İzmir'de Aile Sağlığı Merkezi sorunu: Aile Hekimliği kaderine terk edilmiş durumda!
İzmir’de, Balçova Belediyesi’ne ait binada hizmet veren Balçova 2’nolu Aile Sağlığı Merkezi, binanın depreme dayanıksız olması nedeniyle tahliye sürecine girdi. İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Sağlık Bakanlığı, devlet, kamu yönetimi; birinci basamak kamu hizmetini vermekte olan hekimlere ve sağlık çalışanlarına mekan sağlamak zorundadır. Bu hizmet devletin kendi mekanları içerisinde ücretsiz olarak sağlanan bu mekanlar içerisinde verilmek zorundadır” dedi. İlçelerindeki kamu kurumlarına her zaman yardımcı olduklarını söyleyen Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya ise “Bina depreme dayanıksız olduğu için çıkartmak zorundayız. Kendilerine iki yeşil alanı yer olarak gösterdik” diye konuştu.
- Ege Postası
- 20.07.2023 - 13:16
- Güncelleme: 20.07.2023 - 14:17
Birinci basamak sağlık hizmetinin sağlıkta dönüşüm programı süreci içerisinde ihmale uğradığını dile getiren İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, şunları söyledi:
“Aile sağlığı merkezleri Türkiye'de birinci basamak sağlık sisteminin temel taşlarıdır ve bu sistem içerisinde aile hekimlerimiz hem koruyucu hem tedavi edici hizmet vermek suretiyle Türk halk ulusumuzun, ülkemizin insanlarına hizmet vermektedirler. Ancak birinci basamak sağlık hizmeti sağlıkta dönüşüm programı süreci içerisinde çok ciddi bir ihmale uğramıştır. Bakın burada İzmir'de Balçova’da 2 No’lu Aile Sağlığı Merkezi, hekimlerin tuttuğu bir mekânda uzun zamandır hizmet vermekteydi. Fakat bu merkez deprem nedeniyle oturulmaz haldedir. Depreme dayanıklılık raporu alamamıştır. Dolayısıyla buradaki meslektaşlarımız ve sağlık çalışanlarının yeni bir mekâna ihtiyaçları vardır. Fakat bugün büyükşehirlerde maalesef bu tür geniş mekanları bulabilme imkânı bulursanız da kirasını ödeyebilme imkanı yoktur.
“HEKİMLER BULDUKLARI KİRALIK YERLERDE KAMU HİZMETİ VERMEYE ZORLANMAKTADIRLAR”
Burada çok önemli bir hususa dikkat çekti istiyorum. Birinci basamak sağlık hizmeti devletin, Sağlık Bakanlığı'nın halka vermekle yükümlü olduğu bir hizmettir. Ve halkın yüzde doksanının gerek önleyici ve gerekse tedavi edici hizmeti birinci basamakta gerçekleştirilmek zorundadır. Oysaki bugünkü kamu yönetimi birinci basamak sağlık hizmetinin hekimlerin bulduğu mekanlarda yapılmasını öngörmektedir. Yani bütün hekimler aslında kiracıdırlar. Ve kendi buldukları kiralık yerlerde Kamu hizmeti vermeye zorlanmaktadırlar. Oysaki Sağlık Bakanlığı devlet kamu yönetimi birinci basamak kamu hizmetini vermekte olan hekimlere ve sağlık çalışanlarına mekân sağlamak zorundadır. Bu hizmet devletin Kendi mekanları içerisinde ücretsiz olarak sağlanan bu mekanlar içerisinde verilmek zorundadır.
“AİLE HEKİMLİĞİ BUGÜN GERÇEKTEN KADERİNE TERK EDİLMİŞ DURUMDA”
Aile hekimliği bugün gerçekten kaderine terk edilmiş durumda. Özellikle çalışma mekanları kendileri tarafından bulunuyor. Kendileri tarafından kirası ödeniliyor. Dolayısıyla bir kamu hizmeti veriyorken böyle bir mekânın bulunması devletin görevidir. Devlet aile hekimlerine, birinci basamak hekimlere ve birinci basamak sağlık hizmetine mutlaka standart yeteri kadar genişlikte ve ücretsiz mekân sağlamak zorundadır. Bunun yanı sıra donanım açısından, cari giderler açısından ve diğer sağlık personeli açısından da devlet birinci basamak sağlık hizmetini yeni baştan organize etmeli ve yeni baştan oluşturmalıdır. Buraya bütçe ayrılmalıdır. Bütçesiz birinci basamak sağlık hizmeti olmaz. Hekimlerin işi kiralık yer aramak değil elbette ama maalesef birinci basamak hekimlerimiz baca tamirinden kalorifer tamirine, su bastığı zaman sağlık merkezinin temizlenmesinden kiralık yer aramaya, deprem kontrolü yaptırmaya, bütün bu mekânın her şeyiyle ilgilenmek zorunda görülüyorlar. Oysaki hekim görevi inşaatçılıkta değil, kiracılıkta değil, tamiratta değil, dekorasyon da değil. Bunların hepsini devlet ücretsiz olarak yapmak zorundadır. Ve aile hekimlerine bunları tahsis etmek zorundadır. Ücretsiz olarak. Kamu hizmeti bu şekilde olur birinci basamak hizmet bu şekilde olur"
“İKİ YEŞİL ALANI YER OLARAK GÖSTERDİK”
Balçova’da yaşanan sorunu ANKA Haber Ajansına değerlendiren Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya ise şunları söyledi:
“Biz Balçova Belediyesi olarak yıllardır kamu kuruluşlarını yani Balçova'daki tüm kamuya elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu sağlık merkezinin bulunduğu binada belediyeye ait bir bina. Ama 6 Şubat'ta yaşanan depremin ardından bakanlık kamu binalarında depreme dayanıklılık testi istedi ve bizler de testimizi yaptırdık. Bu binada depreme dayanıksız çıktı. Çıktıktan sonra da biz bunu İlçe Sağlık Müdürlüğüne bildirdik. Kaymakamlığa da haber vererek riskli bir bina olduğu için oranın tahliye edilmesini rica ettik ve kendilerine de yazılı olarak da bildirdik. Çünkü risk teşkil ediliyor. Orası bir sağlık merkezi ve boşaltılması gerekiyor. Yer aradık ama o bölgede belediyeye ait herhangi bir yer bulamadık. Ama yine de onların mağdur olmaması için iki tane yeşil alanı parkı gösterdik. Biri Kızılkanat parkı burada zaten verem savaş dispanseri var. Onlar orada yıllardır hizmet veriyorlar. O bölgede yine bir konteyner şeklinde bir merkez kurup hizmetlerine devam edebileceklerini söyledik. Yine Eğitim Mahallesinde o sağlık ocağına çok yakın yine bir yeşil alanımız var. Orayı da gösterdik her iki yerde de konteyner kurup burada sağlık hizmetlerinizi sürdürebilirsiniz dedik ama onlar için zannediyorum o koşul çok uygun olmadı. Yer bulma konusunda destek olduk, biz de araştırdık. Ne yazık ki şu ana kadar bir yer bulamadılar. Tabii ki vatandaşımızın da mağdur olmasını istemiyoruz ama belediye olarak bizim tahsis edebileceğimiz o bölgede ne yazık ki başka bir yerimiz yok."
Yorum Yazın