İşte dehşetin fotoğrafı... 'Hayvan bile böyle yapmaz'

30 yıllık eşini kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan aynı yaştaki Sabri Coşkunlar, "Olay günü gürültüyü duyanlar olmuş, ancak 'Aile kavgasıdır' diye müdahale etmemiş. Oysa bizim hiçbir zaman öyle bir kavgamız olmadı. Atalay Filiz, İzmir'de nasıl yakalandıysa, aynı hassasiyetin eşimin katilinin yakalanmasında da gösterilmesini istiyorum" dedi.

Dehşetin sesi, güvenlik kamerasında

Alsancak Semtinde geçen 27 Mayıs'ta öğle saatlerinde meydana gelen olayda, mimar Sabri Coşkunlar, bir işi için sabah ayrıldığı evine saat 19.30 sıralarında geldiğinde, birinci kattaki kapının ziline bastı. Kendi gibi mimar olan 30 yıllık eşi Ayla Coşkunlar kapıyı açmayınca, Sabri Coşkunlar, anahtarıyla kapıyı açmaya çalıştı. Ancak kilidin üzerinde anahtar takılı olması nedeniyle başarılı olamadı ve alt katta bulunan işyeri çalışanlarından yardım istedi.

Merdivenle eve girildiğinde, mutfakta Ayla Coşkunlar kanlar içinde bulundu. Haber verilmesiyle gelen sağlık görevlileri, ağır yaralanan Ayla Coşkunlar'ı ambulansla Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Buradaki ilk müdahalenin ardından talihsiz kadın İzmir Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedaviye alınan Coşkunlar, geçen pazartesi günü sabah saatlerinde yaşamını yitirdi.

ÇIĞLIKLARI KAMERADA
Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, alt katta bulunan işyerinin güvenlik kamerası kayıtları incelendiğinde yaşanan dehşetin sesi ortaya çıktı. İşyerinin dışındaki güvenlik kamerasının şüphelinin binaya giriş ve çıkışını kaydettiği, şüphelinin binada olduğu sırada, yine işyerinin ofis bölümündeki, ses de kaydeden güvenlik kamerasında ise Ayla Coşkunlar'ın kapıyı açmasının hemen ardından, "İmdat yardım edin" diye çığlık attığı, ayrıca başının beton zemine vurulduğu andaki gürültüsünün duyulduğu belirlendi. 

İzmir Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside, ilk bulgulara göre Ayla Coşkunlar'ın kafa travması sonucu can verdiği belirlendi. Ayla Coşkunlar, geçen salı günü Alsancak Hocazade Camii'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Doğançay Mezarlığı'nda toprağa verildi.

HAYVAN DAHİ BİR İNSANA BU KADAR KÖTÜLÜK YAPAMAZ
Eşinin ölümünün acısını yaşayan Sabri Coşkunlar, 30 yıldır aynı evde yaşadıklarını, şimdiye kadar hırsızlık gibi bir olumsuzlukla karşılaşmadıklarını belirtti. Eşinin böyle bir olayı hak etmediğini de söyleyen Coşkunlar, "İkimiz de emekliyiz, tam hayatımızı yaşayacağımız zaman böyle bir olay başımıza geldi. Eşimin böyle bir olayı hak ettiğini düşünmüyorum. Hiçbir insan böyle bir şeyi hak etmez. Yapılmış olan hayvanca bir şey, hayvan dahi bir insana bu kadar kötülük yapamaz. Evde dağınıklık yoktu. Hiçbir şey kurcalanmamış. Tahminimize göre içeriye giren kişi eşimi darp etmiş ve gürültü nedeniyle paniğe kapılıp kaçmış. Evde kurcalanan bir yer yok, kapıdan girmiş hemen çaprazdaki mutfakta mücadele olmuş, sonra fark ettik eşimin kolunda altın künye ve bilezik vardı onları alıp gitmiş. Şüpheliyi güvenlik kameralarında gördüğümüz kadarıyla çevremizdeki hiç kimse tanımıyor. Alsancak'taki bütün eğlence mekanları çalışanlarına, akrabalarımıza sorduk ve böyle bir kişiyi tanımadıklarını söylediler" diye konuştu.

5 SAAT YARDIM BEKLEMİŞ
Eşinin saatlerce yardım beklediğini belirten Coşkunlar, "Ben o gün sabah iş için evden çıktım. Her zaman dönüş saatim olan 19.00- 19.30 gibi eve geldim. Olay saat 14.00'te yaşanıyor ve eşim yaklaşık 5 saat yerde, çaresiz, kanlar içinde kıvranmış. Şüphelinin neden bizim evimizi seçtiğini bilmiyorum. Ancak bu sokakta yalnızca bizim apartmanın kapısı açık, yandaki barın mutfak bölümü bizim apartmanda, çalışanlar girip çıktığı için kapı açık kalıyor. Belki sokakta gördüğü tek açık kapı bizimki olduğu için girmiştir başka bir fikir yürütemiyorum. Eşim tanımadığı kişilere hiçbir zaman kapıyı açmazdı, ben geldiğimde dahi 'Kim o' diye seslenirdi. Evimize giren kişi mutlaka eşimi ikna edici bir şey söylemiştir" dedi.

AİLE KAVGASI SANMIŞLAR
Olay günü gürültüyü duyanların olduğunu, ancak aile kavgası olarak düşündüklerini dile getiren Coşkunlar, güvenlik kamerasına da yansıyan şüphelinin bir an önce yakalanmasını isteyip şunları söyledi: 

"Olay günü gürültüyü duyanlar olmuş, ancak 'Aile kavgasıdır' diye müdahale etmemiş. Oysa bizim hiçbir zaman öyle bir kavgamız olmadı. Atalay Filiz, İzmir'de nasıl yakalandıysa aynı hassasiyetin eşimin katilinin yakalanmasında da gösterilmesini istiyorum. İzmir Emniyeti ve vatandaşlardan bu konuda bana yardımcı olmasını istiyorum. Bu kişi belki bugün farklı planlar yapıyordur, en azından yakalanıp cezasız kalmamasını istiyorum."