İl Başkanı Yücel'den TV35'te 'oy' çıkışı: Liste hatalı dizayn edilmiş
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, yeniden koltuğa oturduktan sonraki ilk röportajını TV35’e verdi. Yücel kongrede 500'den fazla oyla adaylaşmasına karşın seçim sonunda 258 oy almasını değerlendirirken, "Bu konuda özeleştirimizi yapıyoruz. Bunu sonradan öğrendik. Mazbatayı aldığımızda seçim kurulundaki görevliler de aynı şeyi söyledi. Listeler basılmadan önce sizinle görüşebilseydik dediler. Çünkü liste hatalı dizayn edilmiş. İl başkanının ismi en üstte incecik ve başlık gibi yazılmış. En yakınımdaki arkadaşlarım, sürecin başından beri bizimle hareket edenlerden de il başkanlığı kutucuğunu işaretlemeyi unuttuklarını söylediler" dedi. İl Başkanı Yücel'den TV35'te 'oy' çıkışı
- Ege Postası
- 18.02.2020 - 09:13
EGEPOSTASI-TV 35 Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları’nın yönelttiği soruları yanıtlayan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, kongre süreci öncesi, süreci ve sonrası hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile aralarında herhangi bir uyum sorununun olmadığının altını çizen CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Büyükşehir başkanımız Tunç Bey ile uyum sorunumuz yok. Aramız limoni de değil. Bunu böyle göstermek isteyenler olabilir. Bunun böyle olmasından menfaat bekleyenler ya da siyasi anlamda ayrışmadan ve uyumsuzluktan nemalanmak isteyenler olabilir. O yüzden kongre öncesinde böyle bir algı yaratılmaya çalışıldı. Ama bizim herhangi bir uyum problemimiz yok. Hiçbir belediye başkanımızla da yok” dedi.
Tunç Başkanın önerdiği isimler de yazıldı
Kongrenin delegenin iradesine uyularak çarşaf liste ile yapıldığını, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önerdiği isimlerin de listede kendine yer bulduğunu kaydeden İl Başkanı Deniz Yücel, “Büyük ölçüde Tunç Başkanın önerdiği isimler de yazıldı. İzmir ikiye bölünmüş durumda tespitinizi kabul etmiyorum. Buna katılmak mümkün değil. Genel başkan yardımcıları, büyükşehir, ilçe başkanları, tüm örgütlerimizle biz bir aileyiz. Farklı görüşler olabilir ama bir ayrışma ya da kutuplaşma kesinlikle ve kesinlikle söz konusu değil. Öyle olsaydı il kongresi, ilçelerin ve örgütlerin mutabakatıyla ve genel başkanın temenni ettiği gibi kavgasız şekilde başarıyla gerçekleşmezdi. Çarşaf liste ile gidilen bir kongre oldu” ifadelerini kullandı.
Sürekli’den bir dönüş olmadı, takdiri kamuoyuna bırakıyorum
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’ye İzmir’in sorunlarına dair bir dosya ilettiğini ancak kendisine hala bir geri dönüş yapılmadığını da vurgulayarak, açıklamalarını, “Geçtiğimiz ayki toplantıda, sayın Kerem Ali Sürekli’ye bir dosya verdim. Daha önce büyükşehir başkanımızla bir araya geldiklerinde İzmir’in bekleyen projeleriyle ilgili daha önce Cumhurbaşkanına sunduğu projeler vardı. Bugüne kadar bir adım atıldığını görmedik. Zaman zaman bürokrasinin süreci yavaşlattığından dem vuruldu. Eğer demokrasi süreci yavaşlatıyorsa, gerekli kararları alıp uygulamamız gerektiğini sayın Sürekli’ye ilettim. Samimiyet bir şey söyleyemeyeceğim ama bugüne kadar herhangi bir dönüş olmadı. Takdiri kamuoyuna bırakıyorum” şeklinde sürdürdü.
PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
Tek adaylı bir kongğere liste yapmak kolay değil. 30 ilçe örgütü var,. Onların önerileri var. Mümkün olduğunca listeye yansıtmaya çalıştık. İlçelerin öneri ve talepleri büyük ölçüde karşılandı. Özellikle liçe başkanlarının tamamına yakını kurultay delegesi oldu. Belediye başkanlarının belli bölümü de. Yönetim oluşturulurken de örgütlerin taleplerini aldık. Metropol ilçelerin ağırlığı daha fazla. Temel kriterimiz ilçe örgütlerimizin önerileriydi.
