İzmir Tabip Odasından İl Sağlık Müdürlüğü’ne eleştiri: Süreç şeffaf yönetilmiyor

EGEPOSTASI- Kontrollü sosyal hayatın başlamasıyla birlikte özellikle Kurban Bayramı’ndan sonra corona virüs vaka sayılarında görülen artış nedeniyle İl Hıfsısıhha Kurulları yerel bazda bazı önlemleri hayata geçirmeye başladı. İzmir İl Hıfssısıhha Kurulu da dün aldığı kararla birlikte 65 yaş ve üstü vatandaşlara yönelik sokağa çıkma kısıtlaması kararı aldı.

Alınan yeni tedbirleri değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. M.  Lütfi Çamlı, kararların sağlıklı yorumlanması için epidemiyolojik verilerin bilinmesi gerektiğini ancak bu bilgilerin Tabip Odası ile paylaşılmadığını söyledi. Dr. Çamlı, tüm taleplerine rağmen İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün İzmir’in corona virüs verilerini tabip odası ile paylaşılmadığını ve bu konuda şeffaf bir süreç izlenmediğini belirtti.

"TEDBİRLERİN ÇOK DA YETERLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

Pandemi başlangıcında 65 yaş ve üstü vatandaşlar için alınan sokağa çıkma kısıtmalarının o dönem için alınması gereken bir karar olduğunu ancak uzun süreli kısıtlamaların vatandaşların kas, beden ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirten Dr. Çamlı, “Alınacak tedbirlerin mutlaka bilimsel veriler ışığında ve yurttaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarının gözetilerek alınması gerektiği Türk Tabipler Birliği tarafından birkaç defa dile getirildi. İl Hıffısıhha Kurulu’nun 65 yaş ve üstü vatandaşlara yönelik olarak aldığı son kararlara baktığımız zaman 65 yaş ve üstü vatandaşların ruh ve beden sağlıklarına zarar verecek şeyler olmadığını görüyorum. Buradaki amacın genel olarak koruma ve bu yaş gurubundaki vatandaşlarımızın virüse yakalanma riskini azaltma amaçlı olduğunu söyleyebilirim. Ama sadece 65 yaş ve üzerine yönelik tedbirlerin alınmasının çok da yeterli olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullandı. 

"CORONA VİRÜS VERİLERİ ODAMIZLA PAYLAŞILMIYOR"

Dr. Çamlı, İzmir Tabip Odası’nın salgınla ilgili alınacak kararlar konusunda bir süredir dışarıda bırakıldığını ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün corona virüs verilerini Tabip Odası ile paylaşmadığını öne sürerek, “İzmir Tabip Odası, İzmir İl Hıfsısıhha Kurulu’nun bir üyesi. Buna rağmen alınan son birkaç karar odamıza sorulmuyor. Alınan son kararda da bize bir bilgi gelmedi, bu konuda görüşümüz sorulmadı ve biz alınan bu kararın nasıl alındığı konusunda bilgi sahibi değiliz. Ama biz İzmir Tabip Odası olarak halk sağlığını ilgilendiren her kararda olduğu gibi bu konuda da katkı sunmaya ve iş birliği yapmaya her zaman hazırız. İzmir’e ait corona virüs vaka bilgileri de bizimle paylaşılmıyor. İzmir’de kaç hasta var, yoğun bakım ve test sayıları nedir gibi bilgileri alamıyoruz. Bu konuda İl Sağlık Müdürlüğü’ne verileri bizimle paylaşmaları için defalarca kez talepte bulunduk. En son geçen hafta bu talebimizi yineledik fakat İl Sağlık Müdürlüğü’nden olumsuz yanıt aldık. Gerekçe olarak da bilgilerin zaten bakanlığa bildirildiği ve odamızla paylaşılmasının uygun bulunmadığı gösterildi. Neticede bilgiler ne bizimle ne de kamuoyuyla paylaşılmadı. Salgına karşı alınan tedbirler ne oranda gereklidir ne oranda etkilidir gibi yorumlar da ancak ve ancak bu bilgiler ışığında yapılabilir” dedi.

“İZMİR’DE 3 BİN HASTA VAR”

“İzmir’in corona virüs tablosuna ilişkin ellimizde resmi veriler değil sadece duyumlar var” diyen Dr. Çamlı, “Elimizdeki verilere göre şu anda İzmir’de 3 bin hasta var. Bu hastaların yaklaşık 250’si hastanede yatıyor. Tabi bunlar duyumlar ne kadar kesindir tartışılır. Resmi veriler İl Sağlık Müdürlüğü’nde var. Bu bilgilerin, Tabip Odası ile paylaşılmasında ne gibi bir sakınca var ben bilemiyorum. Sağlıklı verilere ulaşmak, sürecin şeffaf yönetilmesi, pandemi ile ilgili alınacak kararların daha sağlıklı verilmesine ve daha geniş kesimlerin göçüş ve öneri bildirmesine olanak sağlayacaktır” diye konuştu. 

"ESKİYE DÖNMEK ZORUNDA KALINABİLİR"

Son zamanlarda ülke genelinde vaka sayılarındaki artışa da değinen Dr. Çamlı, vaka sayıları aşağı bir ivme göstermezse eski tedbirlere dönülmek zorunda kalınacağını vurguladı ve “Bizim her gün pozitif vaka olarak gördüğümüz veriler test yapılan kişilerin arasında pozitif olanlar. Bu test yapılan kişilerin dağılımı nedir, kimlere yapılıyor riskli gruplar ne ölçüde yapılıyor bu bilinmiyor. 1 Haziran’da başlayan normalleşme sonrasında vaka sayılarında azalma olmadığı gibi ciddi oranda bir artış oldu. Salgın konusunda başarılı olamadığımız vaka sayılarıyla görüldü. Ne yapmal? Şu anda uygulamada olan tedbirleri gözden geçirip yeni tedbirler almalıyız. Gerek ülkemizde gerekse dünyada yeni bir değerlendirme yapılması, yeni tedbirlerin alınması ve gerekirse eski tedbirlere geri dönülmesi zorunlulu var gibi görünmüyor. Çünkü önümüz sonbahar ve sonbaharda bu veriler daha da artacak. Bununla iligi şimdiden tedbirlerin alınması gerekiyor” diyerek uyarıda bulundu.