HDP İzmir saldırılara tepki gösterdi
Ülke genelinde ve İzmir'de HDP binalarına yapılan saldırılarla ilgili HDP İzmir İl Eş Başkanları Cavit Uğur ve Dilek Aykan'ın yaptığı basın açıklamasında, saldırıların sorumlusu olarak devlet gösterildi. İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 93’üncü yıl dönümü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleşen törene HDP'nin neden katılmadığı sorusu üzerine konuşan Uğur resmi bir davet gelmediğini belirterek, "Bu konulardaki yaklaşımımız resmi devlet politikasından farklıdır. Biz Yunanistan'la komşuluk yapmak istiyoruz. Nasıl denize döktüğümüzün hikayesini çocuklarımıza anlatmak değil" dedi. HDP İzmir saldırılara tepki gösterdi
- Ege Postası
- 09.09.2015 - 12:26
HDP'YE YÖNELİK SALDIRILARIN NEDENİ AÇIKTIR
AK Parti'nin tek başına iktidar olamamasının ardından bu olayların yaşandığını söyleyen Uğur, "9 Kasım 1938 yılında Paris'te bir suikast bahane edilerek, Almanya'da Yahudi soykırımını hatırlatmıştır dün Türkiye'de yaşananlar. Kabul edilemez asker, polis ölümleri saldırılar, çatışmalar bütün bunların niçin ve neden yapıldığını tüm Türkiye halkı dünya kamuoyu biliyor. 7 Haziran'da Tayyip Erdoğan hükümetini tek başına iktidar yapmaktan alı koyan HDP'ye dönük saldırıların nedeni son derece açık ve nettir. Çatışmalı ortam Türkiye'de Kürdü-Türke Aleviyi-Sunniye düşman eden siyaset haline gelmiştir" dedi.
BAŞKA BİR YOL MÜMKÜN DİYORUZ
Türkiye'nin 90'lı yıllara geri döndürülmeye çalışıldığını ifade eden Uğur, "Ancak Sayın Öcalan'ın Newroz'da yaptığı çağrıdan sonraki çatışmasızlık süreci bir nebzede olsa çatışmayı engellemiştir. Ancak maalesef seçim yenilgisiyle beraber, Kürt sorunu yoktur. Kürtte yoktur haline gelmiş ve Türkiye yeniden eski günlere döndürülmeye çalışılmıştır. Ancak bir ırmakta aynı suda ikinci kere yıkanamazsınız. Geçmişe dönmek imkansızdır. Bu kez yaşananların geçmişten daha ağır sonuçlar getireceği açıktır. Biz diyoruz ki geçmişin tekrarı mümkün değil. Başka bir yol mümkündür diyoruz. Sayın Öcalan bu yolu açmıştır. Tekrar müzakere masasına dönüldüğünde bu acı tablo tekrar geride bırakacak bir deneyime sahiptir" açıklamasında bulundu.
MHP-AKP VE HATTA CHP'Lİ YÖNETİCİLER BİNALARIMIZA SALDIRDI
MHP ve AK Parti'nin ortaklığı içerisinde dün Türkiye'de savaş provası yapıldığını savunan Uğur'un CHP'li yönetici vurgusu dikkat çekti. Uğur, "Başta genel merkezimiz olmak üzere Türkiye'nin her yerinde ülkü Ocakları ve Osmanlı Ocaklarının çağrısıyla beraber AKP-MHP ortaklığı içerisinde Türkiye'de bir iç savaş provası dün yapılmıştır. İzmir'de il binamız başta olmak üzere, Bergama, Kemalpaşa, Dikili, Buca, Bornova, Menderes, Torbalı ve Tire ilçelerimize AKP-MHP ve bazı yerlerde ne yazık ki CHP'li yöneticilerin de aralarında bulunduğu gruplar parti binamıza saldırmıştır" şeklinde konuştu.
