İzmir Barosu Başkan Adayı Çolak'tan çarpıcı mesajlar: Siyasete atlama tahtası değil!
İzmir Barosu'nun Genel Kurulu'na sayılı günler kala Mücadeleci Avukatlar Grubu’ndan Tacettin Çolak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Baro başkanlığının siyasete atılmak için bir basamak olmadığını vurgulayan Çolak, "Biz prensip mücadelesi yapmak üzere aday oluyoruz. Yani kişisel bir takım hesaplaşmalar, siyasi bir hesaplaşmamız da yok. Biz baroyu kişisel ikbal olsun diye veya ileride siyasete atlama tahtası olsun diye de görmüyoruz" dedi.
- Ege Postası
- 08.10.2024 - 09:35
- Güncelleme: 08.10.2024 - 09:41
BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İzmir Barosu, 19-20 Ekim tarihlerinde seçime gidecek. Celal Atik Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek kongrede İzmir Barosu için 4 aday yarışacak.
Mücadeleci Avukatlar Grubu’ndan Tacettin Çolak, Ege Postası Gazetesi'ne yaptığı açıklamasında, "Biz prensip mücadelesi yapmak üzere aday oluyoruz. Yani kişisel bir takım hesaplaşmalar, siyasi bir hesaplaşmamız da yok. Biz baroyu kişisel ikbal olsun diye veya ileride siyasete atlama tahtası olsun diye de görmüyoruz" dedi.
ÇARŞAF LİSTE VURGUSU!
Grupluk sisteminin kaldırılmasıyla liyakatli ve yetenekli avukatların liste dışı kaldığına dikkat çeken Tacettin Çolak, "İzmir Barosu'nda şimdiye kadar Çağdaş Avukatlar Grubu ve Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu uzun yıllardır baro yönetimindeydi. Biz Mücadeleci Avukatlar olarak iki grubun da bir metal yorgunluğu içerisinde olduğunu düşünüyoruz. Uzun yıllar Cumhuriyetçi Avukatlar yönetmişti. Onlar da birçok hata yaptılar. Ama son 6 yıldır Çağdaş Avukatları Grubu Baro'yu yönetiyor. Bu arkadaşların da bu geçtiğimiz 6 yıl içerisinde ciddi hataları var. Biz onlara alternatif olmak üzere mücadeleci avukatlar olarak önce 2022 yılında aday olduk. Şimdi de ikinci kez adaylığımız var. Her şeyden önce baronun avukatlara yabancılaştığı bir ortamdan geçiyoruz. Büyük barolarda bu tür grup listelerinin baro genel kurumlarında oluşması ve seçmenin, meslektaşlarımızın hep grup listelerine oy vermiş olması bize göre bir grup karşılaşmasını doğmuştur. Dolayısıyla başka gruplardan ya da o kazanan grubun dışında kalan liyakatlı, mesleğin sorunlarını bilen yetenekli arkadaşlarımız liste dışı kalmaktadır. Dolayısıyla biz grupluk sisteminden kurtulmasını istiyoruz. Geçen genel kurulda da biz bu konuda önerge verdik ama yeterli desteği alamadık. Çarşaf listeyle seçimlere katılınmasını ve orada seçmenin önüne herkesin isminin alfabetik sıraya göre eşit şekilde gelmesi ve meslektaşlarımızın da o liyakatli insanları eşit koşullarda tercih etmesini savunuyoruz. Maalesef bunu geçen dönem kabul ettiremedik. Bu dönemde aynı mücadeleyi yürüteceğiz" ifadelerine yer verdi.
BAROYU SİYASETE ATLAMA TAHTASI OLARAK GÖRMÜYORUZ...
Siyasi hesaplaşmalar sebebiyle aday olmadığına dikkat çeken Çolak, "24 kişide oluşan bir listemiz var. Bu liste için mücadelemizi yürütüyoruz. Özellikle CMK ücretleri, adli yardım ücretleri konusunda, avukat hakları merkezinin daha faal yürütülmesi konularında şimdiki baronun ciddi hatalar var, eksikleri var. Biz hazırlamış olduğumuz bildirgede bunlarla ilgili çözüm önerilerimizi sunduk. Biz prensip mücadelesi yapmak üzere aday oluyoruz. Yani kişisel bir takım hesaplaşmalar, siyasi bir hesaplaşmamız da yok. Biz baroyu kişisel ikbal olsun diye veya ileride siyasete atlama tahtası olsun diye de görmüyoruz. Türkiye'de 200 bin avukat var. Bunların yüzde elliden fazlası genç avukatlar. Biz genç avukatların da sorunlarını çözme noktasında gücümüz yettiğince mücadele etmek üzere aday olduk. Asgari ücretin bile altında meslektaşlarımız, genç arkadaşlarımız çalıştırılıyormuş. Böyle bir iş ilişkisini biz modern kölelik olarak görürüz. Bu doğru değil. Biz onlara karşıyız. Zaten Barolar Birliği'nin daha önce çıkartmış olduğu bir yönetmelik vardı. Bağlı çalışan avukatların en az alması gereken ücretle ilgili. Danıştay bunu iptal etmişti 2018 yılında. Bu noktada da çalışmalar yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.
