İYİ Partili Özlale iddialı konuştu: Daha iyi yönetebileceğimi düşünüyorum

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçimlere yönelik yaptığı ittifak açıklamalarıyla siyaset arenasını hararetlendirdi. Akşener, Mart 2024'te yapılacak yerel seçimlerde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale'yi açıkladı.. Özlale'nin adaylığı kent siyasetinde önemli yer buldu. Habertürk ekranlarında gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan Özlale, İzmir'e dair iddialı açıklamalarda bulundu. 

Özlale'nin açıklamalarından öne çıkan satır başlıkları şöyle:

"GENEL BAŞKANIMIZ ADAYLIĞIMI OLUMLU KARŞILADI"

Çok net konuşan siyasetçilerden bir tanesiyim. İYİ Parti'nin İzmir büyükşehir belediye başkanı adayıyım. Dünden itibaren bir İzmir milletvekili değil büyükşehir belediye başkanı adayı olarak İzmir sokaklarını arşınlamaya devam ediyorum. Aday olmak istediğimi sayın başkana ilettim. O da olumlu karşıladı. 26 Ağustos sonrasında netlik kazandı ama onun öncesinde hem sizin kanallarınız yoluyla hem diğer kanallarda söylediğim şey şuydu; İYİ Parti Türkiye'nin sorunlarını çözmeye aday ise bütün şehirlerde, kendi belediye başkan adayını çıkarmak zorundadır dedim.

"İZMİR'İ DAHA İYİ YÖNETEBİLECEĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM"

Ben İzmir'liyim. Gençliğimin geçtiği yer, büyüdüğüm şehir İzmir. 26 Ağustos'ta sayın genel başkanımız şunu ifade etmişti. Birincisi ittifaka kapıyı kapatmadık. Biz her yerde aday çıkartırız, parti kimliğimizi güçlendiririz. Biz her yerde aday gösterecek kadar güçlü olduğumuzu göstermek istiyorum. Bu işbirliğine kapalı değildir. İzmir'i daha iyi yöneteceğimi düşündüğüm için aday oldum. İzmir'in giderek artan sorunları var. Bunlardan bir tanesi kentsel dönüşüm. İzmir'in yaşlanan yapı stoku var. Giderek artan bir trafik problemi var. Önümüzdeki hafta Pazartesi okullar açılıyor. İzmir'de deprem riskinden ötürü yıkılanın ya da boşaltılan okulların yerine yenisi yapılmadı. İzmir'in eğitimden tutun, hastanelerini kapatııp, herkesin şehir hastanelerine yönlendirilmesine kadar birçok önemli yapısal problemi var.

"İNSANLAR AK PARTİ VE CHP ARASINDA SEÇİME ZORLANIYOR"

Geçenlerde çok sevdiğimiz dernekte bir başkan şunu söylemişti, "İzmir emeklilerin yaşadığı bir şehir, emeklilerin durumlarından dolayı zorluk çekiyor". Temel itirazım bu. Emekli vatandaşlarımızın durumu ortada. İzmir bir emekli şehri olmamalı. Yüzyıllar boyunca İzmir ihracatın, ticaretin, sanayinin başkenti olmuştur. İzmir'in yeniden dinamik, genç, hızlı, ticareti, üretimi, sanayiyi önceleyen şehir olmasını istiyorum. Tunç Bey'le ben aynı okula gittik. Ben ondan daha gencim. Bizim Tunç Bey'le aynı okula gitmemizden dolayı yakınlaşmışlığımız vardır. Biz sık sık irtibat halindeyiz. Zaten siyasete, rekabete yakışan da bu. Benim çıkış amaçlarımdan biri şudur; İzmir'de AK Parti karşıtlığı üzerinden siyaset üretilmeye çalışıyor. İnsanlar AK Parti ve CHP arasında seçim yapmaya zorlanıyorlar. İtiraz noktalarımdan bir tanesi de buydu. İzmir'in ivme kaybettiği noktada İzmir'li seçmenin iki aday arasında sıkışıp kalmaması gerektiğini, ikiden fazla adaylı seçimde kazanılacak olacağını düşünüyorum.

"İTTİFAK HATA DEĞİLDİ KRİTİK KARARLAR HATALIYDI"

Kendimi, projelerimi ve donanımlarımı İzmir halkına anlatırsam buradan çıkacağıma inanıyorum. Bütün İzmir'in oyuna talibim. İttifakların içinde bulunduğu süreç bizi çok iyi bir yere götürmüyor. İnsanlar iki ittifakın arasında seçim yapmak zorunda kalıyor. Biz burada bir çıkış noktası yakalamak istiyoruz. Neden biz her ilçede, ilde, büyükşehirde seçmene sadece 2 aday sunuyoruz. Biz olması gerekeni yapıyoruz ve iddia ortaya koyuyoruz. İYİ Parti ilçe, il, büyükşehirlerde problemleri çözmeye muktedir adaylar çıkaracak bir partidir. Önümüzdeki genel seçimlerde umarım artık Türkiye'yi hiçbir yere getirmeyen ittifak sistemine son veririz. Millet İttifakı kesinlikle hata değildi. O sürecin kendi içerisinde alınan bazı kararlar, bizim haklı itirazlarımızın dinlenmemesi beraberinde yenilgiyi getirdi. İttifakın kendisi değil ama o süreçte alınan en kritik kararlarda hatalar vardı. Bundan sonraki süreçte artık Türkiye'de ittifakların büyüyen sorunlara çözüm üretemeyeceğini düşünüyorum.

