İmamoğlu: 6'lı masanın neferiyim
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Rize’de konuştu. İmamoğlu “Biz diyoruz ki; ahlaklı siyaset. Biz diyoruz ki; liyakat. Biz diyoruz ki; eşitlik. Biz diyoruz ki; özgürlük. Biz diyoruz ki; hak eden kazansın. Başkaları da diyor ki; vatan haini. Başkaları diyor ki; her şeyi ben kazanacağım. Olmaz öyle şey. Bak öyle her şeyi kazanacağım diye diye üst üste iki defa kaybettiniz Allah aşkına” dedi. İmamoğlu ayrıca "Memleketim tekrar özgürleşmesi için, bir ittifak masası kuruldu. Ben de o ittifak masasının, 6 liderin ortaya koyduğu düşüncenin en güçlü neferi olacağıma hepinizin huzurunda söz veriyorum" dedi.
- Ege Postası
- 03.05.2022 - 15:50
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun; eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Semih ve kızı Beren İmamoğlu ile birlikte çıktığı Karadeniz turu, Rize’nin İyidere İlçesi’nde başladı. İmamoğlu, ilçe merkezinde bayramlaştığı vatandaşlarla fotoğraf çektirdi. Bir vatandaş, İmamoğlu için yaptığı besteyi okudu.
İyidere’den Derepazarı’na geçen İmamoğlu ve beraberindeki heyeti, ilçenin bağımsız Belediye Başkanı Selim Metin karşıladı. İmamoğlu, Belediye Meydanı’nda kurulan bayramlaşma masasında halkla bayramlaştı.
“İSTANBUL 16 MİLYONUN BELEDİYESİDİR AMA İSTANBUL AYNI ZAMANDA TÜRKİYE’DİR”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kapısını çalan her belediyeye katkı sunmaya ve destek olmaya gayret ettiklerini vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul, tabii ki 16 milyonun belediyesidir, ama İstanbul, aynı zamanda Türkiye'dir. Aynı zamanda Türkiye'nin her yerinden gelen insanların oluşturduğu bir kenttir. Elbette ki Başkanımızın da Derepazarı'nın da yanında olabileceğimiz işler vardır. Konuşuruz, zevkle onları destekleriz. Güzel bir Karadeniz ziyareti olsun. Bayramın güzelliğiyle, bayramın temiz diliyle, bayramın iyiliğiyle buradayız” dedi.
İmamoğlu bir çocuğa, “Aslanım iyi bayramlar, adın ne” diye sordu. Çocuk, “Aslan” yanıtını verdi.
Derepazarı’ndan sonra Rize’ye gelen İmamoğlu, “Rize seninle gurur duyuyor” tezahüratlarıyla karşılandı. Eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte esnafı ziyaret eden İmamoğlu, yol boyunca vatandaşlarla fotoğraf çektirdi. “İkizdere Dayanışması” üyesi olduğunu belirten bir vatandaş, İmamoğlu’na, “Kepçelerin önünden kurtardık” diyerek saksı içinde bir fidan hediye etti.
CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ve İYİ Parti Rize İl Başkanı Ayşegül Özyanık ile birlikte otobüsün üzerindeki platforma çıkan İmamoğlu, Rizelilerin Ramazan bayramlarını kutladı. Trabzon’dan Artvin’e kadar tüm Doğu Karadeniz şeridini çocukluğundan beri tanıdığını hatırlatan İmamoğlu, “Bu güzel toprakların güzel insanları, sizlerle bir arada olmaktan onur duyuyorum, gurur duyuyorum” diye konuştu.
Konuşma yaptığı alanın yanında eskiden bir park olduğunu anımsatan İmamoğlu, CHP İl Başkanı Deniz’den, “Beton oldu” yanıtını aldı. İmamoğlu, bu yanıt üzerine, “Yahu bunlar da hep ağacı beton yapıyorlar” karşılığını verdi. İmamoğlu, şunları söyledi:
"GÜZEL DOSTLUKLAR BİRİKTİRDİM"
Bereketli günlerdi, doğal günlerdi, güzel günlerdi. İnsanlar, birbirine ‘Sen necisin’ demezdi. ‘Hangi partilisin’ demezdi. Herkes birbirine insan gözüyle bakar, kucaklaşır, helalleşir, selamlaşırdı. Kimse kimseye yüzüne ekşitmezdi. Niye bu hale geldik biz? Allah aşkına niye bu hale geldik biz? Biz diyoruz ki; ahlaklı siyaset. Biz diyoruz ki; liyakat. Biz diyoruz ki; eşitlik. Biz diyoruz ki; özgürlük. Biz diyoruz ki; hak eden kazansın. Başkaları da diyor ki; vatan haini. Başkaları diyor ki; her şeyi ben kazanacağım. Olmaz öyle şey. Bak öyle her şeyi kazanacağım diye diye üst üste iki defa kaybettiniz Allah aşkına, üst üste iki defa.