SİSTEM GÜVENCESİZLİK ÜZERİNE KURULMUŞ...
Mevcut yönetimin ve geçmiş dönemlerde görev yapan yönetimlerin eksiklerini dile getirerek sözlerine devam eden Tacettin Çolak, "Avukat hakları merkezinde hatalar var ve ısrar ediliyor. Bir tane avukat hakları merkezinde avukat görevlendiriliyor. Şu an İzmir'de 20 bin avukat var. Biz diyoruz ki avukat hakları merkezinde meslektaşların karşılaştığı sorunlara anında müdahale edebilecek bir organizasyon gerekiyor. Onun için de bir kişi değil de yeterli sayıda en az 3-5 kişiyi oradan istihdam etmek lazım. Meslektaşlardan yani avukat arkadaşlardan oluşturulacak nöbet sistemi de kurulabilir. İlçelerde yine bu ilçelerdeki avukatlar aracılığıyla bulunuyor ve sistem kurularak anında adliyede sorunla karşılaşan meslektaşın yanında baronun bulunması gerekir. Yasayla korunan haklarımız var bizim. Anonim şirketlerde ve yapı kooperatiflerinde avukat bulundurma zorunluluğu var. Bizim baromuz iki yıldır anonim şirketleri denetlemiyor. Baromuz bunu iki yıldır takip etmemiş. Elimizdeki yasayla bizim meslektaşlarımıza tanınan bir iş olanağı kaybedilmiş durumda... Arabulucu, dava şartı olarak ara buluculuk sisteminin getirildiği tüm alanlarda, aile hukukunda, ticaret mahkemelerinde, asil hukuk mahkemelerinde ara bulucu görüşmelerinde mutlak avukat bulundurma zorunluluğunun getirilmesi lazım. Bunun için de mücadele yürütmemiz lazım. Bu da bizim meslektaşlarımız açısından yeni iş olanaklarıdır. Avukat sayısı hızla büyüyor. Dolayısıyla avukat sayısı böyle arttıkça iş alanları daralıyor. İş alanları daralınca işte kimisi asgari ücretin bile altında yerlerde çalışıyor. Kimisi işsiz, intihar eden genç meslektaşlarımız var bizim yani. Bunlar bizim mesleğimiz açısından çok utanılacak durumlar. Avukat sigortası gelmesi lazım... Sistem maalesef avukata güvensizlik üstüne kurulmuş. Bunların mücadelesini yürütmemiz lazım. Tabi bu mücadelelerde baronun gücü sınırlı kalır. Ama Barolar Birliği'nin de örgütlüğüyle bu iş yürütülmesi lazım. Bize göre Barolar Birliği de yeterli etkinlikte bir mücadele yürütmüyor. Vergi yükü çok ağır avukatlar üzerinde. Yüzde yirmi stopaj, yüzde yirmi KDV ödüyor. Vekaletname alıp dilekçeyi yazdıktan sonra müvekkilinden para al, alma sen o oranlardan vergilendiriliyorsun Böylesine adaletsiz uygulamalar var" diye konuştu.
BARO BAŞKANI OLUNCA İL BAŞKANLIĞINI BIRAKACAĞIM!
22 Ekim 2022 tarihli gerçekleştirilen Genel Kurul'da çıkan 'Jin Jiyan Azadi' kavgasına yönelik açıklamalarda bulunan Tacettin Çolak, "Biz çok doğru bulmuyoruz. Onlara gösterilen aşırı tepkiyi de doğru bulmuyoruz. Dolayısıyla daha çok mesleğin sorunlarına odaklanmamız gerekir. Hepimizin bir siyasi görüşü var. Ben Halkın Kurtuluş Partisi'nin il başkanıyım. Ama yarın ben baro başkanı seçilince il başkanlığını bırakacağım. Ama bazı burada baro başkanları milletvekili olabilmek için baro başkanıyken gitti istifa etti, ama listeye de giremedi ve ortada kaldı. Geçmişimizdeki olumsuz intibayı sileceğiz. Örneğin siyasi iktidarın kanunsuzlukları karşısında da barolar birliği ve barolar yeterli etkin tavrı alamıyor. AKP iktidarı Türkiye'de artık ne anayasa dinliyor, ne diğer kanunları dinliyor. Kendilerini hiçbir kanuna bağlı saymıyor" ifadelerine yer verdi.