UĞUR MÜZAKEREYE DİKKAT ÇEKTİ
Yeniden müzakere sürecine dönülmesiyle birlikte Türkiye'nin bu acı günleri geride bırakacağını ifade eden Uğur, "Türkiye bu acı günleri geride bırakabilir. Sağ duyuya davet ediyorum. Erk onlarda onların atacağı adım yani yeniden müzakere masasının başlamasıyla birlikte bu çatışmalı ortam ortadan kalacaktır. Askerin, polisin, sivilin, gerillanın ölümlerinin durdurulmasına engel olacaktır. 6 günden bir Cizre de sokağa çıkma yasağı devam etmektedir. Hiçbir ölümü kabul edemeyiz. Ne bir polis ne bir asker ne bir gerillanın ölümünü. Ancak öldürülen kadın bir gerillanın cenazesini çırılçıplak soyan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu cinayetlere göz yumamayız sessiz kalamayız. Bugün burada 9 Eylül olması nedeniyle hassas olması gerektiğinin altını çiziyoruz. Alevisiyle, Sunnisiyle, Lazıyla Çerkeziyle, Kürdüyle Türküyle birlikte yaşamak iradesini pekiştirecek davranış içerisinde olması gerektiğini bir kez daha altını çizmek istiyoruz. İnsanlar dışarıda Kürtçe konuştukları için linç edilmek isteniyor. Sizden kız alıp kız vermişler, inşaatlarınızı yapıyorlar, manavlığınızı yapıyorlar domateslerinizi topluyorlar. Bu zalimane tutumlardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
ÇOCUKLARIMIZA KOMŞULUĞU ANLATACAĞIZ
HDP İzmir'de siyasi partilerin de katılımıyla yapılan 9 Eylül'de çelenk bırakma törenine katılmazken, nedenini soran basın mensubuna Uğur şu açıklamada bulundu: "Biz bu tür resmi törenlere davet edilmiyoruz. Resmi bir davet gelmedi. Bu konulardaki yaklaşımımız resmi devlet politikasından farklıdır. Biz Yunanistan'la komşuluk yapmak istiyoruz. Nasıl denize dökdüğümüzün hikayesini çocuklarımıza anlatmak değil, tarihten ders çıkartarak bütün dünyadan yurtta sulh cihanda sulh diyorsak, Yunanları nasıl denize döktüğümüzü değil, nasıl komşuluk yaptığımızı anlatmak istiyoruz."
BİNALARI TERK ETMEYECEĞİZ
İzmir'de yapılacak saldırılardan da haberdar olduklarının ancak emniyete haber vermek gibi tedbirler aldıklarını belirten Uğur, "Biz dün bu saldırıların olacağını biliyorduk halkımızı davet eder bu çatışmaların içerisine girerdik ama yapmadık, yapmayacağız. Kendi tedbirlerimizi alacağız ve savunan taraf olacağız. Emniyete müracaat ettik kamu da esas sorumluluk. Parti binalarımızı terk etmeyeceğiz" dedi.
AYKAN: SALDIRILAR POLİS KIŞKIRTMASI VE DEVLET ELİYLE YAPILIYOR
Türkiye'de yaşanan olayların sebebinin devlet eliyle ve polis kışkırtmasıyla yapıldığını söyleyen Aykan şöyle konuştu: " Cumhurbaşkanı 400 milletvekili talebiyle durumun nereden geldiğini açıkça ortaya koymuş durumda Türkiye halen bu saldırıların nereden geldiğini çok iyi biliyor Cizre'de durum çok daha vahim. Milletvekilimizle görüştük. Orada yine 2 tane can kaybı yaşandı. Milletvekillerimiz cenazelerini almaya çalışıyor. Cana geleceğine mala gelsin diyoruz. Bu bizim için o kadar da önemli değil. Önemli olan Cizre'de yaşananlar, sivil halka gelen zararlar. 1 Kasım işe yaramayacağını hepimiz biliyoruz. Kendisini başkan yaptırmadık, bundan sonra da yaptırmayacağız. Dünden beri yapılan saldırılar tamamiyle polis kışkırtması ve devlet eliyle yapılan saldırılar. Yoksa Türkiye halkı sokağa çıkmak istemiyor. Bunu 7 Haziran'da belli etti."
Yorum Yazın