İzmir Barosu'dan, Batı Trakya saldırısına tepki
İZMİR Baro Başkanı Aydın Özcan, Yunanistan'da Müslüman Türk azınlığın haklarını savunan Dostluk Eşitlik Barış Partisi'nin Gümülcine'deki yeni Genel Merkezi'ne kendilerini 'Trakya'nın Bekçileri' olarak adlandıran grubun düzenlediği saldırıyı kınadı. Özcan, saldırıda partinin kurucu başkanı Dr. Sadık Ahmet'in 1995 yılında kaza geçirerek vefat ettiği aracın yok edildiğini, binanın tahrip edildiğini söyledi.
- Ege Postası
- 12.12.2015 - 16:38
"Bu eylemle, Yunanistan'da insan haklarını hiçe sayan bir kesimin, Müslüman Türk Azınlığının hiçbir hakkının olmadığı yolundaki görüşlerini pekiştirmek ve Yunan ırkından olmayan kişilerin bu topraklarda yaşam hakkının bulunmadığı fikirlerini kuvvetlendirmeyi amaçlandığı ortadadır. Yunanistan, Avrupa Birliği'nin saygın bir üyesi ve kendisini aynı zamanda demokrasinin beşiği olmakla göstermekte ve övünmektedir. Bunun gereği olarak AB tam üyeliği için bulunması gereken Kopenhag Kriterleri başlığı altında, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, insan haklarına saygılı devlet ve azınlıkların korunması gibi şartlar sağlanmış olmalıdır. Bu kriterler sebebiyle bu konuda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi maddelerini hiçe sayan ve Yunan hükümeti aleyhine verilmiş bulunan kararları görmezden gelen yetkililer siyasi partinin bina ve tesislerine yapılan bu saldırıyı da görmezden gelmeye çalışmaktadırlar. Yunanistan'da birçok siyasi hükümet iktidara gelip gitmekte ancak gizli bir ideoloji olarak Müslüman Türk Azınlığına yapılan ayırımcı uygulamalar her siyasi dönemde kendini göstermektedir. Bu konuda Yunanistan, Avrupa Birliğine dahil olmasına rağmen AB üyeleri arasında kötü bir sicile sahip ülke konumundadır."
Kendilerini 'Trakya'nın Bekçileri' olarak adlandıran kişilerin derhal yakalanarak yargı önüne çıkartılması ve tesislerden alınan manevi değere sahip Sadık Ahmet'in hurda aracının iade edilmesinin Yunan Hükümeti'nin sorumluluğunda olduğu kadar Avrupa Birliği'nin de sorumluluğunda olduğunu söyleyen Aydın Özcan, şöyle devam etti:
"Bu olayın gelişmelerinin Yunanistan'da, Avrupa Birliği'nde insan haklarını savunan tüm kurum ve kuruluşların takipçisi olmasını, en önemlisi de Yunanistan'da siyasi iktidarın bölgeden aldığı siyasi desteği de hatırlayarak konunun aydınlanması için azami çaba göstereceğini umuyor ve bekliyoruz. Yunanistan hükümetini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamaya ve Batı Trakya'da bulunan Müslüman Türklerin yaşam hakkı, her türlü eğitim, dil, din, vatandaşlık, mülkiyet ve seyahat hakları dahil insanca yaşamla ilgili her türlü insan haklarının tanınması, sağlanması ve hukukun tüm Yunan vatandaşlarına, tüm siyasi partilere ve tüm sivil toplum örgütlerine ırk ayırımı gözetilmeksizin eşit bir şekilde uygulanması için gereğini yapmaya davet ediyoruz."
Yorum Yazın