İzmir Barosu Dünya Çocuk Günü'nde sömürüye dikkat çekti
İZMİR Barosu'ndan Dünya Çocuk Günü nedeniyle yapılan yazılı açıklamada kötü koşullarda, sağlıksız, aç, susuz, eğitimsiz yetişen, ekonomik yönden sömürülen, eğitimine devam edemeyen, çalıştırılmaması gereken yaşta çocuklar için ciddi çözümler getirilemediğine dikkat çekti.
- Ege Postası
- 03.10.2016 - 19:09
"Çocuk ölümlerine, cinsel istismarına, çocuk gelinlere, çocuk işçiliğine, ve çocukların her türlü sömürüsüne karşı mücadeleye devam edeceğimize dair söz veriyoruz. 1923 yılında kırk ülkenin temsilcilerinin İsviçre’nin Cenevre kentinde Uluslararası Çocukları Koruma Birliği’ni oluşturmaları ve ardından UNICEF’ e dönüşmesi ile Birleşmiş Milletler Örgütü 1954 yılında Ekim ayının ilk pazartesi gününü Dünya Çocuk Günü olarak ilan etmiştir. Her ne kadar çocuklara verilen önemin göstergesi olarak ilan edilmiş bir gün olsa da Türkiye’nin ve Dünya’nın içinde bulunduğu durum hiç de iç açıcı değildir.
Dünyada ve ülkemizde maalesef hızla artan ve halen devam eden sömürüye dayanan sistem nedeniyle çocukların istismarı artık her güne yayılan haberler olarak karşımıza çıkmıştır. Bebek yaştaki çocuklara dahi tecavüzler, sokağa terk edilen ,suç çetelerine alet edilmiş, her türlü sömürüye karşı savunmasız çocuklar, ailelerin ekonomik sıkıntıları ve çeşitli nedenlerle emanet edilen kurumlarda karşılaşılan şiddet artık sıklıkla basında haber olmaktadır. Ülkemizi de yakından ilgilendiren ve dünya genelinde sürüp gelen ve hükümetlerin güç gösterileri sonucu oluşan savaşlar nedeniyle her gün yüzlerce çocuk ölmekte, sakat kalmakta, ailelerinden koparılmaktadır. Mülteci durumuna düşen çocuklar dünyanın bilmedikleri yerlerine savrulmuşlar hatta ellerine silah verilip savaşa sürüklenmektedirler.
Kötü koşullarda, sağlıksız, aç, susuz, eğitimsiz yetişen, ekonomik yönden sömürülen, eğitimine devam edemeyen, çalıştırılmaması gereken yaşta çocuklar için ciddi çözümler getirilememiştir, halen de bu durumdaki çocukların sayısı hızla artmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarının, uluslararası kuruluşların verdiği çabalar da yetersiz kalmaktadır. Daha fazla çaba, daha fazla emek hükümetler boyutunda tüm insanlığın görevi olmalıdır. Ülkemizde de anayasal çerçevede korunan çocuklar için öncelikle bilinçli ve eğitimli aile ortamlarında eğitimlerinin, sağlık koşullarının, cinsel ve ekonomik sömürülerden uzak koşulların sağlanacağı yasal düzenlemelere ve çalışmalara acil ihtiyaç vardır. İzmir Barosu olarak çocuk haklarının bütünüyle hayata geçeceği güne kadar mücadelemizin devam edeceğiz."
Yorum Yazın