İş cinayetlerine son

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, dün meydana gelen ve dört kişinin yaralandığı asansör faciasıyla ilgili yaptığı açıklamada, iş kazalarını önlemenin yolunun çok açık olduğunu belirterek, “Tüm alanlarda sektörlerde kuralsız, güvencesiz çalıştırmanın, taşeronun ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.

Ege Postası
17.10.2014 - 13:50

İZMİR – DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarış, kısa süre önce Torunlar Center bağlı bir inşaatta yük ve işçileri taşıyan asansörün 32. Kattan aşağıya düşmesi sonucu 10 işçinin yaşamını yitirmenin acısı dinmeden, İzmir’de yine bir asansör kazası yaşandığını ve dört işçinin ağır yaralandığını belirterek, “Erkan Gönül, Sefer Güven, Fikret Keser, Anıl Cenikli adlı arkadaşlarımızın durumu ciddiyetini koruyor. İnşaat sektöründe her yıl 25 işçiden en az biri iş kazası geçiriyor” dedi.

Ne yazık ki ülkemizde yaşanan iş kazalarında (iş cinayetlerinde) her gün 4 kişinin yaşamını yitirdiğini belirter Sarı, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Dünyada iş cinayetleri konusunda ön sıralarda bulunan yerimizi giderek daha da perçinliyoruz. İnşaat sektörü % 40’lık kayıt dışı istihdam oranı ile tarım dışı sektörler arasında en çok kayıt dışının olduğu sektör. 2013 yılı itibari ile 1 milyon kayıtlı işçiye karşın 715 bin kayıt dışı çalışan var. İnşaat sektöründe her yıl 25 işçiden en az biri iş kazası geçiriyor.

Ülkemizde yaşanan iş cinayetlerinin 1/3'den fazlası inşaat yapım süreçlerinde ortaya çıkmakta, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik alınması gereken önlemler bir maliyet unsuru olarak görülmektedir. Bu kapsamda emekleriyle geçimlerini sağlamak için çalışan insanların, hayatta kalma hakları da giderek değersiz bir hale gelmektedir. Yapılan işlerin daha hızlı bir şekilde tamamlanması ve daha çok kazanç sağlanması anlayışı, her geçen gün işçi sağlığı ve iş güvenliğini sağlama koşullarının önüne geçmektedir.

Yapılması gerekenler çok açık. Tüm alanlarda, sektörlerde kuralsız, güvencesiz çalıştırmanın, taşeronun ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Tüm çalışanların, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik düzenlemelerinin yaşama geçirilmesi, risk değerlendirmesi yapılması, işyeri çalışma düzenlemelerinin belirlenmesi, eğitimlerinin düzenli olarak yapılması, denetlenmesi ve bunlara uymayanlara yaptırım uygulanması, konularında bir an önce gerekli adımların atılması zorunludur.

ILO normları dikkate alınarak ve “İnsan Onuruna Yakışır İş” anlayışıyla 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunları değiştirilmelidir.

*Özgür ve demokratik bir sendikal örgütlenmenin önünü açmaktan uzak 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu yeniden düzenlenmeli, özgürlükçü ve katılımcı bir demokratik düzenleme gerçekleştirilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulamada denetlenebilmesinin tek yolu, sendikalar eliyle demokratik denetim sistemlerinin oluşturulmasıdır.

13 Mayıs ta Soma yaşana iş kazası –cinayeti- sonucu 301 madencinin yaşamını yitirmesinden sonra göstermelik olarak yapılan onca sözde önlem ve yasalara karşın iş kazaları olmaya devam etmektedir. Ülkenin başbakanı ve bakanları yaşanan cinayetlere “kader” ve “bu işin fıtratında var” sözlerini ediyorlarsa ve bu konuda gerçekten bu kazaları önleyici önlemlerin alınmasını sağlamıyorlarsa daha çok bu cinayetlere tanık olacağız. İŞ Kazalarına-Cinayetlerine- son.”