"BİR ARADA DAHA GÜZELİZ"
Bir arada daha güzel. Bir arada daha güzeliz. Bakın birbirimizi daha çok severiz. ‘Hep ben’ olmaz. Bu güzel memleket, 85 milyon vatandaşımız rengarenk. Aslan gibi evlatlarımız, çocuklarımız var. Hepsi çok güzel çocuklar; doğusundan, batısından, güneyinden, kuzeyinden. Ben, 16 milyonluk İstanbul'dan geliyorum. İstanbul’da bu memleketin her insanı var. Ta Balkanlar'dan Kafkaslar’a, Ardahan'dan Edirne'ye, Diyarbakır'ından Urfa'sından Rize'ye, Kastamonu'dan Sivas'a ben hepsinin selamını getirdim Rize’ye, hepsinin. Bir tanesini eksik bırakmadan, hepsinin bir selamımı getirdim size. Bu güzel, bu güzel renklerimizi korumak, onları geliştirmek, büyütmek elimizde.
"BİR ŞEYLER TERS GİDİYOR"
Rize’nin nüfusunun yaş ortalaması yüksek. Gençlerin doğdukları, yaşadıkları şehirlerden ve ülkeden gitmek istiyorlar. O zaman bir şeyler ters gidiyor. Bu güzelim Rize’de çocuklarımız, gençlerimiz durmak istemiyorsa, o zaman bir şeyler ters gidiyor. Gençlerimiz, bırakalım Rize’yi, memleketimizde durmak istemiyor. Gençlerimiz, yurt dışına gitmek istiyor kaçar gibi. O güzel evlatlarınız, zihinleri açık, fikri hür, vicdanı hür, zeki evlatlarımız, kızlarımız, oğullarımız bu memlekette durmak istemiyor. Hep beraber düzelteceğiz. Hep birlikte düzelteceğiz. Millet kazanacak, millet. Bir kişi değil, millet kazanacak.
"ÇAYIN DA YANINDAYIZ, FINDIĞIN DA YANINDAYIZ"
Rize, 1940’ların başından beri çayla anılır. Çay üreten insanlarımız hala mutsuz. Niye? Çünkü çay üreticisinin desteklenmediği, tarımın desteklenmediği toplum hiçbir konuda başarılı olamaz. Biz, çayın da yanındayız, fındığın da yanındayız, doğanın da yanındayız, yeşilin de yanındayız, mavinin de yanındayız. Sizlerle beraber çayda yaşanan sorunu da parada yaşanan hep beraber çözeceğiz.
"O ZAMAN YANLIŞ BÜYÜK"
Eğer siz hala Rize'yi bir adım ileri götürememişseniz, Karadeniz'i güzelleştirememişseniz, Karadeniz çirkinleşmişse, şehirleri kötüleşmişse, insanlar ekmeğini burada kazanamıyor ve çocuklar, gençler burayı terk ediyorsa, o zaman yanlış büyük. İnsanlar, şunu hatırlasın: Düşüncesini söylediği için suçlanan bir toplum değil, düşüncesiyle insanlara ışık tutan bir toplum haline gelirsek, o zaman ekonomide de iyi oluyoruz.
"ALTILI MASANIN NEFERİYİM"
Ama toplumun aklı, milletin aklı önde giderse, ortak akıl önde giderse; oradan üretim çıkar, huzur çıkar, kazanç çıkar, bolluk çıkar, bereket çıkar. İşte bugün Türkiye'de, farklı siyasi görüşler bir araya geldi. Memleketim tekrar özgürleşmesi için, tekrar insanların özgürce fikirlerini ortaya koyabilmesi için, tekrar ‘Ben çalışırsam olur; dayım, halam, teyzem, torpilim olursa olur’ değil. Ben olursam olur, ben çalışırsam olur diye bir ittifak masası kuruldu. Ben de o ittifak masasının, 6 liderin ortaya koyduğu düşüncenin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, Belediye Başkanı olarak en güçlü neferi olacağıma hepinizin huzurunda söz veriyorum. İstanbul'da ittifak yaptık. Teşekkür ediyorum Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na, beni o dönemde destekleyen ve ittifak ruhuyla yola çıktığımız çok değerli İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'e buradan hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Yola çıktığımızda ittifak olarak, o zaman ‘Ben İstanbul İttifakı’nın adayıyım’ demiştim. ‘Herkesin oyuna talibiz’ demiştim. Ve günün sonunda, belki de tarihin en yüksek oyunu alarak İBB Başkanı seçildim. Şimdi de bu milletin en az yüzde 60’ının bir değişim istediği bir ortamda hep birlikte başaracağız göreceksiniz. Hep birlikte başaracağız. Bu masanın ve bu birlikteliğin en büyük vaadi; barıştır, huzurdur, bir arada, milletçe dimdik ayakta olmaktır. Gençlerine fırsat vermektir. Tarımda üreticinin yanında olmaktır. Çay üreticisinin yanında olmaktır. Üreten her insanın yanında olmaktır. Kadının yanında olmaktır. Gencin yanında olmaktır. Annenin yanında olmaktır. Annenin, babanın çocuklarının geleceğinden kaygı duyduğu değil, umutla onlara yol çizdiği bir sürecin yanında olmaktır. O bakımdan güçlü bir birliktelik içerisindeyiz.”
