Her şey bir terasta başladı; O Türkiye'de alanında tek
İzmir'in Torbalı ilçesinde yaşayan Emel Aksoy Gündemir (44), su ürünleri yetiştiriciliği alanında ağ kafes dikimi yapan ilk firmayı kurarak kadın girişimci olarak hemcinslerinin önünü açıyor. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) ile düzenlenen işbaşı eğitim programına ortak olan Gündemir, firmasında çoğunluğu kadın 25 kursiyere eğitim verirken, kadrolu olarak çalışan 45 kişiden 23'ü de kadınlardan oluşuyor. Her şey bir terasta başladı
- Ege Postası
- 17.07.2019 - 11:55
İlk olarak evinin terasında balık ağı örmeye başlayan Emel Aksoy Gündemir, 22 yıl önce 66 metrekare üzerinde kurduğu atölyesini giderek büyütüp 23'ü kadın, 45 kişiyi istihdam etmeye başladı. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden mezun olduktan 10 yıl sonra hayatını sınıf arkadaşı Turgay Gündemir (45) ile birleştiren Emel Aksoy Gündemir, eşiyle birlikte yurt içi ve yurt dışına satış yapıyor.
Balık ağı örmeyi ortaokul döneminde balıkçı olan babasından öğrendiğini anlatan 2 çocuk annesi Gündemir, "Babam balıkçı olduğu için çocukluğumda ağlarla hep haşır neşirdim. Evde ağ örerdik, su ürünleri yetiştiriciliğinin Türkiye'ye gelmesiyle birlikte balık çiftliklerine hizmet vermeye başladık. İlk 3 balık çiftliğinden birini eniştem kurmuştu. Biz de annemle birlikte evde ağ dikmeye başladık. Ben alaylı başladım, sonra üniversitede okudum. İşler artınca evdeki üretim yetmemeye başladı. Komşularımızı, kuzenleri yardıma çağırıyorduk ama yetiştiremiyorduk" dedi. 1997 yılında Narlıdere'de 66 metrekarelik bir atölye kiraladıklarını dile getiren Gündemir, ağları dikmek için Japonya'dan getirdikleri overlok makineleri kullandıklarını söyledi.
Özel aparatlar kullanarak overlok makinelerini ağ dikme makinelerine dönüştürdüklerini belirten Gündemir şöyle devam etti:
"66 metrekarelik bir atölyede başladığımız iş, zamanla Güzelbahçe'deki 1500 metrekarelik fabrikaya taşındı. Şimdi ise firmamız Ayrancılar'daki 2 dönümü kapalı 6'sı açık alan olmak üzere toplam 8 dönüm alan üzerinde Türkiye'nin en büyük ve en modern tesisi olma özelliği taşıyor. Milas'taki başka bir fabrikaya ortak olduk. Norveçliler bizi izlediler. İş ahlakımızı ve yapabileceklerimizi görünce bize bir teklif yaptılar. 2011 yılında yüzde 50 ortaklık kurarak bir anonim şirkete dönüştük. Yılda ortalama 2 bin tane ağ geliyor. 100-150 ton ağ işleyebiliyoruz. Ağ yıkama, tamir, bakım, boyama yapıyoruz. Ömrü bitmiş ağları, çevreyi kirletmemesi için temizleyip, ayıklayıp yurt dışına geri dönüşüme gönderiyoruz."
KADINLARA POZİTİF AYRIMCILIK
Bir kadın olarak bazı zorluklarla karşılaştığını ifade eden Emel Aksoy Gündemir, erkek egemen sektörde kendisini kabul ettirebilmenin zor olduğunu anlattı. Özellikle kadın istihdamına ağırlık verdiğine dikkat çeken Gündemir, şunları söyledi:
"Kadın olduğum için bakış açıları hep ön yargılıydı. Ticaretle uğraşmaya 20'li yaşlarda başladım. Oysa muhataplarım 50'li yaşlardaki çiftlik sahipleriydi. Küçük bir kadına işlerini teslim edip etmemekte tereddüt yaşadılar. Zamanla güven kazandım. Ben kadın girişimciyim ve kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyorum. Kadrolu olarak çalışan 45 kişiden 23'ü kadın. 25 kursiyerden ise 20'si kadın. Kadının olduğu her projede yer almaya çalışıyorum. Sektörümüzde kadınlar çok az. Türkiye'de böyle bir işletmeye sahip olan tek kadınım. Norveç'te bile bu işi yapan kadın yok. Ama işim gereği hiç oje sürmem, tırnak uzatmam, takı yada saat kullanmam."
İHRACATA DEVAM
Gelecek dönemde yurt dışı ağırlıklı çalışmayı hedeflediğini belirten Gündemir, İran, Rusya, Azerbeycan, Fransa ve Suudi Arabistan gibi ülkelerden sipariş aldıklarını söyledi. Şili'ye gönderim yapmak için son hızla çalıştıklarını anlatan Gündemir, "İŞKUR ile yürüttüğümüz program çerçevesinde 16'sı Suriyeli 25 kişiye eğitim veriyoruz. Suriyelileri iş hayatına kazandırmayı amaçlıyoruz. 22 iş günü devam eden eğitimin son haftasına girdik. Başarılı olan kursiyerlerden eleman alımı yapacağız. Belli bir sayı belirlemedik, yeter ki istekli ve başarılı olsunlar" diye konuştu.
MUTLU ÇALIŞIYORLAR
Fabrikada 17 yıldır balık ağı ördüğünü söyleyen kadın çalışanlardan Ayhan Şanlı, "Bu işin hem kolay hem de zor tarafları var. Beden gücü istediği için bazen zorlandığımız oluyor. Ailemin geçimine katkı sağlıyorum. Kendi ihtiyaçlarımı karşılıyorum" dedi. 6 yıl önce işi öğrendiğini dile getiren 46 yaşındaki Aysel Yıldırım ise şöyle konuştu: "Başka işlerde de çalıştım. Ama bu işi çok seviyorum. Öğrendikten sonra kolay gelmeye başladı. Ustamdan öğrendim işimi çok seviyorum. Bu iş sayesinde çocuklarımı okutuyorum. Yurt dışında kızım okuyor. Oğlumu evlendirdim, kızımı evlendirdim. Sağlığım el verdiği sürece çalışacağım." (DHA)
Yorum Yazın