İzmir Barosu Başkanı Yılmaz: Hukuksuzluk tavan yaptı
Danıştay 6. Dairesi’nin bilirkişi raporu ve Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun kararını hiçe sayarak Çeşme Projesi için istenilen yürütmeyi durdurma kararını reddetmesini “Hukuksuzluğun tavanı” olarak yorumlayan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Danıştay, çok büyük bir alanı, ormanlıkları, zeytin alanlarını, tarım alanlarını, sahilleri hatta bunun içinde deniz alanlarını dahil olmak üzere Türkiye'nin en büyük alanını bir sözle imara açtı” dedi.
- Ege Postası
- 30.06.2023 - 08:56
- Güncelleme: 01.07.2023 - 00:34
Cumhuriyet Gazetesi'nden Yusuf Körükmez'in haberine göre; İzmir’in ‘Kanal İstanbul’u olarak tanımlanan 11 Şubat 2020’de tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile 16 bin dekarlık alanı yapılaşmaya açan Çeşme Çeşme Turizm Bölgesi Projesi’nin iptali için açılan davada, Danıştay talebi reddetti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) ve çevreci yurttaşlar, projeye karşı açtıkları davada yürütmeyi durdurma talebinde bulunmuş, mart ayında atanan bilirkişi heyeti, mahkemeye sunduğu raporunda projenin planlama ilkeleri ve kamu yararına uygun olmadığı görüşünü bildirmişti. Rapora rağmen Danıştay 6. Dairesi iptal talebini reddettiğini duyurdu. Davacılar ise kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na taşıyarak, sonuca bir kez daha itiraz etti. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından ise itiraz kabul edildi. Kurul yürütmeyi durdurma talebini reddeden kararı kaldırması ve işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Danıştay 6. Dairesi ise Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun kararını hiçe sayarak yürütmeyi durdurma kararını yine reddetti.
En üst mahkemenin kararını hiçe sayılmasını Cumhuriyet’e değerlendiren İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Danıştay, çok büyük bir alanı, ormanlık, zeytin alanlarını, tarım alanlarını, sahilleri hatta bunun içinde deniz alanları da dahil olmak üzere Türkiye'nin en büyük alanını bir sözle imara açtı” diye konuştu.
“TALİMATLA, KARAR VEREN MAHKEMELERİN OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
İdari Dava Daireler Kurulu'nun işlemin yürütülmesini açıkça hukuka aykırı bularak yürütmenin durdurulması kararını verdiğinde “Böyle hukuka uygun bir karar verildi ama bunun sonucu ne olacak gerçekten merak ediyoruz” dediğini hatırlatan Av. Sefa Yılmaz, “İşte o merakımızı Danıştay 6. Daire giderdi. Davanın reddine karar verdi. Yani yüz küsür sayfalık bilirkişi raporu var, kurul kararı var. Buna rağmen oy çokluğuyla verilmiş bir karardan bahsediyoruz. Biz eskiden hukuka aykırı kararları tartışır ve ‘Niye hukuka aykırı kararlar veriliyor?’ diye düşünürdük. Demek ki şüphelerimiz de haklıymış. Artık talimatla, artık emirle karar veren mahkemelerin olduğunu biliyoruz. Zaten uzun zamandır böyle ama bir üst mahkemenin açıkça hukuka aykırı bulduğu bir işlem için davanın reddine karar vermek hukuksuzluğun tavanıdır. En üst mertebesidir” ifadelerini kullandı.
HEM SİYASİ HEM DE EKONOMİK BİR KARAR
Çeşme Turizm Projesi’ne karşı açılan iptal davasını bilirkişi raporuna ve bir üst mahkemenin kararına rağmen Danıştay 6. İdare Dairesi reddetmesine karşı Çeşme Yarımada Projesi Davacıları, İzmir Demokrasi Güçleri ve yurttaşlar İzmir Bölge Adli Mahkemesine gelerek itiraz dilekçelerini verdi. Çeşme Yarımada Projesi Davacıları üyesi Şerife Aygün Gökce, "Tamamen İzmir’in, Yarımadanın, Çeşme’nin yaşam alanlarının yok edilmesini hedeflemektedir. Çeşme Yarımadasının yaşam biçimi, kültürel yapısı, çevre ve yaşam değerlerini yok edilmeye çalışılmaktadır. Danıştay tarafından alınan karar politik olduğu kadar ekonomiktir de. İktidarın ekonomik bataktan çıkışına yönelik gelir getirici çözümlerinin önde gelenlerindendir. Tamamen kamusal olan alanlarının satılarak 20 milyar doların üstünde gelirin beklendiği, yapılması planlanan büyük ölçekli oteller, golf sahaları, marinalar ve alışveriş merkezleri ile şantiyeye dönüşecek olan yarımadanın mevcut turizm yapısı da, yaşam biçimi de tümüyle değişecektir. Bu projenin başlangıç olduğunu, sarı öküzü kaptırırsak İnciraltı’nı da kaybedeceğimizi, Körfez Geçiş Köprüsü’nün önünde duramayacağımızı görüyoruz” dedi.
EKİCİ: KAMU YARARI İÇERMEMEKTEDİR
Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Ekici İzmir’de doğal ve kültürel varlıklara, kamusal alanlara yönelik müdahaleler gün geçtikçe artarak devam ettiğini ifade ederek, “Çeşme Projesi Raporu, dava sürecinde bilirkişi raporları, yaptığımız açıklamalar, bilim insanlarının görüşleri ortaktır: Proje kamu yararı içermemektedir. Yarımada; arkeolojik sit, doğal sit alanları, orman, tarım alanları, sulak alanlar, koruma alanları, endemik türler, su kaynakları gibi ekolojik ve biyolojik çeşitliliği ile son derece özel bir bölge. Projeyle, Çeşme Yarımadasında güneye doğru orman olarak tescilli alanlar, kıyılar, deniz alanı ve koruma alanları, mera alanları, tarım alanları ve hatta Carufa Adası da dahil edilerek, önceki 11 adet turizm alanı ile birlikte Yarımadanın yüzde 40’ına tekabül eden bir bölge turizm alanı olarak ilan edilmiş, dolayısı ile bu alanda bir kullanım olanağı yaratılmak istenmiştir.
Yorum Yazın