GENÇLERE GÜVENSİZLİK...
Genç avukatların baronun yönetim kurullarında görev alamamasına tepki gösteren ve listesinde 2 genç avukata yer verdiğini belirten Çolak, "Bizim barolar avukatlık kanununda barolarda yönetici olabilmek için 5 yıllık kıdem şartı aranır. Baro başkanı olabilmek için 10 yıl. Barolar delegesi olabilmek için de 10 yıl. Diğer yönetim kurulu, disiplin denetleme kurulunda görev almak için 5 yıl kıdem şartı aranır. Biz bunun da antidemokratik olduğunu ve gençlere bir güvensizlik içerdiğini düşünüyoruz. O kanunun hazırlandığı yıllarda avukat sayısı belki 3-5 bindi, şu anda 200 bin ve yüzde elliden fazlası genç. Bu anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı. Aynı zamanda da gençliğe bir güvensizlik içeriyor. Şimdi 18 yaşında milletvekili oluyor gençler, kanun yapıcı oluyor ama 29 yaşına kadar baroda sorumluluk alamıyorsun, görev alamıyorsun. O genç avukatlar ağır ceza mahkemesine de giriyor, ticaret mahkemesine de giriyor. Her türlü mahkemeye giriyor. Biz o kanunun antidemokratikliğini kanıtlamak için listemizde iki tane genç arkadaşa yer verdik. Biz seçimi kazanında bu arkadaşlara seçim kurulu mazmatasını vermeyecek İşte biz de İdare mahkemesini iptal davası yoluyla itiraz edeceğiz ve dava konusu yapacağız ve oradan da somut norm denetimi yolu var hukukta. Kanunların anayasa aykırılığını yürüyen bir mahkemede de iddia edebiliyoruz. Dolayısıyla o somut norm denetimi yoluyla da anayasa mahkemesinin önüne götüreceğiz ve bu açık çelişkiyi orada gençlerin gidermek için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı.
CMK ÜCRETLERİ İÇİN GEREKLİ GİRİŞİMLER YAPILACAK
CMK ücretlerinin zamanında yatırılması için mücadele vereceğini vurgulayan Çolak, "Biz Baro'da yönetime gelirsek geç ödenen CMK ücretleri için hem Adalet Bakanlığı hem savcılıklar nezdinde gerekli girişimler de bulacağız. En geç 1-2 ay içerisinde bu ücretlerin ödenmesini sağlamayı da hedefliyoruz. Adli yardımdan kaynaklanan hatalar var. Adli yardım görevi yapan meslektaşların da ücretleri geç ödeniyor. Onların da düzeltilmesini düşünüyoruz, savunuyoruz. Duruşma tutanakları hiç verilmez oldu, sözde tasarruf edecekler. Duruşma tanığının verilmesi lazım. Bunun için de mücadele edeceğiz" diye konuştu.
AVUKATLARA AÇIK YÖNETİM KURULU...
Şeffaflık ilkesine değğinen Tacettin Çolak, "Biz yönetimde şeffaflığı hedefliyoruz. Bizim baro yönetim kurulu toplantılarında dileyen meslektaşların baro yöğretim kurulu toplantılarını izleyebileceklerini de savunuyoruz. Önerileri varsa önerileri getirecekler. Oy verme, karar verme sürecine dahil olamazlar. Bir de aldığımız kararları tabi düzenli bir şekilde baro sitesinde yayınlayacağız" dedi.
SARI BARO!
Baroların bölünmesine tepki gösteren Çolak, "AKP her baroya 3 tane delege vererek barolar birliğindeki yapıyı da değiştirdi. Ankara'da, İstanbul'da onu ulaştılar. İzmir'de bu girişim başarısız kaldı. 2 bin imza bulamadılar. Dolayısıyla şu anda 2 bin imzayı bulan herkes 2 nolu baro, 3 nolu baro, 4 nolu baro da açabilir yani. Bizim barolara eleştirimiz var. Ama meslek örgütünün bölünüp parçalanmasına da karşıyız. Kendi meslek örgütümüz içerisinde eleştirilerimizi yaparak, yönetimlere talip olarak bu mücadeleyi yürütmenin doğru olduğunu düşünüyoruz. Numaralı barolara karşıyız. Onlara da sarı baro diyorum" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın