Dolar 34,6902
%0.26
Euro 36,6286
%0.04
Altın 2.960,320
%0.87
Bist-100 9.652,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir Barosu’nda 14 saatlik Genel Kurul: Kim ne mesaj verdi?

İzmir Barosu’nda 14 saatlik Genel Kurul: Kim ne mesaj verdi?

İzmir Barosu 2022 Yılı Olağan Baro Genel Kurulu seçim heyecanı başladı. Kurulun açılış konuşmasını mevcut Baro Başkanı Özkan Yücel gerçekleştirdi. Yücel açıklamasında, ''Çağdaş Avukatlar yönetimindeki İzmir Barosu olarak işimizi yapmaya odaklandık. Çünkü bu ülke hukuksuzlukların cenneti olmuştu. Hakkımızıda açılan soruşturmaları göğüsümüze madalya olarak takıp devam ettik. Bu ülkede geleceğe ve umuda dair hak ihlallerine karşı çıkmanın baroların görevi olduğunu biliyoruz ve yolumuza devam ediyoruz'' dedi.

  • Ege Postası
  • 22.10.2022 - 15:54

BERİVAN KAYA / EGEPOSTASI- İzmir Barosu'nda seçim heyecanı bugün başladı. 2022 Yılı Olağan Baro Genel Kurulu Celal Atik Spor Salonu'nda toplandı. İki gün sürecek olan olan Genel Kurul'un ilk gününde Yönetim Kurulu ''Çalışma Raporu' okundu.  Bilanço-Hesap ve Denetleme Kurulu raporlarının okunmasının ardından tahmini bütçe ve bütçe kararnamesi karara bağlandı. 

İzmir Barosu Staj Eğitim Merkezi Yönetmeliği'nin değiştirlmesi konusu görüşüldü. Öte yandan Baro organları ve Türkiye Barolar Birliği delege adayları saptandı. 

İzmir Barosu mevcut Başkanı Özkan Yücel'in iki dönem kuralı sebebiyle aday olmadığı seçimlerde 4 gruptan 5 aday yarışacak.  Adaylar şu şekilde; Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı Av. Sefa Yılmaz, Cumhuriyetçi Grup adayları Av. İlke Erol ve Av. Ali Barış Ercan, Mücadeleci Avukatlar Grubu adayı Av. Tacettin Çolak, Avukat Hakları Grubu’nun adayı Av. Hüseyin Kocabaş.

Divan Kuruluna Hüseyin Polat divan başkanı olarak seçilirken, Fatma Başaran divan başkan yardımcısı oldu. 

Soruşturmalar göğsümüze madalya 

Genel Kurulun açılış konuşmasını İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel gerçekleştirdi. Yücel açıklamasında, ''2018 yılında Cumhuriyetten, insan haklarından, demokrasiden yana ezilenin kimliğine  değil kendisine odaklanan bir bakış açısıyla  yola çıktık. Yeniden Türkiye'nin hukuk devleti haline getirilmesi için söz vermiştim.  Geçen 4 yıldan sonra bu sözü tutuyor olmanın gururunu yaşıyorum.  Sözü dinlenen, etkisi hissedilen ve söyledikleri tartışma götürmeyen bir İzmir Barosu olmanın gururunu yaşıyoruz. Bütün hak ihallelerinde tepki gösterdim. Çağdaş Avukatlar yönetimindeki İzmir Barosu olarak işimizi yapmaya odaklandık. Çünkü bu ülke hukuksuzlukların cenneti olmuştu. Hakkımızıda açılan soruşturmaları göğüsümüze madalya olarak takıp devam ettik. Bu ülkede geleceğe ve umuda dair hak ihallerine karşı çıkmanın baroların görevi olduğunu biliyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Daha önce hangi gruba oy vermiş olursa olsun, İzmir Barosu mensubu avukatlarının mücadelesi alanlarda yurttaşın ve hakkın yolunda mücadele için hayat geçirdik. Önceki dönem gerçekleşen seçimlerde ortaya çıkan sonuç mücadelede ne kadar önemli olduğumuzun bir göstergesidir. İzmir barosu avukatları çağdaş avukatlar grubu yönetimine aldığı hak ile başka türlü bir ülke, başka türlü bir avukatlık ve başka türlü bir hukuk diyerek Cumhuriyet değerlerine korkusuzca sahip çıkmak için yoluna devam etti, ediyor ve edecek'' dedi. 

Baro yönetiminde olmaya hakkınız yok...

