İzmir'de Raymond Croze isyanı: Odalardan 10 kritik soru
İzmir’de meslek odaları ve STK’ler tarafından kurulan İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu; Aliağa Limanı’na söküm için getirilen Fransız “Raymond Croze” gemisi hakkında 10 soru yöneltti. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Aydemir, "Gemi sökümüne izin vermeyeceğiz" dedi.
- Ege Postası
- 28.12.2023 - 15:38
İzmir’de TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, DİSK ve KESK tarafından yürütülen ve kentin tüm paydaşlarının yer aldığı İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu, İzmir Aliağa Gemi Söküm Tesislerinde sökülmek üzere ülkemize Aliağa Limanı'na yanaşan Fransız “Raymond Croze” adlı kablo döşeme gemisine karşı da mücadele edeceklerini duyurdu.
İzmir Mimarlık Merkezi’nde “Yine Aliağa, yine gemi söküm, yine şaibeli bir gemi” başlıklı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Aykut Aydemir, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan ve Gemi Sökümü Önleme Girişimi Sözcüsü Kimya Mühendisi Ertuğrul Barka katıldı.
İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu adına basın açıklamasını okuyan Aykut Aydemir, Aliağa’da sanayi tesisleri ve gemi söküm tesislerinin yarattığı kirlilik ve yaşam sorunları ile mücadele ettiklerini belirterek, “Aliağa’da söküm için gelen gemilerin isimleri değişse de gemilerin ülkeye giriş ve söküm süreçlerindeki usulsüzlükler, izin ve raporlardaki eksiklikler, uygunsuz çalışma şartları, yetersiz denetim ve alınmayan çevresel önlemler ile birlikte sorun büyümeye devam ediyor.
Uluslararası ve ulusal mevzuat, teknik yeterlilikler, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere ilgili diğer kurumlar tarafından yurt dışından gelen gemilerin notifikasyon süreci, gemi sökümü, atık yönetimi sürecine ilişkin izin ve lisansları verilen, denetime tabii olan tesislerde yapılan uygulamaların kağıt üzerinde kaldığı örnekleri Otopan, Ethan, Kuito, Sao Paolo Gemileri ile yaşamıştık. Kuito ve Ethane gemilerinde hukuki süreç devam ederken gemi söküm işlemleri tamamlanmıştı. Sao Paulo Gemisi ile ilgili yürüttüğümüz mücadelede ise İzmir İçin başarılı olmuş, gemiyi ülkemize sokmamıştık” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DEKİ YASAL MEVZUATIN YETERSİZ”
Sao Paulo Gemisi mücadelesini hatırlatarak sözlerine devam eden Aydemir, “Ancak Aliağa Gemi Söküm Bölgesi’nde mevcut koşullarda gemi sökümü devam ediyor. Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nde parçalanan Hollanda menşeili iki geminin tehlikeli atık envanteri raporu bildirilmeden gönderildiği ve Rotterdam Mahkemesi tarafından geminin sahibi şirkete ve iki şirket yöneticisine ceza verildiği haberi basında yer aldı. Geçtiğimiz aralık ayında Avrupa Komisyonu tarafından iş sağlığı güvenliği önlemlerinin alınmaması ve çevreye zarar verme gerekçesi ile İzmir Aliağa’da faaliyet gösteren iki tersaneyi, Onaylı Gemi Geri Dönüşüm Listesi'nden çıkardığı basında da paylaşıldı.Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin tabi olduğu Avrupa Birliği Yasal Mevzuatı ile Türkiye’de uygulanan yasal mevzuat karşılaştırıldığı zaman Türkiye’deki yasal mevzuatın yetersiz kaldığı adeta gemi geri dönüşüm tesislerinin çevreyi ve doğayı katletmesinde bir sakınca olmadığı ve denetimlerin şeklen yapıldığı “kanun üstünde” bir bölge statüsü kazandığı görülmektedir. Yaşanan örnekler gemi sökümleri ile ilgili işlemlerin yasal mevzuata uygun olarak gerçekleşmediğini, denetimlerin yetersiz kaldığını göstermekte, söylemlerimizi ve kaygılarımızı doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZİN ATIK ÇÖPLÜĞÜ OLDUĞU GERÇEĞİ İLE MÜCADELE EDİYORUZ”
Nae Sao Paulo gemisinin Brezilya hükümeti tarafından kabul edilmemesi sonucunda okyanusta batırıldığını söyleyen Aykut Aydemir, benzer iddiaların Fransız kablo döşeme gemisi Raymond Croze ile ilgili olduğunun da altını çizerek, “Adı “Raymond Croze”, Fransız bayraklı, Sahibi Fransız şirket “Orange”. Geminin 18 Aralık'ta Toulon limanından ayrıldığı ve "Sea Vanquish" römorkörü ile 27-12-2023 tarihinde Aliağa'ya ulaşacağı bilgisine sahibiz. Geminin, asbestin Fransa'da gemi inşa endüstrisinde hala yaygın olarak kullanıldığı 80'li yılların başında Fransa'da inşa edildiğini, o dönemde Fransa'da inşa edilen gemilerin hepsinin asbest içeren boyayla (Bitulatex) kaplandığını biliyoruz. Dolayısı ile geminin bütünü ile tehlikeli atık olması ile birlikte, geminin her yerinde asbest kullanıldığı gemiye ait Tehlikeli Madde Envanter Raporunda (IHM) da doğrulanıyor. Gemide 5 bin m²'den fazla alanda asbestli boya olma ihtimali olmasına karşın, İHM de boya numunesi alınmamış olması soru işaretlerini büyütüyor. Biz bu süreci, bu gemiyi, bu iddiaları ilk kez yaşamıyoruz. Daha önce de Otopan, Kuıto, Ethan, Sao Paulo ve nicelerinde olduğu gibi yine bir atık gemi ve ülkemizin atık çöplüğü olduğu gerçeği ile mücadele ediyoruz” dedi.