İMAMOĞLU: “MİLLETİN SÖZÜYLE İSTANBUL’U YÖNETTİĞİMİZ İÇİN ÇILDIRIYORLAR”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Semih ve kızı Beren İmamoğlu ile çıktığı Karadeniz turuna Rize’nin Çayeli ve Pazar ilçelerinde devam etti.
Çayeli’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de son birkaç yıldır derin bir ekonomik kriz yaşandığına dikkat çeken İmamoğlu, “İşsizlik verileri, eğitimdeki sorunlar ve bunun gibi birçok toplumsal problemimiz de cabası. Bizi bu hâle getiren ne? Bizi bu hâle getiren en temel unsurlardan birisi ne biliyor musunuz? ‘Ben bilirim, ben bilirim, ben bilirim, başka kimse bilmez.’ Bu anlayış, bizi bu hâle getirdi” dedi.
O sırada yurttaşlar, İmamoğlu’nun arkasındaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan posterine işaret ederek “Arkanda, arkanda, reis arkanda” diye seslenince İmamoğlu, gülerek “Neyse kızım, sana diyorum” dedi. İmamoğlu, şunları söyledi:
“İSTANBUL’DA HALKIN MEMNUNİYETİ YÜKSEK
Çayeli deyince benim bir arkadaşım vardı, Güngör Çerman. Beylikdüzü’nde benim çok kıymetli bir ağabeyimdi. Allah gani gani rahmet eylesin. Dosttan, ağabeyden öte yol arkadaşıydı. Çok erken göçtü. Onun enerjisi, coşkusu hep benimle. Allah herkese öyle yol arkadaşı versin. Biz yeni dönemde insanlarımızın sözlerinin dinlenildiği, itibar gördüğü bir süreci bu memlekete hediye edeceğiz. Bakın, İstanbul’da 3 yıldır her konuda vatandaşa açık davranan bir yönetimiz. Vatandaşını dinleyen, onlarla çözüm üreten bir anlayışı yürütüyoruz ve İstanbul’da herkes mutlu. İstanbul’da, yüzde 60’ın üzerinde memnuniyet var. Biz her hafta kendimizi ölçtürüyoruz. Oy verme meselesi sonraki mesele. İstanbul’da halkın memnuniyeti yüksek.
MİLLETİN SÖZÜYLE İSTANBUL’U YÖNETTİĞİMİZ İÇİN ÇILDIRIYORLAR
Siz zannetmeyin her gün Ekrem İmamoğlu’na birisi sağdan, birisi soldan hakaret ediyor. Hakaret edenler var ya vız gelir tırıs gider. Kötü söz sahibine ait, hiçbirini dinlemiyorum, işime bakıyorum. Tek dertleri ne, biliyor musunuz? İstanbul’da kendi mülklerini sanki ellerinden birisi aldı. İstanbul 16 milyon vatandaşımızın malıdır, mülküdür hatta bütün Türkiye Cumhuriyeti’nin. Milletin malına sahip çıktığımız için ve milletin sözüyle İstanbul’u yönettiğimiz için çıldırıyorlar, çıldırıyorlar. Hatırlarsanız seçim döneminde 3 ayda bu arkadaşları biraz çıldırttık ya. O zaman demiştim ki ‘Ben bunları 5 yılda deli edeceğim deli.’ Hani biraz delirmeye az kaldı misali. Her gün bana sallayan, her gün bana hakaret eden ama kötü söz sahibine aittir. Anneciğim bana hep der ki ‘Allah seni iyi insanlarla buluştursun.’ İşte benim iyi insanlarım. Dünyanın en güzel insanları, memleketimin her yeri her insanı benim güzel insanım. Bir avuç insan kötü konuşmuş umurumda değil. Onları Allah’a havale ediyorum. Kadir Gecesi bile onlar için dua ettim. Allah onlara akıl versin diye. Güzel günler bizim. Çok çalışacağız, 7/24 çalışacağız. 6 siyasi parti bir araya geliyor, bu memleketin özgürleşmesi, demokratikleşmesi için. Hep birlikte oradaki sözleri iyi dinleyeceğiz.”