İzmir Barosu mevcut yönetimine gelen, 'siyaset yapıyorsunuz' eleştirilerine yanıt veren Yücel, '' Siyaset yapıyorsunuz diyenler var,  evet yapıyoruz. Hukukun siyaseti bu ülkenin ihtiyacı olan siyaset. Hak ihallelerine karşı söyleyecek sözünüz,  mücadele edecek gücünüz yoksa, İzmir Barosu yönetimiyle işiniz yok demektir. Barolar avukatların hakları için mücadele edecekler. Eğer avukatın ihtiyacı olduğu yerde yoksanız, baro yönetiminde olmaya hakkınız yok demektir. Barolar hukukun siyasetini yapacaklar, meslektaşlarının hakları için mücadele edecekler. Eğer bu kavgayı büyütemeyecekseniz İzmir Barosu yönetiminde olmaya hakkınız yok. Bu 4 yılda bir şey çok net görüldü. Demokrasi için, hukuk için avukat hakları için birlikte yürüdük. Kişilerle değil anlayışlarla devam eden bir yönetim yerleştirdik. İzmir Barosu mücadelesini Türkiye'de yarattığı rüzgarın kutup yıldızı olma halinin devamlılığı  sağlanacaktır, kimsenin endişesi olmasın. Asla vazgeçmedik, asla biat etmedik ve hiçbir zaman etmeyeceğiz. Bitmedi o kavga sürüyor ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek'' ifadelerini kullandı.

Kürtçe slogan sonrasında arbede

 Öte yandan Özgürlük için Hukukçular Derneği’ne (ÖHD) mensup Avukat Aryen Turan'ın kürsüde Kürtçe slogan atması sonrasında arbede yaşandı. Turan'ın Kürtçe slogan atmasına Cumhuriyetçi Avukatlar tepki gösterdi. Genel Kurul'da her gruptan yönetim kurulu adayları ve diğer avukatlar görüşlerini, eleştirilerini dile getirmesinin ardından grupların başkan adayları konuşmalarını gerçekleştirdi. 

Çağdaş Avukatlar Grubu Başkan Adayı Yılmaz: Mücadelemize devam edeceğiz 

Çağdaş Avukatlar Grubu Başkan Adayı Sefa Yılmaz, ''Ne yazık ki ülkemiz yargının yürütme tarafından tahakküm altına alındığı, evrensel hukuk ilkelerinin gözardı edildiği, insan hak ve özgürlüklerinin yok sayıldığı bir ülke haline geldi. Avukatlar böyle bir ülkede güce boyun eğmeyi reddedip mücadele etmeye devam ediyoruz. Bizler anayasada yer alan Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir cümlesini soyut bir ifade olmaktan çıkarıp bir gerçeğe dönüştürmeyi hedefledik. Çağdaş Avukatlar Grubu'nun yönetimde olduğu dönemlerde İzmir Barosu muktedirlerin haklara ve özgürlüklere yönelik saldırıları karşısında boyun eğmeden barışı, demokrasiyi, hukuk devletini savunduk. Ülkemiz insan hak ve özgürlüklerini geliştirmeyi hedefleyen değil yasaklarla ve antidemokraitk güvenlik politikalarla yönetilmeye devam ediliyor. Bu asla kabul etmeyeceğimiz yönetim anlayışının en önemli hedeflerinden biri kadınlar ve kadın haklarıdır. Kadına karşı toplumsal ayrımcılığın, hak ihlalini en ağır hali olan kadın cinayetleri artmaktadır. Failler, katiller adeta korunmaktadır. Hepimizin 'artık yeter' diye haykırdığı bu ortamda Cumhurbaşkanı imzasıyla yayımlanan kararname ile gece yarısı Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi. İktidar bu tavrı ile tarikatlara, gerici tabanına selam verdi. Bu süreçte İzmir Baoru tüm meslektaşları ile bu karar karşı çıkıp her yerde güçlü sesi ile haykırdı. Bizler mahkemelerde, eylemlerde kadınların yanlarında olmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğiz. Kadın avukatların çalışma yaşamında maruz kaldığı her türlü şiddetin önlenmesi için çalışmalarımıza hep birlikte devam etmemiz bir zorunluluktur. Kadın adaylarımızın cesaerti bize güç veriyor ve yol gösteriyor. İzmir Barosu muktedirlerin haklara ve özgürlüklere yönelik saldırıları karşısında yılmadan, boyun eğmeden hukuk devletini savunmaktan vazgeçmedik. Artık avukatlar olarak hem itibarsızlaştırmanın ve ekonomik şiddetin mağdurlarıyız. Avukatı biz kamu hizmeti öznesi değil sıradan meslek erbabı olarak gören bu anlayış çok sayıda hukuk fakültesinin açılmasına yol vermekle kalmadı ve meslek tekelimizi daraltarak avukatın görev aldığı yargı süreçleri ve işlemlerde başka meslek grubuna yetki vererek yaşamımızı zorlaştırdı. Söz veriyoruz meslek alanlarımızı daraltan tüm uygulamalara karşı çıkacağız. İzmir Barosu öncülüğünde tüm baroların avukatlık asgari ücret tarifesinin avukatların uğradığı kayıpları gidecek şekilde yeniden düzenlenmesi ve CMK ücret tarifesinin avukatlık asgari ücret tarifesi ile eşitlenmesi için yütülen mücadeleyi kararlıkla sürdüreceğiz. Konuşmamızı, yazmamızı bir araya gelmemizi engellemeye çalışacaksınız. Yürütmenin yargıya müdahalesine eleştirmemize, yargı bağımsılığı olmayan bir ülkede hiç kimsenin hukuk güvenliğine sahip olmayacağını, yurttaşların adaleti başka yerde aramalarına yol açacağını haykırmamıza engel olmayaca çalışıyorsunuz ama olamayacaksınız'' ifadelerini kullandı.

