Halisdemir ailesi isyan etti: Kullanmasınlar!
Cumhurbaşkanı'na suikast girişimi davasında sanıkların şehit Ömer Halisdemir'i örnek göstererek savunma yapmalarına Halisdemir ailesinden tepki geldi. Ailenin avukatı, "Darbecilikten yargılanan sanıkların, Ömer Halisdemir’in ismini kullanmamaları, ailesinin talebidir" dedi.
- Ege Postası
- 02.03.2017 - 16:13
Muğla’daki Cumhurbaşkanına Suikast Girişimi Davası’nda Sabah dinlenen Ergün Şahin’in ardından ardından Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Muammer Gözübüyük ifade verdi. Gözübüyük savunmasına 15 Temmuz öncesinde hiçbir plana katılmadığını, hafta sonu cumartesi ve pazar günü için birliğinden izin istediğini söyleyerek başladı. Şahin gibi o da Halisdemir örneği verdi. Gözübüyük’ten sonra savunma yapan Mehmet Öztürk de Halisdemir örneği ile kendisini savununca aynı zamanda Ömer Halisdemir’in ailesinin de avukatlığını yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, “Son iki üç gündür sanıklar sürekli Ömer Halisdemir’i örnek gösteriyor. Ben Ömer Halisdemir ailesinin avukatı olarak ailenin bir talebini iletiyorum. Darbecilikten yargılanan sanıkların, Ömer Halisdemir’in ismini kullanmamaları, ailesinin talebidir. Onun ismini söylememelerini istiyorlar. Ailesi adına bunu istiyorum” dedi.
'Astsubay Zekeriya Kuzu'yu görünce şaşırdım'
Darbeci yüzbaşıdan Halisdemir'li savunma Mahkeme başkanından darbeci askere yanıt
CUMHURBAŞKANI’NIN YERİNİ BİR SİVİL GÖSTERDİ
Savunmasında kendisini firari Yüzbaşı Burkay Karatepe’nin çağırdığını da anlatan Muammer Gözübüyük özetle şunları anlattı: “Bizim ağır silahlara donatıldığımız söyleniyordu. Fakat ağır silah olabilecek hiçbirisi bizde yoktu. Biz TSK’daki teçhizat mevzuatına göre almamız gerekenin 4’de birini aldık. Elimizde tüfek ve makinalı Tüfek vardı, bunlar ağır silah değildir. Özel Kuvvetler TSK’daki diğer birimlerden farklıdır. Verilen emri kesinlikle sorgulamayız. Ömer Halisdemir, verilen emirle generali vurdu. Ben de emri yerine getirdim . Marmaris’e kasıtlı olarak oraya çekildik. Aşağıya indikten sonra Cumhurbaşkanı’nın yerini yanımıza gelen bir sivil söyledi. Onun gösterdiği yöne gittik. Benim operasyon birimi olarak bilmediğim yeri sivil vatandaş nasıl biliyo? Cumhurbaşkanı’nın kaldığı konutuna gittiğimiz sırada ise sivil birisini gördüm. Koştuğu sırada onu takip ettim. Onun gittiği yöne ilerlediğim yere polislerin bulunduğunu gördüm.” Gözübüyük, ifadesinde şehit polis Nedip Cengiz Eker’in de dost ateşi sonucu şehit olduğunu ileri sürdü.
AVUKAT KARDEŞİ YANINDAYMIŞ
Polis, savcılık ve sulh ceza hakimliğindeki ifadeleriyle mahkemedeki anlatımları arasında çelişkiler bulunan Gözübüyük, onları baskı altında söylediğini kendisine işkence yapıldığını iddia etti. İfadeler arasındaki çelişkili bölümleri kabul etmeyen, mahkemedekilerin geçerli olduğunu söyleyen Gözübüyük’ün, baskı gördüğünü iddia ettiği anlarda yanında avukat kardeşi Harun Gözübüyük’ün bulunduğu, tüm belgelerin altında onunda imzasının bulunduğu öğrenildi. Öte yandan Gözübüyük’ün ifadesinin tamamlanmasından sonra duruşma savcısı ikinci kez şehit polis memurlarına ilişkin açıklama yaptı. Duruşma savcısı, “Otopsi raporuna göre Nedip Cengiz Eker’in vücudunda bir, Mehmet Çetin’in vücudunda ise ateşli silahtan çıkan 4 kurşun girişi yarası vardır. Bu yaraları oluşturan mermi çekirdeklerinin, uzak atıştan aldıkları sabittir. Ölümlerine de bu ateşli silah yaralarının neden olduğu teslim edilmiştir” dedi.
ŞÜKRÜ BİNBAŞI BİZİ SEÇMİŞ
Dün yapılan oturumda dinlenen Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli yüzbaşı Mehmet Öztürk, bugüne kadar aldığı görevler ve özel görevler hakkında bilgi vererek savunmasına başladı. Öztürk, 2010’dan itibaren Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda kursiyer subay olarak görev yapmaya başladığını ve 2011 atamalarıyla da timde görev aldığını kaydetti. Öztürk, 15 Temmuz günü yaşananlara da ifadesinde yer vererek şöyle devam etti: “Ergün Şahin yanıma gelerek Şükrü binbaşının bizi göreve seçtiğini ve hazırlık yapmamı söyledi. Hep kritik görevlere hazır olacak şekilde eğitildim. Şükrü binbaşı Atatürk Havalimanı’nda sürekli telefonla görüşüyordu. Çiğli’de kuşanırken hala daha bize görevin ne olduğu söylenmemişti. Darbeden ilk defa Gökhan (Şahin Sönmezateş) generalin bildiriyi okumasıyla haberdar oldum. Sıkıyönetimin ne olduğunu ve emirlere uymamanın cezası olduğu için mecbur hissettim. Bize Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu yerde polislerce emniyete alındığı bizim de kendisini alıp ona eşlik edeceğimiz söylendi. Marmaris’e indikten sonra karşımıza çıkan üzerinde koyu renk elbise olan bir şahıs korumaların olduğu yere biziz götürdü. Otelin nerede olduğunu bile bilmiyorduk. Bize Cumhurbaşkanını öldürme değil sağ salim alacağımız bilgisi verildi. Öldürüleceğiz psikolojisi ile kaçtık.”
HALİSDEMİR AİLESİNİN TALEBİ: İSMİNİ KULLANMASINLAR
Cumhurbaşkanı’na suikast suçu olmadığını, FETÖ ile bağlantısı olmadığını kaydeden Öztürk de savunmasında Ömer Halisdemir gibi aldığı emri yerine getirdiğini ifade etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın söz aldı. Halisdemir’in ailesinin de avukatlığını yaptığını ve ailenin rahatsızlık duyduğunu ifade ederek, “Son iki üç gündür sanıklar sürekli Ömer Halisdemir’i örnek gösteriyor. Ben Ömer Halisdemir ailesinin avukatı olarak ailenin bir talebini iletiyorum. Darbecilikten yargılanan sanıkların, Ömer Halisdemir’in ismini kullanmamaları, ailesinin talebidir. Onun ismini söylememelerini istiyorlar. Ailesi adına bunu istiyorum” dedi.
Yorum Yazın