İşler: “Rezidanslar turizmin belini büküyor”
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, konaklama sektöründe yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı belge ve onaylı işletmelerin faaliyet göstermesi gerektiğine dikkat çekti. İşler, “Sektörün merdiven altı işletmeleri” diye tanımladığı rezidansların sektöre büyük zarar verdiğini, ilgili kanunun bir önce ele alınması ve yarattığı haksız rekabetin giderilmesi gerektiğini belirtti.
- Ege Postası
- 12.04.2013 - 10:36
Turizm adına düzeltilmesi gereken bir diğer konunun yine rezidanslarla ilgili olduğunu belirten İşler, “Nasıl ki her mesleğin bir sertifikası var, otelcilik yapmaya soyunanların da bu alanda sertifika sahibi olması gerekiyor. Bu sertifikayı alabilmesi için de adres Kültür ve Turizm Bakanlığı’dır” dedi. İşler şu ifadelerde bulundu:
“Rezidans ve benzer yerlerde bir kişi üzerinden kiralama yapılıyor; ancak rezidansta kimlerin kaldığı bilinmediği için kontrol dışı bir sistem söz konusu. Bu bakımdan rezidanslar, sektörün merdiven altı diye tabir edebileceğimiz bir noktasında. Bu durum, otelciliğe, turizme yatırım yapmak isteyen yatırımcıyı sektörden soğuttuğu gibi, sektörün rekabet direncini de kırmaktadır. Turizmciler olarak turizm imarlı arsalar üzerinde yapılan değişimleri destekliyoruz, ancak acil olarak rezidanslar konusunun da düzenlemeye gidilmelidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli olmayan hiçbir yerin konaklama alanında faaliyet göstermemesi gerekmektedir.
Turizm sektörü bilindiği üzere en az yatırımla en fazla istihdamın sağlandığı bir sektördür. Sektör, Türkiye’nin cari açıktaki yüzde 25’lik oranını, ihracattaki bedelin ise yüzde 20’sini karşılayarak ekonomiye can katmaktadır. Düşünün bir kere bizler ilgili birçok bakanlıktan izin alıyoruz, belediyelerden izinler alıyoruz. KDV, muhtasar, kurumlar stopajı, sigorta, kar stopajı ödüyoruz, istihdam yaratıyoruz, tanıtım yapıyoruz. Türkiye turizminin standartlarını yıldız sayısına bağlı kalarak hep yukarı çekmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken sürekli yenilik yakalamak adına yatırım yapıyoruz ve sürekli yurt dışı pazarlara yüklenerek döviz getirmeye çalışıyoruz. Ancak rezidansların böyle bir kaygısı yok. Eğer böyle devam ederse otelciler de otel değil rezidans yatırımları yapmaya başlayacak. Bu ülke turizmi için bir felaket olur.”
“Asayiş zafiyeti oluşturuyor”
İşler, “Bu mağduriyete birilerinin dur demesi gerekiyor. Belki de en önemlisi rezidansların asayiş zafiyeti oluşturması. Otelciler gece yarısı 1’e kadar tesislerinde kalan her misafirin kimlik numarası ve bilgilerini online olarak kolluk kuvvetlerine bildiriyor. Sabıkalı olarak arananlar, fuhuş suçundan arananlar, kısaca illegal olarak aranan kimseler bu süzgeçten adaletin eline teslim ediliyor. Oysaki rezidansı bir kişi kiralıyor ve sonrasında kimin burada kaldığı kimin ne ettiği belli değil. Dolayısıyla bu yerler bu kişilerin merdiven altı konaklama yerleri olarak yuvalanıyor. Kısaca vergide gelir kaçağı, asayişte güven ve emniyet zafiyetlerine zemin oluşturuyor. Nasıl ki her mesleğin bir sertifikası var, otelcilik yapmaya soyunanların da bu alanda sertifika sahibi olması gerekiyor. Bu sertifikayı alabilmesi için de adres Kültür ve Turizm Bakanlığı’dır” diye konuştu.
Yorum Yazın