İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Çamlı yaklaşan pandemi kaosuna karşı uyardı

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye, yaklaşık 9 aydır koronavirüs ile mücadele ediyor. Özellikle ağustoy ayıyla birlikte artan vakalar vatandaşlar üzerinde büyük tedirginlik yaratırken sonbaharla birlikte başlayan grip mevsimi salgın korkusunu daha da artırdı.

Çalışmaları devam etmesine rağmen halen onaylanmış bir aşısı bulunamayan koronavirüse karşı önlem almak isteyen vatandaşlar, çareyi grip aşısında buldu. Koronavirüse karşı koruma sağlaması ya da bağışıklığı güçlendirmesi düşüncesiyle binlerce vatandaşa grip aşısı talep etmeye başladı. Eczanelerin grip stokları yoğun aşı talebini karşılamazken eczanelerin önünde uzun aşı kuyrukları oluştu.

İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, grip ya da zatürre aşısının koronavirüse karşı herhangi bir koruma sağlamadığının altını çizerken, “Aşıyla ancak Covid ve gribin birlikte geçirilme durumundaki riski azaltırsınız. Bu aşıyı olarak en azından grip hastası olmamak özellikle bu dönemde riski azaltmak açısından faydalı bir şey” diye konuştu.

Dr. Çamlı ayrıca ülkeye gelecek olan aşı sayısının çok az olduğuna da vurgu yaparak kıtlığın bir kaos ortamı oluşturacağı konusunda uyarıda bulundu.

“GRİP AŞISI OLARAK KORONAVİRÜSE KARŞI KORUNAMAZSINIZ”

Zatürre ya da grip aşısının koronavirüse karşı herhangi bir koruma sağlamadığının altını çizen Dr. Çamlı, “Zatürre ya da griple koronavirüs birbirinden çok farklı hastalıklar. Nasıl ki zatürre için pinomokok aşısı oluyorsak grip için de grip aşısı oluyoruz. Covid’in aşısı şu an yok. Yani zatürre ya da grip aşısı olarak koronavirüse karşı korunamazsınız. Ancak ikisinin birlikte geçirilme durumundaki riski azaltırsınız. Sonbahar mevsimindeyiz ve kapalı alanlarda daha çok zaman geçirilmesi sebebiyle üst solunum yolu enfeksiyonlarının sık görüldüğü bir periyod. Yani bu dönemde grip ve benzeri rahatsızlıkları daha sık hatta salgınlar şeklinde görüyoruz. Eylül ayında başlayıp mart ayında sona eren bir periyotta dünya üzerinde grip salgını yaşanıyor. Bu senenin şöyle bi özelliği var. Dünyada hala devam eden bir Covid pandemisi var. Bunun yanında bir de influenza dediğimiz grip salgının da olabilmesi söz konusu ve bilim adamları bunu ikisinin birlikte geçirilmesi durumunda vahim tabloların ortaya çıkabileceğini öngörüyor. Şu an için Covid’in aşısı yok ama gribin bir aşısı var. Bu aşıyı olarak en azından grip hastası olmamak özellikle bu dönemde riski azaltmak açısından faydalı bir şey. Yoksa grip aşısı olunca Covid olmayacağım gibi bir şey söz konusu değil” dedi.

“COVİD ÖNLEMLERİ GRİBE KARŞI KORUYUCULUK SAĞLAR”

Koronavirüse karşı alınan tedbirlerin grip enfeksiyonunun yayılmaması konusunda olumlu bir etkisi olabileceğini hatırlatan Çamlı, “Covid ile grip bulaşma yönleri itibariyle benzer özellikleri olan enfeksiyonlar. Dolayısıyla Covid’e karşı uyguladığımız maske, sosyal mesafe ve hijyen gibi tedbirlere uyma gibi durumlar grip enfeksiyonunun olma riskini azaltacak. Geçen sene biz yazı yaşarken kışı yaşayan güney yarım kürede grip salgını her senekine göre daha az ve daha hafif seyretti. Bunun da önemli bir nedeninin Covid enfeksiyonu nedeniyle uygulanan tedbirlerin grip açısından da bir miktar koruyuculuk sağlamasıdır” diye konuştu.

“1 MİLYON 300 BİN DOZ AŞIYI KİME YAPACAĞIZ'”

Ülkeye gelecek aşı sayısının yetersiz olduğunun Türk Tabipler Birliği ve İzmir Tabip Odası olarak sipariş edilecek aşı dozu konusunda daha önce uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Dr. Çamlı şunları söyledi; “Daha grip aşıları geldi mi bilmiyorum. Normalde 15 Eylül’den sonra aşılanmanın başlaması beklenir. Biz birkaç ay önce bu konularda açıklamalar yapmış ve sonbaharla birlikte artan tehlikeyi de hatırlatarak bazı hazırlıklar yapılması gerektiğini ve aşının yeterli dozda sipariş verilmesi gerektiğini de söylemiştik. Ne kadar sipariş verildi, o doz yeterli midir bilmiyoruz. Aldığımız duyuma göre 1 milyon 300 bin doz aşı gelecekmiş. Sadece 1 milyon 100 bin sağlık çalışanı var ve sağlık çalışanları yüksek riskli bir grup. Mutlaka grip aşısı yapılmalı. 65 yaş üstü vatandaş sayımız en azından 6-7 milyon vardır. Bunlaırn yanında kronik rahatsızlığı olanlar, böbrek hastalığı olanlar, kanser olanlar, böbrek rahatsızlığı olanlar, şeker hastası olanlar... Bunların hepsine aşı yapılması gerekiyor. Bunların yanında fabrikalar, atölyeler, cezaevleri, huzurevleri, kışlalar gibi yerlerde yaşayan vatandaşlarımız da riskli olgular. Bu kişilere de mutlaka aşı yapılması gerekiyor. Biz 1 milyon 300 bin doz aşıyı kime yapacağı? Burada bir sıkıntı çıkacak. Vatandaş aşı yaptıramayınca vatandaş ve sağlık çalışanı karşı karşıya gelecek ve bu da kaosa sebep olacak ve belki de şiddet olarak bize geri dönecek. Biz aylar öncesinden yeterli miktarda sipariş verilmesi gerektiğini söyledik. 1 milyon 300 bin aşı 83 milyonluk ülkede kime yetece? Tutun ki herkese aşı yapılmadı. Yalnızca riskli grupları dahi düşününce en az 10 milyon doz aşı olması gerekiyordu. Ama tabi 1 milyon 300 bin aşı gelince aşının kime yapılacağı konusunda bir tercih yapılması gerekecek. Birçok konuda biz söylüyoruz ve dinlenmiyor.”

İlgili Haber

Başkan Sayılkan’dan aşı sorununa çözüm: Parası olana değil, ihtiyacı olana verilsin