İhsanoğlu: “Devletin tepesine siyasi özel gündemle çıkılmaz”
CHP ve MHP’nin cumhurbaşkanlığı ortak çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Başkanlık sistemi” arzusunu “Devletin tepesine siyasi özel gündemle çıkılmaz. Siyasetin yeri partiler, siyasetin yeri meclistir. TBMM, anayasayı değiştirmeyi kabul ederse, o zaman cumhurbaşkanının görev alanı değişir. Ancak bu yapılmadan hareket edilirse bu anayasa ihlali olacaktır. Bu da devlette kriz sebebi olur” sözleriyle eleştirdi.
- Ege Postası
- 06.07.2014 - 09:47
İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası kapsamında dün Sakarya’daydı. CHP-MHP İl teşkilatlarının ortak programıyla kent girişinde karşılanan İhsanoğlu ilk olarak Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nda konuştu. İhsanoğlu, “İstikrarın devam etmesi çok yönlü bir hadise. Bir tek aktöre yüklenmesi hatalı olacaktır. Cumhurbaşkanı seçildiğinde mevcut anayasa hükmü doğrultusunda görev yapacak. Bu yetki ve görevlerin dışına çıkarsa cumhurbaşkanı, kriz olur” dedi. İhsanoğlu özetle şöyle konuştu:
KRİZDEN 10 SENEDE KURTULDUK
“10 sene öncesine kadar bu devlet büyük bir kriz yaşadı. Bir anayasa kitapçığının fırlatılması nelere mal oldu. Cumhurbaşkanı ile başbakan arasındaki tartışma, Türk ekonomisine büyük sıkıntılar yaşattı. Ve Türkiye ancak 10 sene sonra bu sıkıntılardan kurtuldu. Bugün biz bu istikrarın devam etmesini istiyoruz. Peki, nasıl devam ede? Devletin tepesinde kavga olmadığı zaman.
TEK BAYRAK, DİL, VATAN, MİLLET
Devletimiz kurulduğu günden itibaren parlamenter sistem üstüne kurulmuştur. Başkanlık sistemi ise çok az ülkede var. En ünlüsü ABD. Amerika bugün farklı devletlerden oluşmuş bir federasyon. Ancak biz de devlet anlayışı tektir. Bayrak tek, dil tek, vatan tek, millet tek. Bu anlayış içinde bu devletin ilelebet payidar olmasını istiyoruz.
TURGUT ABİ VURGUSU
Bir de biz istemiyoruz ki cumhurbaşkanlığında siyasi bir tercih olsun. Siyasi tercih sahibi bizim tarihimizde Turgut Bey’i gördük. Turgut Abi bir partinin kurucusuydu, başbakanlık yaptı, sonra cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanı olduktan sonra partiyle meşgul olmadı, parti başka yere gitti. Süleyman Bey uzun süreler başbakanlık yaptı, sonra cumhurbaşkanı oldu, cumhurbaşkanı olduktan sonra partiyi bıraktı. Dünyanın hiçbir yerinde hem cumhurbaşkanı olacaksınız, hem başbakan olacaksınız. Millet kabul ederse bunu kabul edeceğiz. Ancak millet kabul etmezse bunu zorlamanın manası yok.
DEMOKRAT PARTİ GELENEĞİNDEN GELİYORUM
Cumhurbaşkanının partiden olmaması, o siyasetin aleyhine olacak bir şey değil. Ben şahsen hiçbir partiye mensup değilim. Beni mecliste aday gösteren iki partiye de üye değilim. Ben, ailem ve eşimin ailesi, biz Demokrat Parti geleneğinden geliyoruz. Eşimin ailesi Demokrat Parti’nin mebusları, Adalet Partisi’nin kurucuları olmuştur. Ben de uzun yıllar bu siyasetin yanında ama içinde değil, çok ilgiyle takip ettim. Rahmetli Turgut Bey’in yanında bulundum. Ak Parti kurulurken pek çok arkadaşım, partinin kurucuları arasında yer aldı. Bana da davet geldi, katılmadım.
DEVLET PARÇALANIYOR
Partiyle ilgili değildir bu seçim. Devletin tepesinde olacak insanın hangi vasıflarda olması gerektiğinin seçimidir. Türkiye’nin etrafında olanları biliyorsunuz, mezhepçilik, taassup aldı yürüdü. Bir de bunlara parçalanmalar eklendi. Devletler parçalanıyor. Bu parçalanma bir reaksiyonla Türkiye’ye ulaşırsa. Allah korusun ne yaparız.”
Yorum Yazın