İmamoğlu’ndan reform çağrısı: Bu işler yerelden yönetilmeli

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir geçtiğimiz hafta 6.9 şiddetinde bir depremle sarsıldı. Deprem de 114 kişi hayatını kaybederken bin 35 kişi yaralandı.

Depremin hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere birçok parti lideri ve bakan İzmir’e ziyarete geldi. 

Son olarak geçtiğimiz günlerde koronavirüsü atlatan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün İzmir’e geldi. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bayraklı İtfaiye Grubu’la buluştuktan sonra Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’ndaki çadır kenti ziyaret etti. Çadır kentteki depremzedeler ile görüşen başkanlar daha sonra Buz Sporları Salonu’nun önünde ortak basın açıklaması yaptılar.

Açıklamaya Başkan Soyer ve İmamoğlu'nun yanında CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ katıldı.

İlk konuşmayı yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Sayın Ekrem Başkanımız hasta yatağından kalktığı gibi buraya geldi. Deprem olduğu andan itibaren bize büyük destekleri oldu.  O nedenle başta Ekrem Başkanıma ve tüm çalışma arkadaşlarıma İzmir adına minnettarız. İyi ki varlar iyi ki bu yardım elini uzattılar. Bundan sonrasında da yapacağımız çalışmalarda yaşadığımız şehrin daha güvenli bir hale gelebilmesi için birlikte çalışamaya devam edeceğiz. Hem yasal mevzuatla hem de birlikte çalışarak ortadan kaldıracağımız engellerde hep birlikte olacağız. Dayanışmayı sürdüreceğiz” dedi.

“DEPREM DOĞANIN GERÇEĞİ”

Depremin Türkiye gerçeği olduğunu ve bununla yüzleşilmesi gerektiğinin altını çizen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Türkiye depremle yüzleşmek ve sorun çözmek zorunda. Bu sorun her an İstanbul’un başında da gelebilir. Biz o zaman biliyoruz ki bizim yanımıza koşacak kıymetli kurumlarımız ve değerli yöneticilerimiz var. Biliyoruz ki bunlardan birisi de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı kıymetli Tunç Başkanımız. Ben İzmir depremini covidle mücadele esnasında hastanede yaşadım. Orada depremi de hissettim ve oradan her anını takip ettik. Elimizden ne geliyorsa katkı sunma konusunda seferber olduk. Bu bizim sorumluluğumuz. Bunu için de yanı duyarlılıkla devam edeceğiz. Burada müthiş bir dayanışma var. Böyle üstün bir dayanışmayı görmek gelecek namına ne kadar umutlu olmamız gerektiğinin gerekçesi. Ben buradan Tunç Başkanımıza ve heyetine teşekkür ediyorum. Çünkü koordinasyon olmazsa yardımın da bir değeri kalmıyor. Ben işin başka bir boyutuna da değinmek zorundayız. İstanbul’un en önemli sorunu ne dediğimizde kayıtsız şartız bir gerçek var o da deprem. Bizim depremi konuşmalıyız ve çözüm bulmalıyız. Deprem doğanın gerçeği ama insanı öldüren deprem değil insanın yaptığı yapılar. Bu nedenle bizim afet öncesi ve sonrası diye konuştuğumuz iki aşama var. Şu an afet sorasını yaşıyoruz. Dayanışmayla yaraları sarıyoruz.  Ama giden geri gelmiyor. Sadece can kaybı değil mal kaybı da yaşıyoruz” diye konuştu.

