Halkımız ne diyor biz ona bakarız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle gelmiş, böyle gider” demediklerini, milletle birlikte sistem değişikliğini kısa sürede tamamladıklarını belirterek, “Bugün Türkiye, geleceğine daha güvenle bakan bir ülkedir” dedi.
- Ege Postası
- 04.10.2018 - 05:38
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl 3. kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Akademik Yıl açılışında, üniversite rektörlerine ve akademisyenlere seslendi. Erdoğan, önümüzdeki eğitim-öğretim yılı için kredi burs miktarının lisansta 470’ten 500 liraya, yüksek lisansta 940 liradan bin liraya, doktorada ise bin 410 liradan bin 500 liraya yükseltileceğini açıkladı. Erdoğan özetle şöyle konuştu:
AYNI HATAYA DÜŞMEDİK: Dünya ve bölgemiz tarihi bir yeniden yapılanma sürecinden geçiyor. Türkiye geçmişte bu tür değişimleri hep arkadan takip etmeye çalıştı. Bu kez aynı hataya düşmedik. Gelişmelerin arkasından gitmek yerine önüne geçtik. Bu çerçevede atılan en önemli adım, Türkiye’nin yönetim sistemini yeni dönemin ihtiyaçlarına ve ruhuna uygun şekilde, demokratik yöntemlerle değiştirmektir.Ülkemizin son 5 yıldır başına gelen her hadise, doğrudan siyasi, sosyal, ekonomik istikrarımızı bozmaya yönelikti. Milletimizin feraseti sayesinde bu saldırıların boşa çıkartılmış olması, ortadaki hakikati değiştirmeye yetmiyor. Bu hakikat, yönetim sistemimizin krizlere, vesayetlere, darbelere, cuntalara açık bir yapıya sahip olduğudur. Biz, ‘böyle gelmiş, böyle gider’ demedik ve bu çarpıklığı düzeltmek üzere harekete geçtik.16 Nisan halkoylaması ve 24 Haziran seçimleriyle, bu kritik değişimi, hamdolsun kısa sürede tamamladık. Bugün Türkiye, geleceğine daha güvenle bakan bir ülkedir.
TOPRAKLARIMIZ GİBİ KORUYACAĞIZ: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kurarken iki başlığa özel önem vererek, bu alanları doğrudan şahsıma bağlı ofisler arasına aldım. Biri, dijital dönüşüm diğeri insan kaynakları ofisi. Siber güvenlik ve bilgi güvenliği dijital dönüşüm ofisimizin öncelikli faaliyet alanlarından olacak. Ülkemizin sahip olduğu verileri ve ürettiği bilgileri tıpkı topraklarımız gibi hassasiyetle korumazsak, geleceğimize güvenle bakamayız.
MERKEZİ YABANCI DİL SINAVI: İnsan Kaynakları Ofisimiz aracılığıyla yükseköğretimde yetenek yönetimi sistemine geçeceğiz. Üniversitelerden mezun olan en yetenekli öğrencilere çok özel kariyer fırsatları sunarak, kamuda veya özel sektörde değerlendirilebilmelerini sağlayacağız. Ülkemizde bir türlü çözüm bulamadığımız yabancı dil eğitimi konusunda da merkezi bir standart oluşturmak istiyoruz. Bunun için üniversitelerin yabancı dil muafiyet ve yeterlilik sınavları ÖSYM üzerinden merkezi olarak yapılabilir.
SEFERBERLİK RUHU: Türkiye içeride ve dışarıda çok büyük mücadeleleri yürüttüğü bir dönemden geçiyor. Bu süreçte herkes gibi akademisyenlerimizin de desteğine ihtiyacımız var. Hep gördüğümüz bir gerçeği geçtiğimiz günlerde Amerika ve Almanya’ya ziyaretlerimizde bir kez daha müşahede ettim. Özellikle Batı ülkelerinin, medya organlarında akademik çevrelerinde ve genel olarak kamuoylarında ülkemiz hakkında pek çok yalan, yanlış, yanıltıcı bilgi dolaşıyor. Bu yanlışların düzeltilebilmesi için seferberlik ruhu ile çalışmamız gerekiyor.