“YASAL DÜZENLEMELER YAPILMALI”
Kurumlara yöneltilen soruları cevapları verilmeden, yapılacak her türlü çalışmaya dair mücadele edeceklerini tekrarlayan Aykut Aydemir, Aliağa’nın balıkçı kentinden sanayi bölgesine evrildiğini ve tüm İzmir’i tehdit eden bir hal aldığını vurguladı. Aliağa bölgesinin çevresel yük ve kirlilik taşıma kapasitesinin aşılmış olduğunu İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen TUBİTAK ve Ege Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Bölümü ortaklığında yapılan çalışma ile bir kez daha tespit edildiğini belirten Aydemir, “Türkiye'nin tek gemi söküm tesisinin bulunduğu yer olan Aliağa, hem de ağır sanayinin bulunduğu bölge olması nedeniyle çok hassas bir bölgedir ve kapasitesini doldurmuş durumdadır. Bu nedenle özel işletim koşullarının gerekli olduğu bir yerdir. Bu nedenle de şeffaf, çalışan sağlığı, çevre ve halk sağlığı ile doğayı koruyan bir perspektifle süreç yürütülmelidir. Yaşanan olumsuzlukların tekrarlanmaması için, gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, hem gemi söküm tesislerinin hem de tüm Aliağa'da bulunan ağır sanayi tesislerinin işletim koşulları etkin bir şekilde denetlenmelidir. Ayrıca kapasite artışı ve yeni tesislerin açılmasına izin verilmemelidir. Aliağa’da çevresel mevzuata aykırı işlem yapan, çevre ve halk sağlığı sorunu yaratan işletmelerde gemi sökümüne son verilmelidir. Gemi Sökümü sürecinin bilimsel ve teknik değerlendirmeleri ile etkin bir kamusal denetimle yürütülmesi için gerekli çalışmaların ivedilikle gerçekleştirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Aliağa’nın atık çöplüğü haline gelmemesi için mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Aykut Aydemir, “Aliağa bölgesindeki gemi söküm çalışmaları başta olmak üzere, kentte insan ve çevre sağlığını tehdit eden tüm çalışmaların bilime, hukuka, kamu ve çevre sağlığına uygun hale getirilmesi nihai hedefi ile kararlılığımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
KURUMLARA YÖNELTİLEN 10 SORU
Aydemir, kurumlar tarafından cevaplanması talebiyle ilettikleri soruları şöyle sıraladı:
- Gemi ile ilgili Tehlikeli Madde Envanter Raporu bulunmakta mıdır?
- Geminin notifikasyon onayı var mıdır?
- Gemi Aliağa’ya gelmeden önce gas free belgesi sunulmuş mudur?
- Gemiye ilişkin söküm izni verilmiş midir?
- Radyasyon ölçümü yapılmış mıdır? Sonuçları nelerdir?
- Geri dönüşüm ve atık bertaraf süreçlerine ilişkin planlar sunulmuş mudur?
- Gemide boyaların potansiyel olarak asbest içerdiği hakkında söküm tesisi bilgilendirilmiş midir?
- Bakanlık ve ilgili kurumlar tarafından atık içeriği ve miktarı ile ilgili değerlendirme ve denetim yapılmış mıdır
- Söküm işlemleri safhasında alınacak çevresel önlemler nelerdir?
- İşçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemler nelerdir?
Yorum Yazın