İyimaya: Özal, vesayet komplosu ile karşı karşıya kalmış olabilir
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Ahmet İyimaya, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü ile ilgili, “İç dünyam ne diyor sorusunu bana yöneltirseniz, mutlak bir gerçeği seslendirebilecek imkandan yoksunum. Ama Türkiye’nin...
- Ege Postası
- 17.04.2013 - 14:59
'A AÇIKLAMA
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Ahmet İyimaya, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümünün 20. yıl dönümü dolayısı ile Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) açıklamalarda bulundu. Merhum Cumhurbaşkanı Özal’ın sadece bir lider değil aynı zamanda bir deha olduğunu belirten İyimaya, “O, anayasal tartışmalardan gitmedi, laiklik - anti laiklik tartışmasından gitmedi ama ekonomik dönüşümün sistemin tamamını dönüştüreceğini, vesayet rejiminin bu yolla çökebileceğini, özgürlük alanının bu yolla genişleyebileceğini kavrayan, öngören ve bu noktada siyaset üreterek kurgularını uyarlamayı bilen bir liderdi.” diye konuştu.
“Dün ne oldu'” sorusuna bugün daha doğru cevaplar bulunabildiğini aktaran İyimaya, “Çünkü Türkiye’nin saydamlık kapasitesi, karanlığı aydınlatma yeteneği gittikçe artıyor.” ifadesini kullandı.
ÖZAL'IN ÖLÜMÜ
Özal’ın ölüm nedeniyle ilgili dillendirilen farklı görüşlerin hatırlatılması üzerine İyimaya, “Bir isnat var. Anayasanın 138. maddesi kapsamında bir siyaset kurumu mensubunun yargıda görülmekte olan bir dava konusunda veya isnat konusunda negatif ya da pozitif yargıda bulunması doğru değildir. Anayasal sınırlar içerisinde kalınarak söylüyorum ki, Özal Türk sistemini dönüştüren ve bugünün nesillerinin, gelecek nesillerinin yolunu önceden açan bir harita, bir kılavuz bir liderdi.” dedi.
Konuyla ilgili kişisel görüşünün sorulması üzerine ise İyimaya, “Olgular görüş farklılığı ile dönüştürülemez, değiştirilemez. Şu anda deliller toplandı. Toplanmayanlar, bulunamayanlar, diyelim ki ölüm sonrası tetkikler yok oldu, bugün basında öyle görüyorum, bunlar yarın bir gün bulunabilir, farklı deliller gelebilir ve burada tüm mesele olguyu aydınlatabilmek meselesi. Benim iç dünyama dönersem, iç dünyam ne diyor sorusunu bana yöneltirseniz, ben burada mutlak bir gerçeği seslendirebilecek imkandan yoksunum. Ama Türkiye’nin vesayet rejimini düşündüğünüz zaman, o dönemde ekonomik dönüşümlerden sonra Güneydoğu sorununda ve laiklik konusunda Özal’ın büyük projelerini düşündüğüm zaman, ister istemez bir vesayet komplosu ile karşı karşıya kalmış olabilir. Ama bu tamamen bir olasılıktır. Bu olasılık olgunun tersine olması halinde olguyu değiştirmez. Gerçek sanıyorum, eğer deliler elde edilir ise ortaya çıkar. Şudur veya budur, kesin kanaat bilderemem.” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın