Dolar 38,3127
%0.03
Euro 43,6767
%0.7
Altın 4.111,310
%0.3
Bist-100 9.356,00
%0.47

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir'de bir protesto da Aliağa'da! 'Bu bir proje değil, tasfiye operasyonudur'

İzmir'de bir protesto da Aliağa'da! 'Bu bir proje değil, tasfiye operasyonudur'

Lise öğrencileri proje okullarındaki öğretmenlerinin sürgün edilmesine karşı birçok ilde eylem yapmaya devam ediyor. İzmir Atatürk Lisesi'nin ardından bu kez ses Aliağa Alp Oğuz Anadolu Lisesi'nde yükseldi.

  • Ege Postası
  • 15.04.2025 - 17:04
  • Güncelleme: 15.04.2025 - 17:18

Milli Eğitim Bakanlığı’nın proje okullarında görev yapan 20 binden fazla öğretmenin kadro dışı bırakılarak yer değiştirmelerine yönelik tepkiler büyüyor. 

İzmir Atatürk Lisesi öğrencileri, okulda görev yapan 50 öğretmenin görevden alınmasını ilk derse girmeyerek protesto etmişti. İzmir de bir protesto eylemi de Aliağa İlçesindeki Alp Oğuz Anadolu Lisesinde gerçekleşti.

Evrensel'de yer alan habere göre; Eğitim İş İzmir Şubeleri, Proje Okul yapılan Alp Oğuz Anadolu Lisesi'nden 13 öğretmenin başka yere atanması ile ilgili olarak okul önünde açıklama yaptı.

Açıklamaya Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile birlikte okuldan öğle arasına çıkan öğrenciler de kendi dövizleriyle katıldı.

"Bu bir proje değil, tasfiye operasyonudur"

Eğitim İş adına konuşan 7 Nolu Şube Başkanı Mustafa Gök, dönemin Bakanı Nabi Avcı tarafından, 2014 yılında 44 okulda başlatılan ve başlangıçta "ulusal ve uluslararası projelerin yürütüleceği özel okullar" şeklinde sunulan Proje okulları modelinin bugün itibariyle 2318 okula ulaştığı bilgisini verdi. Gök, "Kapsamı büyütülmüş ancak içeriği boşaltılmıştır. Proje okulları adı altında yapılan şey, açıkça eşitsizliğin kurumsallaştırılması, öğretmenin hukuki güvencelerinin yok edilmesi, eğitimde liyakatin ve yerleşik kültürlerin tahrip edilmesidir" dedi.  

Bugünün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 2014 yılında, dönemin müsteşarıyken söylediği, "Mevzuatlar bize engel oluyor. Ama biz siyasi iradeyle hareket ediyoruz. Mevzuatlara rağmen bildiğimizi yapacağız" sözlerini hatırlatan Gök, "Yaptılar. Bugün öğretmenler kıyıma uğruyor, sürgün ediliyor. Okulların yıllardır oluşan iklimi darmadağın ediliyor. Öğrencilerin sınava aylar kala alıştığı öğretmenlerinden koparılması, eğitimde istikrarı yok ediyor. Bu bir proje değil, bir tasfiye operasyonudur" dedi.

Bakana doğrudan atama yetkisi

Proje okulları uygulaması ile bakanın kendisinin, 80 bine yakın öğretmeni doğrudan seçme ve atama yetkisini elinde topladığını dile getiren Gök, "Yani artık öğretmenlerin bilgi birikimi, başarı belgesi, akademik unvanı ya da hizmet puanı değil; bakanın onayı belirleyicidir. Bu da açıkça, mülakat düzeninin öğretmen atamalarındaki yeni biçimidir" dedi.

Norm kadro fazlası bahanesiyle, on yıllardır emek veren öğretmenlerin başka ilçelere, bazen 100 kilometre öteye gönderilmek istendiğini ifad eden Gök, "Şu an arkamızda bulunan Alp Oğuz Anadolu Lisesinde de aynı ihanet yaşanmıştır. 13 öğretmenimiz hiçbir somut kriter olmadan okulundan ayrılmak zorunda kalmıştır" dedi.

"Öğretmenlerin alınmasının kriteri nedir?"

Açıklamanın devamında Gök şu soruları yöneltti:

Öğretmenin oradan alınmasının objektif gerekçesi nedir?  
Yıllarca görev yapan, başarı belgesiyle ödüllendirilmiş, yüksek lisans ve doktora sahibi öğretmenler hangi kriterle yetersiz görülmüştür?  
Yerlerine atanacak kişilerin liyakatini kim ve neye göre belirlemiştir?  
Aynı okulda yıllarca çalışan öğretmenleri bir gecede sürgün etmek hangi pedagojiye, hangi hukuk devletine, hangi kamu vicdanına sığmaktadır?  
Alp Oğuz Anadolu Lisesinden gidecek ve yerlerine gelecek öğretmenlerin listesini kim, hangi kriterlerle hazırlamıştır.  
Bu listeler hazırlanırken hangi parti ve sendikadan icazet alınmış, hangi esnaflar devreye sokulmuştur?  
Okulundan ayrılmak zorunda kalan öğretmenlerimizin yerine hangi üst düzey yöneticilerin birinci derece yakınları atanmıştır.  
Bu okulları tercih eden öğretmenlerden hangileri atanmış, hangileri atanmamıştır?

"Atamalar, siyasi iktidara göre değil, yasalara göre yapılır"

Devlet memurluğunun, siyasi iktidara göre değil; anayasa ve yasalara göre görev yapma sorumluluğu olduğunu hatırlatan Gök, "Bugün proje okulları aracılığıyla yapılan şey, bu güvenceyi ortadan kaldırmak, öğretmenleri itaate zorlamaktır" dedi. Millî Eğitim Bakanlığı'na ve iktidara seslenen Gök, tüm öğretmenler için eşit ve adil atama sistemi, tüm öğrenciler için eşit ve nitelikli eğitim hakkı istediklerini vurgulayarak, hukuksuz atamalara karşı her türlü yasal mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti.  

Alp Oğuz mezunları adına konuşan Sıla Karataş da, İzmir'in sayılı proje okulları arasında yer alan Aliağa Alp Oğuz Anadolu Lisesinin 13 öğretmeninin, hiçbir kriter göz önüne alınmadan ve henüz tayin olabilecekleri hiçbir yer gösterilmeden adeta sürgün gibi bir atamaya tabi tutulduğunu ifade ederek, "Üstelik okulumuzda ve ülke genelinde yapılan atamaların tamamına baktığımızda, zoraki tayin edilen öğretmenlerimizden muhalif sendikalara üye olanların sayısı dikkat çekicidir" dedi.

"13 öğretmen iade edilene kadar susmayacağız"

Binlerce öğretmenin mağdur edildiği ve siyasi saiklerle alındığı belli olan bu karara sessiz kalmayacaklarını dile getiren Karataş, "Bu atamaların hukuki dayanağı nedir? Öğretmenlerimizin demokratik haklarını kullanarak üye oldukları sendikaların bu atamalarda etkisi olmuş mudur? 1995 yılından beri ilçemizde ve ilimizde en başarılı liseler arasına adını yazdırmış Alp Oğuz Anadolu Lisesinin mezunları olarak bu sorularımızın yanıtlarını bekliyor, bu yanlışlıktan ivedilikle dönülmesini talep ediyoruz" dedi. Karataş, 13 öğretmen görevlerine iade edilene kadar Alp Oğuz Anadolu Lisesi mezunları olarak susmayacaklarını vurguladı.

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.