Liste basılmadan önce isim isim paylaşıldı
Başından beri süreci birlikte yürüttük büyükşehir belediye başkanımızla ve ilçe başkanlarımızla. Listenin son halinin verilmesi ve basılması belli bir zaman alıyor. Liste basıldığında oylamaya bir saat kala idi. Basıldığında büyükşehir belediye başkanımızla paylaşıldı. Basılmadan önce listenin son hali isim isim paylaşıldı. Günün erken saatlerinde hem ilçe başkanlarımızla hem büyükşehir belediye başkanımızla paylaşıldı.
Tunç başkanın önerdiği isimler de yazıldı
Büyük ölçüde Tunç Başkanın önerdiği isimler de yazıldı. İzmir ikiye bölünmüş durumda tespitinizi kabul etmiyorum. Buna katılmak mümkün değil. Genel başkan yardımcıları, büyükşehir, ilçe başkanları, tüm örgütlerimizle biz bir aileyiz. Farklı görüşler olabilir ama bir ayrışma ya da kutuplaşma kesinlikle ve kesinlikle söz konusu değil. Öyle olsaydı il kongresi, ilçelerin ve örgütlerin mutabakatıyla ve genel başkanın temenni ettiği gibi kavgasız şekilde başarıyla gerçekleşmezdi. Çarşaf liste ile gidilen bir kongre oldu.
Delegenin iradesi çarşaf liste oldu
Bu soru kongre öncesinde de soruldu. 30 ilçe örgütümüzle biraraya geldim. Yöneticilerle ve il delegeleriyle bir araya geldim. En çok husus çarşaf liste ile seçime gidilmesini istiyoruz şeklindeydi. Yıllardır çarşaf liste ile yapılıyordu zaten. dolayısıyla blok liste önergesi veren arkadaşlarımız oldu ama delegenin zaten beklentisi çarşaf beklentisi idi. Bizim delegeye baskı yapmamız ya da blok olsun dememiz söz konusu değildi. Asıl olan ve demokratik olan ve tüzüğümüzde olan çarşaf liste. Blok listenin avantajları, listeyi daha rahat yazabilirsiniz, listenin delinme ihtimali çok azdır, hele hele tek aday olunca. Listeyi yazarken 30 tane yönetici yazarsınız, 30 yedek yazarsınız. Disiplin kurulu da aynı şekilde. Çarşaf da bunhu yapma şansınız yoktur. Ama üyelerimiz bireysel olarak adaylık başvurusunda bulunup delebilirler listeyi. İki yöntemin avantajları da dezavantajları da vardır. Delegenin iradesi çarşaf liste olmuştur ve kongre de öyle yapılmıştır.
Liste hatalı dizayn edilmiş
Bu konuda özeleştirimizi yapıyoruz. Bunu sonradan öğrendik. Mazbatayı aldığımızda ilçe seçim kurulundaki görevliler de aynı şeyi söyledi. Listeler basılmadan ve dağıtılmadan önce sizinle görüşebilseydik dediler. Çünkü liste hatalı dizayn edilmiş. İl başkanının ismi en üstte incecik ve başlık gibi yazılmış. En yakınımdaki arkadaşlarım, sürecin başından beri bizimle hareket edenlerden de il başkanlığı kutucuğunu işaretlemeyi unuttuklarını söylediler. Ya ayrı sayfada olmalı ya da geniş olmalı dediler. Ama sorun olmayacağını söylediler. Bunun asıl sebebi listenin hatalı şekilde dizayn edilmesi. Otuz ilçe başkanının destek açıklamasıyla biz bu yola çıktık. 500 üzerinde oyla adaylaştık. Ama son ana kadar her şeyi düşünürsünüz, ama son anda bir eksiklik olur. Burada da böyle bir eksiklik oldu. Ama önemsemiyorum. İyisiyle kötüsüyle bitti kongre. Odaklandığımız şey örgütümüzün çalışmalarına ağırlık vermek. Tüm yöneticilerimizle, disiplin kurulu üyelerimizle, milletvekillerimizle, belediye başkanları, meclis üyeleriyle birbirine kenetlenmiştir il örgütü. Bunu sahaya ve çalışmalarımıza yansıtmalıyız. Bunun için de gerekli hazırlığı yapıyoruz.