ANLAMAKTA ZORLANIYORUZ: Akademisyenlerimiz kendi mecralarında ülkemizin doğrularını anlatarak bu mücadeleye katkı verebilir. Her gün aleyhinde yazıların yayımlandığı, haberlerin yapıldığı, sosyal medya dedikodularının yayıldığı bir ülke olarak bu dayanışmayı göstermeye mecburuz. Buna karşılık yurt dışında ülkemiz ve milletimiz aleyhinde faaliyet gösteren, kendi vatandaşlarımızı görmek bizi derinden üzüyor. Kimi gazeteci, kimi akademisyen, kimi sivil toplum kuruluşu mensubu kimi siyasetçi kimlikli bu kişilerin, nasıl olup da kendi vatanlarına bu derece husumet içine girmelerini anlamakta zorlanıyoruz. Bunların çok önemli bir bölümü bizim eğitim sistemimizden geçmiş kişiler. Demek ki sistemde bir sorun, arıza var. Gençlerimize, kendi değerlerimizi, tarihimizi, kültürümüzü anlatamadığımız sürece bu arıza devam edecektir. Son 17 yıla ilişkin en büyük hayıflanmamız bu konudadır. Sayısal olarak çok büyük başarılara imza atmış olmamıza rağmen Asım’ın Nesli’ni yetiştirme konusunda yeteri kadar mesafe kat edemediğimizi düşünüyorum.
‘HALKIMIZ NE DİYOR BİZ ONA BAKARIZ’
Devasa, güçlü zannetiğimiz ülkeleri, başında olanların değil medyalarının yönettiğini gördük. Yaptığım görüşmelerde, ‘medya şöyle diyor, medya böyle diyor’. Söyledikleri bu. Ben de kendilerine şunu söyledim: ‘Halkınız ne diyor, bunu düşünmüyor musunu? Bırakın medyayı’ dedim. Bir zamanlar bizde de bu vardı biliyorsunuz. Ülkemizi de medya yönetiyordu. Söyledikleri şey ‘4’üncü kuvvet, 4’üncü kol’ bilmem n? Ee bir taraftan demokrasi derken halkı bir kenara koyuyorsun; medya diyorsun. Medya varsın yazsın, bizim derdimiz halkımız. Halkımız ne diyor, bize kaç puan veriyor önemli olan bu. Demokrasi gücünü halktan alır. Halk varsa demokrasi var. Medyayla filan falan demokrasi olmaz. Ha, öyle güçlü demokrasi olur ki orada medya da güçlüdür. Ama kalkıp da ben demokrasiyi oluşturuyorum, böyle bir mantık varsa kimse kusura bakmasın. Bir siyasetçi de eğer medyasından çekiniyorsa korkuyorsa onun da sağlıklı siyaset yapması mümkün değildir.
Üniversiteliye burs müjdesi
İsteyen herkese kredi, burs veriyoruz. Fakat bir sıkıntımız var. Nedense öğrencilerimiz hep burs istiyor. Krediye pek yaklaşmıyor. Ya niye yaklaşmıyorsunu? Kredinin de sana sağladığı ayrı avantajlar var. İş bulduktan sonra bunlar faizsiz olarak geri ödenecek olan adeta burstur. Bir de müjde vermek istiyorum. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılı için kredi burs miktarını lisansta 500 liraya, yüksek lisansta bin liraya, doktorada ise bin 500 liraya yükseltme kararı aldık. Bu rakam biz göreve geldiğimizde 45 liracıktı. Yurtlarımızda kalan öğrencilerimize verdiğimiz beslenme yardımını da günlük 8 liraya yükselttik. Öte yandan yükseköğretim yurtlarımızın fiyatlarında bu yıl hiçbir artışa gitmedik.
DERSHANE SİSTEMİ ORTADAN KALKTI: 17 yıl önce Türkiye’de 1 milyonu bile bulmayan yükseköğrenim kapasitesi sebebiyle üniversite kapılarında yığılan öğrencilerin utancı ile yaşayan bir ülkeydik. Şimdi bunları geride bıraktık. Üniversiteye giriş sınavı basitleştirilerek öğrencilerimizin üzerindeki yük azaltıldı. Dershane sistemini tamamen ortadan kaldırdık. Hedefimiz öğrencilerimizin herhangi bir kurumdan ve kişiden özel destek almadan üniversiteye girebileceği bir sistemi tesis etmek. Benim vatandaşım ahırındaki davarını, kolundaki bileziğini satıp çocuğunu kursa gönderme derdinden kurtuldu. Geçmişte pek çok istismara ve hatta güvenlik sorunlarına yol açan paralel eğitim sistemlerine kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. MİLLİYET
Yorum Yazın