"TABANI GÜÇLENDİRİP SAHAYA İNİLMESİNDEN YANAYIM"

Biz Millet İttifakı olarak neden kaybettik? Karar alma mekanizmalarında hatalar yapıldığı için. 6'lı Masa bir yerden sonra seçimi kazanacak değil de kaybedecek hareketleri yaptığı için biz seçimi kaybettik. Seçim sonrasında bütün seçmenlerde ciddi bir üzüntü, öfke ve ondan sonra bıkkınlık oluştu. Türkiye'nin şu andaki en büyük problemlerden bir tanesi siyasetsizlik. Bir iddia ortaya koymak lazım. Yerel seçimlerde bütün partilerin iddiasını ortaya koyup, sahaya inip vatandaşlara anlatması lazım. Türkiye'de şu andaki siyaset iklimi doğru muhalefet yapmaya zorlaştırmaktadır. O yüzden bir an önce ittifaklardan kurtulması ve partilerin kendi tabanını güçlendirip sahaya inmesinden yanayım. Aynı zamanda Türkiye'de yönetim boşluğu da var. Araba camının renginden, kime ne arazi vereceği bir kişi karar verdiği için sayın Cumhurbaşkanından bahsediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı bir zahmet muhalefetle didişmeyi bıraksın da hayat pahalılığını çözsün. Artık bu ülkenin Cumhurbaşkanı olduğunu hatırlasın ve problemlere çözüm üretmeyi düşünsün. Yıl sonu beklenen enflasyon yüzde 65. Bu girilen kaçıncı yol?

"DOĞRU İLETİŞİM KURARAK VATANDAŞA ANLATAMADIK"

Ortak politikalar mutabakat metni Türkiye'nin bütün sorunlarına somut çözümler üreten metindi. İttifak ortakları olarak arada sırada anlaşmazlığa düşse de orda ciddi şeyler var. Orada bir türlü çözüm üretemediğiniz sorunlar için çözümler var. 6 siyasi partinin bir araya gelip seçimi kazanması ve Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretmesi belki kolay olmazdı. O dönemde biz metni çok güzel hazırladık. Hazırladığımız her sayfasına imzasına atacağım metni siyasi iletişimi doğru kurarak vatandaşa anlatamadık. En önemli hatalarımızdan bir tanesi siyasi iletişimi iyi kurup, yaptığımız çalışmaları halka anlatamamak. İttifak için yapılan eleştiriler, kamuoyundan gizlenen ikili protokoller itibar ve güven zedelenmesine yol açtı. Sayın Erdoğan'ın yaptığı ikili protokolleri de umarım tarih ortaya çıkaracaktır. İttifakın seçim kaybetmesindeki sebepler başkadır ama orada çalışılan üretimin kalitesi başkadır. Orada herkes çok ciddi bir çalışma ortaya koydu. Benim en çok üzüldüğüm konulardan bir tanesi o çalışmanın, ürünün karşılığını iktidara gelebilseydik karşılığını alabilecektik.

"SADECE İKİ ADAYA BIRAKMAZ İSEK KAZANAN SEÇMEN OLUR"

CHP seçmenden çok büyük teşekkür alıyorum. Bir iddia ortaya koydum. İzmir'in nasıl daha iyi yönetebileceğini anlatıyorum. Bu pozitif siyasetten en olumlu etkilenecek seçmenler arasında CHP seçmenleri geliyor. Ben AK Parti, MHP ve diğer partilerin seçmenlerine sunuyorum. Bir iddia ortaya koyduğumda insanlar beni çevirip herhangi problemle ilgili nasıl çözüm üreteceğimi soruyorlar. İnsanlar beni soruyor. Bence Türkiye'nin özlediği siyaset bu. Çözüm önerileri üzerinden siyaset üretmeye kalkarsak ve vatandaşımızı sadece iki adaya bırakmazsak burada kazanan seçmen olur.

"BİR İZMİRLİ OLARAK DENİZ TEKİN'E TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Deniz Tekin'e selamlarımı sevgilerimi iletiyorum. O videoyu çeken ajans, İzmir'le ilgili parçanın üzerinde onu kullanmada hukuki engel olup olmadığına baktı. Hukuki engel görmedi. Daha sonrasında Deniz hanımın manejlerine ulaştık. Kendisi de ortada problem olmadığını, parçayı kullanmamızın hukuki açıdan bir problem teşkil etmediğini söyledi. Ortada bir hukuksuzluk yok. Bizler bir şeyi kullanarak hukuktan sapmayız. O parçanın kullanılmasına dair hukuki bir engel yok. O yüzden biz o süreçte hukuki engel olmadığını görünce kullandık. Deniz hanımın serzenişi üzerinde menajeri ile iletişime geçtik. Kendisi bir sakınca olmadığını söyledi. Benim hayatım fikri mülkiyet haklarını savunmakla geçti. Siyasi partiler olarak milletvekilleri olarak klipler hazırlanırken ajanslarla beraber çalışıyoruz. Bir hukuki engel var mı yok mu diye bakıyoruz. Bu parçada yok. İlk fırsatta Deniz hanımla karşı karşıya gelirsem, onun şarkılarının hayranı olarak bir İzmirli olarak teşekkür ederim, bir kırgınlığı varsa giderim. (Haber Türk)