İTB'den hayvancılıkta İzmir modeli
İzmir Ticaret Odası Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye'nin geçen yıl en çok canlı hayvan ithal eden üçüncü ülke olduğunu, koyunculuk faaliyetinin yeniden canlandırılmasına ışık tutacak sonuçlar elde edilmesi amacıyla ‘Türkiye’de koyunculuğun geleceği ve sürdürülebilir üretimi, İzmir modeli’ isimli bir proje hazırladıklarını açıkladı. Kestelli: En çok ithalat yapan üçüncü ülkeyiz
- Ege Postası
- 01.08.2018 - 09:53
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Temmuz ayı olağan meclis toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, yeni kurulan hükümetten beklentilerinin olduğunu belirtti. Kestelli, Türkiye'nin geçen yıl en çok canlı hayvan ithal eden üçüncü ülke olduğunu, koyunculuk faaliyetinin yeniden canlandırılmasına ışık tutacak sonuçlar elde edilmesi amacıyla ‘Türkiye’de koyunculuğun geleceği ve sürdürülebilir üretimi, İzmir modeli’ isimli bir proje hazırladıklarını açıkladı.
Kestelli hükümetten beklentisini "Türkiye’yi aklı, bilimi, markalaşmayı ve sanayiden tarıma nitelikli üretim ekonomisini merkeze koyan yeni bir rotaya yerleştirmesi ve istikrarlı politikalarla bu rotadaki yolculuğu kararlılıkla sürdürmesidir" sözleri ile açıkladı. Meclis üyesi Abdulhamit Sevim ise ay çekirdeğinin Çin’den ithal edildiğini söyleyerek, bu ürünün ithal edilmesinin devam etmesi halinde Türkiye’deki ay çekirdeği ekiminde ciddi anlamda sıkıntıya düşüleceğini kaydetti.
Ticaret Borsası’nın kendi binasında gerçekleştirdiği meclis toplantısında konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, yeni hükümet sistemine değindi. Yeni hükümetin ilk icraat olarak olağanüstü hali (OHAL) kaldırmasının, kendileri için hayli sevindirici bir gelişme olduğunu aktaran Kestelli, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de İzmirli olmasının önemli olduğunu söyledi. Bekir Pakdemirli’nin bu görev için tercih edilmiş olmasını da memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Kestelli, hükümetten beklentilerini açıkladı. Kestelli, şunları söyledi:
"Yeni hükümet sisteminden ve yönetim kadrolarından temel beklentimiz, Türkiye’yi aklı, bilimi, markalaşmayı ve sanayiden tarıma nitelikli üretim ekonomisini merkeze koyan yeni bir rotaya yerleştirmesi ve istikrarlı politikalarla bu rotadaki yolculuğu kararlılıkla sürdürmesidir. Tarım özeline yoğunlaşacak olursak, temel meselemiz ‘Tarım 4.0’ olmalı. Gelecek onun etrafında sil baştan yeniden yazılmalı. Üretimde uzmanlaşmayı benimseyen, üniversite, çiftçi, sanayici üçgenini doğru kuran ve bu sayede 100 milyar dolar tarım ihracatı yapan Hollanda, Türkiye için somut bir örnek olabilir."
İTB’DEN HAYVANCILIK İÇİN 'İZMİR MODELİ'
Hayvancılık sektöründe yaşanan sorunlar ve bu sorunların neden olduğu sonuçların son dönemde çokça gündeme geldiğini anımsatan Işınsu Kestelli, "Sektörde önemli yatırımlar olmasına rağmen hem üretim hem de arz zincirinde kalıcı bir istikrarı maalesef sağlayamıyoruz. Nitekim sektörde yaşanan sorunların bir sonucu olarak 2017 yılında toplam 1 milyar 160 milyon dolar değerinde 896 bin adet canlı büyükbaş, 37 milyon dolar değerinde 281 bin adet canlı küçükbaş hayvan ithalatı gerçekleştirdik. Bu veriler ile dünyada 2017 yılında ABD ve İtalya’nın ardından en çok canlı hayvan ithalatı yapan üçüncü ülke olduk. Yem hammaddesi temin ve maliyetinin yarattığı sorunlar başta olmak üzere, hayvan sağlığında yaşanan sıkıntılar sektörün en önemli sorunları arasında" diye konuştu. Koyunculuk faaliyetinin yeniden canlandırılmasına ışık tutacak sonuçlar elde edilmesi amacıyla ‘Türkiye’de koyunculuğun geleceği ve sürdürülebilir üretimi, İzmir modeli’ isimli bir proje hazırladıklarını açıklayan Kestelli, 6 ay sürecek bu araştırma projesi sonucunda koyunculuk özelinde küçükbaş hayvancılığın İzmir’deki durumu, sorunları ve sürdürülebilir bir üretime imkân sağlanması amacıyla politika önerileri sunacaklarını belirtti. Proje sonucunda ortaya çıkacak bulgulara göre İzmir’de seçilecek bir bölgede örnek uygulama projesini hayata geçirmeyi hedeflediklerini söyledi.
İTHAL ÜRÜNLERDEN ŞİKAYETÇİLER
Meclis toplantısında söz alan Meclis Üyesi Ali Özcan ise Tire Başköy’de jeotermal kaynak aramak isteyen ve sondaj çalışması için ÇED başvurusu yapan bir firmanın olduğunu hatırlatarak, ilçede incirin son derece önemli olduğunu, bu bölgeye JES yapılmasını istemediklerini söyledi. Borsa’dan yardım isteyen Özcan, "Bölge zeytin ve incirin alanı olduğu için biz buraya bunu istemiyoruz. Jeotermale karşı değiliz ama bunun yer seçiminin yanlış olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Meclis Üyesi Abdulhamit Sevim ise ay çekirdeği ithalatına değinerek, "Çin’den ay çekirdeği ithal edildi. 7 ay içerisinde 60 bin tona ulaştı. Eğer bu böyle devam ederse Türkiye’deki ay çekirdeği ekimi ciddi sıkıntıya düşer. Ben bunları denemek için ekim yaptım çıktıktan sonra anladım ki kısırlaştırılmış. Bu nedenle ithal edilecek malların il tarım müdürlüklerinin laboratuvarında tahlil edilmesini istiyorum. Yurt dışından gelen tarım ilaçlarının kullanımından dolayı tarım arazileri iyice verimsizleşti. Türkiye’de hava ve toprak tahlili yapılarak ürünlerin ekimi yapılmalı" diye konuştu. Meclis Üyesi Necati Polat da ekmek israfına dikkat çekti. Ekmek israfının özellikle fırınlarda yapıldığını savunan Polat, israfın önlenmesinin öneminde işaret etti. Yine meclis toplantısında söz alan üyelerden Aydın Arıkök de ceviz ve badem konusuna değinerek, şunları söyledi:
"Eskiden Tire ve Ödemiş dağlarında ceviz ile badem yetişirdi. Bunlar unutuldu. Şimdi cevizin yüzde 85’i Amerika’dan ve Şili’den getiriliyor. Oysa yerli ceviz, ithal edilenlerden çok daha sağlıklı ve lezzetli" diye konuştu. Meclis toplantısı konuşmaların ardından son buldu.
Yorum Yazın