Mücadeleci Avukatlar Grubu Başkan Adayı Çolak: Çağdaşçılar promosyonculuğa başladı

Mücadeleci Avukatlar Grubu Başkan Adayı Tacettin Çolak, ''Burada yaşanan kavga da, Baro Başkanının yaptığı konuşmada mücadeleci avukatların baştan beri iddia ettiği grup çekişmelerinin futbol taraftarlığına indirgenmiş yandaş ilişkiler körüklenmesidir. Her seçim bu ayrılıkları derinleştiriyor. Önceki Baro başkanıdır bunun sorumlularından biridir. Kendisi çok iyi bir şovmen. Kırdığı insanları dahi buraya çıkartıp şov yaptırdı. İzmir Barosu'nda imzalanan toplu sözleşme uygulanmıyor. Promosyonculuk yapıyorlar. Cumhuriyetçiler yanlış yerden tartışıyorlar. Onların da sabıkası var. Emekçileri düşündüğünüz yok. Baro yönetimi sadece politikayı belirleyip siyasal mevkileri aklama tahtası için burayı kullanıyorlar. Seçim sürecinden itibaren emek veren baro emekçilerine teşekkür ediyorum. Bugün Türkiye'de 2 iktidar var. Birisi Cumhuriyet'in değerleri ile bize bırakılan ama şuan AK Parti iktidarı eliyle can çekiştirilen bir cumhuriyet iktidarlığı var. İkincisi Tayyibistan diktatörlüğü var. Anayasaya, yasalara bağlı değiller. Ankara'da çoklu baro eyleminde kamera kayıtlarını izletseler. O barikatın yarılmasında kimler orada. Baro başkanı kaykayda uyuyunca haber oluyor.  Orada direnen insanlar vardı.  Sadece siz direnmediniz. Baroda yönetim krizi var. Siz bir gündemi bile ayarlayamadınız. Bizi anlayın, biz mücadeleci avukat olarak yeni bir ses, soluk getirdik. Çağdaşçılar promosyonculuğa başladı'' ifadelerini kullandı. 

Cumhuriyetçi Avukat Grubu Başkan adayı Erol: Bol yürüyüşlü bir 4 yıl geçirdik

Cumhuriyetçi Avukat Grubu Başkan adayı İlke Erol, ''Baro başkanımız kendisine yöneltilen eleştirilere tahammül edemedi ve nefret dili ile giderken tüm meslektaşlarını suçlayarak ayrıldı. İzmir Barosu'nun önünde afişlerimizi kamusal alan gerekçesi ile koyamazken İzmir Barosu önünde yapılan eylemde Türk Bayrakları yok edildi. Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkıyoruz derken aslında bunun çok samimiyetsiz olduğunu gördük. Bugün burada Kürtçe slogan atılırken, Türk askerlerine hakaret edilirken yönetim kurulumuzdan tepki göremedik. Hani nerede cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak? Gördük nasıl sahip çıktığınızı. Bize bağıran üst perdeden konuşan bir başkan gördük. Bu erkeksi üstten bakan iklimden sıyrılmak için adaylığımı açıkladım. Kendisinin 4 yıllık görevinde nasıl bir güç zehirlenmesi yaşadığını gördük. Biz bugün faaliyet raporunda basın açıklamasında, yürüyüşten başka bir şey görmedik. Bol yürüyüşlü bir 4 yıl geçirdik. Hiçbir sorunumuz çözülmedi. CMK ücretlerinin angarya boyutunda olmasının çözümü adalet bakanı ile görüşmeye bakardı. Bu ülkede gaztecilerin cezaevinde olduğu ve hepimizi susturmak için geçen Sansür yasasına karşı barodan ses duymadık. Biz hukukun üstünlüğüne, tam bağımsız Türkiye'ye, Cumhuriyetin bölünmez bütünlüğüne, emperyalizme karşı ülkemizin bütünlüğünü savunacağız. Baromuzda, ülkemizde, cumhuriyette ve Atatürk ile bütünleşin'' dedi. 

