İzmir'de 45 katlı gökdelen krizi

Mimarlar Odası, söz konusu yapı ruhsatının 1/5000 ölçekli uygulama imar planına göre verilmesinin açıkça kamu yararına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğunu öne sürerek yürütmenin durdurulması istemiyle İzmir İdare Mahkemesi’ne başvurdu. 

2007’DE BAŞLAYAN SÜREÇ

Söz konusu gökdelen için süreç 2007 yılında başladı. Gökdelen projesinin onaylanması için 1/5000’lik nazım imar planları birkaç kez değiştirilirken, son olarak geçtiğimiz yıl, kamuoyunda Basmane Çukuru diye adlandırılan bölgeyi de içine alan imar planı İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından tekrar onaylandı. Onaylanmasının ardından Konak Belediyesi de ruhsat işlemlerini tamamladı.

KADİFEKALE İLE EŞDEĞER

Tarihi Agora ve Kemeraltı’nın hemen yanında söz konusu gökdelenin yapıldığı takdirde, 186 metre rakımlı Kadifekaleyle yarışacak yüksekliğe ulaşacağını ve bunun kabul edilemez olduğunu belirten Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı H. İbrahim Alpaslan, "Atina’da Akropol’ün hemen yanına onu geçecek bir yapı teklif edebilir misini? Ya da Roma’nın Antik kalıntılarının hemen yanına yüksek yapı önerilebilir m? Çağdaş dünyanın 19. Yüzyılda aştığı zihniyetle ne yazık ki biz hala mücadele etmek durumundayız" dedi. 

Alpaslan, verilen ruhsatla, kent merkezini kilitleyecek, silüeti son derece olumsuz etkileyecek 250 metre yüksekliğinde, 45 katlı bir kütlenin kentin kalbine saplanacağını öne sürdü.

İzmir gibi tarihi kentlerde özellikle kent merkzinde yapılaşman bu kadar gelişigüzel olmaması gerektiğine değinen Alpaslan “Toprak altında ve üstünde antik çağlardan Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine kadar çok önemli kültür varlıklarının, kent dokularının olduğu bir alanda, tarihi bölgede böylesine bir yükseklik kabul edilemez. Bunun yanısıra kentsel altyapının da bu yoğunlukta bir yapıyı kaldırmayacağı herkes tarafından malumken böyle bir karar kente ihanet anlamına gelmektedir” diye konuştu.

PLANLAR UYUMLU DEĞİL

Kararın planlama ölçeğinde de sorunları olduğunu belirten Alpaslan, kentsel planlamanın en temel unsurlarından birinin imar planlarının kademeli birlikteliği ilkesi olduğuna dikkat çekerek, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının üst ölçekli nazım imar planlarına uygunluk göstermesi gerektiğine de vurgu yaptı. Alpaslan, “Hiyerarşik planlama ilişkisine göre, bir plan, üst ölçekli diğer plan tarafından yönlendirilmeli ve ona uyumu noktasında denetlenmelidir” bilgisini verdi.

BÖLGE KİLİT OLUR

Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Alpaslan ortalama yapı yüksekliğinin 8-10 kat olduğu bölgede 45 katlı bir gökdelen yapılmasının sıkışıklığı daha da artırarak trafik, altyapı ve kamusal alan sorunlarını daha da arttıracağını, bu gibi kararlarla kent merkezinin gittikçe yaşanmaz hale geleceğini öne sürdü.