Hulusi Akar, Özgür Özel'e açtığı davayı kaybetti
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e açtığı davada haksız olduğuna karar verdi. Mahkeme, "eleştirilere katlanma yükümlülüğü" gerekçesiyle 15 bin TL'lik tazminat kararını kaldırdı. Özel, “Bakan Akar kendisini savunamamış, sözlerimin haklılığı ve hakaret içermediği teyit edilmiştir. Bakanın, örneğin silah arkadaşlarını yalnız bıraktığı, Atatürk’e hakaret eden yazarları ziyareti, Türk askerlerinin başına çuval geçiren ABD’li komutan liyakat madalyası aldığı, darbe girişiminde görevini ihmal ettiği gibi konulardaki tüm iddialarımın arkasında olduğumu ve bu konuları tartışmanın kamunun yararına olduğunu düşündüğümü yineliyorum” dedi.
- Ege Postası
- 30.04.2022 - 15:07
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de bütçe görüşmeleri sırasında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a yönelik, dava arkadaşlarının cezaevindeyken "Bizi bir kez bile ziyarete gelmedi" diye sitem ettiğini söyleyerek "Senin silah arkadaşların sana haklarını helal etmeyerek öldüler, sen silah arkadaşlarının bedduasını alan bir adamsın" demişti. Özel, bir başka konuşmasında ise “Biz CHP olarak makamlara saygılıyız ama keşke öyle bir Genelkurmay Başkanlığı yapmasaydınız. Olmaz olsaydı öyle Genelkurmay Başkanlığı” ifadelerini kullanmıştı.
Bakan Hulusi Akar, Özgür Özel’in kendisine yönelik açıklamalarının hakaret ve iftira mahiyetinde olduğu iddiasıyla 500 bin TL’lik manevi tazminat talep etmişti. Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2 Aralık 2020 günü 15 bin TL’lik tazminata hükmetmişti. Özel de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmuştu.
“ELEŞTİRİLERE DAHA FAZLA KATLANMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ BULUNUYOR”
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin tazminat kararını bozarken, davanın reddedilmesine karar verdi. Karar şöyle:
“Davalının davacının açıklamalarına yönelik eleştiri mahiyetinde ifadeler kullandığı, beyanlarında geçen ifadelerin davacının doğrudan şahsına değil, davacının daha önce icra ettiği görevini yerine getiriş şekline yönelik ağır eleştiri olarak kullanıldığı, davacının siyaseti seçmekle bilinçli olarak tutum ve davranışlarının kamuoyunun denetimine açtığı düşünüldüğünde, davalının görevi itibariyle kamuoyu ile paylaştığı kişisel değerlendirmelerine yönelik eleştirilere daha fazla katlanma yükümlülüğü bulunduğu, davalının anılan sözlerinin davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemeyeceği, davacı yararına manevi tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.”
ÖZEL: BU KONULARI TARTIŞMAK KAMUOYUNUN YARARINA
Kararı bugün yaptığı yazılı açıklama ile değerlendiren Özel, “Mahkeme boyunca aslında biz Akar’ı yargıladık ve Genelkurmay Başkanlığı dönemindeki yanlışlarını tek tek kamuoyu önünde sunduk. Dava boyunca gerek yazılı dilekçelerinde gerek duruşmalarda Bakan avukatları, savunma yapmak, kamuoyuna yansıyan kusurlu hareketlerini gerekçelendirmek durumunda kaldı” dedi.
Özel, “Bütçe görüşmelerinde yaptığım konuşma kamuoyunda geniş yankı uyandırmış, özellikle Bakanın Balyoz sürecinde silah arkadaşlarını yalnız bıraktığına yönelik ifadelerim üzerine o davadan yargılanan 221 emekli subay Akar aleyhine tanıklık yapmak için başvurmuş. İlk derece mahkemesi bu talebi dikkate almamıştı” dedi.
Özel’in açıklaması şöyle:
“Bu dava biliyorsunuz bir grup toplantısında AKP’nin Genel Başkanının talimatıyla açılmıştı. Önce tazminat sonra ceza diyerek grup toplantısından talimat vermişti. Konuşmanın Genel Kurul salonunda yapılmış olması nedeniyle yargı sorumsuzluğuna işaret edilerek ceza davası açılamamıştı. Tazminatta da Bölge Adliye Mahkemesi tazminat koşullarının oluşmadığına hükmetti. Kamuoyundan çok yoğun destek aldığım bir konuşmanın haklılığının verdiği mahcubiyetle açılan davalarda Bakan Akar kendisini savunamamış, sözlerimin haklılığı ve hakaret içermediği teyit edilmiştir. Bakanın, örneğin silah arkadaşlarını yalnız bıraktığı, Atatürk’e hakaret eden yazarları ziyareti, Türk askerlerinin başına çuval geçiren ABD’li komutan liyakat madalyası aldığı, darbe girişiminde görevini ihmal ettiği gibi konulardaki tüm iddialarımın arkasında olduğumu ve bu konuları tartışmanın kamunun yararına olduğunu düşündüğümü yineliyorum. Davanın Yargıtay’a taşınması durumunda da Bölge Adliye Mahkemesi’nin verdiği son derece hukuki ve haklı gerekçeler doğrultusunda bir karar çıkmasını bekliyorum.”
Yorum Yazın