Avukat Hakları Grubu Başkan Adayı Karakoç: Amaç baroyu emekliler kahvehanesine çevirmek mi? 

Avukat Hakları Grubu Başkan Adayı Hüseyin Karakoç, ''Avukatlar ekonomik sorunlar altında eziliyor. Hukuk Fakülteleri yetersiz ve kalitesiz. Stajyer avukatların maruz kaldığı sorunlar malum. Uzun süren tutukluluk kararları insan hakkının ihlalidir. Mahkemelerde geçirilen süre çok uzundur. Bu sorunları ben yazmadım. 1974 tarihli Türkiye Barolar birliği gündeminden alıp derledim. Aradan 48 yıl geçmiş ama hala burada aynı sorunlar var. Meslekte genç kelimesi bir hakaret kabul ediliyor. Genç meslektaşlarımızı arkaya itmek yerine neden ön sıradaki yerini gönüllü olarak vermediniz. Burada herkes mesleki sorunların çözüleceğini vaat etti. Bu kadar yıldır yönetimde bulunan meslektaşlarımıza sormak istiyorum neden hala bu sorunlarla uğraşıyoruz? İzmir Barosu Genel Kurulu'nun amacı burayı emekliler kahvehanesine çevirmek mi, yoksa gerçekten bazı sorunları çözmek mi? Bizler ben merkezçilikten uzak, üstüne ne katabiliriz kafasına yakın insanlarız. Bizler kibirlerinden arınmış sakin insanlarız. Bizler baronun avukat için varolduğunu bilen makul insanlarız. Bizler barodan emekli olmayı planlayanlardan değiliz. Bizler koltuk sevdası peşinde koşanlardan değiliz. Bizler çağa ayak uyduramamışlardan hiç değiliz. Bizler avukatız, hak savunucusuyuz. Bizi itham etmek yerine anlamaya çalışın'' ifadelerine yer verdi. 

Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Başkan Adayı Ercan: Özgürlük ile devlete ihaneti karşıtırıyorsunuz

Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Başkan Adayı Ali Barış Ercan, ''Özkan bey gibi bağrırarak konuşmayacağım. Gücümüzü de kazlardan değil meslektaşlarımızdan alıyoruz. Ülkemiz ağır sorunlarla çevrilmiş durumda. Avukatlar işsizlik ve ekonomik kriz ile karşı karşıya. Avukatlar enflasyon ve hayat pahalılığı ile karşı karşıya. Avukatlar savunmayı susturmaya çalışan eğitimsizlerle karşı karşıya. 4 yıldır bunlarla ilgili ne yapıldı. Çağdaş bizim yaptığımız eleştirilere hamasetçi deyip üzerimizi çiziyor. Amacımız asla algı yönetimi ve şov olmadı. CMK ücretlerinin asgari ücret tarifesinin altında olduğunu 47 ay sonra fark ettiniz. Stajın insani olmadığını 48 ay sonra anladınız ve dediniz ki, 'daha insani bir staj için elimizi vuruyoruz' çok hızlısınız yetişemiyoruz Çağdaş yönetim. 4 yıldır taş üstüne taş koyduğunuzu görmedik. Özkan bey Kürsüye çıkıp Türk Silahlı Kuvvetlerine iftira atıp ardından Kürtçe slogan atan arkadaşa burası özgür kürsü deyip eleştiren arkadaşlara burada at koşturdular diyemezsiniz. Yönetmekten acizsiniz. Sansür yasası öyle hızlı geçti ki İzmir Barosu'nun haberi olmadı. İzmir Barosu'nu siyasetin arka bahçesi olarak görenlerden değiliz. Cumhuriyetçi Avukatlar derneklere koltuk dağıtarak yönetime talip olanlar değildir. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu İstanbul gruplarının şubesi değildir. Koltuk çıktığınız dernek grupları TSK kimyasal silah kullanıyor dendiğinde sizden alkışlar geliyorsa biz bu salonu terk ederiz. Özgürlük ile devlete ihaneti karşıtırıyorsunuz'' dedi. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.