Dolar 34,5733
%0.09
Euro 36,2532
%0.69
Altın 2.968,690
%-1.22
Bist-100 9.645,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İşten çıkarılan 15 işçi Başkan Soyer’e seslendi: Suçluysak 11 ay neden çalıştırdınız!

İşten çıkarılan 15 işçi Başkan Soyer’e seslendi: Suçluysak 11 ay neden çalıştırdınız!

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Genel-İş Sendikası, güvenlik gerekçesiyle işten çıkarılan 15 İZELMAN ve İZNERJİ şirketi çalışanlarının haklarını savunmak için 3. kez basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, adli sicil kayıtları temiz olan işçilerin “güvenlik soruşturması” gerekçe gösterilerek işten çıkarılmalarının hak gaspı olduğunu ifade eden sendika yetkilileri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i işçilerin arkasında olmaya davet etti.

  • Ege Postası
  • 27.10.2020 - 13:29

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Genel-İş Sendikası, İzmir Büyükşehir bünyesinde bulunan İZELMAN ve İZENERJİ şirketlerinden “güvenlik soruşturması” nedeniyle işten çıkartılan 15 işçi için basın açıklaması düzenledi. İlki 20 Ekim tarihinde hak arayışı için düzenlenen basın açıklamalarının bugün 3.’sü düzenlendi. Açıklamaya gelen işten çıkartılan 15 işçi adli sicil temiz kağıtlarını da getirip kamuoyu ile paylaştılar.

İZSU önünde düzenlenen basın açıklamasına DİSK’e bağlı Genel-İş Şube Başkanları, Tüm Bel-Sen yöneticileri, sendika üyeleri ve işten çıkartılan 15 işçi katıldı.

İŞÇİLERDEN TUNÇ SOYER’E ÇAĞRI

İşten çıkarılan işçiler ve sendika adına basın açıklamasını yapan Genel-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız, açıklama sonrası yaptığı konuşmada işçilerin haklı mücadelelerinde yalnız bırakıldığını belirterek siyasileri, CHP’li milletvekillerini ve STK’lara destek vereleri için çağrıda bulundu. Yıldız, “Buradan Vali’ye ve iktidara kalemini satan boyalı basına sesleniyoruz. Bizim arkadaşlarımız su kadar berraktır. Bizim arkadaşlarımız herkes pandemi sürecinde evde yatarken 4,5 milyonluk İzmir halkının evlerinde rahat yaşaması için onlara hizmet ürettiler. Ama bugün iktidarın 18 yıldır ceberuta anlayışını kaleme almayan, dün bu ülkenin cumhurbaşkanından iş isteyen, ‘Geçinemiyorum’ diyen esnafa ‘al çay iç’ diyen anlayışı yazmayan, kalemini satan boyalı basına sesleniyoruz. Bizim arkadaşlarımız temiz. Biz arkadaşlarımızın suçsuzluğunu kanıtlayana kadar alanlarda bunun mücadelesini vereceğiz.  Buradan bir çağrımız da beş gündür sesini çıkarmayan işverene. Bundan yıllar önce AKP İl Başkanı ‘İZELMAN ve İZENERJİ’de terör sempatizanları çalışıyor’ demişti. Dönemin belediye başkanı çıkıp ‘Ben çalışan bütün arkadaşlarıma inanıyorum. Arkadaşlarımın suçsuz olduğunu da inanıyorum. Varsa bir suçları Cumhuriyet Savcılığı’nı göreve davet ediyorum’ demişti. Buradan aynı açıklamayı yapmaları için İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na çağrıda bulunuyoruz. Eğer arkadaşlarımız suçluysa 11 aydır neden çalıştırdını? Arkadaşlarımız bugün yasal olarak adliyeden aldıkları ıslak imzalı adli sicil kayıtlarını getirdiler. Arkadaşlarımızın bir suçu yoktur. Yargılanması ya da davaları yoktur. Ama arkadaşlarımız hedef gösterildiler ve gerekçe gösterilmeksizin iş akitleri feshedildi. Biz bu haksızlığa ve hukuksuzluğa sessiz kalan bütün STK’ları, siyasi parti üyelerini ve Cumhuriyet Halk Partili 13 milletvekilini buradaki haksız yere işten atılan işçilere sahip çıkmaya ve bizimle birlikte alanda olmaya davet ediyoruz” dedi.