İlçe başkanlarının liste çıkartmış olacağını düşünmüyorum
İlçe başkanlarımızla bunları konuştuk. İlçe başkanlarımızın bir liste çıkartmış olacağını düşünmüyorum. Bir uzlaşıyla belirlenen bir liste vardı. Herkesin sadık kaldığını düşünüyorum. Ama bireysel olarak, kendini listede göremeyen arkadaşlar ikinci ve üçüncü liste çıkarmış olabilir.
Örgütün beklentilerini karşılamak için elimizden
İzmir’in mümkün olduğunca nitelikli, partiye PM’ye katkı koyacak, isimler tarafından temsil edilmesi için gerekli inisiyatifi kullanacağız. Bu görevlerin birçok kişi tarafından yapılabileceğini düşünüyorum. Bu görevleri yapabilecek liyakatta birçok arkadaşımız var. Önemli olan en iyi kimin yapacağı. Genel başkanın düşüncesi önemli. Yüzde 53 kota ile belirlenmesi gereken bir PM var. Örgütün beklentilerini karşılamak için elimizden geleni yapacağız. Sayıca fazla arkadaşımız tarafından İzmir’in temsil edilmesini sağlayacağız. Genel merkez ve genel başkanın beklentileri önemli. MYK ve PM’de birikimi olan, kendini yetiştirmiş, siyaset üretebilecek kişilerin olması gerekiyor. Ben arada kalacağımı düşünmedim. Örgütün talepleri fazla olabilir ama biz bunu mümkün olduğunca genel merkeze ileteceğiz.
Bazen boş eleştirilere yanıt vermemek en doğrusu
Bu konuda eleştiriler olduğunu biliyorum ama mümkün olduğu kadar il başkanlığı düzeyinde gelen haksız eleştirilere cevap verdiğimi düşünüyorum. Zaman zaman milletvekilleri tarafından haksız eleştiriler yapılıyor büyükşehir ve belediye başkanlarına. Yeni dönemde daha örgütlü şekilde milletvekilleri ile birlikte belediye başkanlarımızla birlikte daha aktif bir çalışma yapacağız. CHP ana muhalefet partisi. Yerelde de iktidarda olan bir parti. İktidarda olan bir partiye eleştiri yapılması doğaldır. Ama mümkün olduğu kadar bunlara yanıt veriliyor. Bazen söylenen o kadar boş laflar oluyor ki, bazen cevap vermemek de en doğrusu. Haksız ve boş bir eleştiriye yanıt verdiğiniz de gereksiz yere gündem yaratılmış oluyor. Bu konuda dikkatli ve seçiciyiz. Yeni dönemde daha örgütlü ve birlikte bir çalışma yapacağız.
Büyükşehir başkanımızla hiçbir uyum problemimiz yok
Büyükşehir açılışlarına, programlarına özellikle katılmıyorum diye bir durum söz konusu değil. Zamanım uygun olduğunca katılmaya gayret gösteriyorum. Kocaoğlu döneminde de programım el verdiğince katılıyordum. Bir takım sorumluluklarımız, programlarımız var. Geçen dönemden bir farkı yok. Büyükşehir başkanımız Tunç Bey ile uyum sorunumuz yok. Aramız limoni de değil. Bunu böyle göstermek isteyenler olabilir. Bunun böyle olmasından menfaat bekleyenler ya da siyasi anlamda ayrışmadan ve uyumsuzluktan nemalanmak isteyenler olabilir. O yüzden kongre öncesinde böyle bir algı yaratılmaya çalışıldı. Ama bizim herhangi bir uyum problemimiz yok. Hiçbir belediye başkanımızla yok. Büyükşehir belediye başkanımız yüzde 58 rekor oyla seçildi. İlçelerde de aynı şekilde. Ben burada genel başkanımızı ve örgütü temsil eden bir kişiyim. Bizim uyum sorunumuz olması zaten asla ve asla söz konusu olamaz. Kentimiz, ülkemiz ve partimizin başarısı için görev yapan ve mücadele veren kişileriz.
