İzmir Büyükşehir'in Osmaniye'ye kurduğu çadırkentin yerinin sürekli değiştirilmesine tepki

Osmaniye'de depremin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin depremzede vatandaşlar için kurduğu çadırların yerinin üçüncü kez değiştirilmek istenmesine tepki gösteren CHP Osmaniye Kadın Kolları Başkanı Deniz Özener, "Bugün 36. gün olmasına rağmen burada okulların açılma sebebiyle okuldan çıkarıldık. Çadırlarımızı kurduk valiliğin izniyle. Sabahleyin izin verdi sayın valimiz. Ondan sonra MHP İl Başkanı Yusuf Çomu beyefendinin hakkı olduğu yerde bu çadırların kaldırılmasına karar verildi. Nereye kurulacağı, yerini de göstermiyorlar. Hala kadınlarımız, çocuklarımız rezil durumda. Burada CHP’nin belediyelerine Adana olsun, İzmir olsun yardım yaptırmıyorlar bize. Çadır yeri göstermiyorlar” dedi.

Osmaniye'de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin depremzede vatandaşlar için kurduğu çadırların yeri çeşitli gerekçeler gösterilerek değiştiriliyor. Pazartesi günü okulların yeniden eğitim öğretime başlaması nedeniyle boş bir arsaya nakledilen depremzedeler bu sefer de bir bölümü MHP İl Başkanı Yusuf Çomu'ya ait olduğu iddia edilen arsadan çıkarılmak isteniyor. 

"ÇADIRLARI KALDIRIYORLAR" 

CHP Osmaniye Kadın Kolları Başkanı Deniz Özener, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce kurulan çadırların yerlerinin sürekli değiştirilmek istenmesine tepki gösterdi. Özener şunları söyledi:

"Yaşadığımız felaketin 36. günü. İlk günden itibaren bizim yanımızda olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Cebelibereket İlköğretim Okulu'na gelip yerleştirildi. O günden beri sabah, öğlen, akşam yemekler verildi, kahvaltılar verildi, ihtiyaçlar karşılandı. Bugün 36. gün olmasına rağmen burada okulların açılma sebebiyle okuldan çıkarıldı. Bütün konteynerler, gelen gönüllüler, hepsi araçların içinde, konteynerlerin içinde. Tırlar bu şekilde kalıyor. Bu göstermiş olduğumuz Esenevler Muhtarlığımız var orada. Çadırlarımızı kurduk valiliğin izniyle. Sabahleyin izin verdi sayın valimiz. Ondan sonra MHP İl Başkanı Yusuf Çomu beyefendinin hakkı olduğu yerde bu çadırların kaldırılmasına karar verildi. Çadırlarımızı buradan kaldıracaklar, müsaade etmiyorlar. Nereye kurulacağı yerini de göstermiyorlar. Hala mağdur durumdayız. Hala kadınlarımız, çocuklarımız rezil durumda. Rica ediyoruz bunu 81 ilimiz duysun, yetkililerimiz duysun bir yardımcı olsunlar. Burada CHP’nin belediyeleri Adana olsun, İzmir olsun yardım yaptırmıyorlar bize. Çadır yeri göstermiyorlar. O kadar çadır kuruldu bir tek burası. Biz istiyoruz ki bir 5 bin metrekarelik yeri İzmir Belediyemize göstersinler." 

"ÇADIRLAR SU ALMADI "

Çadırda kalan Osmaniyeli bir depremzede, "Bize söyledikleri şu 'çadırlarınız su almış, çamur içindesiniz sizi buradan kurtarmak istiyoruz'. Allah razı olsun doğru, haklılar ama bakabilirsiniz çadırımızın içi su almış mı? Dünkü onca yağan yağmurda bizim çadırımız herhangi bir şekilde ne üstünden ne altından kesinlikle su almadı. Bize söylenen şu; 'diğer taraftaki çadırların içerisi çamur, su almış bunlar da almış olabilir onun için bunları taşıyacağız'. Yani bakabilirsiniz" diyerek çadırların taşınma kararına tepki gösterdi.

"ÇADIRLARIMIZDA RAHATIZ"

Osmaniyeli başka bir depremzede ise şöyle konuştu:

"Bu bir kişiye ait değil herkese ait burası. O zaman burada oturanlar gelsin desin ki ‘biz sizi burada istemiyoruz.’ Onlar gelsin ama bize gelip diyen yok ki. Bize başkaları gelip diyor böyle böyle, 'çıkın siz buradan' diye. Ya biz de insanız. Sadece bizim bu çadırlarla ilgileniyorlar. Başka bir insanlarla değil. Burada oturuyorum ben, mahallem burası benim. Peki ne oldu, nereye gidebilirim ben? Benim çocuğum burada okula gidiyor. Ne yapabilirim? Başka yerden ben nasıl salabilirim, güvenemem. Ben okula dahi korkuyorum çocuğumu salmaya. İnşallah yetkililerimiz de duyar bize yardımcı olur. Elektriğimizi, suyumuzu, başka ihtiyaçlarımızı onları da bize sağlarlarsa biz başka bir şey istemiyoruz. Biz çadırlarımızda rahatız ve burada mutluyuz. İki gün daha dursaydık orayı hazırlasalardı biz oraya geçseydik. Ya biz deliler ya dilenci fukarası gibi... İki gün olmuş buraya, iki gün sonra diyorlar ki geri çay oraya götürelim. Yazık değil mi ya? Bize de yazık ailelerimiz gitmiş."