İzmir'de kadın cinayeti davasında baroya ret!
İZMİR'in Gaziemir İlçesi'nde dini nikahla yaşadığı bir çocuk annesi 34 yaşındaki İlkay Altmışkara'yı sokak ortasında baçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan Mesut Ç. hakim karşısına çıktı. Hakkında 'ağırlaştırılmış ömürboyu' hapis cezası istenen Mesut Ç. eşini ara sıra dövdüğünü, söylediği hakaret dolu sözler nedeniyle kendisini kaybedip cinayeti işlediğini öne sürdü. Baro'nun davaya müdahil olma talebi ise reddedildi.
- Ege Postası
- 26.06.2015 - 14:04
İzmir 5'inçi Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Mesut Ç., ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanığın avukatı Oğuz Özüdoğru, öldürülen kadının yakınları Sonay Altmışkara, Birgi Almışkara ve Mualla Çatalkaya ile İzmir Barosu adına avukatlar Derya Durmaz ile Atilla Ertekin katıldı.
'ZAMAN ZAMAN ŞİDDET UYGULADIĞIM OLDU'
Sanık Mesut Ç., İlkay ile dini nikahla 2 yıl aynı evde yaşadıklarını, olaydan dört ay önce de erkek tüp bebekleri dünyaya geldiğini, aralarında bir sorun olmadığını söyledi. Mesut Ç. kendini şöyle savundu:
"Ailesi beni bir türlü kabullenemedi. Bu yüzden ailesiyle aramda tartışmalar yaşandı. Benim kendisine yönelik bu nedenle zaman zaman dövüp, şiddet uyguladığım oldu. Olaydan iki ay önce çocuğumu alıp ağabeyimin evine gittim. 'İlkay da peşimden gelir, ilişkimiz düzelir' diye düşündüm. Beni çocuğu kaçırdım diye polise şikayet etti. Mahkeme bana evden uzaklaştırma kararı verdi. İlkay, annesinin evine taşındı. İlkay ile dışarıda 10 kez buluşup görüştük. Olay günü kendisini cep telefonuyla aradım. Eski patronunun yanında pazarda çalıştığını söyledi. Çalışmamasını, kendisine ve çocuğa bakacağımı söyledim. Eve dönmesini istedim. Kendisi 'Abimler salmıyor' dedi. Ben de, 'Neden salmıyorlar, senin namusunla mı oynadım, bu ne şerefsizlik'' dedim. Kendisi şerefsizlik lafını duyunca, 'sen şerefsizliğine bir nazar boncuğu tak, nazar değmesin' dedi. Bu lafı duyunca gözüm döndü."
'ÇOCUĞUMUN ANNESİ, ÖLDÜRMEK İSTEMEZDİM'
Bu laftan sonra heyecan ve öfkeye kapıldığını daha sonrasını hatırlamadığını öne süren Mesut Ç., "Çoğumun annesi. Ben de onu öldürmek veya çocuğumu öksüz bırakmak istemezdim. Ancak benim bu olayı gerçekleştirmeme sebep olan olaylar bunlardır. Ben zaman zaman aşırı sinirlendiğimde titreme geliyor. Ne yaptığımı bilmez hale geliyorum. Bu nedenle psikiyatri hapları kullandım. Akıl hastalığım yok. Sadece bu tür davranışlarım oluyor" dedi.
Ölenin ağabeyi Birgi Altmışkara ise, sanığın söylediklerini çoğunun yalan olduğunu, kardeşine karşı şiddet uyguladığını, kolunu kırdığını bu nedenlerle sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi. Diğer müştekiler de sanıktan şikayetçi olduklarını belirtti.
BARO ADINA DAVAYA KATILMA TALEBİ
Avukat Atilla Ertekin, son dönemde toplumda kadın cinayetlerinin arttığını belirterek İzmir Barosu adına davaya katılma telebinde bulundu. Avukat Ertekin, "Baromuz zaman zaman gerek çocuk, gerekse kadınlara insan hakları çerçevesinde sosyal hizmet yardımlarında bulunmaktadır. Koruma altına alınmış olan maktülün bu şekilde bir hadise ile ölümünden sonra bizim de sivil toplum örgütü olarak davaya katılmamız icabet eder. Sanıktan şikayetçiyiz" diye konuştu.
SANIĞA RUH SAĞLIĞI RAPORU ALINACAK
Cumhuriyet savcısı Fatih Genç mütalasında, baronun suçtan doğrudan zarar görmediğinden katılma isteminin reddine, sanığın cezai ehliyetiyle ilgili rapor alınmasına, tutukluluğunun devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Hakim Hüseyin Yaşar Özyavuz, Baro'nun davaya katılma talebini redetti, sanığın rapor alınması için Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevkine, tutukluluğun devamına karar verip, duruşmayı erteledi. (DHA)
Yorum Yazın