Bence önemli bir toplantıydı
Çatışma, kavga, kutuplaşma siyasetinin ülkeyi getirdiği durum ortada. AKP’nin yürüttüğü siyasetin getirdiği durum ortada. Bizim kavga ederek, çatışma yaratarak bu kente, ülkeye hizmet etmemiz mümkün değil. Kavga etmemiz gerektiğinde elbette kavga edeceğiz. Cumhuriyet, demokrasi, Atatürk ilke ve devrimleri için elbette kavga edeceğiz ama farklı siyasi partilerde görev aldığımız için bizim sürekli kavga edeceğimiz gibi bir anlam doğurmamalı. O konuda AKP il başkanı Sürekli ile de bizim ittifak ortağımız sayın Kırkpınar ile geçtiğimiz ay bir araya geldik. Bence önemli bir birliktelikti. Verimli bir toplantı yaptığımızı düşünüyorum. Siyasetin buna ihtiyacı var.
Münferit davranışlara pirim verilmemeli
Büyükşehir belediye meclis üyesi Hüsnü Boztepe mesela, geçen dönemde de meclis üyeliği yaptığım dönemde de sayın Kocaoğlu’nun büyükşehir olduğu dönemde de benzer olaylar yaşanıyordu. Münferit olarak bazı arkadaşların huzuru, insicamı bozan, çalışma barışını bozan birtakım tavırları olabiliyor. Özellikle germek için. Bunu yerel seçimlerden önceki son altı aylık süreçte yaşadık. Bazı arkadaşların gündeme gelmek için birtakım söylemler içine girdiklerini, çatışma yaratmaya çalıştıklarını gördük. Ama neticede meclis üyesi oldu ise bir arkadaşımız, meclis üyeliği o kente hizmet için seçiliyor. O kentte yaşayanları temsil ediyor. Bu tip münferit davranışlara kimsenin pirim vermemesi gerekiyor, hangi partiden olursa olsun.
Veysel beye sormak lazım bunu
Veysel beyin kendisine sormak lazım bunu. Ben o konuda yorum yapmak istemiyorum. Demokrasi, ortak akıl diyoruz. Tartışmaktan ve konuşmaktan kaçınmamak lazım. Konuşmak, tartışmak, sorunları çözmek ya da çözmeye çaba sarf etmek siyaset yapmanın ve ülkedeki herkesin görevidir diye düşünüyorum. Konuşmaktan tartışmaktan kaçmamak lazım.
Sayın Sürekli’ye ilettim, bugüne kadar dönüş olmadı
Geçtiğimiz ayki toplantıda, sayın Kerem Ali Sürekli’ye bir dosya verdim. Daha önce büyükşehir başkanımızla bir araya geldiklerinde İzmir’in bekleyen projeleriyle ilgili daha önce Cumhurbaşkanına sunduğu projeler vardı. Bugüne kadar bir adım atıldığını görmedik. Zaman zaman bürokrasinin süreci yavaşlattığından dem vuruldu. Eğer demokrasi süreci yavaşlatıyorsa, gerekli kararları alıp uygulamamız gerektiğini sayın Sürekli’ye ilettim. Samimiyet bir şey söyleyemeyeceğim ama bugüne kadar herhangi bir dönüş olmadı. Takdiri kamuoyuna bırakıyorum.
Ne Hamza Dağ’ın ne başka bir AK Partili’nin eleştirme hakkı var
AK Parti’nin siyaset anlayışı. Dönüp aynaya bakacaklar. CHP’de yapılan kongreler, parti içi demokrasi AK Parti’nin hayalinde bile göremeyeceği, hiçbir zaman yapmadığı süreçler. Ne Hamza Dağ’ın ne de başka bir AK Partilinin hakkı yok eleştirmeye. Ben basın üzerinden yanıt verdim. Atama ile il başkanları ve kadroların belirlendiği bir partide CHP’nin kongre süreçlerini eleştirmeye hakları yok. Acaba kavga çıkarır mıyız, CHP’yi karıştırabilir miyiz, asıl çaba bu. Ama CHP örgütü bu arkadaşlara asla ve asla istediklerini vermeyecekler. CHP İl Örgütü bir aile gibi birbirine kenetlenmiş durumda. CHP örgütleri başta genel başkanımız olmak üzere belediye başkanları ve milletvekilleriyle birbirine kenetlenmiş durumda. İktidar olduğunda bu ülkeyi nasıl düzlüğe çıkarırızı konuşan, tartışan bir CHP var. Bu da birilerini korkuya, kaygıya ve paniğe sevk ediyor. Bu tür açıklamaların nedeni de bu korku, panik ve kaygı.
