İZTO enflasyonda verilen mücadeleye dikkat çekti: 'Erken faiz indirimine gidilmemeli'
İzmir Ticaret Odası (İZTO) eylül ayı olağan meclis toplantısında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, erken bir faiz indirim kararıyla, enflasyonda bugüne kadar verilen zorlu mücadelenin tehlikeye atılmaması gerektiğini belirterek, "Mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon yüzde 1,5 seviyesinin altına düşmeden ve 2025 asgari ücret artışının söz konusu hedefi destekleyeceğine emin olunmadan, faiz indirimine gidilmemesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
- Ege Postası
- 26.09.2024 - 10:56
- Güncelleme: 26.09.2024 - 11:32
İZTO eylül ayı olağan meclis toplantısı, İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, "Ülkemizde, faiz konusunda daha ihtiyatlı davranmaya devam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu durumu, diğer ülkelere göre daha yüksek seviyelere çıkan enflasyona geç tepki verilmesi ve geç başlayan parasal sıkılaştırmanın sonucu olarak değerlendiriyoruz. Bu ay Merkez Bankası faiz oranlarını sabit bıraktı. Her ne kadar ülkemizde, özellikle KOBİ'lerimizin finansmana erişimlerini teminen, faizin indirilmesine ihtiyaç duyulduğunu görüyor olsak da erken bir faiz indirim kararıyla, enflasyonda bugüne kadar verdiğimiz zorlu mücadelenin tehlikeye atılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Merkez Bankası'nın sözlü yönlendirmelerinde belirttiği gibi mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon yüzde 1,5 seviyesinin altına düşmeden ve 2025 asgari ücret artışının söz konusu hedefi destekleyeceğine emin olunmadan, faiz indirimine gidilmemesi gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
'OVP'DE GERÇEKÇİ BİR YAKLAŞIM SERGİLENİYOR'
Eylül ayı başı itibariyle açıklanan 2025-2027 Orta Vadeli Program'da (OVP) makroekonomik tahminler kapsamında değişiklikler olduğunu söyleyen Özgener, "Değişen bu tahminlerin, reel sektör ve hane halkının enflasyon beklentilerini, piyasa beklentilerine göre ne kadar aşağı çekebileceğini ilerleyen süreçte daha net göreceğiz. Merkez Bankası'nın son enflasyon raporu açıklamasında, 2024 enflasyonunun tahmin aralığının üst sınırına yakın gerçekleşmesinin daha olası olduğu çıkarımı yapılmıştı. Bu yaklaşımın, OVP'ye de yansıması programın sergilediği gerçekçi yaklaşımı destekler nitelikte oldu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de vurguladığı gibi maliye politikalarının dezenflasyonist sürece katkısının önemli olduğu kanaatindeyiz. Bu noktada, kamudaki hangi gelir kaynaklarının artacağı ve hangi gider kalemlerinin düşeceği, bunların bütçe açığını ne ölçüde azaltacağı gibi konuların enflasyonun düşmesi konusunda önemli bir fark yaratacağına inanıyoruz" açıklamalarında bulundu.
'BAZI HEDEFLERİN OVP SÜRESİ İÇİNDE TAMAMLANMASI ZOR'
OVP'de; yeşil dönüşüm, karbon fiyatlandırma gibi doğru söylemlere yer verildiğine dikkati çeken Özgener, "Bu söylemlere ilişkin politikaların uygulama kapasitesinin de yüksek bir performansla gerçekleşmesini umuyoruz. Ancak bazı hedeflerin OVP süresi içerisinde tamamlanmasının zor olabileceğini göz ardı etmememiz gerekiyor. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde, finansman kaynaklarının sınırlı olması, karşımıza çıkan en büyük problemlerden biri. İş gücü ve eğitim kapasitesinin, programda değinilen yeni sanayi havzaları ve teknolojik dönüşüm için kilit faktörler olduğunu gözlemliyoruz" dedi.
'2025'TE ENFLASYONLA MÜCADELE ÖNCELİKLİ'
2025 yılı için enflasyonla mücadelenin öncelikli konu olduğunu ancak bu süreçte verimliliği, uzun vadeli planları, teknolojiyi önceliklendirmemiz ve stratejik yatırımların planlanması gerektiğini söyleyen Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa Birliği; tedarik zincirinde daha güvenli bir ağ kuracaksa hiç kuşkusuz bunu yakın ticaret ortaklarından oluşturacaktır. Bu bağlamda, Gümrük Birliği sürecinin dijital ekonomiyi, hizmetleri ve tarımı içerecek şekilde genişletilmesi, yeşil ve dijital dönüşüme ilişkin konuların analiz edilmesi, gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yeni serbest ticaret anlaşmalarının oluşturulması ve mevcutlarının günümüz şartlarına göre revize edilmesini önemli buluyoruz."
"Enflasyonun tek hanelere indirilmesi sürecinde büyümenin seviyesi kadar, büyümenin kompozisyonunun da önemli olduğunu düşünüyoruz" diyen Özgener, "Çeyreklik büyüme rakamlarına göre, yavaşlamanın büyük ölçüde özel yatırımlardaki daralmadan kaynaklandığını görüyoruz. Dezenflasyonist sürecin kuvvetlenebilmesi için; tüketimdeki daralmanın makine ve teçhizat yatırım daralmasından daha fazla olması gerektiği kanaatindeyiz. Büyüme rakamlarını değerlendirdiğimizde ise 3'üncü çeyrek verilerinin 2'nci çeyreğe kıyasla daha düşük seyredeceğini görüyoruz. Trendlerle ilgili bir kırılmanın artık gerçekleşmesi ve dezenflasyonist sürecin hızlanması gerektiğini, bu anlamda önümüzdeki 2-3 ayın büyük önem taşıdığını değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de e-ihracatın payının giderek arttığını söyleyen Özgener, "2024'ün ilk 8 ayında e-ihracatımızın, toplam mal ihracatı içindeki payı yüzde 2,7'ye yükseldi. 2028'e kadar yüzde 10'a çıkmasını hedefliyoruz" diye konuştu.(DHA)
Yorum Yazın