İEF’de 5 Kafadar buluştu

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı, birbirinden değerli isimleri İzmirlilerle buluşturmaya devam ediyor. Türkiye’nin en çok okunan edebiyat dergisi KAFA’nın yazarlarından Can Yılmaz, Zafer Algöz, Cem Davran, Candaş Tolga Işık ve Celil Nalçakan fuar kapsamında İzmirlilerle buluştu.

Söyleşi, KAFA Dergisi kurucusu gazeteci yazar Candaş Tolga Işık’ın “Biz İzmir’e geldiğimizi şu şarkıyı söyleyince anlıyoruz” diyerek İzmir Marşı’nı tüm salon ile beraber söylemeleri ile başladı. Hemen ardından derginin oluşum aşamasını anlatan Işık, diğer yazarlara da dergi ile yollarının nasıl kesiştiğini sordu. Her bir yazar hikayesini tek tek anlatırken, anıların kesişim noktası Can Yılmaz oldu. Zafer Algöz ve Candaş Tolga Işık’ın, kuruluş aşamasıyla ilgili olarak Can Yılmaz’a takılması, 5 Kafadar arasında komik diyaloglara yol açtı ve seyirciyi güldürdü. Oyunculuk, mizah ve kalemin usta isimleri oyunculuk kariyerlerini, set yaşamlarını, yazarlık anılarını ve kendi hayatlarından paylaşımları keyifli bir sohbet eşliğinde aktarırken, kurdukları diyaloglarla da izleyenlerini kahkahaya boğdu. Söyleşinin ardından sevilen isimler, izleyenlerin sorularını yanıtladı.

Algöz: Fuar eski ruhuna dönüyor

Yazarlığın oyunculuktan çok daha zor olduğunu dile getiren Zafer Algöz, “1974-78 yılları arasında İzmir’e dayımın evine gelirdim. Bu sayede fuarı da görürdüm. İzmir fuarı o zaman çok görkemliydi ve bir aydan fazla sürerdi. Benim için Gazino kültürü, eğlencesi, tiyatrosu ve ülke stantlarıyla inanılmaz bir hal alırdı. Şimdi fuarın tekrar aynı ruhunun canlandırılma aşamasında olması çok hoşuma gitti. Sokaklarda yurt dışından gelen sanatçılar var. Ben hep yıllarca fuarın dünya gençlik parkı olmasını istemiştim. Bütün dünyadaki gençlik her sene 1 ay gelip buraya eğlenin derdim. Uzun zaman sonra bu sene ilk defa çok etkilendim. Katılan sanatçılar da çok hoşuma gitti. Bu vesile ile fuarın bir parçası olduğumuz için çok mutluyum” dedi.

Yılmaz: “Dedemler her sene iki ay ortadan kaybolurdu. Meğer buraya geliyorlarmış”

Can Yılmaz , “Dedemler her sene aynı dönemde devamlı ortadan kaybolurdu iki ay boyunca.  Nereye gidiyorlar acaba diyorduk meğer buraya geliyorlarmış. Ben de 5 yaşlarımda İzmir Fuarı’ndan öyle haberdar oldum. İnşallah daha uzun yıllar bu fuar aynı mutlulukla neşeyle devam eder” dedi.

İEF’de edebiyat ve sinemaya yoğun ilgi

87. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında gerçekleşen Edebiyat Sohbetleri’nde yazar Mine Söğüt okurlarıyla buluştu. 18. Sinema Burada Festivali kapsamında yapımcı ve görüntü yönetmeninin de izleyicilerle bir araya geldiği Gürcistan yapımı “Dede” filmi gösterildi.

Kültür ve sanat etkinlikleriyle öne çıkan 87. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında gerçekleşen Edebiyat Sohbetleri, gazeteci yazar Mine Söğüt’ü ağırladı. Söğüt, kitapları.  12 Eylül 1980 darbesi, Gezi Olayları gibi konularda konuştu.  Alanda kendisini izlemeye gelen hayranlarının sorularını yanıtlayan Söğüt, söyleşi sonrasında kitaplarını imzaladı. 

Fazla vakit geçiremedim

İzmir’de yaşama şansı olmamasına rağmen kendisi bir hayli iyi hissettiğini ifade eden Söğüt, “İzmir’le ilgili bir tane hikayem var. Bir İzmir kitabı yapılıyordu, onun için bir hikaye istenmişti benden. İzmir benim çok tanıdığım bir şehir değil ama çok sevdiğim bir şehir. Fazla vakit geçirmedim, iş vesilesiyle ziyaretlerim oldu. Gittikçe daha çok bana iyi gelen bir şehir. İstanbul’da doğup büyüdüm. Yazarken hep İstanbul var, hem çok olanak verdiği için birçok şeyi anlatmakta hem de çok iyi tanıdığım için. Yaşadığım yerin tadını çıkararak, fazla kurcalayarak çok kuytularına girerek vakit geçiririm. İzmir’le öyle bir tanışıklığım yok ama İzmir’i yazarken de hikayelerimin çoğunda olan sınıf farkı üzerinden sınıfsal çatışma üzerinden aşk hikayesi anlatmıştım. İzmir’le bu kadar edebi bağım. Ama hele hele şu zamanlarda çok iyi geliyor bana İzmir’e gelmek” dedi.

Sinema Burada’da “Dede” gösterildi

 18. Sinema Burada Festivali kapsamında gösterilen Gürcistan yapımı “Dede” filmi yoğun ilgi gördü. Filmi sinema tutkunlarının yanısıra Gürcü kökenli ziyaretçiler izledi. Hayatın gelenekler tarafından yönetildiği uzak bir dağ köyünde, büyükbabasının evlenmesini istediği gencin arkadaşına aşık olan genç kızın öyküsünü ve köyde yaşananları anlatan filmin  yapımcısı Jamillah Jade Van Der Hulst ve Görüntü yönetmeni Konstantin Esadze de gösterime katıldı.  Hulst ve Esadze filmin sona ermesinin ardından izleyicilerin sorularını yanıtladı. Hulst, filmin çekildiği dağ köyünün yönetmen Mariam Khatchvani’nin doğduğu yer olduğunu, konuşulan dili film ekibinden yönetmenden başka kimsenin bilmediğini söyledi. Gürcistan’da yok olmaya başlayan bir dilin bu köyde konuşulduğunu belirten Hulst, filmi sonbahar, kış ve yaz olmak üzere üç farklı mevsimde toplam üç ayda çektiklerini dile getirdi. Görüntü yönetmeni Esadze ise filmde bir profesyonel  oyuncu yer aldığını, geriye kalanların o köyde yaşayan gerçek kişiler olduğunu belirtti.