3-6 ay içinde yeni il binamıza taşınırız diye düşünüyorum
Bu binayı biz 6 aydır çalışıyoruz. Merkezi bir yer olması gerekiyordu. Mevcut yerimizi kazandıranlara teşekkür ediyorum ama ihtiyaçlarımızı karşılamıyordu. Örgütlerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak, bir yer bulduk ve aldık. Tadilat ve tefrişatı zaman alacak. 3 -6 ay arasında oranın tadilatını ve tefrişini tamamlayıp genel başkanın katılacağı bir açılış töreniyle yeni il binamıza taşınırız diye düşünüyoruz.
İlçelerin durumuyla ilgili risk analizi isteyeceğim
31 Mart seçimlerinde Mart’ın sonu bahar olsun dedik, baharı getirdik. Birçok büyük ilde CHP’li belediye başkanları şu anda ülkeyi yönetiyor. İzmir’de de hedeflediğimiz başarıyşa yakın bir başarı elde ettik. Bir genel seçim, ardından 4 sene sonra yerel seçim yaşayacağız. Ama biz önümüzdeki altı ayda seçim yaşayacakmışız gibi çalışmalarımıza derhal başlıyoruz. Yarın ilçe başkanlarımızla toplanıyoruz. İlçe örgütlerimizden başkanlarımızdan ilçelerin durumuyla ilgili bir risk analizi isteyeceğim. Öncelikle bütün üyelerimize ulaşmak gibi bir gayemiz var. Bütün üyelerimize ulaşmamızın temel amacı, üyelerimizi aktif hale getirmek. CHP ile bağı olan, aidiyet duygusu olan üyeler olup olmadığını tespit etmek istiyoruz. Onun haricinde yeni dönemde daha sokakta, halkla iç içe, daha eylemli CHP göreceğiz. Bunun için örgütümüzün tüm dinamikleriyle örgütlü çalışma yapmamız gerekiyor.
Seçim kazanamadığımız ve düşük oy aldığımız yerlere öncelik vereceğiz
Haftanın 4 günü mecliste çalışıyor milletvekilleri. Ama hafta sonu burada oluyor. Onların daha örgütlü bir biçimde ilin çatısı altında çalışma programları hazırlanarak, ilçelerde çalışacağı programlar hazırlayacağız. Oy oranlarımızın düşük olduğu ilçelere öncelik vereceğiz. O mahallelerde çalışmalara öncelik vereceğiz. Seçim kazanamadığımız ilçelerde çalışmalara öncelik vereceğiz. Daha dayanışma içinde, örgütlerin dayanışma halinde olduğu, daha eylemli, daha aktif, eğitimlere ağırlık verileceği bir süreç olacak.
Büyükşehir başkanımızın 30 başkanla bir araya gelmesi…
Bu olması gereken bir şey. CHP’li 24 belediyemiz var, bir tane İYİ Partili, AK Partili ve MHP’li belediye var. Bu kente hizmet etmek istiyorsak, büyükşehir başkanımızın da parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediye başkanlarıyla bir araya gelmesi, proje ve hizmetlere destek vermesi ya da ortak proje üretilmesi doğru bir davranış. Bizim CHP’li belediye başkanlarımızla parti içinde ayrı çalıştaylarımız, toplantılarımız olabilir. Oldu. Ama büyükşehir belediye başkanımızın 30 belediye başkanıyla kampa girmeleri, bu kentin sorunlarına nasıl çözüm üretebilirizi konuşmaları bence güzel ve takdir edilmesi gereken bir davranış.
Yorum Yazın