“BİR KANUN TASARISI ÜZERİNE ÇALIŞMALIYIZ”

“İstanbul depremi Türkiye’nin bağımsızlık sorunudur” diyen İmamoğlu “O zaman bizim afet öncesini afet sonrasından daha çok ele almalı ve çözüm bulmalıyız. Depreme dair depremin kendi içerisinde bir seferberlik duygusuyla bu konuya asılmalı ve çözüm üretmeliyiz. Biz açıkçası daha fazla ne yapmalıyız nasıl bir iş birliği oluşturmalıyız hususunda önemli yol almak zorundayız. Bugün ülkemizde her kurumun sorumluluk sahibi olduğu gibi vatandaşların da sorumluluk sahibi olduğunu hatırlatmalıyız. Bu işler dağınık olmamalı. Yerelden yönetilmeli. Yerelden sıkı bir sistem oluşturmalı. Bütüncül bir kavramla depremin ele alındığı bir sistem oluşturulmalı ve içerisinde herkes olmalı. Çünkü siz bir dönüşüm ortaya koyacaksanız finansmana ihtiyacınız var. Finans aktörleri yoksa sizin yaptıklarınızın alamı yok. Bir kanun tasarısı üzerinde çalışmalıyız. Şu an yok hükmünde kanunlar var. Bir işleyişleri yok. Ortaya konulan bir genelge onu eziyor. İlçe belediyesi, büyükşehir belediyesi, TOKİ gibi kuruluşlarda kavram karmaşası var. Biz bir çözüm oluşturmalıyız. Depremle ilgili şehir konseyleri oluşturmalıyız. Şehirleri insanalar mezar değil yaşam teminatı olacak yerlere çevirmeliyiz. Deprem olduktan sonra ‘si de sağlam evlerde oturun’ demenin hiçbir anlamı yok” dedi.
İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Büyük depremi yaşadık mı bu Türkiye ekonomisini derinden sarsar. Ben hiçbir kurumun tek başına sorumluluk almaması gerektiğini düşünüyorum alamaz da zaten. Bu işi bakan da çözemez cumhurbaşkanı da çözemez. Bu işi hep birlikte çözebiliriz. Vatandaşın karşısına ortak bir akılla çıkmalıyız. Realist olup rasyonel davranmalıyız. Bunu yaparsak ancak bir özüm olabilir. Bu işin en üst seviyede en hızlı şekilde çözülmesi lazım Sadece mülkiyet hakkını değil yaşam hakkını da koruyan bir mekanizmayı devreye sokmalıyız. Bu bir toplumsal seferberliktir. Deprem konseyini önemsiyoruz. Bu işin partisi purtisi yok. Bir araya geleceğiz. Hiç kimse bir araya gelmekten korkmayacak. Ülkemizin birinci meselesi depremdir. Bugün bir virüsle mücadele ediyoruz. Bu bir gün geçecek ama deprem vardı var olacak. Bu yüzden boş gündemlerle şehirlerimizi ve insanımızı yormaya kimsenin hakkı yok. Bir tane boş gündem söyleyeyim. Kanal İstanbul mesela. Yapılmaması için bin tane sebep söylüyoruz ama yapılması için bir sebep söyleyen yok. İzmir’de canımız yanmış İstanbul’da diken üstündeyiz ama hala Kanal İstanbul… Bu ülkeyi boş gündemle yormaya kimsenin hakkı yok.”

İMAMOĞLU HASTANEDEKİ DEPREMZEDELERİ ZİYARET ETTİ

Öte yandan  depremde yıkılan apartmanların enkazlarından kurtarılan depremzedeleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ziyaret etti.

İmamoğlu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavileri devam eden depremzedelere geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Enkazdan kurtarılan çocukları ziyaret ettiğini ifade eden İmamoğlu, “Çocuklar geleceğimiz, umudumuz. Bu tür zor koşullardan en fazla etkilenenler de çocuklarımız oluyor. Burada enkaz altından çıkarılan çocuklarımızla umut tazeliyoruz. Onların çok şey başaracağını hissediyoruz. Allah onları korusun” dedi.

Başta çocuklar olmak üzere topluma sorumluluklarının çok büyük olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Hiçbir afette kimsenin burnunun kanamadığı bir ülke var etmeliyiz. Şehirlerimizi kimsenin burnunun kanamayacağı şekle getirmeliyiz. Bu ziyaretten bu sorumluluğu alarak ayrılıyorum. Durumları ve sağlıkları çok iyi. Bunun için tüm sağlık çalışanlarına minnet duyuyoruz” diye konuştu.

İmamoğlu’na ziyarette CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç da katıldı.