Hüseyin Saygılı'dan seçim değerlendirmesi

CHP eski Parti Meclis Üyesi Hüseyin Saygılı; “CHP diğer partilere örnek olmuştur” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Eski Parti Meclis Üyesi Üyesi Hüseyin Saygılı 30 yıldır parti emekçisi olarak verdiği hizmetlerin ışğında aday listelerini değerlendirdi. 12 önemli noktanın altını çizen Saygılı, “CHP 20 yıl sonra eksik de olsa önseçimi yapmıştır. Genel Başkanın önseçime girmesi diğer lider partilerine ciddi bir göndermedir. Toplumun birçok kesimini kucaklayan bir liste oluşturmaya çalışılmıştır.CHP'nin daha sosyal demokrat bir yolculuğa doğru gittiğini söyleyebilirim” ifadesini kullandı.

Ege Postası
09.04.2015 - 11:44

İZMİR- CHP’de genel seçimde yarışacak aday listeleri belli olurken, İzmir’deki yapılan önseçime katılan eski Parti Meclis Üyesi Hüseyin Saygılı’dan önemli mesajlar geldi.

12 önemli noktanın altını çizen Saygılı, “CHP'nin daha sosyal demokrat bir yolculuğa doğru gittiğini söyleyebilirim” ifadesini kullandı.

İŞTE SAYGILI’NIN AÇIKLAMASI
CHP'nin 7 Nisan günü seçim kuruluna Milletvekili aday listelerini teslim etmiştir. Adaylaşma sürecinde ve seçim beyannamesindeki ele almış olduğu konular üzerinden, parti tabanımıza ve kamuoyuna değerlendirme yapma gereği duymuş bulunmaktayım. Görüşlerimi ön seçime girmiş ve kaybetmiş birisi olarak olanca gücümle duygusallıktan uzaklaşarak yapmak istiyorum.

Yaşanan süreci kişiler üzerinden değerlendirmek bizi nesnellikten uzaklaştır. Bu nedenle CHP'yi ülkenin içinde bulunduğu siyasi atmosferden bağımsız değerlendiremeyiz. CHP’nin iktidara gelme isteğini rakiplerini ve onların oy oranlarını pozisyonlarına bakmadan bir değerlendirme yaparsak eksik kalır. Demokrasilerde önemli olanın partiler olduğunu unutmamamız gerekir. Elbette kişiler önemli değil demek istemiyorum kuşkusuz önemli etkileri vardır. Önemli olanın fikirlerin olması gerektiğini düşünüyorum o fikirlerde, ideolojilerde, hedeflerde siyasal partiler üzerinden yürütülür. Önemli olan partidir. CHP iktidar olmak istiyor ve seçmenlere baktığımızda yüzde 65 sağ seçmenin olduğunu düşündüğümüzde sosyal demokrat bir partinin yapması gerekenin sadece sosyal demokrat sol adaylarla yol alması zor görünmektedir. Sadece CHP değil AKP, HDP hatta MHP de farklı oy kesimlerine yönelmektedirler. örneğin AKP İzmir 5. Sıra adayı Ozan Ceyhun'dur buna benzer geçmiş seçimlerde de sol tabandan yada farklı etnik, inanç kökenden adayları göstererek oy tabanını genişletmek istemiştir. İktidarı hedefleyen siyasi partiler seçmen profiline uygun aday göstermeleri, seçmen tabanını genişletmek istemeleri bir yere kadar doğal karşılanmalıdır.

