu:
"Benim işim konuşmak, siyaset yapmak. Yaşanan çatışma ve çok trajik olaylara panelde ışık tutmaya çalıştım. Operasyonel faaliyetleri değil başka bir gerçeğin var olduğunu anlatmaya çalıştım. Bütün tarih boyunca yönetimler hep tartışmaya açık olmuştur. Yerel siyasetin artık daha dikkate alınır olmasını istedik. İddianamede konuşmamın içeriğini çarpıtan bir anlayış var, niyetini görülmemiş. Panelde ayrıca güncel konulardan değil tarihten de bahsettik. Demokrasinin halkın güvencesi altında olmalı lazım. Keşke silahlar değil de biz konuşsaydık, siyasette çözüm yolu bulsaydık. Konuşmaların içerisinde halka barikat kurun, güvenlik güçleriyle çatışın çağrısı yok."
Figen Yüksekdağ, konuşmanın sonunda da, hükmün geri bırakılması hakkından da şimdilik yararlanmak istemediğini, duruşmaya katılarak ifade vermek istediğini belirterek beraatini talep etti. Figen Yüksekdağ'ın avukatları da müvekkillerinin beraratini istedi. Avukatlar ayrıca, Figen Yüksekdağ'ın bir sonraki duruşmada mahkemeye çağırılıp, duruşma salonunda ifade vermesini ve milletvekili olduğu için de yargılamanın durdurulmasını istedi.
Duruşma savcısı isteklerin reddedilmesi yönünde görüş belirtti. Mahkeme, yargılamanın durdurulması ve beraat kararı verilmesiyle ilgili talepleri reddetti. Figen Yüksekdağ'ın duruşmaya katılarak ifade verme talebini ise kabul etti. Duruşma da, 2 Mart 2017 tarihine ertelendi.
Yorum Yazın