“GÜVENLİK SORUŞTURMASI MUHALİFLERİN TASFİYESİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”

Basın açıklamasında işçilerin “güvenlik soruşturması” nedeniyle işten çıkarıldıkları hatırlatan Başkan Yıldız, “Patronların keyfi tutumları sonucu her gün binlerce işçinin işten çıkarıldığı ülkemizde, AKP hükümeti ile beraber şimdi bir de ‘güvenlik soruşturması’ gibi Anayasa ve yasalara aykırı bir biçimde yeni bir uygulama daha hayata geçmiştir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ terör örgütü ile mücadele gerekçesiyle başlayan bu uygulama, sonrasında kamuda ne kadar demokrat ve muhalif varsa onların tasfiyesine dönüşmüştür. Kanun Hükmünde Kararnameler eliyle on binlerce işçi, memur, doktor ve akademisyen haksız ve hukuksuz yere işten çıkarılmıştır. Bu insanların çok büyük çoğunluğu yıllar geçmesine rağmen halen OHAL komisyonlarına yaptıkları itirazların sonuçlarını bekliyor. Yasal olarak OHAL bitti ama maalesef OHAL uygulamaları ülkemizde kalıcı hale dönüştü. İşte bu “güvenlik soruşturması” uygulaması da bunun en bariz örneğidir. Bugün, keyfi biçimde işlerine son verilen 16 arkadaşımız, kendileri ile ilgili savcılığa başvuru yaparak Adli Sicil Kayıtları’nı talep etmişlerdir. Aldıkları adli sicil kayıtlarından da görüleceği gibi, haklarında ne bir kovuşturma ne bir soruşturma ne de bir ceza vardır. Devletin resmi bir kurumundan alınan, halk deyimiyle ‘temiz kağıdı’nı başka bir devlet kurumu kabul etmemektedir” denildi.

“UYGULAMA HAK GASPIDIR”

Güvenlik soruşturmalarında objektif değil sübjektif yargılamalar yapıldığının altı çizen Yıldız, “Bugün siyasal iktidarı eleştiren her siyasi düşünceden insanın bugün terörist diye kolayca suçlandığı bir ortamda kimse bizden bu güvenlik soruşturması istihbaratına güvenmemizi beklemesin. Yargı kararı olmaksızın, keyfi olarak doğruluğu tartışılır istihbarata dayalı bilgilerle insanları işinden edemezsiniz! Suçluluğu kanıtlanana kadar kişinin masum sayılması ceza hukukunun en temel ilkesi olduğunu asla unutmayın! Suç ve cezalar şahsidir kimse yakınının veya bir akrabasının işlediği suçtan dolayı cezalandırılamaz. Kimse cezasını çektiği bir suçtan dolayı ayrımcılığa uğratılamaz. Suç işlemiş ve cezasını çekmiş olanların da çalışma hakkı gasp edilemez. Bu en temel Anayasal hak olan ‘çalışma hakkı’nın gaspıdır” ifadelerini kullandı.

Bir kere daha verilen karardan dönülmesi için yetkililere seslenen Yıldız, açıklamaya şu ifadelerle son verdi; “Gelin bu hukuksuzluğa bir an evvel son verin. Covid-19 nedeniyle sözde işten çıkarma yasağı olan bir dönemde insanları işinden, ekmeğinden etmeyin. Güvenlik soruşturması bahanesi ile yapılan keyfi işten çıkarmaları durdurun. Tüm basın ve kamuoyu da bilmelidir ki, DİSK-Genel-İş Sendikası olarak bizler, haksız ve hukuksuz bu işten çıkarmaların karşısında durmaya, gerekli her türlü hukuksal ve demokratik mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. BARIŞ isteyen akademisyenler, bağımsız yargı diyen barolar, salgınla mücadelede gerçekler halktan saklanmasın diyen tabip odaları, grevli toplu sözleşme isteyen kamu emekçileri, eğitimde fırsat eşitliği parasız bilimsel laik eğitim için size oy moy yok diyen gençler, İstanbul sözleşmesi yaşatır diyerek şiddete kadın cinayetine ve tacize hayır diyen kadınlar tek adam rejiminin saldırılar karşı topyekün saldırıya karşı topyekün mücadele için BİRLEŞELİM mücadele edelim.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.