İmamoğlu, Çayeli ziyaretinin ardından Pazar ilçesine geçti.
Burada da halka hitap eden İmamoğlu, şöyle konuştu:
“KÖTÜ DİLİ HEP BİRLİKTE SONA ERDİRECEĞİZ
Bu milleti birbiriyle uzaklaştıran o bütün kötü duyguları bu çocuklar yıkacak bu çocuklar. Sadece biz o çocuklara, o gençlere birazcık sağlam bir zemin verelim. Şu anda onun arifesindeyiz. Az kaldı. En fazla bir yıl kaldı, bak en fazla bir yıl kaldı. Ben bütün muhalefetin bir araya gelmesini isteyenlerdenim, açık söyleyeyim. Herkesin bir arada mücadele etmesi gereken bir dönemdeyiz. Önemli bir adım atılmıştır. Farklı görüşlerde siyasi partilerin liderleri bir araya gelmiştir. Memleketin demokratikleşmesi için insanlarımızın özgürleşmesi için. Devletin sopası olmaz, devletin şefkatli eli olur. Devletin heyecan veren, umut veren dili olur. İşte bu kötü durumu, bu kötü dili hep birlikte sona erdireceğiz.
DEMOKRATİKLEŞEN TOPLUMDA İŞ, AŞ OLUR, EKONOMİ İYİ OLUR
Özgürleşen toplumda demokratikleşen toplumda iş olur, aş olur, ekonomi iyi olur. Ama ‘Her şeyi ben bilirim’ diyen toplumda ekonomik kriz olur, çayın fiyatı dibi görür, tarım yapan para kazanamaz. Bakın sebebi odur. Ama bütün bunları düzelteceğiz. Farkında mısınız? Görevini iyi yapana laf yetiştiren bir sürü iktidar mensubu var. Evet. Her gün sabah kalkıyorum, ‘Acaba bugün Ekrem İmamoğlu’na ne diyecekler?’ Ya bazen diyorum Allah'ım bu kimin aklına gelir vallahi onların aklına geliyor. Şaşırıyorum yaratıcı insanlar. Bir de aramızda kalsın kıskançlar. Kim fazla hakaret ederse apolet takıyorlar. Öyle bir şey gelişti, apolet takıyorlar. Ama bir kişinin gördüğü değil. 85 milyon insanın gördüğü apolet değerlidir. Bir kişinin gördüğü apoletten hiçbir şey olmaz.
İSTANBUL’DA GÜZEL HİZMETLER YAPIYORUZ
Millet görecek millet. Millet görecek. Niye kıskanıyorlar biliyor musunuz? Biz milletimizin, çocukların, gençlerin aklına kıymet veriyoruz. Biz siyasi görüşüne bakmaksızın herkese eşit davranıyoruz. Ben herkesi seviyorum. Allah şahittir. Allah şahittir hiçbir insana başkasına öteki gözüyle bakmadım, bakmayacağım. Herkesi seviyorum. İstanbul’da güzel hizmetler yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Bakın beni İstanbul’da, büyükşehir belediye başkanı adayı genel başkanım gösterdi. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bana görev verdi. Ona minnet duygularımı iletiyorum. Sizlere selamı var. Bana ittifak olarak desteğini verdi, Sayın Meral Akşener’in, İYİ Parti Genel Başkanı, onun da size selamlarını iletiyorum. Onlara dedim ki ‘Sayın genel başkanlarım, evet ben Millet İttifakı’nın adayıyım ama ben İstanbul ittifakının adayı olmak istiyorum. Çünkü ben AK Partililerin oyunu da alacağım’ dedim. Vallahi aldım. İstanbul’da aldım emin olun. Öyle yüzde 55 oy kolay değil. İçinde her partinin oyu var ama seçim bitti. Seçimden sonra o oyların hepsi sandıkta birbirine karıştı. Şimdi var ya 16 milyon insanın hepsinin oyu bende, hepsinin. Hepsinin oyu bende. Onun için insanlara eşit bakıyorum ve onlara hizmet etmeye gayret ediyorum.
İddialıyım ki vallahi de billahi de size mahcup olmayacağım. Olmayacağım size mahcup ve seneye, en geç seneye bu memleketin muhalefet bloğunun ülkedeki demokratikleşme süreci, güçlendirilmiş parlamenter sistem, herkesin gücünün, herkesin sesinin daha güçlü çıktığı bir Türkiye, çocuklarımızın ve gençlerimizin gelecek hayallerini kurduğu bir Türkiye olması için sizlerin huzurunda söz veriyorum. Bu ittifak bloğunun en çok çalışan neferi ben olacağım ben. En çok.” (ANKA)
Yorum Yazın