CHP bu seçimlerde,
1- Yaklaşık yirmi yıldır yapmadığı ön seçimleri ilk kez eksik de olsa yapmıştır. Bu partiiçi demokrasinin işlemesi bakımından çok önemli bir adımdır. Ön seçimlerde yapılan bazı yanlışlara bakarak bu önemli adımı görmezden gelemeyiz ve demokrasimiz için önemli adım olmuştur.
2- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisinin ön seçime girmesi Türkiye’de siyasal partiler açısından önemli tarihsel bir adımdır.1991 yılında SHP Genel Başkanı Erdal İnönü İzmir'den 2. Bölgeden ön seçime girmiş ve seçilmişti o tarihten bu güne hiç bir siyasi parti genel başkanı böyle bir adım atmamıştır. Lider partilerini değerlendirecek olursak bu gelişme çok çok önemlidir demokrasimiz açısından.Burada kimin seçildiği önemli değil seçimlerin yapılması önemlidir.
3- CHP bu dönemde 54 ilde ön seçim yapmıştır.
4- Önseçimlerde gençler ve kadınlar seçilebilecek sıralara gelebilme başarısı göstermişlerdir.
5- Eski Milletvekilleri yerine parti tabanı önemli ölçüde yeni isimleri seçerek kendi vekillerini tercih etmiştir.
6- Parti önseçimleri yaparak kendi tabanını hareketlendirmiş seçimlere iki ay kala örgütünü eksikte olsa hazır hale getirmiş seçim atmosferine sokmuştur.
7- Önseçim tercihlerini eleştirsek de ortaya konan tabloyu kabullenmek gerekir. Demokrasi böyle bir şeydir. Halk kendi yanlışını yapa yapa düzeltecektir. Halka ‘Sen seçemezsin sen benden daha iyi tercihler yapamazsın’ şeklindeki üstten, seçkinci anlayış doğru değildir. Liderin seçtikleri de lidere biat ederler. Ama halkın yada parti tabanın seçtikleri halka ve de partiye karşı kendilerini sorumlu hissederler.
8- Seçilebilir yerler olmak üzere 30-35 milletvekili olduğunu düşünecek olursak CHP seçmen tabanını düşünerek hareket ettiğini gözlemliyorum. Örneğin İstanbul 1. Sıra adayı Ermeni kökenli genç bir kadın aday yapılmıştır.
9- İlk kez seçilebilir bir yerde İzmir 1. Bölgeden Özcan Purçu Roman vatandaşlarımızı temsilen aday edilmiştir. Bu güne kadar yok sayılan ve de görmezden gelinen Roman yurttaşlarımızı temsilen milletvekili olacaktır.
10- Ekonomide ülke ve de uluslararası ekonomiyi iyi bilen Prof. Selin Sayek Böke kadın aday olarak İzmir’de yine sol kesimde önemli bir yeri bulunan Zeynep Altıok birinci sıralarda aday edilmişlerdir. Babası Şair Metin Altıok Sivas katliamında yaşamını yitirmiş bir babanın kızıdır. Sivas davasını yıllarca takip etmiş birisidir. Hatay'da liste başı Grup Yorumun solisti Hilmi Yarayıcı'ya verilmiştir.
11- CHP ilk kez seçilebilir yerlerin 1. Sıralarını kadın adaylara vererek önemli bir hamle yapmıştır. Listelerde 103 kadın aday gösterilmiştir yeterli değildir kuşkusuz ancak geçmişe bakıldığında önemli bir aşamadır.
12- Seçilebilir yerlerde, muhafazakar ve de merkez sağ kökenli adaylarda serpilmiştir Ancak bu durum partiyi ana ekseninden ayıracak bir etkiye ve de tehlikeye sokacak bir sayısal çoğunluğa sahip değildir.

Bunları çoğaltabiliriz. Bunları değerlendirirken kimin seçildiği üzerinden bir değerlendirme yapmak bizi yanlışa yada eksik değerlendirme yapmaya itmiş olur.

Ön seçimlerde gelen arkadaşların kuşkusuz eleştireceğimiz çok yönleri olabilir ama demokraside böyle bir şeydir. Hep daha iyiyi arama işidir demokrasi.

Gelelim partide yenilikçi kanada veya ulusalcı kanada ,bu kesimi ön sıralarda temsil eden insanların sayısı az görülebilir ancak ön seçimlerde bu kesimleri temsil eden arkadaşlarımızın yer aldığını görmekteyiz.ancak onların listelere az sayıda girmemesi herşeyin bittiği anlamına gelmez. elbette onlarda isim bazında değişebilirler.

Unutmamak gerekir, değişmeyen tek şey değişimdir. Onlar da kişi olarak değişebilirler ama savundukları görüşleri başka arkadaşların daha geliştirmelerine fırsat vermek gerekir. O görüşleri sadece onlar temsil ediyorlardı gibi bir görüş doğru değildir.

Değişeceğiz, yenileşeceğiz, gençleşeceğiz, kadınlara daha fazla yer vereceğiz, farklı etnik kimliklere yer vereceğiz, farklı inanç gruplarına yer vereceğiz… Böylelikle ülkemizde yaşayan her kesime dokunmuş olacağız. seçmen tabanımızı sadece ideolojik birliktelikleri olanlarla dizayn edersek seçimlerde başarılı olmamız mümkün değildir.

Tıpkı HDP gibi bu gün önemli oranda Kürtlerin oyunu alan ve Kürt yurttaşlarımızın oluşturduğu bir parti iken bu gün her kesimden adaylar göstermiştir. Örneğin Mir Mehmet Fırat geçmişte AKP Genel Başkan Yardımcılığı yapmışken bu gün aday edilmiştir. Süryani, Ermeni, Laz , Türk her kesimden oy almak için barajı aşmak için farklı kesimlerden oy alma peşindedir.Avrupa Alevi Federasyonları başkanı Turgut Öker HDP 'den aday edilmiştir.

CHP'nin siyasi duruşu bakımından geçmiş yıllara nazaran daha sol bir duruş sergilediğini gözlemlemekteyim. Şöyle ki; geçmiş yıllarda daha ziyade yolsuzluklar üzerinden ya da ulusalcılık üzerinden bir siyasi duruşu varken bugün daha halkçı halktan yana politikaları izlediğini söyleyebilirim. Seçim beyannamesi açıklanmadı ancak emeklilere, dar gelirlilere dönük hedefleri olduğunu öne çıkarmaktadır. Geçmişte milli değerleri öne çıkarırken bugün halkın sorunlarına dönük politikaları öne çıkarmaktadır. Adaylaşma sürecindeki tutumunu incelersek geçmişte ulusalcı adayları ön plandayken bugün daha soldan adayları tercih ettiğini gözlemlemekteyiz. Olayları kişiler üzerinden değil olgular üzerinden değerlendirmeye çalıştım.

CHP'nin daha sosyal demokrat bir yolculuğa doğru gittiğini söyleyebilirim.