İkiçeşmelik'te 'tarihi' komedi

8 bin 500 yıllık tarihe sahip İzmir'in en önemli tarihi alanları arasında yer alan ve yeniden canlandırılması planlanan 270 hektarlık alanın kalbi konumundaki Agora karşısında kentin en önemli değerleri adeta kan ağlıyor. Konak Belediyesi tarafından alınan koruma tedbirleri kapsamında etrafına çeşitli uyarılar asılan ve etrafı tellerle kapatılan tarihi yapılar gün geçtikçe yok olmaya yüz tutarken, büyük kısmından geriye ise enkaz kaldı. İkiçeşmelik'te 'tarihi' komedi

Ege Postası
26.08.2015 - 09:27

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Geçmişte birçok önemli medeniyete ev sahipliği yapan ve binlerce yıllık tarihi geçmişe sahip İzmir'in en önemli ve kentin de en kıymetli alanları arasında yer alan Agora ve çevresi gün geçtikçe yok olup gidiyor. Kente gelen yabancı ve yerli turistlerin uğrak noktası olan Agora çevresinde ve İkiçeşmelik yokuşlarındaki tescilli yapılar "Türk'ün tarihle imtihanı"nı yansıtan tablolar halini aldı.

KİMSENİN UMRUNDA DEĞİL!
İkiçeşmelik ve Kestelli Yokuşu olarak da bilinen eski dar sokaklarda bulunan çok sayıda tarihi tescilli yapı kurtuluş için bir umut bekliyor. Kente merkezinde rant değeri en yüksek alanlar arasında yer alan bölgede bulunan söz konusu yapılar hem sahipsizlik, hem de bürokratik engellere karşı direnirken, İzmir'in kent belleğini yansıtan bu önemli yapılardan geriye sadece taş yığınları ve belediyeler tarafından asılan uyarı levhaları kaldı.

BİR TARİH BÖYLE YOK OLUYOR
Yaşanan güvenlik zaafiyeti sebebiyle özellikle gece saatlerinde şarapçıların ve uyuşturucu bağımlılarının mesken tuttuğu iki yüz yıllık tarihi binalarda olumsuz hava koşulları ve yağışların da etkisiyle yer yer çökmeler yaşandı. Vatandaşların "Giden geri gelmiyor" dediği mezbelelik yapılarla dolu semtte üç yüzü aşkın yapı ilgi beklerken, onlarca resmi kurumun bürokratik engeller ve yetki karmaşası nedeniyle müdahale edemediği tarihi evler adeta kaderine terk edildi.

"TESCİLLİ" ÇAY OCAĞI
Konak Belediyesi tarafından yıkılma tehlikesi bulunan evlere asılan "Dikkat yıkılma tehlikesi vardır" tabelasının bulunduğu alanların bazılarında evlerin tamamına yakını yıkılırken, geriye ise sadece binaların iskeleti kaldı. Yine sahipsiz kalan tarihi konutlardan bazıları da çevresinde yer alan kafeterya ve çeşitli işyerleri tarafından işgale uğradı. Binalardaki yıkılma riskine karşı asılan onca uyarıya rağmen vatandaşların tehlikeye aldırış etmeden çürük yapıların önünde çay içerek, tavla oynayarak söz konusu binaların önünü dinlenme alanı olarak kullanması ise dikkat çekti.Yaşanan manzaralar karşısında alınan önlemlerin ciddiyeti bir kez daha sorgulanırken, yıllarca semtte yaşayan mahalle sakinleri ise Sezen Aksu başta olmak üzere, onlarca şöhretin gelip geçtiği Kestelli semtinin tekrardan ayağa kaldırılmasını ve tescilli yapıların da ekonomiye kazandırılmasını istedi.